Toplum

Tutunamayanlar romanında Selim'in arkadaşlarının susmasının nedeni, onların da toplum tarafından dışlanmış ve tutunamamış bireyler olmalarıdır.

Kamu düzeni, bir ülkedeki kurum ve kuralların, devletin güvenliğini, kamu hizmetlerinin iyi işlemesini ve bireyler arasındaki ilişkilerde huzuru, hukuk ve ahlak kurallarına uygunluğu sağlamasıyla oluşan düzendir. Bu kavram, aynı zamanda yasaların öngördüğü ve toplumun genelini ilgilendiren uyum hali olarak da tanımlanır.

"Post-truth" terimi, objektif gerçeklerin, bir konu üzerinde kamuoyunu belirlemede duygular ve kişisel kanaatlerden daha az etkili olması durumunu ifade eder. Bu kavram, siyasi kampanyalar, sosyal medya ve pandemi gibi konularda yanıltıcı bilgilerin ve duygusal argümanların kullanılmasını içerir.

Tarih olmasaydı şu tür durumlar söz konusu olurdu: 1. Zamanın Ölçümü ve Takip Edilmesi: İnsanlar zamanı takip edemezdi, bu da günlük, haftalık ve aylık planların yapılmasını imkansız hale getirirdi. 2. Özel Günler ve Olaylar: Doğum tarihleri, yaş hesaplama, mevsimler, dini günler ve tatiller öğrenilemezdi. 3. Tarım ve Ekonomi: Hasat ve ekim zamanları belirlenemezdi, bu da tarım ve ekonomik faaliyetleri olumsuz etkilerdi. 4. Toplumsal ve Kültürel Gelişim: Toplumların ve kültürlerin gelişimi incelenemezdi, bu da insanlığın ortak tarihinin yazılmasını engellerdi.

Sivil toplum örgütleri ve çıkar grupları arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Bağımsızlık: Sivil toplum örgütleri, hükümetlerden, kamu makamlarından ve siyasi partilerden bağımsızdır. 2. Kâr Amacı: Sivil toplum örgütleri kâr amacı gütmezken, çıkar grupları kendi üyelerinin çıkarlarını savunur ve bu çıkarlar doğrultusunda maddi kazanımlar elde edebilir. 3. Faaliyet Alanı: Sivil toplum örgütleri, toplumsal sorunları çözmek, kamu politikalarına etki etmek ve toplumsal değişimi teşvik etmek gibi geniş bir yelpazede faaliyet gösterirken, çıkar grupları daha sınırlı ve spesifik konularda çalışır. 4. Üyelik ve Yapı: Sivil toplum örgütleri genellikle gönüllü üyelerden oluşur ve demokratik bir iç yapıya sahiptir. Çıkar grupları ise daha kapalı ve hiyerarşik bir yapıya sahip olabilir.

Halkçılığın temel ilkeleri şunlardır: 1. Toplumsal Eşitlik ve Adalet: Toplumun tüm kesimlerinin eşit haklara ve fırsatlara sahip olması. 2. Milli Egemenlik: Ülkenin geleceğine dair kararların, halkın iradesine dayanması ve halkın kendi kendini yönetme hakkı. 3. Devletçilik ve Ekonomik Kalkınma: Devletin ekonomide aktif bir rol üstlenmesi, toplumsal refahı artırmak ve sosyal adaleti tesis etmek amacıyla piyasaya müdahale edebilmesi. 4. Eğitim ve Kültür Alanında Reform: Herkese eşit eğitim fırsatları sunulması ve çağdaş, bilimsel ve laik bir eğitim sisteminin oluşturulması. 5. Sosyal Dayanışma: Sınıf mücadelesinin reddi ve toplumsal birlik ve beraberliğin sağlanması.

İdeal dünyanın nasıl olması gerektiği konusunda farklı filozofların farklı görüşleri vardır: 1. Platon: İdeal devlet, üçlü bir yapıya sahip olmalıdır: maddi malların yönetimi, korunması ve üretimi. 2. Thomas More: Ütopya adlı eserinde, özel mülkiyetin olmadığı, her şeyin ortak olduğu bir ada ülkesi betimlemiştir. 3. Campanella: Güneş Ülkesi adlı eserinde, ferdi mülkiyetin sıkı sıkıya yasak olduğu, herkesin herkesi sevmek zorunda olduğu bir toplum öngörmüştür. 4. William Godwin: İdeal dünyasında, tüm davranışı akıl tarafından belirlenen bireyler vardır. Bu örnekler, ideal dünyanın barış, uyum ve adaletin hakim olduğu, insanların potansiyellerini gerçekleştirebildiği bir yer olarak düşünüldüğünü göstermektedir.

