Sosyoloji

Çokkültürlülük, bir toplumda birbirine paralel veya birlikte bulunan farklı kültürlerin varlığını ifade eder. Çokkültürlülüğün önemi: Kültürel çoğulculuk: Farklı kültürel kimliklerin tanınmasını ve bu kimliklerin bastırılmadan yaşatılmasını sağlar. Toplumsal adalet ve eşitlik: Dominant kültürlerin asimilasyon baskısını durdurur ve toplumun farklı üyelerinin görüş ve katkılarının dahil edilmesini ister. Barış ve uyum: Farklı kültürel gruplara tolerans göstererek, çatışmaları önler ve toplumsal huzuru destekler. İnsan haklarının korunması: Azınlık kültürlerinin korunmasını ve geliştirilmesini teşvik eder.

Gazze, dünyanın en büyük şehri değildir. Gazze, Filistin'in güneybatısında bulunan ve Gazze Şeridi'nin en büyük şehri olan bir yerleşim yeridir. 2023 yılı itibarıyla Gazze'nin nüfusu yaklaşık 2 milyondur. Dünyanın en büyük şehri hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, genellikle Tokyo, New York veya Londra gibi şehirler bu unvana aday gösterilmektedir.

Z. K. Kadıoğlu'na göre tüketim toplumu, bireylerin ihtiyaçları için tüketmek yerine tüketimi başlı başına bir amaç haline getirdiği bir toplumdur. Kadıoğlu, tüketim toplumunun bazı özelliklerini şu şekilde açıklar: İletişim biçimi olarak tüketim: Bireyler, kendilerini ifade etmek ve karşısındakileri anlamak için tüketim tercihlerini referans alırlar. Kapitalist sistem ve tüketici değeri: Bireyler, kapitalist toplumlarda tüketici olarak değerlidir ve pazarlama ile reklam faaliyetleri, arzuları kışkırtan göstergelerle tüketimi teşvik eder. Gündelik hayatta tüketim: İnsanlar, ekonomik sistemden kaynaklanan hoşnutsuzlukları ve gündelik hayatın gerginliklerini tüketim yaparak hafifletebileceklerini düşünürler. Planlı eskitme: Teknolojik ürünler, sürekli yenilenen sürümlerle üretilir ve bu, birey ile nesne arasındaki kullanım süresini kısaltır.

Küçük burjuvazi, yarı özerk köylüler ve küçük ölçekli tüccarlardan oluşan bir sosyal sınıfı ifade eder. Bu terim, ilk olarak 18. ve 19. yüzyıl başlarında Batı Avrupa'da orta sınıfın bir alt tabakasını tanımlamak için kullanılmıştır. Küçük burjuvazi şu kesimleri içine alır: küçük toprak sahipleri; esnaf ve zanaatkârlar; bağımsız çalışanlar; üniversite mensupları; memurlar; ev kadınları. Küçük burjuvazi, aynı zamanda yeni küçük burjuvazi olarak da adlandırılan, mühendisler, şefler ve sınıf yapısına eklenen diğer modern işleri de kapsar. Marksist terminolojide küçük burjuvazi, "burjuva ahlakını alan" anlamında küçük düşürücü olarak da kullanılabilir.

Küçük burjuvazi, yarı özerk köylüler ve küçük ölçekli tüccarlardan oluşan bir sosyal sınıfı ifade eder. Bu terim, ilk olarak 18. ve 19. yüzyıl başlarında Batı Avrupa'da orta sınıfın bir alt tabakasını tanımlamak için kullanılmıştır. Küçük burjuvazi şu kesimleri içine alır: küçük toprak sahipleri; esnaf ve zanaatkârlar; bağımsız çalışanlar; üniversite mensupları; memurlar; ev kadınları. Küçük burjuvazi, aynı zamanda yeni küçük burjuvazi olarak da adlandırılan, mühendisler, şefler ve sınıf yapısına eklenen diğer modern işleri de kapsar. Marksist terminolojide küçük burjuvazi, "burjuva ahlakını alan" anlamında küçük düşürücü olarak da kullanılabilir.

