Sürdürülebilirlik

Baydöner, dijital dönüşümünü Vodafone Business'ın uçtan uca IoT çözümü olan Red Enerji ile gerçekleştirdi. Bu çözüm sayesinde: Enerji tüketim verileri tek bir ekrandan uzaktan izlenerek kontrol edildi. Enerji tasarrufu sağlanarak elektrik maliyetleri ve karbon ayak izi azaltıldı. Aylık ortalama %15 enerji verimliliği elde edildi. Bu çalışmalar, Baydöner'in operasyonel verimliliğini artırmasına ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı oldu.

Enerji verimliliği için yapılabilecekler hakkında bir afiş hazırlamak için aşağıdaki başlıklar kullanılabilir: 1. Enerji Verimli Teknolojilere Yatırım Yapmak: LED aydınlatma, enerji verimli ısıtma-soğutma sistemleri ve yenilenebilir enerji kaynakları gibi teknolojiler kullanmak. 2. İzolasyon ve Yapısal Düzenlemeler: Binalarda iyi bir ısı yalıtımı sağlamak, çift camlı pencereler ve güneş enerjisi panelleri kullanmak. 3. Davranışsal Değişiklikler: Gereksiz ışıkları kapatmak, enerji verimli cihazlar kullanmak ve su tasarrufu sağlamak gibi alışkanlıklar edinmek. 4. Enerji İzleme ve Yönetim Sistemleri: Enerji tüketimini takip eden sistemler kullanarak anormallikleri tespit etmek ve gerekli önlemleri almak. 5. Ulaşımda Enerji Verimliliği: Elektrikli araçlar ve toplu taşıma kullanımını teşvik etmek. Bu başlıklar, afiş üzerinde görsel ve metinlerle desteklenerek enerji verimliliği konusunda farkındalık oluşturulabilir.

Temiz enerji için eylem planı, enerji geçişini sağlamak ve kritik mineral arzını güvence altına almak için çeşitli stratejileri içerir. Bu plan kapsamında öne çıkan altı temel eylem alanı şunlardır: 1. Mineral tedarikinin çeşitlendirilmesi: Ülkelerin iklim ve temiz enerji hedeflerini desteklemek için mineral ve metal arzını artırmak. 2. Teknolojinin ve geri dönüşümün kullanımı: Kaynak verimliliğini artırmak ve tedarikteki sıkıntıları hafifletmek için teknolojinin ve geri dönüşümün tüm potansiyelinden yararlanmak. 3. Piyasalarda şeffaflığın teşvik edilmesi: Durum tespiti ve izlenebilirlik uygulamalarını güçlendirerek şeffaf piyasaların teşvik edilmesi. 4. Güvenilir bilgilerin kullanılabilirliğinin artırılması: İyi işleyen bir pazar sağlamak ve öncelikleri belirlemek için verilerin kullanılabilirliğinin artırılması. 5. Sürdürülebilir ve sorumlu uygulamaların teşvik edilmesi: Çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) çabalarının ödüllendirilmesi ve yeni tesislerin onaylarının hızlandırılması. 6. Uluslararası iş birliğinin teşvik edilmesi: Hükümetler, piyasa katılımcıları, sivil toplum ve uluslararası kuruluşlar arasında iş birliğinin güçlendirilmesi. Ayrıca, Avrupa Komisyonu'nun temiz enerji için açıkladığı eylem planı kapsamında, elektrik ve doğalgaz sektörlerine yönelik yeni tarife düzenlemeleri, vergi indirimleri ve izin süreçlerinin hızlandırılması gibi adımlar da yer almaktadır.

