Rahim

Desidual reaksiyon, implantasyon sırasında embriyonun rahim duvarına tutunması sürecinde, etrafındaki endometriyum bağ dokusunda meydana gelen değişiklikleri ifade eder. Bu reaksiyon sonucunda endometriyal hücreler, glikojen ve lipit yüklü hale gelir.

İntrauterin terimi, tıpta "rahimiçi" anlamına gelir.

Rahim filmi (HSG) sonrası hamile kalma şansı artabilir. Bu artış, HSG sırasında verilen kontrast maddenin tüplerdeki küçük yapışıklıkları açması ve tüplerin açıklığını artırmasıyla ilgili olabilir. Ancak, bu durum kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve kesin sonuçlar için bir doktora danışmak önemlidir.

Kadın rahminin incelmesinin birkaç nedeni olabilir: 1. Hormon dengesizliği: Östrojen ve progesteron hormonlarının dengesizliği rahim duvarının incelmesine yol açabilir. 2. Aşırı kilo verme: Aşırı kilo kaybı östrojen seviyelerini düşürerek rahim duvarının incelmesine neden olabilir. 3. Doğum kontrol hapları: Bazı doğum kontrol hapları rahim duvarını inceltebilir. 4. Rahim içi yapışıklıklar: Asherman sendromu gibi durumlar rahim iç tabakasında skar dokusu oluşmasına ve incelmeye yol açabilir. 5. Menopoz: Menopozdan sonra östrojen seviyelerinin düşmesi rahim duvarının incelmesine neden olur. 6. Kürtaj ve doğum: Rahim içine yapılan cerrahi müdahaleler endometriuma zarar vererek incelmesine neden olabilir. 7. Sigara kullanımı: Sigara kullanımı da rahim duvarının incelmesine katkıda bulunabilir. Rahim duvarı incelmesi teşhisi ve tedavisi için bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

Rahimdeki damar çatlaması durumunda kalp ve damar cerrahisi bölümüne başvurulmalıdır.

Endometriyal biyopsi ve küretaj farklı işlemlerdir, ancak her ikisi de rahim içinden parça alınmasını içerir. Endometriyal biyopsi, rahim iç dokusundan örnek almak için yapılan bir prosedürdür ve genellikle lokal anestezi veya sedasyon altında gerçekleştirilir. Küretaj ise, rahim içinin temizlenmesi amacıyla yapılan bir işlemdir ve genellikle gebeliğin sonlandırılması için uygulanır. Dolayısıyla, endometriyal biyopsi daha çok teşhis amaçlı iken, küretaj tedavi edici ve önleyici bir işlem olarak da yapılabilir.

Rahim ağzı kanseri, rahmin alt kısmında bulunan ve vajinaya bağlanan serviks (rahim ağzı) bölgesindeki hücreleri etkiler. Hastalık ilerledikçe, metastaz yoluyla karın, akciğerler, karaciğer, vajina, rektum ve idrar kesesi gibi vücudun diğer organlarına da yayılabilir.

Rahimde damar çatlamasının nedenleri şunlar olabilir: 1. Hormonal Dengesizlikler: Östrojen ve progesteron gibi hormonların dengesizliği, damarların genişlemesine ve çatlamasına yol açabilir. 2. İltihaplanma: Pelvik iltihap hastalıkları, rahim içindeki damarları etkileyerek çatlamalara neden olabilir. 3. Genetik Faktörler: Ailede damar hastalıkları öyküsü bulunan kadınlarda risk daha yüksek olabilir. 4. Yaş: Yaş ilerledikçe, damarların yapısında meydana gelen değişiklikler çatlama riskini artırabilir. 5. Gebelik: Gebelik sırasında vücuttaki kan hacminin artması, damarların daha fazla gerilmesine ve çatlamasına neden olabilir. Bu durumlar dışında, aşırı fiziksel aktiviteler veya travmalar da damarların hasar görmesine yol açabilir. Belirtiler ortaya çıktığında bir sağlık profesyoneline başvurmak önemlidir.

Alttan muayene (vajinal muayene) ile aşağıdaki durumlar belirlenebilir: 1. Dış genital organların incelenmesi: Yara, tümör gibi oluşumların tespiti. 2. Spekulum muayenesi: Vajina ve rahim ağzının (serviks) görüntülenmesi, akıntı, iltihap veya tümör varlığının araştırılması. 3. Elle (parmakla) muayene: Rahim ve yumurtalıklarda büyük kitlelerin fark edilmesi, karın içindeki genital organların değerlendirilmesi. 4. Rahim ağzı kanseri taraması: Smear testi ile rahim ağzı kanserinin erken evrede yakalanması. 5. Vajinal ultrason: İç genital organların daha net bir şekilde değerlendirilmesi, rahim ve yumurtalıkların yapısının incelenmesi. Bakirelerde spekulum ve vajinal ultrason kullanılmaz.

Rahim, kadın üreme sisteminin merkezi organı olup, pelviste, rektum ve mesane arasında yer alır.

Kazıma sonrası rahmin iyileşme süresi genellikle 1 aydır. Ancak, bu süre hastanın genel sağlık durumu, ameliyatın türü ve iyileşme sürecinin nasıl ilerlediğine bağlı olarak değişebilir. Ameliyat sonrası dönemde, doktorun önerdiği ilaçların düzenli olarak kullanılması, dengeli ve sağlıklı bir beslenme programının uygulanması ve düzenli kontrollere gidilmesi önemlidir.

