TürkMedeniKanunu

Fiili ayrılıkta 3 yıl hesaplaması, Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesine göre yapılır. Bu maddeye göre: 1. Daha önce açılmış bir boşanma davasının reddedilmiş olması gereklidir. 2. Bu kararın kesinleşmesinden itibaren 3 yıl geçmiş olmalıdır. 3. Bu 3 yıl boyunca eşler arasında ortak hayat kurulamamış olmalıdır. Hesaplama örneği: İlk boşanma davasının reddi kararı 1 Ocak 2024 tarihinde kesinleşmişse, yeni boşanma davasının en geç 1 Ocak 2027 tarihine kadar açılması gerekir.

Kişisel mal olarak sayılan eşyalar, Türk Medeni Kanunu'nun 220. maddesine göre şunlardır: 1. Eşlerden birinin yalnızca kişisel kullanımına yarayan eşyalar. 2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait olan eşyalar. 3. Miras yoluyla elde edilen eşyalar. 4. Karşılıksız kazanma yoluyla elde edilen eşyalar. 5. Manevi tazminat alacakları. 6. Kişisel malların yerine geçen değerler.

Boşandıktan sonra eski eşin soyadını kullanmak suç değildir, ancak bu durum belirli şartlara bağlıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 173. maddesine göre, boşanan kadın evlenme ile kazandığı kişisel durumu korur ve evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Bu dava, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde açılmalıdır.

Boşanmadan önce satılan mallar, boşanma davası sırasında mal paylaşımına dahil edilir. Türk Medeni Kanunu'nun 229. maddesine göre, boşanmadan önceki 1 yıl içinde diğer eşin rızası olmadan yapılan karşılıksız kazandırmalar, mal kaçırma olarak kabul edilir ve bu mallar da mal paylaşımına eklenir. Boşanma davası açıldıktan sonra satılan malların değeri, bilirkişi raporu ile belirlenir ve bu malların satışı nedeniyle diğer eş borçlu çıkar.

Resmi nikahın zorunlu kılınması, 17 Şubat 1926 tarihinde kabul edilen Türk Medeni Kanunu ile sağlanmıştır.

Miras hukuku dersinde işlenen konular şunlardır: 1. Miras Hukukunun Temel Kavramları: Muris (miras bırakan), mirasçı, yasal mirasçılar, atanmış mirasçılar, miras payı gibi kavramlar. 2. Ölüme Bağlı Tasarruflar: Vasiyetname, miras sözleşmesi, ölüme bağlı tasarrufların iptali. 3. Mirasın Açılması ve İntikali: Mirasın açılması, terekenin idaresi, mirasın kazanılması. 4. Mirasın Reddi: Mirasın hükmen reddi, mirasın gerçek reddi. 5. Saklı Paylı Mirasçılar: Saklı pay kavramı, saklı paylı mirasçıların hakları. 6. Miras Davaları: Tenkis davası, terekenin tespiti davası, ortaklığın giderilmesi davası. Bu konular, Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddeleri ve yargı kararları çerçevesinde ele alınır.

Anne, abla ve kardeşin aynı anda evlat edinilmesi yasal olarak mümkün değildir. Türk Medeni Kanunu'na göre, evlat edinme işlemleri belirli şartlara tabidir ve bu şartlar arasında evlat edinen ile evlatlık arasında en az 18 yaş fark olması ve evli çiftlerin birlikte evlat edinmesi gerekliliği bulunmaktadır. Kardeşler arasında evlat edinme: Kardeşler arasında evlat edinme mümkündür, ancak bu durum genellikle yargı kararları ile desteklenir. Birlikte evlat edinme: Evli çiftler, en az 5 yıldır evli olmaları veya her ikisinin de 30 yaşını doldurmuş olması şartıyla birlikte evlat edinebilirler. Tek başına evlat edinme: Evli olmayan ve 30 yaşını doldurmuş kişiler tek başına evlat edinebilir. Bu nedenle, anne, abla ve kardeşin aynı anda evlat edinilmesi, mevcut yasal düzenlemelere göre mümkün görünmemektedir.