Yenilenemez ve yenilenebilir enerji kaynakları, enerji üretim yöntemlerinin temel sınıflandırmasını oluşturur. Yenilenemez enerji kaynakları, doğada çok uzun jeolojik zaman dilimlerinde oluşan ve tüketildiğinde aynı hızla yenilenemeyen enerji türleridir. Başlıca örnekler: - Kömür: Karbon içeriği yüksek, eski bitki materyallerinin derinliklerde ısı ve basınç altında geçirdiği süreçler sonucu oluşur. - Petrol: Eski deniz canlılarının ve bitkilerin tortulaşmasıyla oluşur, yoğun endüstriyel kullanım alanlarına sahiptir. - Doğal gaz: Daha az karbon salınımına sahip olması nedeniyle biraz daha temiz kabul edilir, ancak yine de yenilenemez bir kaynaktır. Yenilenebilir enerji kaynakları ise doğada kendini belli bir döngü içerisinde sürekli yenileyebilen, tükenme riski olmayan kaynaklardır. Örnekler: - Güneş enerjisi: Güneş ışınlarının fotovoltaik paneller veya güneş termik sistemleriyle elektrik veya ısı enerjisine dönüştürülmesi. - Rüzgar enerjisi: Rüzgar türbinleri kullanarak rüzgarın kinetik enerjisinin elektrik enerjisine dönüştürülmesi. - Hidroelektrik enerjisi: Akarsuların ve barajların potansiyel enerjisi aracılığıyla elektrik üretimi. - Jeotermal enerji: Yerkürenin derinliklerinde bulunan ısının kullanılmasıyla elde edilir.

Doğal kaynakların sınırlı olması, insanların gelecek nesiller için sorumluluklarını şu şekillerde etkiler: 1. Sürdürülebilirlik: Kaynakları sürdürülebilir bir şekilde kullanmak, gelecek nesillerin de bu kaynaklara erişebilmesini sağlar. 2. Adil Dağıtım: Kaynakların daha adil ve eşit bir şekilde dağıtılması gereklidir. 3. Çevre Koruma: Doğal alanların korunması ve çevreyi kirletici faaliyetlerin azaltılması için daha fazla sorumluluk alınır. 4. İnovasyon ve Alternatif Çözümler: Alternatif enerji kaynaklarına ve geri dönüşüm sistemlerine yönelinerek, doğanın sınırlarını aşmadan çözüm üretme zorunluluğu doğar. 5. Eğitici Bilinç: Bireyler ve topluluklar, çevreyi koruma ve kaynakların etkin kullanımı konularında daha aktif rol alır ve eğitici kampanyalara destek verir.

LCA (Life Cycle Assessment), Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi anlamına gelir ve bir ürünün veya hizmetin çevresel etkilerini ham madde tedarikinden atık yönetimine kadar sistematik bir şekilde değerlendiren bilimsel bir yöntemdir. LCA süreci dört aşamadan oluşur: 1. Hedef ve kapsam tanımı: Analiz edilecek ürün veya süreç belirlenir ve analiz kapsamı çizilir. 2. Envanter analizi: Ürünün üretiminden bertarafına kadar geçen süreçte kullanılan tüm kaynaklar ve salınan emisyonlar hesaplanır. 3. Etki değerlendirmesi: Elde edilen veriler çevresel göstergelere göre sınıflandırılarak yorumlanır. 4. Yorumlama: Sonuçlar analiz edilir ve iyileştirme önerileri sunulur. LCA'nın kullanım alanları arasında enerji, ulaşım, tarım, tekstil ve inşaat sektörleri bulunur.

Prekasta olan talebin artmasının birkaç nedeni vardır: 1. Maliyet etkinliği ve zaman tasarrufu: Fabrikalarda üretilen prekast elemanlar, standartlara uygun olarak üretildiği için montaj süreci hızlıdır ve işçilik maliyetlerini düşürür. 2. Dayanıklılık ve uzun ömür: Prekast elemanlar, daha yüksek kalitede ve dayanıklı olma eğilimindedir, bu da yapıların daha uzun süre kullanılabilir olmasını sağlar. 3. Çevresel faktörler: Prekastın üretimi sırasında daha az atık üretilir ve geri dönüşümlü malzemeler kullanılabilir, bu da sürdürülebilir inşaat uygulamalarını teşvik eder. 4. Teknolojik gelişmeler: Dijital tasarım ve imalat teknolojilerinin ilerlemesi, prekastın daha karmaşık ve estetik açıdan çeşitli tasarımlarının üretilmesine olanak tanır. 5. Kentsel dönüşüm projeleri: Eski yapıların yerine modern ve dayanıklı binalar inşa etme ihtiyacı, prekastın tercih edilme sebeplerinden biridir.

