Nöroloji

Sol parietal geniş hipodens ensefalomalazi alanı, beyin dokusunun yumuşaması veya kaybı ile karakterize ciddi bir beyin hasarı türünü ifade eder. Hipodens terimi, düşük yoğunluk anlamına gelir ve genellikle bilgisayarlı tomografi (BT) gibi görüntüleme yöntemlerinde anormal doku yoğunluğunu belirtmek için kullanılır. Bu durumun nedenleri arasında beyin enfarktüsü, serebral iskemi, enfeksiyon, kraniyoserebral travma veya kanama yer alabilir. Teşhis için bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MR) gibi yöntemler kullanılır. Bu tür tıbbi terimlerin anlamını kesin olarak öğrenmek için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Anterior kord sendromu ve inkomplet kord yaralanması arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Anterior Kord Sendromu: - Etkilenen Bölgeler: Spinal kordun anterior 2/3'lük kısmı etkilenir. - Bulgular: Lezyon seviyesinin altında motor fonksiyon kaybı, ağrı ve ısı duyusu kaybı görülür. Ancak, posterior kolon korunduğu için dokunma, pozisyon, iki nokta ayrımı ve vibrasyon duyusu korunur. - Prognoz: İnkomplet lezyonlar içinde en kötü prognoza sahiptir. Fonksiyonel düzelme oranı %10-20 civarındadır. 2. İnkomplet Kord Yaralanması: - Genel Tanım: Omurilik yaralanmasının tam olmadığı, bazı duyusal veya motor fonksiyonların korunduğu durumu ifade eder. - Sınıflandırma: ASIA skalasına göre A, B, C, D ve E olarak sınıflandırılır. Örneğin, B sınıfı yaralanmalarda sadece duyusal fonksiyonlar korunurken, C ve D sınıflarında motor fonksiyonlar kısmen korunur. Özetle, anterior kord sendromu belirli bir lezyon tipini, inkomplet kord yaralanması ise genel bir durumu ifade eder. Anterior kord sendromu, daha spesifik ve genellikle daha kötü prognoza sahip bir durumdur.

Evet, Lewy cisimcikli demans tehlikeli olabilir. Bu hastalık, uyku, davranış, düşünme, hareket ve otomatik bedensel işlevlerde ciddi değişikliklerle birlikte görülür. Tehlikeli durumlar arasında: Düşmeler. Görsel halüsinasyonlar. REM uyku bozukluğu. Antipsikotiklere kötü tepki. Hareketlerde yavaşlama ve denge sorunları. Hastalık zamanla kötüleşir ve genellikle bilişsel gerileme normal günlük işleyişe müdahale ettiğinde teşhis edilir. Tedavi genellikle semptomların yönetimine odaklanır ve hem motor hem de bilişsel fonksiyonları destekleyen ilaçlar kullanılabilir.

Prof. Dr. Mustafa Bakar, özel muayenehanesinde hasta kabul etmektedir. Adres: İhsaniye Mah. FSM Bulvarı Leylak Sokak Plaza 224 5B Blok D17 Kat 4, Nilüfer, Bursa. İletişim: +90 850 811 92 47.

Işık tedavisi (fototerapi) birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır, bunlardan bazıları şunlardır: Cilt hastalıkları. Kas ve iskelet sistemi hastalıkları. Nörolojik hastalıklar. Yenidoğan sarılığı. Akne. Işık tedavisi mutlaka bir sağlık profesyoneli gözetiminde uygulanmalıdır.

Beyaz cevherde Fazekas tip 1 T2 hiperintens odaklar, manyetik rezonans görüntüleme (MRG) tekniklerinde, beyaz cevherdeki su içeriğinin ve yapıların izlenmesiyle tespit edilen anormal sinyal değişiklikleridir. Bu odaklar, çeşitli nedenlerden dolayı oluşabilir: İskemik gliotik değişiklikler. Vaskülit. Demiyelinizan patoloji. Genellikle yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkabilirken, bazı nörolojik ve psikiyatrik hastalıklarda da görülebilir. Tanının kesinleştirilmesi için, hastanın klinik bulguları ve laboratuvar testleri ile birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.

Beyin parankimi, beynin işlevsel dokusunu ifade eder ve sinir hücreleri (nöronlar) ile glial hücrelerden oluşur. Nöronlar, bilgi işleme ve iletme işlevini yerine getirir. Glial hücreler, nöronları destekler, besler ve korur. Beyin parankimi, bilişsel işlevlerden motor kontrole kadar birçok kritik görevi yerine getirir.

"3 ve lateral ventrikül kompartman genişlikleri tabidir" ifadesi, ventriküllerin genişlemesinin normal bir varyasyon veya klinik önemi olmayan küçük bir değişiklik olabileceğini ifade edebilir. Lateral ventriküllerin genişlemesi, "ventrikülomegali" olarak adlandırılır ve bu durum, serebrospinal sıvı basıncının artmasıyla ilişkili olmayan bir dilatasyonu ifade eder. Ventrikülomegali, izole olabileceği gibi santral sinir sistemi veya başka sistemlerin anomalileri ile birlikte de olabilir. Bu tür durumlarda, bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Trigeminal sinir ameliyat sonrası iyileşebilir, ancak bu durum ameliyatın türüne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Trigeminal sinirin cerrahi olarak gevşetilmesi, migren ağrılarını azaltmak veya ortadan kaldırmak için etkili bir yöntemdir. Diğer cerrahi müdahaleler arasında mikrovasküler dekompresyon ve radyocerrahi gibi yöntemler de bulunur ve bu işlemler de trigeminal sinirin iyileşmesine yardımcı olabilir. Ameliyat öncesi ve sonrası dönemde, hastaların düzenli olarak doktor takibinde olmaları ve verilen tedavi planına uymaları önemlidir.

Beyinde sol lob hasarının bazı belirtileri: Konuşma ve dil sorunları (afazi). Sağ tarafta motor beceri kaybı. Dikkat eksikliği ve odaklanma zorluğu. Analitik düşünme yetisinde azalma. Görsel algıda bozukluklar. Günlük aktivitelerde zorluklar. Duysal işlevlerde değişiklikler. Sol parietal lob hasarında ayrıca yazma, hesaplama ve lisan gibi becerilerde kayıplar görülebilir; kişi sağı ve solu ayırt edemeyebilir veya parmaklarını tanıyamayabilir. Hasarın belirtileri, yeri ve büyüklüğüne göre değişiklik gösterebilir. Kesin teşhis ve uygun tedavi için uzman bir sağlık profesyoneline başvurulması önerilir.

Laküner lezyonların tehlikesi, lezyonun türüne ve yerine bağlı olarak değişiklik gösterir. İyi huylu laküner lezyonlar genellikle ciddi bir tehdit oluşturmazken, zamanla iltihaplanma, enfeksiyon veya kozmetik sorunlara yol açabilir. Kötü huylu laküner lezyonlar ise metastaz yaparak hayati risk oluşturabilir. Laküner lezyonların tedavisi, lezyonun nedenine, türüne ve boyutuna bağlı olarak ilaç tedavisi, cerrahi müdahale, lazer tedavisi veya radyasyon ve kemoterapi yöntemlerini içerebilir. Laküner lezyonların teşhisi ve tedavisi için bir uzmana başvurulması önerilir.

Prof. Dr. Serap Uysal, 2005 yılından bu yana kendi muayenehanesinde çocuk nörolojisi ve çocuk sağlığı ve hastalıkları alanında çalışmaktadır. Adresler: İstanbul Özel Amerikan Hastanesi, Güzelbahçe Sok. No:20 Nişantaşı, Teşvikiye, İstanbul; Serap Uysal Muayenehanesi, Vali Konağı Caddesi Fulya Sk. No.2 Centermedplus, İstanbul. İletişim: +90 212 219 21 36, info@serapuysal.com.

Gülen Karaman'ın hastalığı hakkında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Gülen Karaman, 16 Ağustos 1962 doğumlu Türk oyuncu ve seslendirme sanatçısıdır. 2022 yılında, Gülen Karaman'ın koronavirüs testi pozitif çıkmış ve bu durum, rol aldığı "Vişne Bahçesi" oyununun ertelenmesine neden olmuştur.

Bulaşıcı süngerimsi ensefalopati (BSE), aynı zamanda prion hastalığı olarak da bilinir, hem insanlar hem de hayvanlar üzerinde etkili olabilen nadir görülen bir nörolojik hastalıktır. Özellikleri: Nedenleri: Genetik mutasyon veya prion enfeksiyonuna maruz kalma sonucu ortaya çıkar. Belirtiler: Ataksi, bilinç kaybı, uykusuzluk, hafıza kaybı, kişilik değişiklikleri, miyoklonus gibi nörolojik sorunlar. Tanı: Ölüm sonrası dışında prionları güvenilir bir şekilde tespit etmenin bir yolu yoktur. Tedavi: Kesin bir tedavisi yoktur, semptomları yönetmeye yönelik yöntemler uygulanır. Sıklık: Dünya genelinde yaklaşık her bir milyonda bir kişiyi etkiler. İnsanlarda görülen bazı prion hastalıkları: Creutzfeldt-Jakob hastalığı; Kuru; Gerstmann-Sträussler-Scheinker sendromu; Ölümcül ailevi uykusuzluk.

Gökçe Kırgız'ın hastalığı, Parosmia olarak bilinmektedir. Parosmia, kişinin kokuları gerçek halinden tamamen farklı algılamasına veya bazı kokuları hiç alamamasına sebep olan nörolojik bir rahatsızlıktır.

Evet, yıldız kimyası, embriyoloji, genetik, biyoloji, nöroloji ve morfoloji arasında ilişkiler bulunmaktadır. Embriyoloji ve Genetik: Gelişim biyolojisinin bir alt dalı olan embriyoloji, organizmaların büyüyüp gelişmesini, hücre büyümesini ve farklılaşmayı inceler. Biyoloji ve Nöroloji: Biyoloji, en genel canlı bilimi olduğu için nöroloji gibi diğer bilim dallarıyla ilişkilidir. Morfoloji ve Biyoloji: Morfoloji, organizmaların dış görünüşlerini inceler ve bu, biyolojinin ana dallarından biridir. Yıldız kimyası ile ilgili bilgi bulunamamıştır.

Oksipital lob, beynin en küçük lobudur. Her beyin yarımküresi, frontal, parietal, temporal ve oksipital olmak üzere dört lobdan oluşur.

Nöropatik Ağrı Sempozyumu, Türk Nöroloji Derneği Nöropatik Ağrı Çalışma Grubu tarafından her yıl düzenlenen bir bilimsel etkinliktir. Bu sempozyumda, nöropatik ağrı konusundaki son gelişmeler paylaşılır ve ağrı ile ilgilenen nörologlar, endokrinologlar, genel dahiliye uzmanları, FTR uzmanları ve algologlar bir araya gelir. 2025 yılında 22.si düzenlenecek olan sempozyum, 13-16 Şubat tarihlerinde Kıbrıs'taki Limak Cyprus Deluxe Hotel'de gerçekleştirilecektir.

G62.9 kodlu polinöropati, sinirlerde yaygın ve simetrik hasar ile karakterize edilen bir hastalıktır. Polinöropati belirtileri arasında şunlar yer alır: uyuşma ve karıncalanma hissi; ağrı veya yanma hissi; kas güçsüzlüğü; koordinasyon bozukluğu ve denge problemleri; duyu kaybı veya azalması; kas krampları; huzursuz bacak sendromu; sindirim sorunları; idrar problemleri; ciltte değişiklikler. Polinöropatinin nedenleri arasında diyabet, alkolizm, enfeksiyonlar, romatoid artrit, genetik faktörler, toksinler ve vitamin eksiklikleri bulunur. Teşhis için nörolojik muayeneler, kan testleri ve elektrofizyolojik incelemeler yapılır.

Epileptik şok hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, epilepsi nöbetleri hakkında bilgi verilebilir. Epilepsi, beyindeki anormal elektriksel aktiviteye bağlı olarak tekrarlayan nöbetlerle karakterize kronik bir nörolojik hastalıktır. Epilepsi nöbetlerinin bazı türleri: Basit parsiyel nöbetler: Beynin küçük bir alanını etkiler ve bilinç kaybına neden olmaz. Kompleks parsiyel nöbetler: Bilinç bozukluğuna yol açar, kişi çevresiyle bağlantısını kaybeder. Jeneralize nöbetler: Beynin tüm bölgelerinde eş zamanlı veya bir bölgeden diğerine yayılarak gerçekleşir. Nöbet sırasında kişinin güvende kalmasını sağlamak için etrafındaki sert cisimler uzaklaştırılmalı ve kesinlikle ağız açmaya çalışılmamalı veya su içirilmemelidir.