Prostat

Prostat kanseri ameliyatı olanların yaşam süresi, hastalığın evresine, metastaz yapıp yapmadığına ve uygulanan tedaviye bağlı olarak değişir. Erken evre prostat kanseri durumunda, ameliyat sonrası 10 yıllık yaşam beklentisi %80'in üzerindedir. Yayılmamış prostat kanserinde ameliyat, hastanın beklenen yaşam süresini uzatır. Kemik ve akciğere yayılmış metastatik prostat kanseri tedavisinde ameliyat önerilmez ve bu hasta grubunda 5 yıl içinde kansere bağlı ölüm oranı %80'in üzerindedir. Her hastanın durumu farklıdır ve kesin bir yanıt için bir üroloji uzmanına danışmak önemlidir.

Prostatektomi, tıpta prostat bezinin tamamen veya kısmen cerrahi olarak çıkarılması anlamına gelir. Bu ameliyat, genellikle iki ana nedenle yapılır: 1. İyi huylu prostat büyümesi (BPH): İdrar yapma güçlüğü, sık idrara çıkma gibi semptomları tedavi etmek için. 2. Prostat kanseri: Kanserli hücrelerin tamamen çıkarılmasını ve hastalığın yayılmasını önlemek için. Prostatektomi, açık cerrahi, laparoskopik veya robotik yardımlı yöntemlerle gerçekleştirilebilir.

Prostat muayenesi, ailede prostat kanseri öyküsü bulunan erkekler için 40 yaştan itibaren senede 1 kez; ailede prostat kanseri öyküsü bulunmayan erkekler için ise 45 yaştan itibaren senede 1 kez yapılması önerilmektedir. Bu kontroller, prostat kanserinin erken tanısında ve hastalığın ilerlemesini önlemede büyük önem taşır.

PREC tıpta farklı anlamlara gelebilir: 1. Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi'nin kısaltması olarak kullanılır. 2. "Precore" terimi, belirli tıbbi durumların veya tedavilerin erken aşamalarını ifade eder. 3. "Prostate Epithelial Cells" (Prostat Epitel Hücreleri) anlamına gelir.

Rezektoskopi, genellikle mesane ve prostat hastalıklarının cerrahi tedavisinde kullanılır. Bu işlemle aşağıdaki durumlar tedavi edilebilir: İdrar yollarında darlık (üretral stenoz); Mesane çıkışında perde (posterior üretral valv); İyi huylu prostat büyümesi (benign prostat hiperplazisi). Ayrıca, mesane tümörlerinin çıkarılması için de rezektoskopi uygulanabilir. İşlem, bükülmeyen (rijit) veya bükülebilir (fleksible) aletler kullanılarak genel anestezi altında gerçekleştirilir.

Rusya'da prostat hastalıklarının yaygın olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Yaş Faktörü: Yaş ilerledikçe prostat büyümesi ve prostat kanseri riski artar. 50 yaş üzerindeki erkeklerde bu tür hastalıkların görülme sıklığı daha yüksektir. 2. Genetik Yatkınlık: Ailede prostat hastalığı öyküsü olan bireylerde risk daha yüksektir. 3. Hormonal Değişiklikler: Testosteron ve diğer hormon seviyelerindeki dengesizlikler prostat sorunlarına yol açabilir. 4. Beslenme ve Yaşam Tarzı: Yağlı ve işlenmiş gıdalarla beslenmek, düşük lifli diyetler, alkol ve sigara kullanımı prostat sağlığını olumsuz etkiler. 5. Enfeksiyonlar: Bakteriyel enfeksiyonlar prostatit gelişimine neden olabilir. Düzenli doktor kontrolleri ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları, prostat hastalıklarının önlenmesinde ve erken teşhisinde önemlidir.

PSA değerinin 671 olması, yüksek PSA seviyesini ifade eder. Yüksek PSA değerleri, prostat kanseri veya diğer prostat rahatsızlıklarının belirtisi olabilir, ancak tek başına tanı koymak için yeterli değildir. PSA testi sonuçlarınızı yorumlamak ve uygun tedaviyi belirlemek için bir doktora başvurmanız önemlidir.

PSA (Prostat Spesifik Antijen) testi, prostat bezinin sağlığını değerlendirmek ve prostat kanseri riskini belirlemek için kullanılır. PSA'nın beyinle doğrudan bir işlevi yoktur, çünkü bu test sadece kan örneği alınarak yapılır ve prostat bezinin içindeki hücreler tarafından üretilen bir proteinin seviyesini ölçer.

Anatar kelimesi, iki farklı ilaç türünü ifade edebilir: ATOR ve XATRAL. ATOR ilacı, kolesterol ve trigliserid gibi yağ kökenli maddelerin düşürülmesi için kullanılır. XATRAL ise, prostat büyümesi tedavisinde kullanılan bir ilaçtır.

Gece sık idrara kalkma, çeşitli sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. Bu durumlar arasında: 1. Yaşlanma: Yaşlandıkça mesane kası daha az elastik hale gelir ve daha sık idrara çıkma ihtiyacı doğar. 2. Hormonal Değişiklikler: Antidiüretik hormon üretiminin azalması, gece daha fazla idrar üretimine neden olabilir. 3. Poliüri: Vücudun normalden fazla idrar üretmesi, diyabet gibi sağlık durumlarının belirtisi olabilir. 4. Prostat Sorunları: Prostat büyümesi, idrar yoluna baskı yaparak sık idrara çıkmaya yol açar. 5. Mesane Sorunları: Aşırı aktif mesane veya mesane sarkması gibi durumlar sık idrara çıkmaya neden olabilir. Bu belirtiler varsa, bir doktora başvurulması önerilir.

