Polip

Villöz polipler, kanser yapma potansiyeline sahiptir. Kolorektal kanserlerin önemli bir kısmı adenomatöz poliplerden gelişir ve villöz adenomlar, bu polipler arasında kansere dönüşme olasılığı en yüksek olanlardır. Ancak, polipin kansere dönüşüp dönüşmeyeceğini kesin olarak tahmin etmek mümkün değildir.

Polipli bağırsakta dışkılama, bağırsak hareketlerinin normal işleyişini bozarak kabızlık veya ishale neden olabilir. Ayrıca, poliplerin büyüklüğüne ve yerine bağlı olarak karın ağrısı da ortaya çıkabilir.

Polip alındıktan sonra hamile kalma süresi, ameliyattan sonra 2-3 ay olarak önerilmektedir. Ancak, her hastanın durumu farklı olabilir ve kesin bir cevap için bir doktora danışmak önemlidir.

Kolonoskopide polip tespit edilirse, takip sıklığı polip sayısına, çeşidine ve büyüklüğüne bağlı olarak değişir. Genel olarak: - Normal riskli hastalarda, polip çıkarıldıktan sonra kolonoskopi 5 yılda bir tekrarlanır. - Anormal yapılar ve poliplerin olduğu durumlarda, kolonoskopi 1-3 yıl içinde tekrarlanabilir. Ülseratif kolit veya Crohn hastalığı gibi iltihabi bağırsak hastalıkları olan kişilerin, kolonoskopi sıklığını belirlemek için Gastroenteroloji doktorlarına danışmaları önerilir.

10 mm ve üzerindeki safra polipleri ameliyat edilmesi önerilir.

Polipoidektomi ameliyatının süresi, polipin türüne, büyüklüğüne ve ameliyatın yapıldığı bölgeye göre değişir. Genel olarak, kapalı (laparoskopik) polip ameliyatları ortalama 30 dakikadan uzun sürmez. Ameliyatın süresi hakkında daha kesin bilgi almak için, ameliyatı gerçekleştirecek olan uzman hekime danışılması önerilir.

Lynch sendromunda 10'u geçmeyen polipler görülür.

Kalın bağırsakta partikül ifadesi, polip olarak adlandırılan oluşumları ifade edebilir. Polipler, bağırsak iç yüzeyinde meydana gelen küçük büyümeler olup genellikle zararsızdır.

Orta konka düzeyinde polipoid yumuşak doku dansitesi, orta konkadan kaynaklanan ve genellikle inflamatuar, benign bir lezyon olan koanal polip anlamına gelebilir. Bu tür polipler, burun tıkanıklığına yol açabilir ve nadiren görülür.

Düzensiz lezyon ve polip terimleri, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşır: 1. Düzensiz Lezyon: Genellikle tıbbi görüntüleme veya muayene sırasında tespit edilen, dokunun normal yapısından farklı anormal bir büyümeyi ifade eder. 2. Polip: Vücudun çeşitli mukozayla kaplı bölgelerinde (rahim, bağırsak, burun vb.) gelişebilen, bezlerden ve dokulardan oluşan yumuşak, kanamaya yatkın bir büyüme türüdür.

Rahim içi polipler genellikle iyi huyludur, ancak bazı durumlarda tehlikeli olabilir. Tehlike oluşturan durumlar: 1. Kanser riski: Poliplerin kansere dönüşme riski çok düşüktür (%0-13), ancak menopoz sonrası dönemde ve büyük poliplerde bu risk artar. 2. Kısırlık ve düşük riski: Polipler, spermlerin tüplere geçişini engelleyerek kısırlığa ve gebelik kayıplarına yol açabilir. 3. Adet düzensizlikleri: Düzensiz ve yoğun adet kanamaları gibi belirtilere neden olabilir. Takip ve tedavi için düzenli jinekolojik kontroller önemlidir.

