TürkCezaKanunu

Kastı aşan yaralama, yani neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama durumunda, ceza bir kat artırılır ve en az 5 yıldan az olamaz. Türk Ceza Kanunu'nun 87. maddesine göre, bu durumda verilecek ceza şu şekilde belirlenir: - Birinci fıkraya giren hallerde (TCK m.86/1), ceza üç yıldan az olamaz. - Üçüncü fıkraya giren hallerde (TCK m.86/3), ceza sekiz yıldan az olamaz.

46-46 ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, 46 sayısı farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir: Türk Ceza Kanunu. SGK çıkış kodu. Melek sayısı.

İrtikaba teşebbüs, kamu görevlisinin irtikap suçunu işlemeye başlaması ancak elinde olmayan nedenlerden dolayı suçu tamamlayamaması durumudur. Türk Ceza Kanunu'nun 250. maddesine göre, irtikap suçuna teşebbüs halinde mahkeme, suçun işleniş biçimine göre teşebbüs hükümlerine göre ceza belirler.

Eşe darp cezası, Türk Ceza Kanunu'nun 86. maddesine göre bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiştir.

Suç yaşı, Türk Ceza Kanunu'na göre üç farklı kategoriye ayrılır: 1. 12 yaşından küçük çocuklar: Bu yaş grubundaki çocuklar cezai ehliyete ve sorumluluğa sahip değildir. 2. 12-15 yaş arası çocuklar: Bu yaş grubundaki çocukların cezai sorumluluğu, işledikleri eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadıklarına bağlıdır. 3. 15-18 yaş arası çocuklar: Bu yaş grubundaki çocukların cezai sorumluluğu tamdır, ancak yaş küçüklüğü nedeniyle belirli bir ceza indirimi yapılır.

10 ay hapis cezası alan bir kişinin ne kadar süre yatacağı, cezanın ertelenmesi veya para cezasına çevrilmesi gibi durumlara bağlıdır. Türk Ceza Kanunu'na göre 10 ay hapis cezası, kısa süreli bir hapis cezasıdır. Erteleme durumunda: Hükümlü, cezasını çekmeden denetim süresine tabi tutulur. Para cezasına çevirme durumunda: Hükümlü, cezasını hapis yerine para ödeyerek çeker. Cezanın ertelenmesi veya para cezasına çevrilmesi için bir avukata başvurulması önerilir.

Kastın ağırlığına göre ceza, Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesi uyarınca belirlenir. Bu süreçte dikkate alınan bazı kriterler şunlardır: 1. Suçun işleniş biçimi: Suçun nasıl işlendiği ve kullanılan araçlar. 2. Suçun işlendiği yer ve zaman: Suçun gerçekleştiği yer ve zaman dilimi. 3. Suçun konusunun önem ve değeri: Suçun etkilediği şeyin değeri veya önemi. 4. Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı: Suçun sonucunda oluşan zarar veya tehlikenin ciddiyeti. 5. Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı: Failin suçu işleme niyeti ve kusur derecesi. 6. Failin güttüğü amaç ve saik: Suçun işlenmesindeki motivasyon ve amaç. Bu kriterlere göre belirlenen temel ceza, daha sonra olası kast veya bilinçli taksir gibi özel durumlar için indirim veya artırımlarla son halini alır.

Erteleme (43/1) ifadesi, Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesinin birinci fıkrasına atıfta bulunabilir. Bu fıkra, zincirleme suç düzenlemesini içerir ve şu şekildedir: "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır".

Türkiye'de özel dedektiflik yasaldır, ancak belirli yasal düzenlemelere tabidir. Özel dedektiflerin faaliyetleri, Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Türk Medeni Kanunu (TMK) gibi genel yasal düzenlemelere uygun olarak yürütülmelidir. Özel dedektiflik ile ilgili henüz özel bir yasa çıkarılmamıştır, ancak bu meslek 1995 yılından beri ülkemizde uygulanmaktadır.

Azmettiren kişi, işlediği suçun cezası ile cezalandırılır. Türk Ceza Kanunu'nun 38. maddesine göre, azmettirenin alacağı ceza şu şekilde belirlenir: Temel ceza: Azmettiren, işlenen suçun cezası ile cezalandırılır. Üstsoy ve altsoy ilişkisi: Üstsoy ve altsoy ilişkisinden doğan nüfuz kullanılmak suretiyle suça azmettirme halinde, azmettirenin cezası üçte birden yarısına kadar artırılır. Çocuğun azmettirilmesi: Çocukların suça azmettirilmesi halinde, ceza 1/3 ile 1/2 oranı arasında artırılır. Azmettirenin belli olmaması: Azmettirenin belli olmaması durumunda, kim olduğunun ortaya çıkmasını sağlayan fail veya diğer suç ortağı hakkında belirli indirimler yapılabilir. Azmettirme cezası, somut olayın özelliklerine göre değişebilir; bu nedenle bir ceza avukatı yardımı almak önemlidir.

"Hedef gösterme" suçundan dolayı verilebilecek ceza, suçun işlenme şekline ve ilgili yasal düzenlemelere göre değişiklik gösterebilir. Türk Ceza Kanunu'nun 216. maddesi kapsamında değerlendirilen "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçu için öngörülen ceza, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır. 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 6/1. maddesi uyarınca "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme" suçundan ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talep edilebilir.

