SözcükKullanımı

"Zarfa değil mazrufa bak" deyimi, dış görünüşe değil, içeriğe bakmak gerektiğini ifade eder.

"Ki" ekinin kullanıldığı cümleleri bulmak için aşağıdaki türlere dikkat edilebilir: 1. İlgi Zamiri Olarak "Ki": Belirtili isim tamlamasında tamlananın yerine kullanılır ve bitişik yazılır. Örnek cümleler: - "Benim odam büyük, seninkisi küçük". - "Ali'nin kardeşi Ankara'da okuyor, Mehmet'inki İzmir'de çalışıyor". 2. Sıfat Yapan "-ki": İsimlere eklenerek yer ve zaman bildiren sıfatlar türeten ektir ve daima bitişik yazılır. Örnek cümleler: - "Bugünkü maç, dünkü maçtan heyecanlıydı". - "Yarınki sınavı kazanmak için çalışmalısın". 3. Bağlaç Olarak "Ki": Cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında bir bozulma olmaz ve ayrı yazılır. Örnek cümleler: - "Çalışmalısın ki kazanasın". - "Demek ki dediklerimizi yapmamış".

Doğru kullanım: "ride a bike".

Evet, "hava" kelimesi mecaz anlamda kullanılabilir. Örneğin, "Söylediklerinin yalan olduğu anlaşılınca havası söndü" cümlesinde "hava" kelimesi mecaz anlamda kullanılmıştır.

Anlam boşalması ifadesi, sürekli tekrarlanan kelimelerin anlamını yitirmesi ve itici hale gelmesi durumunu ifade eder.

"Sweeping" kelimesi çeşitli bağlamlarda kullanılabilir: 1. Temizlik Anlamı: Süpürme veya süpürgeyle temizleme işini ifade eder. 2. Geniş Kapsamlı Anlam: Pek çok kişiyi veya şeyi etkileyen, büyük çapta ve köklü değişiklikleri ifade eder. 3. Rastgele Anlam: Gelişigüzel veya ayrım yapmadan yapılan eylemleri tanımlar. 4. Spor Anlamı: Şampiyonluğu kazanmak anlamında kullanılır.

Erkek ile ilgili bazı deyimler şunlardır: 1. Erkeklik sende kalsın: Karşındakinin yakışıksız davranışına uyup da tatsızlık çıkarma, efendice davran. 2. Erkek gibi: Erkeğe yakışır, erkeğe benzer. 3. Erkekliğe sığmamak: Mertliğe, yiğitliğe yakışmamak. 4. Erkeklik taslamak: Kendini erkek gibi göstermek, erkekçe davranışta bulunmak, kabadayıca davranmak. 5. Erkek Fatma: Erkeksi davranan, davranışlarıyla kaba, saba ve küfürlü konuşan bayan. 6. Erkekliğine yedirememek: Mertliğe, yiğitliğe yakıştıramamak. 7. Erkekliği kesilmek: Erkek fizyolojik görevini yerine getirememek.

"In my opinion" ifadesi, birinin kendi fikrini veya bakış açısını belirtmek için kullanılır.

"While" ile ilgili cümleler iki farklı şekilde kurulabilir: 1. İki eylemin aynı anda gerçekleştiğini belirtmek için: Bu durumda "while" bağlacı kullanılır ve cümle şu şekilde formüle edilir: "While + past continuous tense + simple past tense". Örnek cümleler: - I was listening to music while I was studying - They were talking while they were walking in the park 2. Bir sürecin boyunca (müddet zarfında) anlamına gelmek için: Bu kullanımda "while" yan cümle başında veya fiille birlikte kullanılır. Örnek cümleler: - While waiting, he felt asleep - He gets 10.000 $ per month, while I get the half of it

"Birbiriyle" ve "birbirinde" arasındaki fark, kullanım bağlamına göre değişir: 1. "Birbiriyle" ifadesi, iki veya daha fazla şeyin karşılıklı ilişkisini ifade eder. 2. "Birbirinde" ifadesi ise, bir şeyin başka bir şeyin içinde veya arasında olduğunu belirtir.