Diyarbakır'ın Ovabağ mahallesi, Çınar ilçesine bağlıdır.

Beykoz Kılıçlı Köyü'nde çoğunlukla Kafkas kökenli insanların yaşadığı belirtilmektedir. Köyün nüfusu hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, 2023 yılı verilerine göre 551 kişi yaşadığı bilinmektedir.

Mesafe çeşitleri şu şekilde sınıflandırılabilir: Fiziksel mesafe: İki nokta veya nesne arasındaki mesafeyi belirtir. Sosyal mesafe: Kişiler arasındaki iletişim mesafelerini ifade eder ve dört ana türü vardır: mahrem mesafe, kişisel mesafe, sosyal mesafe ve genel topluma açık mesafe. Ayrıca, matematikte ve fizikte farklı mesafe hesaplama yöntemleri ve türleri de bulunmaktadır, örneğin Öklid mesafesi, Minkowski mesafesi gibi.

Mümtaz Turhan'a göre kültür, bir toplumun sahip olduğu maddi ve manevi değerlerden oluşan bir bütündür. Turhan, kültürü iki ana aksa ayırır: 1. Maddi kültür: Maddi araç ve gereçler, bunların kullanımı. 2. Manevi kültür: İnançlar, kanaatler, eğitim, kanunlar. Ona göre kültür, toplumlarda sürekli bir değişim süreci içindedir ve bu değişim, serbest veya zorunlu kültür değişmeleri şeklinde gerçekleşir.

Kadıköy Koşuyolu, İstanbul iline bağlı Kadıköy ilçesine bağlıdır.

Fransız filmi "Yedinci Kıta" (Der Siebente Kontinent, 1989), Avusturyalı yönetmen Michael Haneke'nin "Duygusal Buzlaşma" adlı üçlemesinin ilk filmidir. Filmin hikayesi: Ana karakterler: Georg ve Anna çifti ile kızları Eva. Konu: Aile, monoton ve anlamsız yaşamlarından kurtulmak için tüm anılarını yok etmeye karar verir. Temalar: Yabancılaşma, iletişimsizlik ve modern toplumda bireyin yalnızlığı. Film, aynı zamanda tüketim toplumunu ve gerçek ihtiyaçlar ile sahte ihtiyaçlar arasındaki ayrımın ortadan kalkmasını eleştirir.

Elit kesim, siyaset ve sosyoloji teorisinde, bir grupta orantısız miktarda servet, ayrıcalık, siyasi güç veya yeteneğe sahip olan küçük bir güçlü insan grubudur. Elit kesimin bazı özellikleri: Eğitim: Genellikle iyi düzenlenmiş bir eğitim süreci ile homojen bir sosyal çevrede bulunurlar. Üyelikler: Seçkin üniversitelere ve kulüplerin üyesi olup, bu üyelikler iş bağlantıları kurmalarını sağlar. Çeşitlilik: Sosyal sınıf veya kast özellikleri yoktur, ancak bazı elit gruplar belirli sosyal sınıflara veya kastlara ait olabilir. Elit kavramının öncüleri: Pareto: Elitleri, insan niteliklerinin bir sonucu olarak görür ve yeteneği esas alır. Mosca: Elitleri yönetici sınıf olarak tanımlar. Michels: Örgütlerin lider gruplar tarafından yönetilmesini "oligarşinin demir yasası" olarak tanımlar.

2025 yılı itibarıyla Kahramanmaraş'ta toplam 714 mahalle bulunmaktadır. İlçelere göre mahalle sayıları şu şekildedir: Afşin: 660; Andırın: 570; Çağlayancerit: 170; Dulkadiroğlu: 1030; Ekinözü: 210; Elbistan: 930; Göksun: 730; Nurhak: 150; Onikişubat: 1370; Pazarcık: 840; Türkoğlu: 440.

Savur'da bulunan bazı aşiretler: Hacıbeyoğlu Ailesi. Sürgücü Aşireti. Ayrıca, Savur'da Arap, Süryani ve Türk kökenli aileler de bulunmaktadır.

