Sinema, akıl hastalıklarını çeşitli şekillerde yansıtabilir: Gerçekçi ve karanlık filmler: Savaş sonrası dönemde, sosyal sorunların psikiyatrik yönü ağırlık kazanmıştır. Metafor olarak akıl hastalığı: 1960'lı yıllardan itibaren akıl hastalığı, bir metafor olarak kullanılmaya başlanmış ve başarılı, sağlıklı kişilerin mutluluğu ve dürüst ilişkileri arayışları filme konu olmuştur. Bipolar bozukluk: Bipolar bozukluk, mani ve depresyon atakları ile kendini gösterir ve sinemada eski dönemlerden beri temsil edilmektedir. Olumsuz temsil: Filmlerde, psikiyatrik hastalık sahibi karakterler genellikle saldırgan ve aykırı davranışlarla tasvir edilir, bu da bu kişilere karşı önyargıyı güçlendirebilir. Ayrıca, bazı filmler akıl hastalıklarını yanlış veya abartılı bir şekilde yansıtabilir.