Şiir

"Aynam düştü yerlere, karıştı gazellere" dizesini Neşet Ertaş'ın "Biter Kırşehir'in Gülleri Biter" türküsünde söylemektedir. Ayrıca, bu dizeyi "Pınar Başı Burma Burma" türküsünde de Fatma Türkan Yamacı seslendirmektedir.

Özdemir Asaf'ın aşk temalı bazı kitapları: Lavinia - Aşk Şiirleri; Yalnızlık Paylaşılmaz; Dokuza Kadar On; Benden Sonra Mutluluk.

Türk edebiyatında kısa şiirin ilk örneği olarak Fransızca'dan yapılan ilk şiir çevirileri ve ilk folklor incelemesi çalışmalarıyla tanınan Şinasi gösterilebilir. Ayrıca, Orhan Veli Kanık, Ahmet Arif gibi şairler, kısa şiir formatını benimseyerek Türk edebiyatında bu alanda önemli gelişimler sağlamışlardır. Kısa şiirin tarihsel gelişimi, Antik çağlarda şairlerin duygularını kısa ve özlü dizelerle ifade etmelerine kadar uzanır.

Beren ile ilgili şiirlere aşağıdaki kaynaklardan ulaşılabilir: antoloji.com. edebiyatdefteri.com. akrostissiirler.net. siirler.biz. Ayrıca, Pinterest'te de Beren ismine özel akrostiş şiirler paylaşılmıştır.

Fuzuli, aşk şiirlerini tasavvufi bir bakış açısıyla ve insanın iç dünyasındaki duygusal deneyimleri yansıtmak amacıyla yazmıştır. Onun aşk şiirlerinde, kavuşma arzusundan çok, bir özlem ve hasret duygusu hakimdir. Ayrıca, Fuzuli'nin toplumsal ve kişisel acıları da aşk temalı şiirlerinin temalarından biridir.

"İstemem" şiiri, Avni mahlasını kullanan Fatih Sultan Mehmet'e atfedilmektedir. Ancak, bazı kaynaklar bu şiirin Fatih Sultan Mehmet'e ait olmadığını, modern ifadeler ve anakronik atıflar içerdiğini belirtmektedir. Şiirin asıl sahibine dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır.

"Kerem Gibi" şiiri, Nazım Hikmet Ran'a aittir.

Sultan-ı Yegâh ve sultaniyegah aynı değildir. Sultan-ı Yegâh, Attila İlhan'ın bir şiirinin adıdır. Sultaniyegâh ise, klasik Türk müziğinde bir makamdır.

Murabba II, Namık Kemal'in bir eseridir.

Şiirde milli değerler, Milli Edebiyat Dönemi'nde işlenmiştir. Milli Edebiyat Dönemi, II. Meşrutiyet ile Cumhuriyet'in ilk yılları arasında, 1911-1923 yılları arasında faaliyet gösteren edebiyat akımıdır. Bu dönemde işlenen milli değerlerden bazıları şunlardır: Kahramanlık; Halkın yaşamı; Milli tarih; Milliyetçilik duygusu.

Bu dize, İbrahim Gürsul'un "Serseri" şiirinden bir bölümdür. Şiirin tamamı şu şekildedir: > Hayatın cilvesine bahane > Benim ruhum serseriyse sana ne > Sanmakı bunu bana söyleten kındır > Bilirmisin serseri dediğin kimdir > Herkes misil misil uyurken > Tatlımı tatlı rüyalar kurarken > Sabahada güler yüzle uyanırken > Gözyaşı döküyordu serseri dediğin > Herkes kolay lokma yerken > Pazarda iyi mal seçerken > Altında mercedes ile gezerken > Soğan ekmekle yetiniyordu serseri dediğin > Kimi kadın kız peşindeyken > Kimi şan şöhret derdeyken > Kimi ise para pul eşiğindedir > Ekmek kavgasındaydı serseri dediğin > Evet kuramaz belki bir cümleyi > Bir araya getiremez iki heceyi > Ama şunu unutma ki be güzelim > Severse de candan sever serseri dediğin > Aldanır onlara kem gözle bakanlar > Onlardır her iki cihanda en mesut olanlar > Ey sosyete kızı sil hayalindeki eseri > Çoklarından üstündür şu gördüğün serseri.

