SözcükAnlamları

Evet, mücrimler ve suçlular aynı şeyi ifade eder. Arapça kökenli bir sözcük olan mücrim, "cürüm" kelimesinden türetilmiş olup, suç işlemiş olan kimse anlamına gelir.

Gıpta ve imrenme benzer duygulardır, ancak aralarında bazı farklar vardır. İmrenmek, bir kişinin sahip olduğu bir şeyi istemek ve ona duyulan özlem anlamına gelir. Gıpta, bir başkasının sahip olduğu iyi bir özelliği veya başarıyı takdir etmek ve ona olumlu bir şekilde hayranlık duymak anlamına gelir. Dolayısıyla, gıbta imrenmek anlamına gelse de, her imrenme durumu gıpta olarak değerlendirilmez.

Hayır, "her zaman" ve "her daim" aynı değildir. Her zaman, bir işin istisnasız ve aksatılmadan yapıldığını belirtmek için kullanılır. Her daim ise "her zaman", "daima" anlamlarına gelir. Örnek cümleler: "Arif, büyüklerine karşı her zaman saygılı bir çocuk olmuştur" (doğru). "Her daim ondan her türlü fedakarlıklar bekliyordu" (doğru). "Ben herzaman senin yanında olamam ki" (yanlış). "herdaim" (yanlış).

Ret cevabı alınca söylenebilecek bazı ifadeler: "Bu ret, kişiliğime yapılmış bir ret değil". "Neyi yanlış yaptığımı öğrenip bir sonraki arayışımda düzelteceğim". "Birkaç ret almak iş arama sürecinde kaçınılmazdır, yola devam etmeliyim". "Çevremi genişletip, özgeçmişimi güncelleyerek arayışıma devam edeceğim". "İş arama süreci aynı zamanda bir öğrenme sürecidir, tecrübelerimi paylaşmalıyım". Ret cevabı, bir şeyin kabul edilmemesi veya yapılmaması anlamına gelir.

"Otu çek, köküne bak" atasözü, bir kişinin kimliğini doğru olarak öğrenmek için soyuna sopuna bakmak gerektiğini ifade eder. Ayrıca, insanların dış görünüşüne aldanmamak ve bir kimse hakkında tam olarak bilgi sahibi olmak istenirse, o kimsenin soyunu ve sopunu çok iyi incelemek gerektiği anlamına da gelir.

Zayıf, ince, uzun boylu kişiye "kikirik", "valakad" veya "şahalak" denir.

Antalya'nın Kepez ilçesinin adı, yüksek yer, yokuş başı, dağ ve tepe anlamlarına gelen "kepez" kelimesinden gelmektedir. Ayrıca, Kepez'in ismini, Antalya'ya ilk girişte karşılaşılan ve "uçurum" anlamına da gelen "kepez" bölgesinden almış olabileceği de düşünülmektedir. Kepez ayrıca, "gelin duvağı" ve "deniz kıyısında kayalık alan" anlamlarına da gelmektedir.

Eğilmiş bir kız, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. Örneğin, vücut dili bağlamında, bir kızın eğilmesi şu anlamlara gelebilir: Flört işareti: Saçlarla oynamak, uzun uzun saçlarla uğraşmak, cilveli hareketler, hoşlanma belirtisi olabilir. İlgi göstergesi: Ayaklar erkeğe dönükse, bu ilgi anlamına gelebilir. Ayrıca, "eğil kız öpim" gibi ifadeler, argo ve saygısız bir davranış olarak değerlendirilebilir. Beden dili yorumlarının bilimsel bir temeli olmadığını ve kişisel algılara dayandığını unutmamak önemlidir.

Striptizci ve stripper aynı anlama gelir. Stripper, "striptizci" olarak Türkçeye çevrilir. Striptizci, "striptiz yapan kişi" anlamına gelir ve genellikle ücretli bir eğlence biçimi olarak başkalarının önünde kıyafetlerini çıkaran kişiler için kullanılır.

Çok zor durumda olan kişiye "muhtaç" veya "mazlum" denilebilir. Ayrıca, "kol kanat germek" deyimi, zor durumda olan birini korumak ve yardım etmek anlamında kullanılır.