Tünel aydınlatması, sürücülerin tünel içinde güvenli bir şekilde hareket etmelerini sağlamak için özel olarak tasarlanmış bir sistemdir. İşte tünel aydınlatmasının temel adımları: 1. Aydınlatma Bölgelerinin Belirlenmesi: Tünel aydınlatması dört ana bölgeye ayrılır: giriş, geçiş, iç ve çıkış bölgeleri. 2. Aydınlatma Seviyelerinin Ayarlanması: Her bölge için farklı aydınlatma seviyeleri belirlenir. 3. Teknoloji Seçimi: LED aydınlatma sistemleri, enerji verimliliği, uzun ömür ve flicker (titreşim) azaltma gibi avantajlar sunduğu için tercih edilir. 4. Koruma Sınıfları: Aydınlatma armatürleri, su, toz ve darbelere dayanıklı olmalıdır. 5. Acil Durum Aydınlatması: Yangın veya elektrik kesintisi durumunda, yedek aydınlatma sistemleri kullanılmalıdır. Bu adımlar, tünel aydınlatmasının güvenli, verimli ve sürdürülebilir olmasını sağlar.

Bilim ve teknolojinin ülke ekonomisine katkıları şunlardır: 1. Yenilikçiliği Tetikleme: Bilimsel araştırmalar yeni ürünlerin, süreçlerin ve hizmetlerin geliştirilmesine yol açarak yeni endüstrilerin doğuşunu ve mevcut endüstrilerin dönüşümünü sağlar. 2. Verimliliği Artırma: Teknolojik gelişmeler, otomasyon ve makine öğrenimi gibi yöntemlerle üretim süreçlerini optimize eder, maliyetleri düşürür ve hata payını azaltarak daha yüksek karlılık sağlar. 3. Küresel Pazarı Bağlama: İletişim ve ulaşım teknolojilerindeki ilerlemeler, küresel ticareti kolaylaştırır, işletmelerin dünya genelinde müşterilere ulaşmasını ve mal ticareti yapmasını sağlar. 4. İnsan Sermayesini Geliştirme: Eğitim ve öğretim sistemlerinde bilim ve teknolojinin merkezi bir rol oynaması, bireylerin bilgi ve becerilerle donatılmasını sağlar. 5. Sürdürülebilir Çözümler Bulma: İklim değişikliği ve sağlık gibi toplumsal zorluklara yönelik teknolojik yenilikler, çevresel etkiyi azaltma ve enerji güvenliğini artırma potansiyeline sahiptir.

Geleceğin dünyası, bilim ve teknolojinin ilerlemesiyle oldukça farklı bir yapıya sahip olacak gibi görünmektedir. İşte bazı olası senaryolar: 1. Yapay Zeka ve Robotlar: İş gücünü dönüştürerek birçok sektörde otomasyonu sağlayacak, insanlar daha yaratıcı ve analitik görevlere odaklanabilecekler. 2. Sürdürülebilirlik: Gelişmiş enerji depolama teknolojileri ve yenilenebilir enerji kaynakları, dünyanın enerji ihtiyacını karşılayacak. 3. Sağlık: Genetik düzenleme teknolojileri ve nanobotlar, hastalıkların erken teşhisi ve tedavisi için kullanılacak, yaşlanma süreci yavaşlayacak. 4. Ulaşım: Otonom araçlar ve süpersonik hava taşıtları yaygınlaşacak, yer altı hızlı ulaşım sistemleri trafik sorununu ortadan kaldıracak. 5. Sanal Gerçeklik: Sanal gerçeklik teknolojisi, günlük yaşamın merkezine oturacak. 6. Duygusal Zeka: İnsanlar, yapay zekayla etkileşime geçerek duygusal destek alabilecek ve birbirlerine daha iyi anlayış gösterebilecekler. Bu tahminler, mevcut teknolojik gelişme hızına ve insanlığın ilerleme arzusuna dayanmaktadır, ancak gerçekleşme ihtimalleri kesin değildir.

LASDER (Lastik Sanayicileri Derneği), ömrünü tamamlamış lastiklerin toplanması, taşınması, geri kazanımı ve bertarafı ile ilgili sorumlulukları yerine getirmek amacıyla kurulmuş bir yetkilendirilmiş kuruluştur. LASDER'in başlıca görevleri şunlardır: - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ortak projeler yürüterek ÖTL'lerin geri kazandırılmasını sağlamak; - Çevre mevzuatına uygun şekilde lastiklerin geri dönüşüm süreçlerini yönetmek; - Ülke ekonomisine ve sürdürülebilir çevreye katkıda bulunmak.

Farmex, tarım sektöründe yenilikçi ve sürdürülebilir yüksek teknolojiye sahip ürünler geliştiren bir firmadır. Başlıca faydaları şunlardır: 1. Bitki Gelişimi ve Korunması: Doğal kaynaklardan elde edilen organik moleküller kullanarak bitki gelişimini destekler ve korunmasını sağlar. 2. Tarımsal Verimlilik: Tarımsal verimliliği artırır ve ürünlerin tazeliğini uzatarak kaliteyi en üst düzeye çıkarır. 3. İzlenebilirlik: Tive gibi teknolojilerle sevkiyatların sıcaklık ve konum takibini yaparak, ürünlerin güvenli ve verimli bir şekilde taşınmasını sağlar. 4. Dijital Araçlar: Farmex Agent gibi mobil uygulamalar aracılığıyla çiftçilere dijital araçlarla destek olur, tarımsal verileri yönetmelerine yardımcı olur.

RAMS Park'ın çatısında yaklaşık 10 bin güneş paneli bulunmaktadır.

En verimli güneş paneli ölçüsü, 72 hücreli paneller olarak kabul edilir. Ancak, verimlilik sadece panel boyutlarıyla değil, aynı zamanda panellerin üretildiği malzeme ve teknolojilerle de ilişkilidir.

Yaşam Döngüsü Analizi (LCA) dört temel aşamadan oluşur: 1. Hedef ve Kapsam Tanımlama: Analizin amacı, kapsamı, sınırları ve veri gereklilikleri belirlenir. 2. Envanter Analizi (Life Cycle Inventory – LCI): Girdi (ham madde, enerji) ve çıktılar (emisyonlar, atıklar) detaylı bir şekilde toplanır ve sistematik olarak değerlendirilir. 3. Etki Değerlendirmesi (Life Cycle Impact Assessment – LCIA): Toplanan veriler, çevresel etkileri açısından analiz edilir. 4. Yorumlama: Sonuçlar değerlendirilir ve çevresel performansı iyileştirmek için öneriler sunulur. LCA süreci ayrıca şu adımları da içerebilir: - Veri Toplama ve Modelleme: Ürün yaşam döngüsü boyunca kullanılan kaynaklar ve salınan emisyonların modellenmesi. - Belirsizlik ve Hassasiyet Analizi: Analiz sonuçlarının belirsizlikleri ve hassasiyetinin değerlendirilmesi. LCA, ISO 14040 ve ISO 14044 standartlarına uygun olarak, gelişmiş yazılımlar ve veri tabanları kullanılarak gerçekleştirilir.

Kalyon Enerji, temiz ve yenilenebilir enerji üretimi alanında faaliyet gösteren bir şirkettir. Şirketin başlıca işleri şunlardır: - Güneş Enerjisi (GES) ve Rüzgar Enerjisi (RES) santralleri kurmak ve işletmek. - Enerji depolama tesisleri yatırımları yapmak. - Sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda, iklim değişikliği ile mücadelede öncü rol oynamak. Kalyon Enerji, aynı zamanda Kalyon Holding çatısı altında, Uluslararası Holding Company (IHC) ile stratejik ortaklığa sahiptir.