"Much" ve "many" kelimeleri, İngilizce'de miktar ifade etmek için kullanılır, ancak farklı bağlamlarda kullanılırlar. - "Much" genellikle sayılamayan isimlerle (uncountable nouns) birlikte kullanılır ve olumsuz cümlelerde ve soru cümlelerinde yer alır. - "Many" ise sayılabilen isimlerle (countable nouns) birlikte kullanılır ve yine olumsuz cümlelerde ve soru cümlelerinde sıkça görülür. Günlük dilde "much" yerine genellikle "a lot of" ifadesi kullanılır.

Garip ve gariban kelimeleri anlam bakımından benzer olsa da, tam olarak aynı değildir. Gariban, "kimsesiz, zavallı, garip" anlamına gelen bir sıfattır ve teklifsiz konuşmada kullanılır. Garip ise, "alışılmışın dışında olan, şaşırtıcı, tuhaf" anlamlarına gelir ve daha geniş bir kullanım alanına sahiptir.

"Both" ve "either" arasındaki temel fark, kullanım şekilleridir: - "Both", sayılabilen çoğul isimlerle kullanılır ve "her ikisi de" anlamına gelir. - "Either", iki seçenekten birini belirtmek için kullanılır ve "ikisinden biri" anlamına gelir.

"Sanki" ve "gibi" arasındaki fark, kullanım bağlamına göre değişir. "Sanki" edatı, cümlede benzetme, tahmin, ihtimal veya kuşku ifade etmek için kullanılır. Örnek cümleler: - Benzetme: "Çok hafif, bir kuş sanki". - Tahmin: "Yarın hava güneşli olacak sanki". "Gibi" kelimesi ise karşılaştırma yaparken kullanılır ve iki nesne veya özne arasında benzerlik olduğunu vurgular. Örnek cümleler: - "O, bir profesyonel gibi şarkı söylüyor". - "Adamın demir gibi bileği vardı".

"Sonsuza değin" ve "sonsuza kadar" ifadeleri arasındaki fark, kullanım bağlamına göre değişir: - "Sonsuza değin" daha soyut bir anlam taşır ve "her zaman", "asla bitmeyecek" anlamında kullanılır. - "Sonsuza kadar" ise belirli bir şeyin sonuna kadar, "en son ana kadar" anlamında kullanılır.

"They" ve "those" arasındaki fark, kullanım bağlamına göre değişir: 1. They: Çoğul bir grubu veya şeyi ifade eden bir zamirdir. 2. Those: Çoğul bir şeyi uzak bir mesafede veya geçmişte belirtmek için kullanılan bir işaret zamiridir.

"Buluşalım" ifadesi, iki veya daha fazla kişinin bir araya gelme planını belirtmek için kullanılır. Bu ifade, aşağıdaki gibi cümlelerde kullanılabilir: - Tekrar buluşalım. - Ne zaman buluşalım?. - Bir ara mutlaka buluşalım.

"On my way" ifadesi, bir yere doğru hareket edildiğini belirtmek için kullanılır. Bu ifade şu durumlarda kullanılabilir: - Randevu verirken: "I'm on my way to pick you up" (Seni almaya geliyorum). - Gecikme durumunda: "Sorry, I got stuck in traffic. I'm on my way!" (Üzgünüm, trafikte kaldım. Yoldayım!). - Seyahat güncellemeleri için: "We are on our way to the hotel now" (Şu anda otele doğru yoldayız). - İş yerinde veya günlük aktivitelerde: "I'm on my way to the meeting" (Toplantıya doğru yoldayım).

"Sırasıyla" ve "sırayla" ifadeleri farklı bağlamlarda kullanılır ve farklı anlamlar taşır: 1. Sırasıyla: Bu ifade, bir listedeki veya dizideki öğelerin belirli bir düzene göre ardışık olarak sıralanmasını ifade eder. Örneğin, "Birinci, ikinci, üçüncü" şeklinde bir sıralama sırasıyla yapılır. 2. Sırayla: Bu ifade ise, bir eylemin veya işlemin adım adım, birbiri ardına yapılmasını belirtir. Örneğin, "Bir, iki, üç" diyerek bir işlemi sırayla gerçekleştirmek.

"Soğumak" kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Isısını yitirerek soğuk duruma gelmek: "Üşüyorum, vücudumun soğuduğunu duyuyorum, dişlerim birbirine vuruyor". 2. Birine veya bir şeye duyulan istek, sevgi ve ilginin kalmaması: "Bizden soğudular, bizi de kendilerinden soğuttular".