Nöroloji

Charles Osborne'un hıçkırmasının nedeni, 1922 yılında geçirdiği bir kaza sonucu beyninde oluşan hasar olarak kabul edilmektedir. Osborne, bir domuz keserken yaşadığı düşme sonucu, beyninde iğne başı büyüklüğünde bir kan damarının tıkanması ve bunun sonucunda hıçkırık tepkisini engelleyen bir bölgenin zarar görmesi ile uzun süreli hıçkırık nöbetleri yaşamaya başlamıştır. Ancak, bazı doktorlar Osborne'un diyaframına zarar veren bir kaburga yaralanması veya felç geçirmiş olabileceğini düşünmektedir. Uzun yıllar süren hıçkırık nöbetlerine rağmen, Osborne normal bir yaşam sürmeye çalışmış, iki kez evlenmiş ve sekiz çocuk sahibi olmuştur. 1990 yılında hıçkırıkları aniden durmuş, ancak bir yıl sonra 1991'de hayatını kaybetmiştir.

Bağırsak mikrobiyotası ve nöronlar arasındaki ilişki, "bağırsak-beyin aksı" üzerinden gerçekleşir. Bağırsak mikrobiyotası ile nöronlar arasındaki bazı iletişim yolları: Vagus siniri: Bağırsaktan beyne ve beyinden bağırsağa sinyaller gönderir. Nörotransmitterler: Bağırsak mikrobiyotası, serotonin, dopamin ve GABA gibi nörotransmitterlerin üretiminde rol oynar. Kısa zincirli yağ asitleri (KZYA): Bağırsak mikrobiyotası tarafından üretilen KZYA'lar, bağırsak hücrelerini besler, inflamasyonu azaltır ve beyin bariyerini güçlendirir. Bağışıklık sistemi: Bağırsak mikrobiyotasındaki dengesizlikler, inflamasyona yol açabilir ve bağışıklık sistemini aktive edebilir. Endokrin sistem: Bağırsak mikrobiyotası, hormonların üretimini ve metabolizmasını etkileyebilir.

Savant sendromu, normalin altında zihinsel gelişime sahip bir kişinin, belirli bir alanda olağanüstü yetenekler sergilediği nadir bir durumdur. Savant sendromunun bazı özellikleri: Otizmle ilişki: Vakaların yaklaşık yarısında otizm spektrum bozukluğu ile ilişkilidir. Cinsiyet: Erkeklerde kızlara göre daha sık görülür (6:1 oranında). Nedenler: Genetik değişiklikler, beyin hasarı veya merkezi sinir sistemi bozuklukları nedeniyle ortaya çıkabilir. Sıklık: Yaklaşık her bir milyon insanda bir görülür. Savant sendromu, ilk kez 1887 yılında Dr. John Langdon Down tarafından "idiot savant" (düşük zekalı) terimiyle tanımlanmıştır.

Demans, beyinde hasardan kaynaklanan ve ilerleyen bir bozukluk olup, kişinin hafıza, düşünme, davranış ve günlük aktiviteleri gerçekleştirme yeteneklerinde azalmaya yol açan bir durumdur. Demansın bazı türleri: Alzheimer hastalığı. Vasküler demans. Lewy cisimcikli demans. Frontotemporal demans. Demans genellikle 65 yaş ve üzeri bireylerde daha sık görülür, ancak erken başlangıçlı demans olguları da mevcuttur.

FND'nin (fonksiyonel nörolojik bozukluk) kesin nedeni bilinmemektedir. FND'nin ortaya çıkmasına neden olabilecek bazı faktörler: Stresli yaşam olayları ve çocukluk ihmali. Genel anestezi sonrası dönem. Genetik faktörler. FND, genel olarak fiziksel ve/veya psikolojik risk faktörlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir.