Güneş enerjisi önemlidir çünkü birçok avantaj sunar: 1. Sürdürülebilir ve temiz enerji kaynağı: Güneş enerjisi, sürekli olarak yenilenebilir ve çevreye zararlı gazlar yaymaz. 2. Elektrik faturalarında tasarruf: Güneş enerjisi sistemleri, güneş ışığından üretilen elektriği kullanarak enerji maliyetlerini düşürür. 3. Çevre dostu ve karbon ayak izini azaltır: Fosil yakıtların kullanımını azaltarak iklim değişikliği ile mücadeleye katkıda bulunur. 4. Enerji güvenliği ve bağımsızlık: Güneş enerjisi sistemleri, enerji kesintilerine karşı dirençli olup, yaşam alanlarını güvende tutar. 5. Teknolojik gelişmeler ve inovasyon: Güneş enerjisi teknolojilerindeki ilerlemeler, daha verimli ve ekonomik sistemlerin ortaya çıkmasını sağlar. 6. Ekonomik ve sosyal fayda: Yeni iş imkanları yaratır, enerji fiyatlarını düşürür ve toplulukları bir araya getirerek sosyal dayanışmayı artırır.

Enerji tasarrufunda en etkili yöntemler şunlardır: 1. Enerji Verimli Cihazlar Kullanmak: A++ ve A+++ enerji sınıfına sahip beyaz eşyalar ve elektronik cihazlar tercih etmek. 2. Yalıtımı Güçlendirmek: Pencereler, kapılar ve duvarlarda yalıtım malzemeleri kullanmak, ısı kaybını azaltır. 3. Akıllı Termostatlar Kullanmak: Programlanabilir termostatlar ile ısıtma ve soğutma sistemlerini optimize etmek. 4. LED Aydınlatma Kullanmak: LED ampuller, geleneksel ampullere göre çok daha az enerji tüketir ve daha uzun ömürlüdür. 5. Elektronik Cihazları Kapatmak: Kullanılmayan cihazların fişlerini çekmek veya enerji tasarrufu modunda kullanmak.

Hidrojen enerjisinin dezavantajları şunlardır: 1. Yüksek Üretim Maliyeti: Hidrojen, mevcut yöntemlerle genellikle yüksek maliyetle üretilir. 2. Depolama ve Taşıma Zorlukları: Hidrojen gazı çok hafif olduğu için depolanması ve taşınması zor olabilir. 3. Altyapı Eksikliği: Hidrojen altyapısı, mevcut durumda kısıtlıdır ve geniş çapta kullanım için daha fazla gelişime ihtiyaç duyar. 4. Güvenlik Endişeleri: Hidrojen, hafif ve yanıcı bir gaz olduğu için güvenlik endişelerine yol açabilir.

Doğal kaynakların sınırlı olması nedeniyle yapılması gerekenler şunlardır: 1. Sürdürülebilir Kullanım: Doğal kaynakları gelecek nesillere de bırakacak şekilde, aşırı tüketmeden kullanmak gereklidir. 2. Enerji Tasarrufu: Enerjiyi verimli kullanarak fosil yakıtların tüketimini azaltmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek önemlidir. 3. Geri Dönüşüm ve Yeniden Kullanım: Atık miktarını azaltmak için geri dönüşüm ve yeniden kullanım teşvik edilmelidir. 4. Eğitim ve Farkındalık: Toplumu bilinçlendirmek ve tüketim alışkanlıklarını değiştirmek için eğitim programları düzenlenmelidir. 5. Politik ve Yasal Düzenlemeler: Hükümetler, sürdürülebilir tüketim politikaları uygulamalı ve karbon vergisi gibi stratejiler geliştirmelidir.