TurgutUyar

Turgut Uyar'ın tüm şiirleri, 1981 yılında "Toplu Şiirler" ve 1984 yılında "Büyük Saat" adıyla iki farklı toplu eserde bir araya getirilmiştir. Toplu Şiirler: Uyar'ın o güne kadar yayımladığı eserleri ilk kez bu kitapta toplanmıştır. Büyük Saat: Uyar'ın şiirleri ikinci kez toplu olarak bu kitapta yayımlanmıştır.

"Oysa sabah yeniden hatırlamadır yaşamak" sözü, Turgut Uyar'a aittir.

Turgut Uyar'ın "Büyük Saat" adlı kitabı tek ciltten oluşmaktadır. Yapı Kredi Yayınları tarafından ilk baskısı 2002 yılında yapılan kitap, 644 sayfadan oluşmaktadır. Daha sonraki baskılarda sayfa sayısı 736'ya çıkmıştır.

Turgut Uyar'ın "Büyük Saat" şiirinde anlattığı bazı konular şunlardır: Tarih ve zaman: Şiirde tarihe ve zamana, insanın tarihle/zamanla ilişkisine ve geçmişine dair sorular sorulur. Felsefi ve tarihi bilgi: Uyar, şiirlerini derin felsefi ve tarihi bilgisiyle harmanlayarak ortaya koyar. Yalnızlık ve umutsuzluk: Türk edebiyatının en yalnız ve mutsuz şairlerinden biri olarak, algıladığı dünyadan memnun olmadığını ve bu yüzden dünyayı yeniden yarattığını ifade eder. İnsan davranışı ve anlamsızlık: İnsan davranışlarına sinmiş anlamsızlık ve saçma duygularını, bir dönem şiirine anlamsızlık penceresini açarak anlatır. "Büyük Saat", Turgut Uyar'ın tüm şiirlerini bir araya getiren bir külliyat kitabıdır.

Dünyanın En Güzel Arabistanı, Turgut Uyar tarafından yazılmış bir şiir kitabıdır.

Turgut Uyar'ın "Göğe Bakma Durağı" şiiri, şehir yaşamının gürültüsünden uzak, sevilen insanla paylaşılan anların değerini vurgular. Şiirde geçen "göğe bakalım" ifadesi, hem bir davet hem de bir kaçış noktası olarak ana ekseni oluşturur. Şiirde anlatılan bazı temalar şunlardır: Aşk. Kaçış. Özgürlük. Gerçeklik. Şiir, yazıldığı dönemin sosyo-kültürel atmosferiyle bireysel duygular arasında bir köprü kurar.

Turgut Uyar'ın aşkı anlattığı bazı şiirler: "Göğe Bakma Durağı". "Bir Gün Sabah Sabah". "Acının Coğrafyası". "Sibernetik". Ayrıca, "Seni Bulmak", "Seni Sana Anlatmak" gibi şiirlerinde de aşk temasını işlediği görülmektedir.

Turgut Uyar'ın "Vaiz Sokağı Numara 70" şiiri, fakirlik ve mutluluk arasındaki ilişkiyi anlatır. Şiirde, fakir bir çiftin, fakirliklerine rağmen mutlu olduğu anlatılır. Şiir, çiftin konuşmasıyla son bulur. Şiirin ana teması, mutluluk kavramıdır. "Vaiz Sokağı Numara 70" şiirinin tam metnine aşağıdaki kaynaklardan ulaşılabilir: sarkianalizi.com; eksisozluk.com; simgesiir.wordpress.com.

En çok sıfat içeren şiir hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, içinde 10 tane sıfat geçen bir şiir örneği şu şekildedir: Turgut Uyar'ın "Denge" adlı şiiri: > Sizin alınız al inandım Morunuz mor inandım Tanrınız büyük amenna Şiiriniz adamakıllı şiir Dumanı da caba Bütün ağaçlarla uyuşmuşum Kalabalık ha olmuş ha olmamış Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum Ama sokaklar şöyleymiş Ağaçlar böyleymiş Ama sizin adınız ne Benim dengemi bozmayınız.

"Gidebilecek bir yerim yok iken hala ve inatla durmayışım ne gaflet?" dizesi, Turgut Uyar'a ait olduğu iddiasıyla paylaşılan "Durduğum Yer" adlı şiirden bir bölümdür. Ancak, yapılan incelemelerde bu şiirin Turgut Uyar'a ait olmadığı tespit edilmiştir. Şiirin tamamı şu şekildedir: "Durduğum yer benim değil iken, gidebilecek bir yerimin olmaması ne acı; Gidebilecek bir yerim yok iken hala ve inatla durmayışım ne gaflet; Nihayetinde ölmüyorken yaşıyor olan insanın, Yaşıyorken öldüğünü bilmemesi bu, Bu ne tuhaf bi’ hayret."

Arz-ı Hâl, Ziya Paşa'nın eseridir. Bu eser, 19. yüzyılın ikinci yarısında zor günler geçiren Osmanlı Devleti'nde idari ve mali ıslahatlar yapılması için Ziya Paşa'nın öneri ve düşüncelerini içermektedir. Arz-ı Hâl, Sultan Abdülaziz'in Avrupa seyahati sırasında Londra'da 1867 yılında takdim edilmiş ve şairin ölümünden sonra müstakil bir eser olarak bastırılmıştır.

Bu dize, Turgut Uyar'ın "Göğe Bakma Durağı" şiirinden bir bölümdür. Tam hali şu şekildedir: > Ne dağları tanıdım, ne denizleri ne öte beriyi daha demin uyanmıştım, az önce, baktım vakit akşam.

"Çok Üşümek" şiiri, Turgut Uyar'a aittir.

"Hiçbir şey umurumda değil diyorum, aşktan ve umuttan başka" dizeleri, Turgut Uyar'ın "Geyikli Gece" adlı şiirinde yer almaktadır.

"Sen yanımdayken ister istemez uzak ırmakları hatırlıyorum. Arasıra düşmüyor değil aklıma yabancı kadınların sıcaklığı" dizeleri, Turgut Uyar'ın "Senfoni" adlı şiirinden bir bölümdür.

Bu dizeler, Turgut Uyar'ın "Kavşakta" adlı şiirinden bir bölümdür. Dizelerin tamamı şu şekildedir: > Ne dağları tanıdım, ne denizleri ne öteyi beriyi > Daha demin uyanmıştım, az önce, baktım > Vakit akşam. > Hayrola Yunus Kazım, hayrola karlı dağlar > Hayrola karlı dağlar, hayrola Yunus Kazım > Geceniz bereketli olsun, gününüz sağlam > Ben geldim gittim işe yaramayan şeylerle > Topladım kancalı iğne, balık oltası, tabanca, bomba filan > Dağ gölgesi, köşebaşı, odun ve duman.

Turgut Uyar'ın "Geyikli Gece" şiiri, modern yaşamda bireyin kayboluşunu ve bu kayboluşa karşı geliştirdiği içsel direnişi anlatır. Şiirde anlatılan bazı konular şunlardır: Kent yaşamının boğuculuğu. Gerçeklik ve arzu. Bireysel ve toplumsal sıkışmışlık. Medeniyet ve doğa çatışması. Şiir, varoluşçuluk felsefesi temelinde, bireyin yalnızlık, kaygı ve yabancılaşma gibi sorunlarını ele alır.

"İçimde de bir tuhaf mevsim başlar, dalarım uzun rüyasına tohumların, bir kamış olur da büyürüm, kaygısız Tuzgölü’nün batak sazlıklarında" dizeleri, Turgut Uyar'ın "Büyük Saat" adlı şiirinden bir bölümdür.

"Umursamıyorum yılgınlığımı filan çünkü sessizce yaşanmalı her şey bir devrim sessizce olmalı mesela ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun" dizeleri, Turgut Uyar'a atfedilen ancak Turgut Uyar'ın kaleme almadığı "Palyaço" adlı şiirden bir bölümdür. Şiirin yazarı bilinmemektedir.

Sezen Aksu'nun "Göğe Bakma Durağı" şiirini kime yazdığı hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, "Göğe Bakma Durağı" şiirinin Turgut Uyar'a ait olduğu bilinmektedir. Turgut Uyar'ın "Göğe Bakma Durağı" şiirinin bazı dizeleri: > İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar.