Sansür

Vurun Kahpeye filmi, tutucu çevrelerin tepkileri nedeniyle sansüre uğramıştır. Bu durum, filmin yayınlanmasından sonra büyük ilgi görmesine rağmen, bazı sahnelerin çıkarılmasını veya tamamen yasaklanmasını gerektirmiştir.

"Susuz Yaz" filmi, Türkiye'de sansür engeline takıldığı için sonsuz olarak değerlendirilebilir. Film, 1963 yılında çekilmesine rağmen, su mülkiyeti ve köy yaşamı üzerinden yaptığı toplumsal eleştiriler nedeniyle dönemin sansür mekanizmasının dikkatini çekti ve "Türkiye'yi olumsuz tanıtıyor" gerekçesiyle vizyona giremedi. Yönetmen Metin Erksan ve yapımcı Ulvi Doğan'ın çabalarıyla film, Almanya'ya kaçırıldı ve 1964 yılında Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı ödülünü kazandı.

"ALF" dizisi, çeşitli nedenlerle yasaklanmıştır: 1. Censorship (Sansür): Dizi, bazı ülkelerde alkol, uygunsuz referanslar ve aile dostu olmayan içerikler nedeniyle sansürlenmiştir. 2. Teknik Zorluklar: Dizide kullanılan el yapımı kuklanın (ALF) yapımı ve kullanımı teknik olarak zordu, bu da çekim sürecini uzatmış ve seti gergin bir ortam haline getirmiştir. 3. Oyuncuların Memnuniyetsizliği: Ana karakterlerin çoğu, özellikle ALF'nin kuklasını kontrol eden oyuncu ile yaşadıkları sorunlar nedeniyle diziden memnun kalmamış ve iptalini istemişlerdir. 4. Düşük Reytingler: Dizinin hikayesi, sadece Tanner ailesinin evinde geçen olaylarla sınırlı kaldığı için yaratıcılar için yeni hikaye fikirleri üretmeyi zorlaştırmış ve reytinglerin düşmesine yol açmıştır.

"Hükümet Kadın" filminin bazı sahneleri, özellikle CHP'ye oy verme sahnesi, Star TV tarafından sansürlendi. Sansürlenme nedeni olarak, sahnelerin içerdiği siyasi mesajların veya diyalogların kanalın yayın politikalarına uymaması gösterilebilir.

"Oy'una Geldik" filmi, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından şiddeti özendirme gerekçesiyle sansürlendi. Filmin yasaklanmasına dair kararda, 5224 sayılı kanun uyarınca Değerlendirme ve Sınıflandırma Kurulu'nun değerlendirmeleri esas alındı.

Hepsiburada ve Trendyol'a ceza verilmesinin nedeni, tüketici yorumlarını manipüle etmeleri ve olumsuz yorumları sansürlemeleri olarak belirlenmiştir. Hepsiburada, U.S. Polo Assn. markalı ürünlerde birbirine benzeyen ve aynı ifadelerle yazılmış çok sayıda pozitif yorum tespit edilmesi nedeniyle ceza almıştır. Trendyol ise, bir tüketicinin sorunlu ürünle ilgili yorumunu yayınlamadığı için ceza almıştır.

"Ezel" dizisinin sansürlenme nedeni, TRT'nin yönetmen Ezel Akay'a haber vermeden filmden bazı diyalogları kesmesi olmuştur. Özellikle, Kadı Pervane karakterinin "Alevi mi Sünni mi?" sorusunu ve Eredna karakterinin "O işi ulemaya bıraktım, karar bekliyorum" cevabını içeren sahnenin sansürlendiği belirtilmiştir.

Türk sinemasında bazı önemli film sahneleri sansürlenmiştir: 1. "Mürebbiye" (1919): Filmde, Fransız mürebbiyenin konaktaki herkesi baştan çıkarması sahnesi nedeniyle sansürlenmiştir. 2. "Aşık Veysel'in Hayatı- Karanlık Dünya" (1952): Filmin, Anadolu'daki ekinleri kısa boylu gösterdiği gerekçesiyle yasaklandığı belirtilmiştir. 3. "Vurun Kahpeye" (1949): Film, bazı sahneleri nedeniyle sansür kuruluna geri gönderilmiş ve tekrar gösterime girmiştir. 4. "Yılanların Öcü" (1962): Fakir Baykurt'un kitabından uyarlanan film, sansür kurulu tarafından yasaklanmıştır. 5. "Susuz Yaz" (1963): Filmdeki kadın karakterin, ölen kocasının erkek kardeşiyle evlenmesi sahnesi nedeniyle sansürlenmiştir. 6. "Şafak Bekçileri" (1963): Filmde, bir Türk uçağının düşmesi ve üniformalı pilotun sevgilisiyle öpüşmesi sahneleri sansürlenmiştir. 7. "Umut" (1970): Filmde, giysiler aracılığıyla yoksulluk propagandası yapıldığı ve sabah namazı sahnesi nedeniyle sansür uygulanmıştır. 8. "Kara Çarşaflı Gelin" (1975): Film, sansürden geçmediği için Antalya Film Şenliği'nde gösterilmemiştir.

South Park dizisi, Çin'deki sansür yasalarına uymadığı gerekçesiyle Çin'de yayından kaldırılmıştır.

Kemal Sunal'ın "Üç Kâğıtçı" filminin Kanal 7'de sansürlenmesinin nedeni, filmde geçen bir diyalogun uygunsuz bulunmasıdır. Filmde, belediye başkanı rolünü oynayan Kemal Sunal'ın, öleceğini söylemesi üzerine Kasap Ali ile arasında geçen "Babama selam söyle, o da gideceğin yerde" şeklindeki diyalog, kanal tarafından sansürlenmiştir.

"Mac Beth" (Shakespeare Must Die) filmi, Tayland'da siyasi bölünmeleri körükleyebileceği endişesiyle yasaklandı. Filmin sansürlenme nedenleri arasında, Tayland'da tabu olan monarşiyi eleştirmesi ve 2006 darbesini hatırlatan sahneler yer alıyor.

İran sinemasında komedinin az olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Dini ve Toplumsal Kısıtlamalar: Devrim sonrası dönemde İran sineması, cinsellik, şiddet ve politik eleştiriler gibi konuları büyük oranda yasaklayan katı sansür kurallarına tabi tutulmuştur. 2. Yeni Gerçekçi Etki: İran sineması, savaş ve toplumsal dönüşümlerin yoğun yaşandığı bir dönemde ortaya çıkmıştır. 3. Alternatif Komedi Figürleri: İran'da Ekber Abdi, Mehran Müdüri ve Cevad Rezaviyan gibi ünlü komedyenler ve "Acı Kahve" gibi kara mizah örnekleri üreten yapımlar olsa da, genel olarak komedi filmleri diğer türlere göre daha az üretilmektedir.

1980 yılında Türk sinemasında yaşanan bazı önemli gelişmeler şunlardır: 12 Eylül Darbesi: Darbe sonrası sansür ve baskılar nedeniyle sinema sektörü yavaşlama dönemine girdi. Film Sayısında Düşüş: 1970'li yıllara göre film sayısı ciddi şekilde azaldı ve 60 filmi zor çekilir hale geldi. Video Kültürü: Video gösterim cihazlarının çoğalması ve yabancı şirketlerin Türkiye'de temsilcilik açması, Türk sinemasının ekonomik olarak büyük kayıplar yaşamasına yol açtı. Yeni Film Türleri: Arabesk filmler ve toplumsal olaylara değinen müzikli filmler yaygınlaştı. Önemli Yapımlar: Sinan Çetin'in "Bir Günün Hikayesi" ve Ömer Kavur'un "Ah Güzel İstanbul" gibi filmler bu dönemde çekildi.

Yılanların Öcü filmi, kesin nedeni bilinmemekle birlikte, sansür kurulu tarafından yasaklandı.

Türkiye'de basın özgürlüğünün başlangıcı, 24 Temmuz 1908 tarihine dayanmaktadır.

Kemal Sunal'ın "Kibar Feyzo" filmi, Türkiye'de sansür nedeniyle yasaklanmıştır.

1978 yılı Türk sineması için önemlidir çünkü bu dönemde ekonomik bunalımdan kurtulma çabaları ve sansürle mücadele öne çıkmıştır. Ayrıca: Film sayısında azalma olmasına rağmen, seyirci sayısında artış görülmüştür. Toplumsal ve gerçekçi filmler yapılmaya başlanmış, bu türdeki yapımlar dikkat çekmiştir. Uluslararası festivallerde başarı elde edilmiş, bazı Türk filmleri yabancı ülkelerde pazar bulmuş ve Türk film haftaları düzenlenmiştir. Türk-Sovyet ortak yapımı filmler çekilmiş, Türkan Şoray ve Cüneyt Arkın gibi ünlü oyuncular bu tür projelerde yer almıştır.

Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi dizisinin 3. sezonunda bölümler sansürsüz olarak yayımlanmıştır.

"Duvar" filminde sansür, iki ana nedenden kaynaklanmaktadır: 1. Siyasi ve toplumsal hassasiyetler: Film, 1976 yılında Ankara Cezaevi'nin çocuk koğuşunda çıkan isyanı konu almakta ve bu tür içerikler, dönemin siyasi iklimi nedeniyle sansüre uğrayabilmektedir. 2. Film endüstrisinin kendi kendini düzenlemesi: Sinemada sansür, filmlerin içeriğinin ulusal kültürün ahlaksal, sosyal ve ideolojik ilkelerine uygun olmasını sağlamak amacıyla da uygulanabilmektedir.

Ünlülerin X platformundan ayrılma nedenleri arasında sansür endişeleri ve ifade özgürlüğü konuları öne çıkmaktadır. Birçok ünlü isim, hesaplarının kapatılma veya içeriklerine erişim engeli getirme korkusu nedeniyle X'i terk ederek Bluesky gibi alternatif sosyal medya platformlarına geçti.