Diş eti polipi, genellikle iyi huylu bir lezyon olup, tehlikeli olarak kabul edilmez: Diş kaybı: Polip, diş köklerine zarar vererek diş kaybına neden olabilir. Çene kemiği hasarı: Çevre dokulara yayılarak çene kemiğinde sorunlara yol açabilir. Enfeksiyon: Polip enfekte olabilir ve bu durum genel sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, diş eti poliplerinin zamanında ve doğru şekilde tedavi edilmesi önemlidir.

Kolonda kanser öncesi lezyonlar, polip olarak adlandırılan küçük, iyi huylu hücre kümeleridir. Diğer kanser öncesi lezyonlar arasında şunlar da bulunabilir: Adenomatöz polipler: Zamanla kanserli hücrelere dönüşme riski taşıyan polip türleri. İnflamatuar bağırsak hastalıkları (ülseratif kolit veya Crohn hastalığı): Bağırsak içi hücre tipini bozarak kansere yakalanmaya zemin hazırlayabilir. Kolon kanseri riskini azaltmak için, özellikle 50 yaş üstü ve risk faktörü taşıyan kişilerin düzenli sağlık kontrollerini yaptırmaları önerilir.

Vulvada bulunan "et parçası" ifadesi, iki farklı durumu ifade edebilir: 1. Vajinal polip: Rahim iç tabakasının (endometrium) kalınlaşması ve büyümesi sonucu oluşan, genellikle iyi huylu bir doku parçasıdır. 2. Vulva hiperplazisi: Dişi köpeklerde sık rastlanan, genellikle genç köpeklerde ilk östrus döneminde görülen ve çoğunlukla luteal fazda kendiliğinden gerileyen bir jinekolojik olgudur.

Evet, kalın bağırsak polipleri kabızlığa neden olabilir.

Korpusta sesil polip, kalın bağırsakların (kolon veya rektum) mukozasında geniş bir taban üzerinde oturan ve hareketsiz olan anormal bir doku parçasıdır. Bu tür polipler genellikle iyi huyludur (kanserli değildir), ancak kanser öncesi olabilirler veya kansere dönüşebilirler.

Safra taşı ve polip ameliyatından sonra asker olunup olunamayacağı, ameliyatın türüne ve kişinin genel sağlık durumuna bağlıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı Sağlık Yeteneği Yönetmeliği'ne göre, safra kesesi taşları ve polipleri semptomsuz ise ve 1 cm'den küçük ise askerliğe engel teşkil etmez. Kesin değerlendirme için bir doktora başvurulması ve sağlık raporunun alınması önerilir.

Evet, D vitamini eksikliği endometrial polip riskini tetikleyebilir. Yapılan araştırmalar, düşük D vitamini seviyelerinin infertil kadınlarda endometrial polip görülme sıklığını artırdığını göstermektedir. Özellikle 25(OH)D seviyelerinin 50 nmol/l'nin altında olması durumunda polip riski belirgin şekilde artmaktadır.

Sapsız ve saplı polip arasındaki fark, polipin bağlanma şekline bağlıdır: - Sapsız polip (sesil polip), düz bir şekilde organın iç yüzeyine uzanır ve genellikle kubbeler şeklindedir. - Saplı polip ise saplar üzerinde büyür ve mantarımsı bir görünüm kazanır. Bu yapı, saplı poliplere daha hareketli olma özelliği verir.

Vajinal poliplerin neden oluştuğu tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı faktörlerin bu oluşumları tetiklediği düşünülmektedir: Östrojen hormonunun fazla salgılanması. Menopoz sonrası hormonal tedaviler. Obezite ve metabolik sendrom. Polikistik over sendromu (PCOS). Rahim içi araç (spiral) kullanımı. Genetik yatkınlık. Meme kanseri tedavisinde kullanılan tamoksifen adlı ilaç. Vajinal poliplerin belirtileri arasında düzensiz adet kanamaları, aşırı kanama ve cinsel ilişki sonrası lekelenme yer alabilir. Teşhis ve tedavi için bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurulması önerilir.