Karşı çıkmak önemlidir çünkü: 1. Adaleti sağlar: Haksızlığa karşı durmak, toplumda adaletin sağlanmasına katkıda bulunur. 2. Benlik saygısını korur: Savunma mekanizmalarından biri olan inkârın aksine, gerçeklerle yüzleşmek ve hataları kabul etmek, bireyin benlik saygısını korur. 3. Çatışma çözümü: Farklı görüşlere saygı duymak ve diyalog kurmak, çatışmaları çözmeye ve daha hoşgörülü bir toplum yaratmaya yardımcı olur.

Politik filmler, genellikle devlet, siyaset, birey gibi kavramları ele alarak toplumsal olayları ve siyasi dönüşümleri anlatır. Bu filmler, aşağıdaki temaları işleyebilir: Toplumsal eşitsizlikler. Savaşlar ve otoriter yönetimler. Özgürlük mücadelesi ve insan hakları. Ayrıca, politik filmler propaganda ve ideolojik amaçlarla da çekilebilir, bu durumda filmler izleyiciyi belirli bir siyasal bakış açısıyla özdeşleştirmeye çalışır.

Tamirci ile ev kadını teması, iki farklı bağlamda ele alınabilir: 1. Güney Kore'de Kadın Tamirciler: Güney Kore'de yalnız yaşayan kadınların, tanımadıkları erkeklerin evlerine girmesinden tedirgin olmaları nedeniyle, sadece kadınlardan oluşan tamirci ekipleri kurulmuştur. Bu durum, kadınların güvenlik endişelerini ve toplumsal normları yansıtmaktadır. 2. Olumsuz Olaylar: Bazı durumlarda, eve çağırılan tamircilerin ev kadınlarına yönelik uygunsuz davranışları da gündeme gelmektedir. Örneğin, İngiltere'de bir kadın, tamirci çağırdıktan sonra eve gelip kamera kayıtlarını izlediğinde, tamircinin iç çamaşırlarını karıştırdığını ve hırsızlık yaptığını görmüştür. Bu tür olaylar, güven sorunlarının ve dolandırıcılık vakalarının varlığını göstermektedir.

Sosyal tabakalar, toplumun farklı grupları arasındaki hiyerarşik düzenlemeyi ifade eder ve önemlidir çünkü: 1. Eşitsizlikleri Analiz Eder: Toplumsal tabakalaşma, sosyo-ekonomik koşulların farklılaşmasına bağlı olarak ortaya çıkan iktisadi, sosyal, siyasi ve sembolik eşitsizlikleri inceler. 2. Bireylerin Yaşam Şanslarını Belirler: Bireylerin eğitim, meslek, gelir ve sosyal statü gibi değişkenlere dayalı olarak gruplandırılmasını sağlar, bu da onların hayat fırsatlarını etkiler. 3. Toplumsal Bütünlüğü Sağlar: Farklılaşma ve uzmanlaşmayı koruyarak toplumsal dengenin devamı için gereklidir. 4. Sosyal Hareketliliği Etkiler: Bireylerin bir tabakadan diğerine geçme olasılığını belirler, bu da sosyal adaletin ve fırsat eşitliğinin sağlanmasını etkiler.

Selamlıkta Osmanlı döneminde erkekler otururdu.

Sivil toplum, devlet kurumlarının dışında, bireylerin hak ve özgürlüklerini koruyabildikleri, özerk ve gönüllü bir şekilde örgütlendikleri topluluklardır. Son baskı olarak, sivil toplumun şu şekilde tanımlanabileceği söylenebilir: Sivil toplum kuruluşları (STK), toplumun farklı alanlarında karşılaşılan sorunların çözümüne odaklanan, kar amacı gütmeden faaliyet gösteren örgütlerdir.

Jordan B. Peterson, çeşitli konularda görüşler sunan ve eserler veren bir klinik psikolog ve Toronto Üniversitesi profesörüdür. Başlıca konuları: 1. Kişilik ve Psikoloji: Peterson, kişilik psikolojisi ve anormal psikoloji üzerine çalışmalar yapmıştır. 2. 12 Kural: 2018 yılında yayımlanan "12 Rules for Life: An Antidote to Chaos" adlı kitabında, pratik tavsiyeler ve felsefi yansımalarla dolu 12 kural sunarak, kaotik bir dünyada anlam bulma ve kişisel gelişim konularını işlemiştir. 3. Siyasi ve Toplumsal Konular: Peterson, 2016'da Kanada'nın Bill C-16 tasarısına karşı çıkmış ve bu bağlamda ifade özgürlüğü ve siyasi doğruluk gibi konuları eleştirmiştir. 4. Mitler ve Arketipler: Peterson, mitlerin ve arketiplerin, insanlara anlam kazandırma ve toplumsal çatışmaları anlama konusundaki önemini vurgulamıştır.