Association (dernek) ve organization (organizasyon) arasındaki temel farklar şunlardır: Amaç: Dernekler, ortak ilgi alanlarına sahip bireylerin bir araya gelerek belirli bir amacı gerçekleştirmesi için oluşur. Yapı: Derneklerin yapısı daha esnek ve az resmidir. Üyelik: Derneklere üyelik genellikle gönüllüdür. Odak: Dernekler, savunuculuk ve ağ oluşturma üzerine odaklanır. Büyüklük: Dernekler genellikle daha küçüktür. Finansman: Dernekler, üyelik ücretleri ve bağışlarla finanse edilir.

Raymond Williams'a göre iletişim modelleri şunlardır: Otoriter iletişim: Medyanın devlet tarafından kontrolü, manipülasyonu ve sansürünü içerir. Babacan iletişim: Belirli ahlaki değerleri izleyicilere empoze etmeyi amaçlayan ideolojik kontrol söz konusudur. Ticari iletişim: Ticari kontrol baskındır; "Söylemeye gücünüzün yetmesi ve kârlı bir şekilde söyleyebilmeniz koşuluyla her şey söylenebilir". Demokratik iletişim: İşbirliğine dayalı rasyonaliteye dayanır, ifade özgürlüğünü ve bireylerin ne tür içerik tüketeceklerine dair seçim yapma hakkını güvence altına alır. Williams ayrıca, kültürel demokrasi fikrini savunur; bu, kamu hizmeti medyası, kültürel kooperatifler ve yerel medyanın bir araya gelmesini içerir.

Küresel bakış açısı, kişinin gerek yerel gerekse küresel düzlemdeki stratejik ve kültürel gerçeklikleri kavramasına olanak veren bilişsel bir durumdur. Küresel bakış açısı, dört ana temadan oluşur: çoklu bakış açıları; kültürlere ilişkin anlayış ve saygı; küresel sorunların farkındalığı; dünyanın birbirine bağlı bir sistem olduğu anlayışı.

Bangladeş'in bu kadar kalabalık olmasının birkaç nedeni vardır: Yüksek doğum oranı: 1975'te yetişkin kadın başına 6,33 olan canlı doğum oranı, 2018'de 2,15'e düşse de, Bangladeş'te nüfus artışı önemli ölçüde yavaşlamamıştır. Göç: Ülke, dış göç de yaşamaktadır; etnik Bengalliler nüfusun %98'ini oluştururken, kalan %2, Myanmar sınırındaki küçük kabile grupları ve Bihari göçmenleri arasında bölünmüştür. Tarım ekonomisi: Bangladeş'in ekonomisi tarıma dayalıdır ve bu alanda istikrarlı bir üretim vardır. Alçak rakım: Ülkenin büyük bir kısmı deniz seviyesinden 9 metreden daha yüksekte değildir, bu da sel ve diğer doğal afetlere karşı savunmasız olmasına yol açar.

Türkiye nüfusunun en belirgin özelliklerinden bazıları şunlardır: Yoğunluk: Türkiye nüfusunun büyük bir kısmı ülkenin kuzeybatısında ve kıyı kesimlerinde yoğunlaşmıştır. Kentleşme: Türkiye'de kentsel nüfus oranı hızla artmaktadır; 2017 yılı itibarıyla nüfusun %92,5'i şehirlerde yaşamaktadır. Yaş Dağılımı: Nüfusun yarısı 29,7 yaşından küçüktür ve çalışma çağındaki nüfus (15-64 yaş) toplam nüfusun %67,4'ünü oluşturmaktadır. Ortanca Yaş: Türkiye'de ortanca yaş 30,7'dir ve bu, nüfusun yaşlandığını göstermektedir. Cinsiyet Oranı: Türkiye'de erkek ve kadın nüfusu arasında belirgin bir fark yoktur; 2017 yılı itibarıyla nüfusun %50,2'si erkek, %49,8'i kadındır.

Doğan Avcıoğlu'nun "Türkiye'nin Düzeni" kitabı, 2024 yılında Tekin Yayınevi tarafından tek cilt olarak basılmıştır. Ancak, 1968 yılında ilk basıldığında kitap tek cilt olarak, 1969 yılında ise iki cilt olarak yayımlanmıştır.