Mahatma Gandhi'nin acil ilkesi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Gandhi'nin bazı temel ilkeleri şunlardır: Doğruluk (Satya). Pasif direniş (Ahimsa). Et yemezlik (Vejetaryen beslenme). Brahmaçarya. Sadelik. İnanç.

Kirve, Anadolu'da yaygın olan bir sünnet geleneğine göre, sünnet çocuğunun masraflarını üstlenen, sünnet sırasında çocuğu kucağına alarak sünnet işlemini gerçekleştiren ve ömür boyu sürecek bir bağın temelini atan kişidir. Kirve, aynı zamanda çok yakın bir arkadaş veya dost anlamında da kullanılabilir. "Kıravel" kelimesi ise belgelerde geçen bir terim değildir ve bu nedenle bir anlamı bulunmamaktadır.

Rölatif, orijinal dilinde "relatif" olarak yazılır ve göreceli, mutlak olmayan, kesinlik taşımayan anlamlarına gelir. TDK'ya göre rölatif kelimesinin iki farklı anlamı vardır: 1. Bilimde: Göreceli. 2. Felsefede: Zamana, kişilere ve çağın gerekliliklerine göre farklılık gösteren. Ayrıca, tıp alanında da sıkça kullanılan bir terim olup, bir şeyin veya durumun diğer bir şeye veya bir referans noktasına göre olan ilişkisini ifade eder.

Evet, nafıa ve bayındırlık aynı anlama gelir. Nafıa, Osmanlı Devleti'nde bayındırlık işlerine verilen isimdir.

"Ve benzeri" bulmacada aşağıdaki kelimelerden biri olarak yanıtlanabilir: Vesaire; Tıpkı; Gibisi; Benzer.

Uyumlu ve uyumlu olmayan İngilizce'de şu şekilde ifade edilir: Uyumlu: compatible; compliant; harmonious; consistent; aligned; fit; coherent. Uyumlu olmayan: incompatible; not coordinated; not harmonized. Örnek cümleler: "As if it isn't compatible with the most recent operating system" (Büyük bir ihtimalle, yeni işletim sistemi ile uyumlu değildir). "We three had managed to share in the morose dissolution that leaves no harmony between the various spasms of the body" (Üçümüz de bedenin çeşitli kasılmalarıyla uyumlu olmayan, kasvetli bir yozlaşmayı paylaşıyorduk).

HRUP kısaltması farklı anlamlara gelebilir: High-Risk Urban Problem (Yüksek Riskli Kentsel Sorun). Human Rights Union Party (İnsan Hakları Birliği Partisi, Arnavutluk). Ayrıca, hrup.com.tr adresinde HRUP Türkiye adlı bir platform bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, HRUP, "metabolize edilebilir protein" (MP) diyetlerinde kullanılan bir terim olup, "yüksek RUP diyeti" anlamına gelir.

Sivil kelimesi, askeri olmayan, asker sınıfından olmayan, özel bir biçimde olmayan, üniforma olmayan ve resmi olmayan giysi anlamlarına gelir. Ayrıca, çeşitli meslek gruplarında o meslek grubunda olmayan kimseleri tanımlamak amacıyla da kullanılır. Sivil kelimesinin diğer anlamları arasında, argo olarak çıplak, çırılçıplak ve siğil, sivilce gibi anlamlar da bulunur.

Güzel yüzlü birine şu ifadeler kullanılabilir: Vesim. Hüsn-i vech. Cemal. Muştella. Gözeden veya Yüzgüzel. Ayrıca, Osmanlı döneminde güzel yüzlü kadınlar için "mehlikâ" (güzel yüzlü, ay yüzlü) ifadesi kullanılırdı.

Basitlikle sofistike arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Basitlilik, bir şeyin karmaşıklıktan uzak, sade ve kolay anlaşılır olmasını ifade eder. Sofistike, ise bir şeyin karmaşıklık, incelik, gelişmişlik ve estetik açıdan çekicilik açısından üstün olduğunu belirtir. Dolayısıyla, bir şey hem basit hem de sofistike olamaz; çünkü bu iki kavram birbirinin karşıtıdır.