Toplumsal gereksinimlere örnek olarak şunlar gösterilebilir: 1. Güvenlik: İnsanların kendilerini güvende hissetmeleri. 2. Hijyen: Temiz bir çevrede yaşama ihtiyacı. 3. Düzen: Ortak alanlarda kurallara uygun hareket edilmesi. 4. Saygı: Farklılıkların kabulü ve başkalarının haklarına riayet edilmesi. 5. Sağlık Hizmetleri: Sağlık kuruluşlarının standartlarını belirleme ve hasta haklarını koruma. 6. Eğitim: Eğitim sistemi ve öğrenci haklarına yönelik yasal düzenlemeler. 7. Çevre Koruma: Doğal kaynakların ve çevrenin korunması. 8. İş Yasaları: İşçi haklarını koruma, çalışma saatlerini düzenleme ve iş yerinde güvenliği sağlama. 9. Aile Hukuku: Boşanma, evlat edinme, miras ve evlilik gibi aile ilişkilerini düzenleme. 10. Mülkiyet Yasaları: Mülkiyet haklarını düzenleme.

"Üşüten" (1978) filmi, Aydemir adlı geçim sıkıntısı çeken bir veznedarın çıldırıp akıl hastanesine yatırılmasını konu almaktadır.

Türk olgular, tarihsel ve toplumsal bağlamda çeşitli alanlarda ortaya çıkan olay ve durumları ifade eder. İşte bazı örnekler: 1. Göç Olgusu: Türkiye'de kırdan kente, doğudan batıya ve yurt dışına gerçekleşen göç, hem göç edenleri hem de hedef bölgeleri etkileyen önemli bir olgudur. 2. Kentleşme ve Gecekondulaşma: Sanayileşme ve modernleşme süreciyle birlikte kentlerde fiziksel ve toplumsal değişimlerin yaşanması. 3. Eğitim ve Öğretim: Toplumun genelini ilgilendiren davranış biçimleri arasında yer alır. 4. Din ve Yardımlaşma: Toplumsal olgular arasında evrensel olarak kabul edilen kavramlardır. 5. Geleneksel Uygulamalar: Anadolu'da uğuru ve kısmeti temsil eden kırmızı kurdeleler gibi eski gelenekler.

Antropolojinin toplum hayatına etkilerinden bazıları şunlardır: Kültürel anlayış: Antropoloji, farklı kültürlerin nasıl işlediğini ve değiştiğini inceleyerek, toplumların birbirlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olur. Politika ve yönetim: Antropologlar, yerel gelenekler ve kültürler hakkında bilgi sahibi oldukları için, politika oluşturma ve yönetim süreçlerinde önemli rol oynarlar. Küresel sorunlara çözüm: Antropolojinin bütüncül yaklaşımı, iklim değişikliği, pandemiler ve küresel yoksulluk gibi büyük sorunların çözümünde kullanılabilir. Eğitim ve sosyal değişim: Antropoloji, eğitim ve sosyal değişim süreçlerinde, özellikle kentleşme ve göç konularında rehberlik eder. Adli tıp ve arkeoloji: Biyolojik antropologlar, adli tıpta; antropologlar ise arkeolojik çalışmalarda yer alarak, bilimsel araştırmalara katkı sağlarlar.

Maarif Modeli'nde yer alan Erdem-Değer-Eylem Modeli, kişinin erdemli bir insan olmasını hedefleyen değerler çerçevesini ifade eder. Bu modelde: - Çatı değerler olarak saygı, sorumluluk ve adalet belirlenmiştir. - Diğer değerler ise insan, aile ve sosyal çevre, fiziksel çevre alanlarında sınıflandırılmıştır. Modelin amacı, eylemlerden değerlere, değerlerden erdemli insana, nihayetinde ise huzurlu aile ve toplum ile yaşanabilir çevrede huzurlu insana ulaşmaktır.

Sihirli bir değnekle dünyada değiştirmek istenilenler kişiden kişiye farklılık gösterebilir, ancak genel olarak şu konular öne çıkmaktadır: 1. Açlık ve Yoksulluğun Ortadan Kaldırılması: Herkesin temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için açlık ve yoksulluğun sona erdirilmesi. 2. Eğitimde Eşitlik: Her çocuğun kaliteli ve erişilebilir eğitim alması, potansiyellerini gerçekleştirebilmeleri. 3. Çevresel Sorunların Çözümü: Küresel ısınma ve çevre kirliliğinin sona erdirilmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması. 4. Barış ve Anlayışın Hâkim Olması: Çatışmaların ortadan kaldırılması ve toplumsal eşitliğin sağlanması. 5. Sağlık Hizmetleri: Hastalıkların ortadan kaldırılması ve tedavi yöntemlerinin bulunması.