Polip

Villöz polipler, kanserleşme riski en yüksek olan polip tiplerinden biridir. Villöz tip adenomatöz poliplerin boyutları ne olursa olsun, mutlaka endoskopik veya cerrahi olarak çıkarılması önerilir. Polipin kanserleşme riski, polipin büyüklüğüne ve üzerinde kanamalı veya ülserli alanların bulunup bulunmamasına bağlı olarak değişir. Polipin kanserleşme riskini kesin olarak belirleyebilmek için patolojik inceleme gereklidir. Kalın bağırsak polipleri, kanserleşmeden tespit edilip çıkarıldığında, kolon ve rektum kanserlerinin görülme sıklığında ve bu hastalıklar nedeniyle ölümlerde anlamlı bir azalma sağlanabilir. Bağırsak polipleri şüphesi durumunda, bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Polipli bağırsakta dışkılama, poliplerin türüne ve konumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bazı olası durumlar: Kanlı dışkı: Dışkıda parlak kırmızı kan veya siyah, katran benzeri kan görülebilir. Dışkılama alışkanlıklarında değişiklik: Kabızlık, ishal veya her ikisi birden ortaya çıkabilir. Mukus: Dışkıda mukus görülebilir. Bu belirtiler, poliplerin büyüklüğüne, sayısına ve bulundukları yere bağlı olarak farklılık gösterebilir. Dışkıda anormal bir durum fark edildiğinde, doğru teşhis ve tedavi için bir uzmana başvurulması önerilir.

Polip alındıktan sonra hamile kalma süresi, doktor önerisine göre değişiklik gösterebilir. Çoğu hekim, ilk adet döngüsünün tamamlanmasını ve rahim iç yüzeyinin yenilenmesini beklemeyi önerir, bu da işlemden sonra yaklaşık 1 ay sürebilir. Doktor aksini belirtmedikçe, 1-2 ay sonra gebelik denemelerine başlanabilir. Yardımcı üreme tedavilerinde (örneğin tüp bebek) embriyo transferinden önce endometriumun tamamen iyileştiğinin doğrulanması gerekir. Poliplerin tekrar etme riski olduğundan, düzenli jinekolojik kontroller yapılması önemlidir. Her durumda, hamilelik planlaması için bir uzmana danışılması önerilir.

Kolonoskopide polip tespit edildiğinde, takip sıklığı polip sayısına, çeşidine ve büyüklüğüne göre belirlenir. Düşük riskli hastalar: 1-2 adet ve 10 mm’den küçük çaplı polip tespit edilirse, 2-3 yıl sonra kolonoskopi tekrarlanır. Orta riskli hastalar: 3-4 adet polip veya 10-20 mm çaplı polip tespit edilirse, polipler çıkarıldıktan sonra 1-2 yıl sonra kolonoskopi tekrarlanır. Yüksek riskli hastalar: 5 taneden fazla veya 20 mm’den büyük polip tespit edilirse, 1 yıl içinde kolonoskopi tekrarlanır. Polipler çıkarıldıktan sonra hastaların %20-50’sinde, tetkikten sonraki 3-5 yıl içinde tekrar polip oluşumu görülebilir. Kolonoskopi sıklığı, ailede kolon kanseri öyküsü gibi risk faktörlerine bağlı olarak değişebilir. Kolonoskopi veya polip tedavisi için bir gastroenteroloğa başvurulması önerilir.

Safra polipleri için ameliyat kararı, polipin boyutuna ve hastanın semptomlarına bağlı olarak verilir. 10 mm ve üzeri polipler: Kanser riski taşıyabileceğinden ameliyat gerektirir. 5 mm ile 1 cm arasındaki polipler: Semptomatikse veya hızlı büyüme gösteriyorsa ameliyat önerilir. 5 mm'den küçük polipler: Genellikle iyi huyludur ve büyüme yoksa 6 ayda bir ultrason ile takip edilir. Polipin türü de ameliyat kararını etkileyebilir; adenomatöz polipler, özellikle 1 cm'den büyükse kanserleşme riski taşır ve ameliyat gerektirir. Safra polipleri için ameliyat kararı, bir sağlık uzmanı tarafından verilmelidir.