Metroplasti ameliyatı, rahimde perde (uterin septum) durumunu düzeltmek için yapılan cerrahi bir işlemdir. Ameliyat şu adımlarla gerçekleştirilir: 1. Anestezi: Hastaya işlem sırasında rahat olması için uygun anestezi uygulanır. 2. Histeroskopun Yerleştirilmesi: Rahim ağzından itibaren yavaşça histeroskop (ışıklı bir tüp) ilerletilir. 3. Perdenin Çıkarılması: Perde, histeroskopla gönderilen aletlerle kesilir ve çıkarılır. 4. Tamamlama: Histeroskop çekilir ve işlem sonlandırılır. Bu işlemler genellikle bir saat kadar sürer.

Rahim ağzında yara (servikal erozyon) oluşumunun başlıca nedenleri şunlardır: 1. Enfeksiyonlar: Human Papilloma Virüsü (HPV), klamidya, gonore gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve mantar enfeksiyonları rahim ağzı dokusunda iltihaplanmaya yol açabilir. 2. Hormonal Değişiklikler: Doğum kontrol hapı kullanımı, hamilelik veya ergenlik döneminde hormon seviyelerindeki değişimler rahim ağzında yaralara neden olabilir. 3. Mekanik ve Kimyasal Tahrişler: Vajinal duş, parfümlü hijyen ürünleri, spiral gibi vajinal araçlar ve sık yapılan jinekolojik muayeneler rahim ağzı dokusunda tahrişe ve hasara yol açabilir. 4. Travmatik Nedenler: Doğum sırasında serviksin aşırı gerilmesi veya yırtılması, düşük sonrası yapılan kürtaj işlemleri sırasında servikal dokunun zarar görmesi. Erken tanı ve tedavi, daha ciddi komplikasyonların önlenmesi için önemlidir. Kesin teşhis ve uygun tedavi yöntemi için bir jinekologa başvurulması önerilir.

Endometrium kalınlığının 45 mm olması, rahim iç zarının normalden çok daha kalın olduğunu gösterir. Endometrium kalınlığının normal değerleri, adet döngüsünün farklı evrelerine göre değişir ve genellikle 7-14 mm arasında olması beklenir. Bu tür bir durum tespit edildiğinde, kesin tanı ve uygun tedavi için bir kadın doğum uzmanına başvurulması önerilir.

Çatı muayenesinden sonra kahverengi akıntı, muayene sırasında rahim ağzındaki hücrelerin hafifçe tahriş olması veya küçük damarlardan sızan kanın oksitlenmesi nedeniyle oluşabilir. Bu durum genellikle kısa süreli ve hafif bir akıntı olup, birkaç gün içinde kendiliğinden geçer.

Rahimde kızarıklık ve yara oluşumunun başlıca nedenleri şunlardır: 1. Enfeksiyonlar: Klamidya, gonore, trikomonaz gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar rahim ağzında tahrişe ve yaraya yol açabilir. 2. Hormonal Değişiklikler: Doğum kontrol hapları veya hamilelik gibi durumlar rahim ağzı hücrelerinin yapısını değiştirebilir. 3. Travma: Doğum sırasında rahim ağzının zedelenmesi veya sert cinsel ilişki yaralara neden olabilir. 4. Kronik Vajinal Enfeksiyonlar: Sürekli tekrarlayan enfeksiyonlar rahim ağzını zayıflatabilir. 5. Kimyasal Tahriş: Uygun olmayan hijyen ürünlerinin kullanımı veya vajinal duş rahim ağzını tahriş edebilir. Bu durumlar genellikle rutin jinekolojik muayene sırasında teşhis edilir ve tedavi gerektirir. Kesin tanı ve uygun tedavi için bir jinekoloğa başvurulması önemlidir.

Ligamentum teres uterinin görevi, rahimi öne doğru döndürerek (antevert) sabitlemektir. Ayrıca, hamilelik sırasında rahimin öne doğru eğilmesini (anteflexion) sağlamak için de önemli bir rol oynar.

Spiralin T şeklinde olmasının nedeni, rahim içine yerleştirildiğinde daha iyi bir tutuş ve etkinlik sağlamaktır.

Anne karnında bebek, rahmin içinde büyür.

Kadının rahminin büyük olmasının birkaç nedeni olabilir: 1. Hormonal Dengesizlikler: Östrojen fazlalığı ve progesteron eksikliği, endometrium dokusunun kontrolsüz şekilde büyümesine neden olabilir. 2. Polikistik Over Sendromu (PCOS): Yumurtlamanın düzensiz olması nedeniyle progesteron üretimi azalır ve östrojen seviyeleri yükselir, bu da rahim duvarının kalınlaşmasına yol açar. 3. Obezite: Vücutta artan östrojen üretimi, hormonal dengesizliğe ve endometriumun aşırı büyümesine neden olabilir. 4. Menopoz: Menopoz döneminde progesteron hormonu üretiminin azalması, östrojenin endometrium üzerindeki etkisini artırır ve rahim duvarı kalınlaşmasına yol açabilir. 5. Myomlar (Fibroidler): Rahim dokusunda oluşan iyi huylu tümörler, özellikle 30-40 yaş aralığındaki kadınlarda yaygın olarak görülür ve rahmin büyümesine neden olabilir. Teşhis ve tedavi için bir uzmana başvurulması önerilir.