Eşlerin kaç yıl ayrı yatması durumunda evliliğin biteceğine dair kesin bir süre yoktur. Ancak, Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesine göre, eşlerin üç yıl boyunca fiilen ayrı yaşamaları boşanma sebebi olarak değerlendirilebilir. Bu durumun geçerli olabilmesi için, daha önce açılan bir boşanma davasının reddedilmiş olması ve tarafların bu kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıl boyunca ortak hayatı yeniden kuramamış olmaları gerekmektedir.

Çocuğun yüksek yararına uygun karar almak için yeterli bilgiye sahip olup olmadığını kontrol etme ve gerektiğinde velayet sorumluluğunu elinde bulunduranlardan ek bilgi sağlama yükümlülüğü, Türk Medeni Kanunu'nun 336. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenmiştir.

İslam hukukuna göre evlilikte kadının ve erkeğin hakları şunlardır: Kadının Hakları: 1. Mehir: Evlilikte erkek, kadına bir mehir (düğün malı) vermekle yükümlüdür. 2. Barınma ve Geçim: Erkek, kadına uygun bir yaşam koşulu sağlamakla yükümlüdür. 3. Saygı ve İhtiram: Kadın, eşinden saygı görmeyi hak eder; fiziksel ve psikolojik şiddet yasaktır. 4. Evlilikte Bağımsızlık: Kadın, kendi malına sahip olma hakkına sahiptir. Erkeğin Hakları: 1. Evlilikte İkinci Eş Almak: İslam, erkeğe birden fazla kadınla evlenme izni verir, ancak eşitlik ilkesine dayalıdır. 2. Kadının İtaati: Kadın, evliliği sürdürmek amacıyla, erkeğin geçerli taleplerine uymakla yükümlüdür. 3. Duygusal ve Fiziksel Destek: Erkek, evliliğin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla kadına duygusal ve fiziksel bakım sağlamalıdır. Türk Medeni Kanunu'na göre ise: 1. Ortak Konut Seçme: Eşler, oturacakları konutu birlikte seçerler. 2. Birlikte Yaşama: Eşlerin birlikte yaşama hakkı vardır ve bu bir yükümlülüktür. 3. Giderlere Katılma: Eşler, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıklarıyla katılırlar.

Kayınvalide ve dul bir kadının aynı evde yaşaması, Türk Medeni Kanunu'na göre yasal bir zorunluluk değildir. Bir kadının, eşinin anne ve babasına karşı iyi davranması ve onlara hürmet etmesi beklense de, ayrı bir evde yaşama hakkı vardır.

Saklı paylı mirasçı olmayan kişiler tenkis davası açamazlar. Tenkis davasını sadece Türk Medeni Kanunu'na göre saklı pay sahibi olan mirasçılar açabilir: altsoy, eş ve anne-baba.

Evlat edinirken deneyim şartı yoktur, ancak Türk Medeni Kanunu'na göre bazı koşullar aranmaktadır. Evlat edinme şartları: - Evli çiftler: En az 5 yıldır evli olmaları veya her iki eşin de 30 yaşını doldurmuş olması gerekir. - Bekar bireyler: 30 yaşını doldurmuş olmaları şarttır. - Çocuk ile evlat edinen arasında: En az 18 yaş fark olmalıdır. - Çocuğun üstün yararı: Evlat edinmenin çocuğun yararına olması gerekir. - Sosyal, maddi ve psikolojik yeterlilik: Evlat edinecek kişinin çocuğun bakımını üstlenebilecek durumda olması gerekir. Evlat edinme süreci, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne başvuru yapılarak başlatılır ve mahkeme kararıyla tamamlanır.

Ssnı 728 ifadesi iki farklı bağlamda değerlendirilebilir: 1. Türk Medeni Kanunu Madde 728: Bu madde, başkasının arazisi üzerinde kalıcı olması amaçlanmaksızın yapılan kulübe, büfe, çardak, baraka ve benzeri hafif yapıların, bunların malikine ait olduğunu ve bu tür yapıların taşınır mal hükümlerine tabi olduğunu belirtir. 2. Video İçeriği: "Ssnı 728" ifadesi, internet üzerinde "SSNI728 vücut sıvılarıyla kesişen yoğun tamamen kesilmemiş" başlıklı bir Douyin videosuna atıfta bulunabilir.