Lynch sendromunda az sayıda polip görülür. Lynch sendromu, "kalıtsal polipozis olmayan kolorektal kanser" (Hereditary Nonpolyposis Colorectal Cancer= HNCC) olarak da bilinir. Lynch sendromu olan hastalarda duodenumda adenomatöz polipler gelişebilir.

Polipoidektomi ameliyatının süresi, hastanın genel sağlık durumu, poliplerin yeri ve boyutu gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Kapalı polip ameliyatı (histeroskopik polipektomi) genellikle 15 ila 30 dakika arasında sürer. Açık polip ameliyatı ise laparoskopik yönteme göre daha uzun sürebilir. Daha kesin bir süre için ameliyat öncesinde doktora başvurulması önerilir.

Kalın bağırsakta partikülün ne anlama geldiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, kalın bağırsak polipleri, bağırsak iç yüzeyinde meydana gelen ve genellikle iyi huylu tümörlerdir. Kalın bağırsak poliplerinin bazı belirtileri şunlardır: rektal kanama; dışkıda renk değişiklikleri; karın ağrısı ve kramplar; ishal ve kabızlık. Poliplerin büyük bir kısmı rutin taramalar sırasında tespit edilir. Bu yanıt, bilgilendirme amacıyla verilmiştir; doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Orta konka düzeyinde polipoid yumuşak doku dansitesi, genellikle konka bülloza veya koanal polip gibi durumları işaret edebilir. - Konka bülloza, orta konkanın içinde hava kabarcıkları bulunması durumudur ve bu durum genellikle burun tıkanıklığı, sinüzit veya baş ağrısı gibi semptomlarla kendini gösterir. - Koanal polip, orta konkadan kaynaklanan ve genellikle nadir görülen bir durumdur. Bu polipler, inflamatuar ve benign (iyi huylu) yumuşak doku lezyonları olarak tanımlanır. Tanı ve tedavi için bir kulak burun boğaz uzmanına başvurulması önerilir.

Düzensiz lezyon ve polip terimleri, anormal doku büyümelerini ifade eder. Polip, mukozayla kaplı vücut boşlukları içinde büyüyen ve kabarık yapıdaki anormal doku büyümeleridir. Düzensiz lezyon ise, genellikle belirli bir şekli olmayan ve dokuların normalden farklı bir şekilde büyümesi anlamına gelir. Her iki terim de tıbbi teşhis ve tedavi gerektirir. Kesin tanı ve uygun tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Rahim içi polipler genellikle iyi huyludur, ancak bazı durumlarda tehlikeli olabilirler: Kısırlık riski: Polipler, embriyonun rahim duvarına tutunmasını zorlaştırarak kısırlığa yol açabilir. Yoğun kanamalar: Adet düzensizliklerine neden olarak sürekli kan kaybına ve demir eksikliğine (anemi) yol açabilir. Kanser riski: Poliplerin bazıları, özellikle büyük ve menopoz sonrası oluşan polipler, kansere dönüşebilir. Tehlike arz eden durumlarda tedavi gereklidir: Adet düzensizlikleri. Şiddetli kanamalar. Polipin hızlı büyümesi. Menopoz sonrası polip oluşumu. Rahim içi poliplerin tedavisi için bir uzmana danışılması önerilir.

Diş eti polipi, genellikle iyi huylu bir lezyondur ve tehlikeli değildir. Diş eti polipleri, çürük, iltihap veya travma nedeniyle diş etinde oluşabilir. Diş eti polipleri, bazen kötü huylu lezyonlara dönüşebilir, bu durumda ağrı ve şişlik gibi belirtiler artabilir. Diş eti polipi veya başka bir ağız sağlığı sorunu olduğundan şüpheleniyorsanız, doğru teşhis ve tedavi için bir diş hekimine başvurmanız önerilir.