Ekonomik şiddetin cezası, doğrudan Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenmiş bir suç tipi değildir. Ancak, ekonomik şiddet oluşturan davranışlar diğer suçlar kapsamında değerlendirilebilir: 1. Hakaret ve Tehdit: Ekonomik şiddet içeren hakaret ve tehdit eylemleri, Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca suç teşkil eder ve bu durumda fail hakkında hapis veya adli para cezası uygulanabilir. 2. Kasten Yaralama: Ekonomik şiddet sonucunda bir kişinin yaralanması durumunda, fail kasten yaralama suçundan sorumlu tutulabilir ve bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 3. Malvarlığına Zarar Verme: Ekonomik şiddet nedeniyle bir kişinin mallarına zarar verilmesi, mala zarar verme suçunu oluşturur ve bu durumda fail hakkında altı aya kadar hapis veya adli para cezası verilebilir. Ekonomik şiddete maruz kalan kişiler, hukuki ve cezai yollara başvurarak haklarını koruyabilirler.

Hakim, alt sınırdan ceza verebilir çünkü Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 61. maddesi, temel cezanın belirlenmesinde hakime geniş bir takdir yetkisi tanır. Ayrıca, cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebepler ve takdiri indirim nedenleri gibi durumlar da alt sınırdan ceza tayinini etkileyebilir.

Canavarca hisle öldürme ve tasarlayarak öldürme, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 82. maddesinde düzenlenen kasten öldürme suçunun nitelikli halleridir. Canavarca hisle öldürme, failin acıma hissi olmaksızın, vahşi bir yöntemle veya belli bir süre acı çektirerek bir kişiyi öldürmesi anlamına gelir. Tasarlayarak öldürme ise, failin önceden plan yaparak, belirli bir zaman ve yerde, belirli bir yöntemle, belirli bir kişiyi öldürmeyi tasarlamasıdır.

Dolandırıcılığın nitelikli halleri, Türk Ceza Kanunu'nun 158. maddesinde belirtilmiştir ve şu şekildedir: 1. Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık. 2. Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık. 3. Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle dolandırıcılık. 4. Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık. 5. Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık. 6. Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık. 7. Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık. 8. Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık. 9. Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle dolandırıcılık. 10. Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla dolandırıcılık. 11. Sigorta bedelini almak maksadıyla dolandırıcılık.

Türk Ceza Kanunu'nun 251. maddesi, denetim görevinin ihmali suçunu iki şekilde düzenler: 1. Kasten göz yumma: Zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine kasten göz yuman denetimle yükümlü kamu görevlisi, işlenen suçun müşterek faili olarak sorumlu tutulur. 2. Görevi ihmal etme: Denetim görevini ihmal ederek, zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine imkan sağlayan kamu görevlisi, üç aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Uzi olarak bilinen ateşli silahı yasa dışı olarak taşıyan ve bulunduran kişiler, Türk Ceza Kanunu'na göre 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.

Yurtdışında işlenen suçlarda yetki, Türk Ceza Kanunu'na göre şu şekilde belirlenir: 1. Mülkilik İlkesi: Suç, Türkiye'nin kara, hava sahaları, karasuları, Türk deniz ve hava araçları veya bu araçlarla işlenmişse Türkiye'de işlenmiş sayılır ve Türk mahkemeleri yetkilidir. 2. Şahsilik İlkesi: Türk vatandaşları tarafından yurt dışında işlenen suçlar, belirli koşullar altında Türk mahkemelerinde ve Türk kanunlarına göre yargılanabilir. 3. İkame Yargı Yetkisi: Yabancı bir ülkede bir yabancının başka bir yabancıya suç işlemesi durumunda, Adalet Bakanının istemi halinde Türkiye'de yargılama yapılabilir. 4. Evrensellik İlkesi: Soykırım, insanlığa karşı suçlar gibi uluslararası toplumun çıkarını koruyan suçlar, failin vatandaşlığına ve suçu nerede işlediğine bakılmaksızın Türk mahkemelerinin yetkisine girer.

TCK 167/2 maddesi, Türk Ceza Kanunu'nun 167. maddesinde yer alan "cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebep" hükmünü ifade eder. Bu hükme göre, yağma ve nitelikli yağma suçları hariç olmak üzere, malvarlığına karşı işlenen suçların; 1. Haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, 2. Aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, 3. Aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında şikayet üzerine verilecek ceza yarısı oranında indirilir.

Suç ifşasında bakılan suçlar, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) yer alan çeşitli maddelerde düzenlenmiştir: 1. Tehdit: Bir kişinin kendisine veya başkasına bir kötülük yapılacağından bahsedilmesi. 2. Şantaj: Bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya zorlamak. 3. Özel Hayatın Gizliliğini İhlal: Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa etmek. 4. Haberleşmenin Gizliliğini İhlal: Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek. 5. Kişisel Verilerin Kaydedilmesi: Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek. 6. Nitelikli Dolandırıcılık: Bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık yapmak. Ayrıca, sosyal medya üzerinden işlenen suçlarda erişimin engellenmesi ve düzeltme ve cevap hakkı gibi davalar da açılabilir.