Hece vezni, şiirdeki mısraların hece sayısına göre düzenlenmesini esas alan bir ölçü sistemidir. Hece vezni, Türk edebiyatının en eski şiir ölçüsü olarak kabul edilir ve özellikle halk şiirinde yaygın olarak kullanılmıştır. Türk edebiyatında iki heceliden yirmi heceliye kadar birçok hece vezni örneği bulunmakla birlikte, en çok kullanılanlar yedili, sekizli, on birli ve on dörtlü kalıplardır.

"Hep dalgınım bu günlerde, saati cezveye koyup yumurta tutuyorum" dizeleri, Metin Vural'a ait "Nisan'a Kaç Var" adlı şiirden bir bölümdür. Şiir, Yıldız Kenter tarafından seslendirilmiş ve Tanju Duru tarafından bestelenmiştir.

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Bursa'da Zaman" şiiri, Beş Şehir adlı kitabında yer almaktadır. Ayrıca, bu şiirin ilk hâli "Bursa'da Hülya Saatleri" başlığıyla 1941'de Ülkü mecmuasında yayımlanmıştır.

"Ben sana yarim demem, yarimin ömrü az olur" ifadesi, bir Yılmaz Erdoğan şiirinden veya bir halk türküsünden alıntıdır. Şiirdeki hali: > "Ben sana gülüm demem, gülün ömrü az olur". Türküdeki hali: > "Bahçelerde saz olur, gül açılır yaz olur, ben yare gül demem, gülün ömrü az olur". Bu söz, sevgilisinin kıymetini bilen, aşık bir erkeğin deyişi olarak yorumlanır.

"Bulutlar" şiiri 7'li hece ölçüsü ile yazılmıştır.

Bu dizeler, Murathan Mungan'ın "Eteğimdeki Taşlar" adlı eserinden bir alıntıdır. Tam metin şu şekildedir: > Çok gerilerde kaldı bizi bazen bir şiirin uyandırdığı sabahlar, durup dururken içimizde parlayan sevinç, tutuşan ümit çok gerilerde kaldı. Hayatı budalaca seven yanımız çok gerilerde... Şimdi dönüş yolunun karanlık düşüncelerinden yorgun, aynalarda unutkan dalgın bakışlar.

Polis Haftası için yazılabilecek bazı şiirler: Kahraman Polis. >Varlığın ülkeme güven veriyor Asayiş seninle berkemal polis Kavgalar bitiyor huzur geliyor Adalet elçisi kahraman polis. Türk Polisi. >Türk polisi, Türk polisi, Severiz biz hepinizi, Kim ne derse desin size, İnanmayın, kanmayın, Millet sever hepinizi. Bir Polis Olacağım. >Bir polis olacağım çelikten kanadımla, Edirne'den Kars'a kadar yurdumu koruyacağım, Bir polis olacağım şefkatli ellerimle, Her zaman iyilerin yanında yer alacağım. Polis. >Yücelir görevi hakkıyla yapan Alçalır vatana ihanet eden Kurulur tuzaklar bekler bir kapan Dikkat et kendini kaptırma Polis. Bu şiirlerin yanı sıra, "Polis Haftası ile İlgili En Güzel Şiirler" başlıklı yazıda daha fazla örnek bulunmaktadır.

Cahit Külebi'nin tüm şiirlerinin yer aldığı tek bir kitap, "Bütün Şiirleri" adıyla yayımlanmıştır. Bu kitap, farklı yayınevlerinde çeşitli baskılarla basılmıştır, örneğin: Bilgi Yayınevi tarafından basılan "Bütün Şiirleri" kitabının ISBN numarası 9789752201897'dir. Dolayısıyla, Cahit Külebi'nin tüm şiirlerinin yer aldığı kitap sayısı birdir.

Fikret Otyam'ın bir şiir anlayışı değil, resim ve gazetecilik anlayışı bulunmaktadır. Resim Anlayışı: - Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'yu konu alan eserlerinde, Anadolu insanını ve doğal çevreyi işlemiştir. - Resimlerinde keçi ve başı örtülü Anadolu kadınlarını sık sık figür olarak kullanmıştır. - Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun resim öğretilerinden etkilenmiş, lekeci bir üslup benimsemiştir. Gazetecilik Anlayışı: - Röportajlarında yalansız ve insana dayalı bir anlatım kullanmış, halkın gözü-kulağı olmayı hedeflemiştir. - Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki yoksul ve topraksız insanların dertleriyle ilgilenmiştir.