Kolonda kanser öncesi lezyonlar, genellikle polip olarak adlandırılır. Poliplerin yanı sıra, kolonda kanser öncesi olarak değerlendirilebilecek bazı durumlar: Ailesel adenomatöz polipozis (FAP) ve Lynch sendromu gibi genetik sendromlar. Ülseratif kolit ve Crohn hastalığı gibi inflamatuvar bağırsak hastalıkları. Kanser öncesi lezyonların tespiti için düzenli olarak kolonoskopi ve dışkıda gizli kan testi gibi tarama testleri yapılması önerilir.

Vulva, kadın dış genital organlarının tamamını ifade eder ve aşağıdaki yapılardan oluşur: Büyük dudaklar (labia majora). Küçük dudaklar (labia minora). Klitoris. Vajina girişi. Et beni, vulva üzerinde oluşabilen, genellikle zararsız küçük oluşumlardır.

Korpusta sesil polip, içi boş organların (örneğin, mide, mesane, rahim) mukozasında oluşan, düz veya kubbe şeklinde, geniş bir taban üzerinde oturan anormal bir doku parçasıdır. Sesil polipler genellikle iyi huyludur, ancak kanser öncesi olabilirler veya kansere dönüşebilirler. Polipler genellikle belirti vermezler, ancak büyük polipler karın ağrısına, adet kanamalarında anormalliklere veya bağırsak işleyişinde değişikliklere yol açabilirler. Teşhis için kolonoskopi gibi tarama testleri kullanılır.

Evet, kalın bağırsak polipleri kabızlığa neden olabilir. Bağırsak polipleri, bağırsak alışkanlıklarında değişikliğe yol açabilir ve bir haftadan uzun süren kabızlık veya ishal, polip belirtisi olabilir. Poliplerin neden olduğu kabızlığın yanı sıra, ishal ve karın ağrısı gibi belirtiler de görülebilir. Polipler genellikle belirti vermediğinden, düzenli tarama testleri yaptırmak önemlidir. Kesin tanı ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Safra taşı ve polip ameliyatından sonra asker olunabilir, ancak bu durum bireysel sağlık koşullarına ve iyileşme sürecine bağlıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı Sağlık Yeteneği Yönetmeliği'ne göre, tümör harici nedenlerle yapılmış kolesistektomi (safra kesesi ameliyatı) sağlam kabul edilir. Askerlik muafiyeti veya tecil durumu, sağlık raporu sonuçlarına göre belirlenir ve bu süreçte hastanın genel sağlık durumu, ameliyat sonrası iyileşme süreci ve komplikasyonlar dikkate alınır. En doğru bilgi için bir doktora başvurulması önerilir.

Evet, D vitamini eksikliği endometrial polip (EP) riskini artırabilir. Guangdong Kadın ve Çocuk Hastanesi’nde gerçekleştirilen bir çalışmada, düşük D vitamini seviyelerine sahip infertil kadınlarda EP riskinin daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir. D vitamini takviyelerinin, infertil kadınlar için potansiyel bir koruyucu strateji olarak değerlendirilebileceği belirtilmiştir. D vitamini eksikliği ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğinden, düzenli sağlık kontrolleri ile D vitamini seviyelerinin izlenmesi ve gerektiğinde doktor önerisiyle takviye alınması önerilir.

Saplı ve sapsız polip arasındaki temel fark, polipin organ duvarına bağlanma şeklidir: Saplı polipler, bir sap ile bağırsak duvarına bağlıdır. Sapsız polipler ise kubbeler şeklinde düz bir şekilde organın iç yüzeyine uzanır. Sapsız polipler genellikle prekanserözdür, yani kansere dönüşme potansiyeli taşırlar.

Vajinal polip oluşumunun kesin nedeni bilinmemektedir, ancak bazı faktörler bu durumu tetikleyebilir: Hormon dengesizliği, özellikle östrojen hormonunun fazla salgılanması. Menopoz sonrası hormonal tedaviler. Obezite ve metabolik sendrom. Polikistik over sendromu (PCOS). Rahim içi araç (spiral) kullanımı. Hipertansiyon. Genetik yatkınlık. Ayrıca, meme kanseri tedavisi gören kadınlarda vajinal polip oluşumuna daha sık rastlanmaktadır. Polip belirtileri fark edildiğinde bir uzmana başvurulması önerilir.