Dört zümre miras paylaşımı, Türk miras hukukunda kabul edilen zümre sistemine göre yapılan miras dağılımını ifade eder. Bu zümreler ve miras payları: 1. Birinci zümre: Miras bırakanın altsoyu (çocukları, torunları). 2. İkinci zümre: Miras bırakanın anne ve babası ile onların altsoyudur (kardeşler, yeğenler). 3. Üçüncü zümre: Miras bırakanın büyükanne ve büyükbabaları ile onların altsoyudur (amca, hala, dayı, teyze). 4. Sağ kalan eş: Hangi zümre ile birlikte mirasçı olduğuna bağlı olarak farklı paylar alır. Eğer tüm zümrelerden kimse hayatta değilse, miras devlete kalır.

Değer artış payı alacağı, Türk Medeni Kanunu'nun 227. maddesinde düzenlenen ve eşlerin evlilik süresince birbirlerinin malvarlıklarına yaptıkları katkıların karşılığını talep edebilmelerini sağlayan bir hukuki mekanizmadır. Bu alacak türü, özellikle evlilik birliği sona erdiğinde ve mal rejiminin tasfiyesi sırasında ortaya çıkar ve şu şartları içerir: 1. Katkının Belirli Bir Malvarlığına Yapılması: Katkı, somut bir mal ile doğrudan ilişkili olmalıdır. 2. Katkının Malın Edinilmesine, Korunmasına veya İyileştirilmesine Yönelik Olması: Katkı, malın satın alınması, korunması ya da değerinin artırılması amacıyla yapılmış olmalıdır. 3. Katkının Belgelerle İspat Edilebilir Olması: Katkı, banka dekontları, tapu kayıtları ve tanık ifadeleri gibi delillerle ispatlanmalıdır. Eşler, yazılı bir anlaşmayla değer artışından pay almaktan vazgeçebilirler veya pay oranını değiştirebilirler.

Doğal yoldan mirasçılık, bir kişinin ölümü üzerine malvarlığının (tereke) kanuni mirasçılara geçmesi durumunu ifade eder. Türk Medeni Kanunu'na göre ilk üç zümrede yer alan kanuni mirasçılar şunlardır: 1. Kan hısımları: Miras bırakanın çocukları, torunları ve onların altsoyu. 2. Evlatlık: Evlatlık ve onun altsoyu, onu evlat edinen kişiye kendi kan hısımları gibi mirasçı olur. 3. Sağ kalan eş: Miras bırakanın eşi, belirli durumlara göre mirastan pay alır. Eğer bu üç zümrede de mirasçı yoksa, miras devlete kalır.

Kaybolmuş eşya, belirli bir süre sonunda bulanın mülkiyetine geçebilir. Bu süreç, Türk Medeni Kanunu'nun 771. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, kaybolan şeyin maliki, ilan veya kolluk kuvvetlerine bildirme tarihinden başlayarak beş yıl içinde ortaya çıkmazsa, bulan kimse yükümlülüklerini yerine getirmiş olmak koşuluyla o şeyin mülkiyetini kazanır.

17 yaşındaki bir kişinin imza yetkisi vardır, ancak bu yetki, imzalanan sözleşmenin türüne ve kişinin medeni haklarını kullanma ehliyetine bağlı olarak değişebilir. Genel olarak, 18 yaşın altındaki kişilerin imzaladığı sözleşmeler geçersiz kabul edilir. İmza yetkisinin geçerliliği hakkında kesin bilgi almak için bir avukata danışılması önerilir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'na göre aile, evlilik birliği ile kurulan ve eşlerin birlikte yaşamayı, birbirlerine sadık kalmayı ve yardım etmeyi taahhüt ettiği bir yapıdır. Bu kanuna göre: Eşler, ailenin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Eşler, oturacakları konutu birlikte seçer ve birliği beraberce yönetirler. Eşler, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar.