TurgutUyar

Bu dize, gazeteci Çiğdem Anad'ın "Durduğum Yer Benim Değil" adlı kitabından bir alıntıdır. Dize şu şekildedir: > "Durduğum yer benim değil iken, gidebilecek bir yerimin olmaması ne acı; gidebilecek bir yerim yok iken hala ve inatla durmayışım ne gaflet; nihayetinde ölmüyorken yaşıyor olan insanın, yaşıyorken öldüğünü bilmemesi bu, bu ne tuhaf bi’ hayret". Ayrıca, bu dizeler Turgut Uyar'a atfedilse de, Uyar'ın bir şiiri olmadığı bilinmektedir.

"Gece böceklerini büyütür gönenirim" dizesi, Turgut Uyar'ın "Büyük Saat" adlı şiirinde yer almaktadır.

Turgut Uyar'ın "Denge" şiirinin ana teması, bireyin içsel dengesi ve bu dengenin korunmasıdır. Şiirde ayrıca aşk, gerçeklik ve bireyin toplumsal konumuna dair sorgulamalar da yer bulur. "Denge" aynı zamanda bir arayışın, bir yer bulma çabasının ve kendini bulma sürecinin de ifadesidir. Şiirdeki "denge" kavramı, yalnızca bir denge durumu değil, aynı zamanda hayatın karmaşık yapısındaki çatışmaları ve zıtlıkları da simgeler. Uyar, bu şiirinde hayatın sürekli bir değişim içinde olduğunu ve insanın bu değişimle nasıl başa çıkması gerektiğini sorgular. Şair, toplumsal normları kabul eder gibi görünse de kendi içsel huzurunu ve bireysel dengesini koruma çabasındadır. "Denge", bir tel cambazının tel üstündeki durumunu anlatır.

"Bir şey var adını koyamadığım, kırılmaktan öte parçalanmak gibi, toplamaya çalıştıkça dağılıyor, dağılıyorum. Bir şey var halledemiyorum" dizeleri, Turgut Uyar'ın bir şiirinden alıntıdır. Şiirin adı "Bir Şey Var"dır.

"Aşk Diye Geceleri Çözümledim, Aldandım" dizeleri, Turgut Uyar tarafından yazılmıştır.

"Geyikli gecenin karanlığında" ifadesi, Turgut Uyar'ın "Geyikli Gece" şiirinde geçen ve insanın kent hayatından uzaklaşıp doğaya, aşka ve özüne dönüşünü simgeleyen bir ifadedir. Bu ifade, aynı zamanda korkunun ve modern yaşamın getirdiği endişelerin geride bırakıldığı bir anı temsil eder. Şiirde "geyikli gece", şehrin bittiği, günlük işlerin önemini yitirdiği, huzur ve kurtuluşun sağlandığı bir doğa parçasını ifade eder.

Turgut Uyar'ın "Hüzne Yer Var Hayatımızda" şiiri, yaşamdaki hüzün, yalnızlık ve ölüme rağmen umuda ve sevince yer olduğunu anlatır. Şiirde, yaşamın içindeki çelişkili ve karmaşık duygular, insanın çıkmazları ve bu çıkmazların güzelliği vurgulanır. Ayrıca, Uyar'ın bu şiirde kentli bir bireyin duygularını ve yaşam biçimini yansıttığı belirtilir.

Bu dizeler, Turgut Uyar'ın "Göğe Bakma Durağı" adlı şiirinden bir bölümdür.

"Ben bir zincir kıranım" dizesi, Turgut Uyar'ın "Göğe Bakma Durağı" adlı şiirinden bir alıntıdır.

"Ben şimdi diyorum ki" dizeleri, Turgut Uyar'ın "Acının Tarihi" şiirinde yer almaktadır. Şiirin ilgili kısmı şu şekildedir: > "Ben şimdi diyorum ki bir bak şu alanlara sokaklara, köprülere, kiremitsiz damlara taşlara, sopalara, amanvermez silahlara şehir haritasına, trafik lambasına, kan içinde adamlara kan içinde adamlara kan umutsuzluktur ona kendini hazırla ne kadar yalnız olduğumuzu hep hatırla açlıkları, yoklukları, kırımları -örneğin sensiz olmak ömrümün bir akşamında- bir bölgeden birine giden orduları uçaklarla yalanlar, ihanetler, karmakarışık limanlar iki şeyin apansız karşı karşıya geldiği dünyada".

Turgut Uyar'ın "Dünyanın En Güzel Arabistanı" kitabı, gündelik yaşamda çevreyle iletişimsizliğin, mahalle baskısının ve kurulu düzenin dayanılmaz ağırlığının iğneleyici bir şekilde anlatıldığı bir şiir kitabıdır. Kitap, Uyar'ın dil, tema, imge, anlatım biçimi, biçim/öz ilişkisi açısından büyük bir değişimi yansıttığı ilk İkinci Yeni kitabıdır. Ayrıca, "Arabistan" imgesi bireyin iç dünyasını, yalnızlığını temsil eder. Kitapta yer alan bazı şiirlerin isimleri şunlardır: "Göğe Bakma Durağı"; "Tütünler Islak"; "Her Pazartesi"; "Divan"; "Toplandılar"; "Kayayı Delen İncir".

Bu dizeler, Turgut Uyar'ın "Dünyanın En Güzel Arabistanı" adlı şiirinden bir alıntıdır. Tam metin şu şekildedir: > "Bizim mavi giyimlerle güneşlendiğimiz yerde Dişlerimizin arasında bir çöple güneşlendiğimiz yerde Ne insan tükenir ne gökyüzü".

"Şuramda bir sancı, şuramda, atların kişnemesi gibi asi gece karanlığında kalayım kalayım diyorum olmuyor ben gidiyorum" dizeleri, Turgut Uyar'ın "Toplandılar" adlı şiirinden bir bölümdür.

Turgut Uyar'ın en iyi kitabının hangisi olduğuna dair kesin bir yanıt vermek mümkün değildir. Ancak, Uyar'ın bazı önemli eserleri şunlardır: "Dünyanın En Güzel Arabistanı". "Tütünler Islak". "Divan". Ayrıca, Turgut Uyar'ın "Mai ve Siyah", "Fahim Bey ve Biz", "Yeşil Gece", "Kuyucaklı Yusuf", "Ortadirek", "Murtaza", "Kurt Kanunu", "Kiralık Konak", "Aylaklar" ve "Ayaşları ile Kiracıları" gibi Türk romanlarını önerdiği bilinmektedir.

"Bir Gün Sabah Vakti Kapıyı Çalsam" şiiri, Turgut Uyar'a aittir.

"Kantar Köprü Destanı" ve "Kantar Köprü'nün Gecesi" şiirleri, Turgut Uyar'a aittir.

"Kimse Tutmadı Elimizden" sözleri, Çağatay Akman'ın "Bizim Hikaye" şarkısında yer almaktadır.

Turgut Uyar'ın "Ela Gözlüm" şiiri, belirli bir kişiye yazmamıştır. Bu şiir, Turgut Uyar'ın "Yitiksiz" adlı kitabında yer alan, kitaplarına girmemiş şiirlerinden biridir. "Masumlar Apartmanı" dizisinde Naci'nin Safiye'ye okuduğu "Ela Gözlüm" şiiri ise, Turgut Uyar'ın "Ölüme Dair Konuşmalar 2" adlı şiirinden bir alıntıdır.

"Bu dünyada en iyi ben yenilirim, dosta, düşmana, aşka" dizesi Turgut Uyar'a atfedilen bir sözdür. Ancak, bu dize Turgut Uyar'ın herhangi bir şiirinde geçmemektedir.

"Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur" şiiri, Turgut Uyar tarafından yazılmıştır.