Uzatılmış salımlı ilaçlar, farklı sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılır ve iki ana örnek olarak Xatral ve Toreda SR verilebilir: 1. Xatral: Prostat büyümesi (iyi huylu prostat büyümesi) tedavisinde kullanılır. 2. Toreda SR: Aşırı aktif mesane sendromunun tedavisinde kullanılır. Bu ilaçlar, doktor kontrolünde reçete edilir ve kullanımları sırasında dikkat edilmesi gereken özel durumlar olabilir.

Sağlıklı bir prostatın uzunluğu genellikle 3-4 cm arasında olmalıdır.

BPH, benign prostat hiperplazisi ifadesinin kısaltmasıdır ve Türkçe'de "iyi huylu prostat büyümesi" anlamına gelir.

Yaşa göre prostat boyutu şu şekildedir: - 20-49 yaş: Prostat boyutu genellikle 20-25 gram arasındadır. - 50-59 yaş: Prostat boyutu 25-30 gram civarında değişir. - 60 yaş ve üzeri: Prostat boyutu 30 gramı geçebilir. Bu değerler, bireyler arasında farklılık gösterebilir ve prostat büyümesi yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak kabul edilir.

BPH (Benign Prostat Hiperplazisi) alanı, prostat bezinin iyi huylu büyümesi durumunda kullanılan bir terimdir. BPH tedavisinde kullanılan yöntemler şunlardır: - İlaç tedavisi: Alfa-blokerler, 5-alfa redüktaz inhibitörleri, bitkisel ilaçlar gibi çeşitli ilaç grupları kullanılır. - Minimal invaziv tedaviler: Lazer tedavisi, transüretral iğne ablasyonu, prostatik üretral lift gibi yöntemler. - Cerrahi müdahale: Transüretral prostat rezeksiyonu, açık prostatektomi gibi cerrahi yöntemler uygulanabilir. Tedavi yöntemi, hastanın semptomlarının şiddetine ve genel sağlık durumuna göre belirlenir.

Prostat büyümesinin en büyük nedeni, iyi huylu prostat hiperplazisi (BPH) olarak bilinen hormonal değişikliklerdir. Yaş ilerledikçe, prostat bezindeki hücrelerde testosteron ve dihidrotestosteron (DHT) seviyelerindeki değişiklikler sonucu bir artış meydana gelir ve bu da prostatın boyutunun ve hacminin artmasına yol açar. Diğer risk faktörleri arasında genetik yatkınlık, obezite, diyabet ve hareketsiz yaşam tarzı yer alır.

Prostat büyümesinin (benign prostat hiperplazisi - BPH) belirtileri genellikle idrar yapma ile ilişkilidir ve şunlardır: 1. Sık İdrara Çıkma: Özellikle gece uyanarak idrar yapma ihtiyacı (noktüri). 2. Zayıf İdrar Akışı: İdrarın akış gücünde azalma. 3. İdrar Başlatmada Güçlük: İdrara başlamak için zorlanma. 4. Tam Boşaltamama Hissi: İdrar yaptıktan sonra mesanede hala idrar kalmış gibi hissetme. 5. Kesik Kesik İdrar Akışı: İdrar sırasında duraklama veya ara verme. 6. Ani İdrar Yapma İhtiyacı: Aniden gelen güçlü idrar yapma hissi. Diğer belirtiler arasında idrarda kan görülmesi ve ağrılı idrar yapma yer alabilir. Belirtiler fark edildiğinde bir üroloji uzmanına danışılması önerilir.

Prostata boşalınca çeşitli durumlar ortaya çıkabilir: 1. Ağrı ve Yanma: Prostatit gibi durumlarda boşalma sırasında veya sonrasında ağrı, penis, mesane veya rektumda yanma hissi oluşabilir. 2. Retrograd Ejakülasyon: Prostat ameliyatı sonrası, meninin dışarı değil mesaneye doğru atılması durumu görülebilir. 3. Prostat Kanseri Riski: Sık boşalma, prostat kanseri riskini azaltabilir; çünkü artan kan akışı zararlı maddelerin atılmasına yardımcı olur. Bu tür şikayetlerde bir üroloğa başvurmak önemlidir, çünkü altta yatan nedenlerin tedavisi genellikle mümkündür.

Prostat için en iyi görüntüleme yöntemi olarak multiparametrik prostat MR kabul edilmektedir. Bu yöntem, prostatın yapısını ve olası tümör bölgelerini detaylı bir şekilde değerlendirmek için kullanılır. Diğer görüntüleme yöntemleri arasında transrektal ultrasonografi (TRUS) ve bilgisayarlı tomografi (BT) de bulunmaktadır. Görüntüleme yöntemi seçimi, hastanın durumuna ve doktorun değerlendirmesine göre yapılmalıdır.

Prostat biyopsisi sonrası görülebilecek yan etkiler şunlardır: 1. Kanama: İşlem sonrası ilk idrar boşaltma işleminde kan görülebilir. 2. Enfeksiyon: Prostat biyopsisi enfeksiyon riski taşır, bu nedenle antibiyotik tedavisi gerekebilir. 3. Menide kan: Biyopsi sonrası menide kırmızı veya pas renginde kan görülmesi normaldir ve birkaç hafta sürebilir. 4. İdrar yapma zorluğu: İşlem sonrası idrar yaparken zorluk yaşanabilir, özellikle prostat hacmi büyük olan hastalarda. 5. Cinsel ilişki: Genellikle biyopsi sonrası birkaç gün cinsel ilişkiye girilmesi tavsiye edilmez. Bu yan etkiler genellikle geçicidir, ancak ciddi durumlarda mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.