Osmanlı

Alemdar Mustafa Paşa, 15-16 Kasım 1808'de gerçekleşen Alemdar Vakası olarak bilinen yeniçeri isyanı sırasında ölmüştür. İsyan sırasında, Yeniçeriler Alemdar'ın kaldığı Babıali'yi basmış ve Sekbanların karşı koyması üzerine ateşe vermişlerdir. Alemdar Mustafa Paşa'nın ölüm nedenleri arasında, İstanbul'daki adamlarının yağmalara karışması ve Yeniçeriler'in Nizam-ı Cedit'i yeniden kurma ve yeniçeri ocaklarında yolsuzluk tespiti yapma girişimleri de yer almaktadır.

II. Meşrutiyet'in ilanına neden olan olaylar şunlardır: 1. Reval Konferansı: İngiltere ve Rusya'nın Reval'de bir araya gelerek Makedonya ve Boğazlar konusunda yaptıkları görüşmeler, İttihat ve Terakki Cemiyeti üyelerini tedirgin etti. 2. Makedonya'da Ayaklanma: Cemiyet üyeleri, yeni bir savaşın yaklaştığını düşünerek Makedonya'da ayaklandılar. 3. Gizli Cemiyet Faaliyetleri: İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin gizli faaliyetleri ve padişahın yönetimine karşı artan muhalefet, Meşrutiyet'in ilanında etkili oldu. Bu olaylar, Osmanlı Devleti'nde demokratikleşme ve özgürlük taleplerinin artmasına yol açtı.

Osmanlı döneminde nakkaşlar, genellikle Saray Nakışhanesi adı verilen atölyelerde çalışırlardı.

Mahkemeağcin mahallesinde geçmişte farklı dönemlerde çeşitli topluluklar yaşamıştır: Osmanlı Dönemi: Mahkemeağcin ve çevresinde Osmanlı dönemine ait yapılar ve 19. yüzyıla ait seramik parçaları bulunmuştur. Helenistik Dönem: Galatların yaşadığı ve bu döneme ait arkeolojik kalıntıların bulunduğu belirtilmektedir. Bizans Dönemi: Kaynak taramalarında yerleşimin bulunduğu bölgede "Legna" isminde bir istasyona rastlanmış, bu ismin "yakacak odun" anlamına geldiği düşünülmektedir. Ayrıca, 7. ve 8. yüzyıldan kalma kilise, manastır ve mağaraların varlığı, daha eski dönemlerde de yerleşim olduğunu göstermektedir.

Ahmet Cevdet Paşa'nın önemli olmasının bazı nedenleri: Hukukçu kimliği: İslam hukuku alanında hazırlanan ilk kanun olan Mecelle-i Ahkam-ı Adliye'yi kaleme almıştır. Tarihçi olarak önemi: Osmanlı tarihini anlatan on iki ciltlik ünlü eser Tarih-i Cevdet'i yazmıştır. Eğitimci yönü: İlk Türk kadın romancı kabul edilen Fatma Aliye Hanım'ın babasıdır. Devlet adamlığı: Beş defa adliye, üç defa eğitim, üç defa vakıflar, bir defa içişleri ve bir defa ticaret ve ziraat bakanlığı yapmıştır. Dilbilimci olarak çalışmaları: Türk dilinin Türkçe yazılmış ilk dil bilgisi kitabı kabul edilen Kavâ'id-i Osmâniyye'yi yazmıştır.

Sitti Mükrime Hatun, Fatih Sultan Mehmed'in eşlerinden biridir. Dulkadiroğulları Beyliği hükümdarı Zülkadiroğlu Süleyman Bey'in kızıdır. Sitti Mükrime Hatun, Eylül 1486'da Edirne'de vefat etmiş ve kendi adını taşıyan Sitti Şah Hatun Camii'nin haziresindeki türbeye defnedilmiştir.

Antalya Saat Kulesi, 1901 yılında, Sadrazam Küçük Sait Paşa tarafından II. Abdülhamit'in tahta çıkışının 25. yıldönümü şerefine inşa ettirilmiştir. Kulenin saati, Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından hediye edilmiştir. Saat Kulesi'nin kuzey yüzünde, idam edilen kişilerin gün boyu halka teşhir edildiği bir demir çıkıntı bulunmaktadır. Antalya Saat Kulesi, şehrin modernleşme sürecinin önemli bir parçası olarak kabul edilir ve Osmanlı mimarisinin güzel bir örneği olarak görülür.

İptidailik ve iptidai mektep ifadeleri farklı anlamlara sahiptir: 1. İptidailik: "İlkel olma durumu" anlamına gelir. 2. İptidai mektep: Osmanlı döneminde "ilkokul" anlamında kullanılan bir terimdir.

Kadıköy Boğa Heykeli'nin hikayesi şu şekildedir: 1864 yılında Fransız heykeltıraş Isidore Jules Bonheur tarafından yapılan bu heykel, Fransız gücünü Almanlara göstermek amacıyla yapılmıştır. Türkiye'ye gelişi iki farklı hikayeye dayanmaktadır: 1. Abdülaziz Dönemi: Heykel, Sultan Abdülaziz'in Paris gezisinde bir heykeltraşa özel sipariş vermesi üzerine 1865 yılında İstanbul'a getirilmiştir. 2. İttihat ve Terakki Dönemi: 1917 yılında Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından, Osmanlı'ya olan dostluğundan ötürü İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne hediye edilmiştir. Heykel, çeşitli yerlerde bulunduktan sonra 1987 yılında Kadıköy Altıyol'a taşınmıştır ve günümüzde Kadıköy'ün simgesi olarak kabul edilmektedir.

