TarihselYerler

Kemah Kalesi'nin hikayesi şu şekilde özetlenebilir: Yapılışı: Kalenin ilk yerleşimcileri Hitit-Urartular olarak düşünülse de, yapılış tarihi ve yaptıranlar kesin olarak bilinmemektedir. Tarihsel Süreç: Kale, Ortaçağ'da Sasanilerle Doğu Roma İmparatorluğu arasında çekişme konusu olmuştur. Osmanlı Dönemi: 1515 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından fethedilmiş ve Osmanlı topraklarına katılmıştır. Birinci Dünya Savaşı: Birinci Dünya Savaşı'nda Ruslar Kemah Boğazı'na kadar gelmiş, ancak burayı geçemeyerek Erzincan'a çekilmek zorunda kalmışlardır. Kemah Kalesi, doğal oluşumu ve konumu itibariyle yeryüzünde bir eşi bulunmayan, önemli bir savunma alanı olarak tarih boyunca birçok olaya tanıklık etmiştir.

Zarif Mustafa Paşa Yalısı, restorasyon sonrası felç geçiren yeni sahibi nedeniyle 1992 yılında satılmıştır.

Hidiv Kasrı, 1937 yılında Abbas Hilmi Paşa'nın ailesinin İsviçre'ye yerleşmesi üzerine satılmıştır. Kasır, uzun süre bakımsız kaldıktan sonra 1984 yılında Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu tarafından restore ettirilmiş ve bir süre otel olarak hizmet vermiştir.

Galata Köprüsü, ilk kez 1845 yılında inşa edilmiştir. Ancak, tarih boyunca farklı Galata Köprüleri yapılmıştır: 1845 Köprüsü: Sultan Abdülmecid döneminde, annesi Bezm-i Alem Valide Sultan tarafından yaptırılmıştır. 1863 Köprüsü: Sultan Abdülaziz'in emri üzerine, III. Napolyon'un İstanbul ziyaretinden hemen önce Ethem Pertev Paşa tarafından inşa edilmiştir. 1875 Köprüsü: 1870'te bir Fransız şirketi ile yapılan sözleşmenin ardından, 1872'de İngiliz firması G. Wells tarafından inşa edilmiştir. 1992 Köprüsü: 1992 yılında, daha yenisi açılamadan yangın nedeniyle eski köprü yanmıştır. Günümüz Galata Köprüsü: 1994 yılında hizmete açılmıştır.

Osmanlı'da kapalı çarşıya "bedesten" denir. Bedesten, değerli malların satıldığı, kubbelerle örtülü ve genellikle dikdörtgen planlı büyük yapılardır. İstanbul'daki en eski bedesten, Fatih Sultan Mehmet tarafından 1460 yılında inşa ettirilen ve Cevahir Bedesteni olarak bilinen yapıdır.

Niksar Kalesi'nin tarihi M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanmaktadır.

Silivri Kalesi'nin hikayesi şu şekilde özetlenebilir: - Kuruluş: Silivri Kalesi, M.Ö. VII. yüzyılda Yunanlı Komutan Silir tarafından Silimbirya veya Silivria adıyla kurulmuştur. - Gelişme: Kalenin, M.Ö. 440 yılında Yunanlı General Alkibayadis zamanında oldukça geliştiği, daha sonra Kral Flip döneminde Makedonyalıların eline geçtiği ve Romalıların istilasına uğradığı bilinmektedir. - Bizans Dönemi: Bizans İmparatoru Arkadius, 395 yılında eşi Aelia Eudoksiya adına kaleyi yeniden inşa ettirmiştir. - Sonraki Dönemler: Kale, II. Bayezid döneminde "Kıyamet-i Suğra" (Küçük Kıyamet) denen depremde gördüğü zarar üzerine son kez onarılmıştır. - Günümüzdeki Durum: Kaleden günümüze çok fazla kalıntı gelememekle birlikte, surların bir kısmı hala ayaktadır ve Kale Park adıyla bir tesis olarak işletilmektedir.

Kasr-ı Hümâyun ifadesi, Osmanlı döneminde padişahların dinlenmesi ve görüşmeler yapması için tasarlanmış özel bölümleri ifade eder. Ayrıca, bağımsız olarak inşa edilmiş saraylar veya köşkler için de bu terim kullanılır.

Kara surlarının en güçlü kapısı, İstanbul'da bulunan Altınkapı'dır.

Bizans İmparatoru Arkadius, Silivri Kalesi'ni eşi Eudoxia'yı onurlandırmak amacıyla yaptırmıştır.

Prag Kalesi'nde Bohemya kralları ve Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu kralları yaşamıştır. Önemli krallar arasında: - Charles IV: Kaleyi Gotik tarzda yeniden inşa ettirmiştir. - Rudolf II: Kaleyi ana ikametgahı olarak kullanmış, İspanyol Salonu'nu inşa ettirmiştir. - Ferdinand I: Kalede önemli yenilemeler yapmıştır.

St. Romanus Kapısı (bugün Topkapı olarak bilinir), beşinci yüzyılda İmparator II. Theodosius'un emriyle mimar Antemio tarafından yapılmıştır.

Kız Kulesi, M.Ö. 410 yılında Atinalı Komutan Alkibiades tarafından inşa edilmiştir.

Şafaktepe Konağı, 2014 yılında hizmete açılmıştır.

Şaka Konağı, dönemin Adana Valisi Şakir Paşa tarafından ikamet amacıyla yaptırılmıştır.