Serebellopontin köşe tümörü, beyin ve beyincik arasındaki bölgede yer alan bir tümör türüdür. Belirtileri: işitme kaybı; kulakta çınlama; tek taraflı yüz felci; dengesizlik; baş ağrısı. Sık görülen tümör türleri: vestibüler schwannoma (akustik nöroma); menenjiom; epidermoid kist. Tedavi: genellikle cerrahi müdahale gereklidir; ameliyat sonrası kemoterapi veya ışın tedavisi genellikle gerekmez, çünkü tümör bir daha oluşmaz. Teşhis ve tedavi için bir uzmana başvurulması önerilir.

Joker karakterinin gerçek hastalığı olarak psödobulbar etki (PBA) gösterilmektedir. Psödobulbar etki, genellikle Parkinson hastalığı, multipl skleroz, amiyotrofik lateral skleroz, Alzheimer hastalığı, travmatik beyin hasarı ve felç gibi durumlarla ilişkilidir. Ancak, Joker'in sahip olduğu akıl hastalıklarının kesin teşhisi, kurgusal bir karakter olduğu için yapılamaz.

Subkortikal beyaz cevherde nonspesifik hiperintens odaklar, beyin MR görüntülerinde belirli bir hastalıkla ilişkilendirilemeyen, yüksek sinyalli (hiperintens) alanları ifade eder. Bu odaklar, genellikle yaşlanma, hipertansiyon, diyabet, migren, enfeksiyon, travma, damar hastalıkları, demans, multipl skleroz gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Nonspesifik hiperintens odakların kendilerine has belirti veya semptomları olmayabilir, ancak baş ağrısı, denge sorunları veya zihinsel aktivitelerde değişiklikler gibi durumlarla ilişkili olabilirler. Tanı süreci, detaylı görüntüleme ve klinik değerlendirme ile gerçekleştirilir. Bu nedenle, bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

El supinasyon kaybının neden olduğuna dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, el fonksiyonlarını etkileyen bazı durumlar şunlardır: Karpal tünel sendromu. Önkol supinasyon deformitesi. El fonksiyonlarını etkileyen durumlar için bir doktora başvurulması önerilir.

D-Aspartik Asit (DAA), vücutta doğal olarak bulunan bir amino asittir ve çeşitli fizyolojik işlevlere sahiptir: Hormon üretimi: DAA, testosteron ve luteinizan hormon (LH) gibi hormonların üretimini ve salınımını düzenler. Kas gelişimi: Protein sentezine katkıda bulunarak kas gelişimini destekler. Bağışıklık sistemi: Bağışıklık hücrelerinin düzenlenmesine yardımcı olur. Beyin fonksiyonları: Beyin sağlığını ve hafızayı iyileştirebilir. Metabolizma: Enerji metabolizmasını destekler ve glukoneogenezde rol oynar. DAA takviyelerinin kullanımı, özellikle hamileler, emziren anneler, kalp ve böbrek rahatsızlığı olanlar için uygun değildir.

Kürek kemiği ağrısı, çeşitli hastalıkların belirtisi olabilir. Bu hastalıklardan bazıları şunlardır: Kas-iskelet sistemi problemleri: Kas gerginliği ve spazmları. Rotator manşet yırtıkları veya tendiniti. Boyun fıtığı, boyun düzleşmesi veya boyun kireçlenmesi gibi boyun problemleri. Skolyoz veya kifoz (omurga eğrilikleri). Fibromiyalji (yaygın kas ağrıları ve yorgunluk). İç organ problemleri: Kalp problemleri (örneğin, kalp krizi veya angina). Akciğer problemleri (örneğin, zatürre veya plörezi). Sindirim sistemi problemleri (örneğin, reflü veya safra kesesi hastalıkları). Diğer nedenler: Zona (sinir köklerinin iltihaplanması). Tümörler (omurga veya kürek kemiği tümörleri). Kürek kemiği ağrısı şiddetli veya sürekli ise, bir doktora başvurulması önerilir.

Ventriküllerde hafif genişleme, beyin boşluklarının (ventriküllerin) normalden biraz daha genişlemiş olması anlamına gelir. Hafif ventrikülomegali, genellikle normalin bir varyantı olarak kabul edilir ve ciddi bir sorun yaratmayabilir. Ventriküllerde hafif genişleme durumunda bir beyin cerrahisi uzmanına başvurulması önerilir.

Terleme, sempatik sinir sistemi tarafından kontrol edilir. Beyindeki ön hipotalamustan çıkan uyarılar, retikulospinal yollar üzerinden ilerleyerek omuriliğe ulaşır ve oradan sempatik sinir lifleri aracılığıyla vücudun her bölgesindeki deriye yayılır. Bu sinirlerin işlevsel olarak kolinerjik olduğu, yani norepinefrin yerine asetilkolin kullandığı belirtilmektedir.

Evet, serebral ve kortikal aynı anlama gelir. Serebral korteks veya beyin korteksi, insan ve diğer memeli beyinlerindeki serebrumun sinir dokusundan oluşan dış tabakasıdır.

Huzursuz bacak sendromu (HBS) ve huzursuz ayak sendromu aynı durumdur. Huzursuz bacak sendromu, bacaklarda karıncalanma, yanma, batma veya sıkışma hissi ile ortaya çıkan bir rahatsızlıktır.

Parezi, belirli bir kas grubunda istemli gerçekleştirilen hareketin azalması sonucu gerçekleşen hafif felç ya da hareket etkinliğinin bütünüyle kaybolmasıdır. Parezi, genellikle omurilikte yer alan nöronların hasarlanması ve kas sinir arası iletimin bozulması sonucu oluşur. Parezi tedavisi için fizik tedavi, enjeksiyon, ameliyat ve ilaç tedavisi gibi yöntemler uygulanabilir.

Nodüler gliotik odak, beyindeki glia hücrelerinin anormal bir şekilde bir araya gelerek oluşturduğu bir yapıdır. Gliotik odaklar, genellikle küçük damar tıkanıklıkları, enfeksiyonlar, travmalar veya diğer nedenlerle ortaya çıkabilir. Nodüler gliotik odağın kesin tanımı ve anlamı için bir doktora danışılması önerilir.

Şis hastalığı, tıpta yaygın olarak kullanılan bir terim değildir ve belgelerde bu isimle bir hastalık belirtilmemiştir. Ancak, benzer seslere sahip bazı hastalıklar hakkında bilgi verilebilir: Sis humması: Tıpta kullanılan bir terim olup, belirli bir hastalık anlamına gelir. Multiple Skleroz (MS): Merkezi sinir sistemini etkileyen kronik ve otoimmün bir hastalıktır. Sistit: İdrar torbası olarak bilinen mesanenin enfeksiyonudur. Eğer başka bir hastalık veya terim kastediliyorsa, daha fazla bilgi sağlanması gerekebilir.

Elektromiyogram (EMG), kasların ve sinirlerin elektriksel aktivitesini ölçen tanı amaçlı bir testtir. EMG'nin kullanım amaçları: Kas zayıflığı, uyuşma, karıncalanma gibi nörolojik semptomların altında yatan nedenleri belirlemek. Sinir hasarı, kas distrofisi, ALS gibi nöromüsküler hastalıkların teşhisini koymak. Kas krampları ve titremelerin nedenini incelemek. EMG, genellikle iki aşamadan oluşur: 1. Sinir iletim çalışması (NCS). 2. İğneli EMG. EMG, düşük riskli ve güvenle uygulanan bir yöntemdir; radyasyon içermez ve kalıcı bir yan etkisi yoktur.

B12, B6, B1 ve D vitamini gibi vitaminler, sinir sağlığı için kritik öneme sahiptir ve eksikliklerinin giderilmesi parmak uyuşmasına iyi gelebilir. Ancak, vitamin takviyesi almadan önce bir uzmana danışılması önerilir. Diğer iyi gelen yöntemler: Isıtma uygulamaları. Masaj. Germe egzersizleri. Düzenli egzersiz.