Çiçek Hatun, 54-55 yaşında, yani 1498 yılında ölmüştür.

“İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi” eseri, İsmail Hami Danişmend tarafından yazılmıştır.

İstanbul'un fethi, 21 yaşındaki Fatih Sultan Mehmet (II. Mehmed) tarafından gerçekleştirilmiştir.

Hafız Yusuf Efendi iki farklı kişi olabilir: 1. Türk bestekarı, hânende ve mûsiki hocası. - Önemli eserleri: "Kaldı yollarda bu şeb âşıkının dîdeleri" mısraı ile başlayan kürdili-hicazkâr şarkısı, "Ol goncadehen bir gül-i handân olacaktır" mısraı ile başlayan bûselik şarkısı ve hicaz makamında "Mülk-i cihân sultânı" mısraı ile başlayan ilâhisidir. - Eğitimciliği: II. Meşrutiyet'in ilanından sonra Kadıköy'de kurulan Şark Mûsikisi Cemiyeti'nde eğitim kadrosunda yer almış, birçok talebe yetiştirmiştir. 2. Sarây-ı Hümâyun hat hocası.

Osmanlı Devleti'nin gerçek kurucusu, I. Osman olarak da bilinen Osman Gazi'dir.

Malta Kuşatması'nın başarısız olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Komutanlar Arasındaki Anlaşmazlık: Kuşatmanın başında Serdar Mustafa Paşa ve Kaptan-ı Derya Piyale Paşa arasında adanın nasıl ele geçirileceği konusunda görüş ayrılıkları vardı, bu da saldırıları koordinasyonsuz ve etkisiz hale getirdi. 2. Stratejik Hatalar: Osmanlılar, öncelikle St. Elmo Kalesi'ni kuşatarak yanlış mevkilere hücuma geçtiler ve bu kalenin etrafının sürekli denizden gelecek tehditlere açık olması savunmayı zorlaştırdı. 3. Dış Yardımların Gelmesi: Malta Şövalyeleri'ne, özellikle Sicilya'dan gelen İspanyol yardım birlikleri destek sağladı ve bu da Osmanlıların işini zorlaştırdı. 4. Mevsim Koşulları: Mevsim değişmeye başlaması ve kötü hava koşulları kuşatmanın uzamasına ve sonunda kaldırılmasına neden oldu.

Philip Mansel'in "Konstantiniyye" adlı kitabı, İstanbul'un "Konstantiniyye" olarak adlandırıldığı dönemi anlatmaktadır. Kitapta, bu dönemde yaşanan hemen her şey ele alınmıştır: savaşlar, halkın yaşam mücadelesi, saraydaki hayat, gelenekler, harem adetleri gibi.

Osmanlı alfabesi 34 harf olarak kabul edilir çünkü bu alfabeye, Arap alfabesinde bulunmayan Pe (پ), Çe (چ) ve Je (ژ) harfleri eklenmiştir.

Osmanlı Devleti'nde kapitülasyonlar, çeşitli nedenlerle verilmiştir: 1. Ekonomik Fayda: Yabancı devletlerin ülke sınırları içinde ticaret yapmasının teşvik edilmesi, Osmanlı ekonomisinin canlı tutulmasına yardımcı olacaktı. 2. Batılı Devletlerle İyi İlişkiler Kurma: Batılı ve Hristiyan devletlerle iyi ilişkiler kurmak ve Akdeniz ticaretindeki payı artırmak amaçlanmıştır. 3. Haçlı Birliğini Önleme: İlk dönemlerde kapitülasyonlar, Haçlı Birliği'ni önlemek için verilmiştir. 4. Siyasi Baskılar: Osmanlı Devleti, Avrupa devletlerinin siyasi baskıları karşısında zayıf düşmüş ve bu devletlerin çıkarlarını güvence altına almak için kapitülasyonları kabul etmek zorunda kalmıştır.

Ebussuud Efendi, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman ve II. Selim dönemlerinde yaşamıştır.

Kabaağaçlızade Mehmed Şakir Paşa, Osmanlı Türkü asker, tarihçi, diplomat ve eğitimci olarak bilinir. Kişiliği şu özelliklerle özetlenebilir: İlgi Alanları: Bilime, kültüre ve resim sanatına olan ilgisiyle tanınırdı. Kariyeri: Çeşitli ülkelerde diplomatik görevlerde bulunmuş, 1890 yılında Girit Valisi olarak atanmıştır. Aile Hayatı: Ağabeyi Ahmed Cevad Paşa'nın sadrazamlık görevinden alınmasına tepki göstererek devlet görevinden istifa etmiştir. Son Yılları: Balkan Savaşları öncesinde, bütün taşınmazlarını satarak parasını bir otelin yapımına yatırmış, ancak otelin yanması üzerine maddi sıkıntıya düşmüştür. Ölümü: 1914 yılında, Afyon'daki çiftliğini denetlediği sırada oğlu Cevat Şakir tarafından tek kurşunla vurularak öldürülmüştür.