Reaksiyonlar

Ekzotermal reaksiyonlar, başladıktan sonra kendiliğinden devam eder çünkü bu tür reaksiyonlar dış enerjiye ihtiyaç duymaz. Ekzotermal reaksiyonlarda, ürünlerdeki bağları oluşturmak için kullanılan enerji, reaktanlardaki bağları kırmak için gereken enerjiden daha fazladır, bu da çevreye enerji salınımına yol açar.

Salisilat, fenol, sodyum hidroksit ve yüksek basınçtaki karbondioksit reaksiyonu ile elde edilir. Bu süreçte: 1. Fenol bileşiği, sodyum hidroksit ve karbondioksit ile 4-7 bar basınç altında reaksiyona sokularak sodyum salisilat elde edilir. 2. Daha sonra sodyum salisilat, mineral bir asit (örneğin, sülfürik asit) ile asitlendirilerek salisilik asite dönüştürülür.

Oksidasyon ve redüksiyon (katılım) reaksiyonları, elektron transferini içeren ve elementlerin oksidasyon durumlarının değiştiği kimyasal reaksiyonlardır. Oksidasyon, bir elementin elektron kaybetmesi ve oksidasyon sayısının artmasıdır. Redüksiyon ise bir elementin elektron kazanması ve oksidasyon sayısının azalmasıdır. Dolayısıyla, oksidasyon ve redüksiyon birlikte gerçekleşir ve bir redoks reaksiyonunda biri olmadan diğeri olamaz.

Endergonik ve ekzergonik reaksiyonlar arasındaki temel fark, enerji değişimidir. - Endergonik reaksiyonlar, enerji gerektiren reaksiyonlardır. - Ekzergonik reaksiyonlar ise enerji açığa çıkaran reaksiyonlardır.

Evet, çinko ve nitrik asit birleşir ve bu birleşme sonucunda çinko nitrat (Zn(NO3)2) ve hidrojen gazı (H2) oluşur. Reaksiyon denklemi şu şekildedir: Zn + 2HNO3 → Zn(NO3)2 + H2.

Zn (çinko) ve KOH (potasyum hidroksit) arasındaki reaksiyon, bazik bir reaksiyondur.

Aktivasyon enerjisi ve eşik enerjisi aynı sayısal değere sahiptir, ancak farklı kavramlardır. Aktivasyon enerjisi, kimyasal reaksiyonların başlatılması için gereken enerji miktarını ifade eder. Eşik enerjisi ise, bir sistemin denge durumları arasında geçiş için gereken minimum enerjiyi belirtir.

Sodyum metali su ile reaksiyona girdiğinde şiddetli bir patlama meydana gelir. Bu reaksiyon sırasında: 1. Hidrojen gazı açığa çıkar. 2. Sodyum hidroksit (NaOH) oluşur. 3. Isı açığa çıkar, bu ısı hidrojeni tutuşturabilir. Bu süreç, ekzotermik bir tepkimedir ve güvenlik önlemlerinin alınmasını gerektirir.

H2S (hidrojen sülfür) ile Br2 (brom) arasındaki etkileşim, redoks (oksidasyon-redüksiyon) reaksiyonudur. Bu reaksiyon sonucunda H2S, HBr (hidrojen bromür) ve S (kükürt) bileşiklerine dönüşür.

Tuz ruhu (hidroklorik asit), su ile reaksiyona girerek tuz (klorür) ve hidrojen elementlerine ayrışır çünkü hidroklorik asit, güçlü bir asit olup suda çözündüğünde hidrojen iyonları (H+) ve klorür iyonları (Cl-) oluşturur.

Enzimler, aktivasyon enerjisini düşürerek reaksiyonları hızlandırır. Aktivasyon enerjisi — kimyasal bir reaksiyonun başlaması için gerekli olan minimum enerji miktarıdır.

Kimya açısından "indirgenmek", bir maddenin elektron kazanması ve negatif yüklü hale gelmesi anlamına gelir. Bu süreç, indirgenme veya indirgeme reaksiyonu olarak adlandırılır.

FeO (demir(II) oksit) ile NaOH (sodyum hidroksit) arasındaki reaksiyon, ferrat(II) sodyum ve su üretir: FeO + 4NaOH → Na4FeO3 + 2H2O. Bu reaksiyon, 400-500°C sıcaklıkta gerçekleşir.

İleri ve geri tepkimeler, kimyasal reaksiyonların tersinir olduğu durumlarda bulunur. İleri tepkime, tepkimeye giren maddelerin reaksiyon sonucunda ürünlere dönüştüğü kısımdır. Geri tepkime ise ürünlerin tekrar reaksiyona girerek başlangıç maddelerine dönüştüğü kısımdır. Dengeye ulaşan bir reaksiyonda, ileri ve geri tepkimelerin hızları eşitlenir ve sistem dengeye gelir.

Anotta oksidasyon reaksiyonu gerçekleşir.

Al + C = Al4C3 — alüminyum (Al) ve karbon (C) arasındaki reaksiyon sonucu alüminyum karbür (Al4C3) oluşumu denklemidir. Bu reaksiyon, 1500-1700°C sıcaklıkta gerçekleşir.

Ekzotermal reaksiyonların bazı örnekleri şunlardır: 1. Yanma: Yakacak odun, propan ve doğalgazın yanması, çevreye önemli miktarda ısı ve ışık enerjisi açığa çıkaran ekzotermal reaksiyonlardır. 2. Patlamalar: Dinamit gibi patlayıcıların patlaması, çok kısa sürede büyük miktarda enerji açığa çıkaran aşırı ekzotermal reaksiyonlardır. 3. Nötrleştirme reaksiyonları: Bir asit ve bir bazın reaksiyona girmesi, ısı açığa çıkaran ve çözeltiyi ısıtan bir ekzotermal reaksiyondur. 4. Çelik yünün sirke ile reaksiyonu: Çelik yünün sirke ile reaksiyona girmesi, ısı yayan güvenli bir ekzotermal reaksiyondur. 5. Fotosentez: Bitkilerin güneş ışığından gelen enerjiyi emerek glikoz ve oksijen üretmek için karbondioksit ve suyu dönüştürmesi, ekzotermal bir reaksiyondur.

H2SO4 (sulfurik asit) ve S (kükürt) reaksiyonu şu şekilde gerçekleşir: S + 2 H2SO4 → 3 SO2 + 2 H2O. Bu, oksidasyon-redüksiyon (redoks) reaksiyonudur.

Aldehitler ve ketonlar, bazı reaksiyonlarla ayırt edilebilir: 1. DNPH Testi: 2,4-dinitrofenilhidrazin (DNPH) reaktifi, aldehitler ve ketonlarla reaksiyona girerek hidrazon oluşturur. 2. Tollens Testi: Tollens reaktifi (gümüş nitrat ve amonyak karışımı), aldehitleri karboksilik asitlere oksitlerken ketonlar reaksiyona girmez. 3. Haloform Testi: Metil ketonlar, iyot ile karıştırıldığında iyot, her bir metil hidrojenin yerini alır ve soluk sarı bir katı olan haloform çökelir.

Nöroleptik malign sendrom (NMS), antipsikotik (nöroleptik) ilaçların kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan, yaşamı tehdit edebilen nadir bir reaksiyondur. Belirtileri arasında yüksek ateş, kas sertliği, bilinç değişiklikleri ve otonom sinir sistemi dengesizlikleri bulunur. Nedenleri arasında dopamin reseptörlerini bloke eden ilaçların kullanımı yer alır. Teşhis, semptomların varlığı ve hastanın ilaç geçmişine dayanarak konur. Tedavisi, antipsikotik ilacın kesilmesi, yoğun tıbbi destek ve semptomatik tedavileri içerir.