MalRejimi

Yabancı evli çiftler, Türkiye'de çeşitli yasal ve idari işlemler yapmak zorundadır. Bu işlemler şunlardır: 1. Evlenme Başvurusu: Yabancı uyruklu kişiler, evlendirme dairesine birlikte başvurarak evlenebilirler. 2. Oturma İzni: Türk vatandaşı ile evlenen yabancılar, aile ikamet izni başvurusunda bulunabilirler. 3. Mal Rejimi: Türkiye'de evlenen yabancılar için yasal mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimidir. 4. Boşanma: Yabancı uyruklu evli çiftlerin boşanmaları, Türk Medeni Kanunu'na göre yetkili ve görevli mahkemelerde gerçekleşir.

Mal rejimi davasında 1 yıllık süre, mal rejiminin sona ermesinden ve katılma alacağının varlığının öğrenilmesinden itibaren başlar.

Mal rejimi davasından feragat edilmesi, davanın reddine yol açar. Feragatin geçerli olabilmesi için, mal rejiminin sona ermesinden sonra ve açık bir şekilde yapılması gerekmektedir.

Evet, TMK'nın 202 ve 229 maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan yaptığı karşılıksız kazandırmalar edinilmiş mallara değer olarak eklenir. TMK'nın 229. maddesine göre, bu tür kazandırmalar, mal rejiminin tasfiyesinde edinilmiş mallara eklenecek değerler arasında yer alır.

Mal rejiminin tasfiyesi davasında zamanaşımı süresi 10 yıldır.

Mal rejiminde ev hanımının hakları, edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamında şu şekilde özetlenebilir: 1. Kişisel Mallar: Ev hanımı, evlilik öncesinde sahip olduğu mallar ve kişisel kullanım eşyaları gibi kişisel mallarını korur. 2. Edinilmiş Mallar: Evlilik süresince edinilen malların yarısı, her iki eşin de ortak malı sayılır. 3. Denkleştirme Alacağı: Ev hanımı, kişisel mallarıyla edinilen bir malın iyileştirilmesi veya onarılması gibi durumlarda denkleştirme alacağını talep edebilir. 4. Değer Artış Payı Alacağı: Ev hanımı, edinilmiş bir malın değerinin artması durumunda, bu artışa katkıda bulunmuşsa değer artış payı alacağını ileri sürebilir. 5. Katılma Alacağı: Boşanma veya mal rejiminin sona ermesi durumunda, ev hanımı edinilmiş malların değerinden geriye kalan miktar üzerinden katılma alacağını talep edebilir.

Tasfiye sözleşmesi, mal rejimi sözleşmesi yerine geçebilir. Türk Medeni Kanunu'na göre, eşler mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer mal rejimlerinden birini kabul edebilirler. Bu nedenle, tasfiye sözleşmesi de eşlerin mal varlıklarını yönetme ve paylaşma konusunda yapacakları bir mal rejimi sözleşmesi olarak geçerli olabilir. Mal rejimi sözleşmesinin noter huzurunda yapılması gerekmektedir.

Evlilik sözleşmesi, yani mal rejimi sözleşmesi, süreye bağlı olarak yapılabilir. Eğer eşler bu süreçte farklı bir mal rejimi seçerlerse veya edinilmiş mallara katılma rejimine tekrar geçmek isterlerse, noterde mal rejimini değiştirdikleri tarihten itibaren seçtikleri yeni mal rejimi geçerli olur. Dolayısıyla, CEO ve evlilik sözleşmesinin süresi, tarafların anlaşmasına ve sözleşmenin içeriğine bağlı olarak değişir.

Türk Medeni Kanunu'nun 203. maddesi, mal rejimi sözleşmesinin içeriği ile ilgilidir ve şu şekildedir: Mal rejimi sözleşmesi, evlenmeden önce veya sonra yapılabilir.

Evlilikte mal rejimi sözleşmesi yapılmazsa, eşler otomatik olarak edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olurlar. Bu durumda: Boşanma halinde, evlilik boyunca edinilen mallar eşit şekilde paylaşılır. Mal paylaşımı konusunda anlaşmazlıklar yaşanabilir ve bu durum mahkemeye taşınabilir. Bu nedenle, evlilikte mal rejimini belirlemek ve olası uyuşmazlıkları önlemek için mal rejimi sözleşmesi yapılması önerilir.

Mal rejiminin tasfiyesinde zamanaşımı süresi 10 yıldır.

Edinilmiş mallara katılma rejiminde kıdem tazminatı, çalışma süresine ve döneme göre iki şekilde hesaplanır: 1. Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönem: 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'ne göre, evlilik tarihinden 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2002 tarihine kadar olan çalışma karşılığı elde edilen kıdem tazminatı kişisel mal olarak kabul edilir. 2. Edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönem: 1 Ocak 2002 tarihinden sonra yapılan çalışmalar sonucu hak edilen kıdem tazminatı ise edinilmiş mal grubuna girer. Mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarihte sona erer ve bu tarihten sonra yapılan ödemeler eşlerin kişisel malı sayılır.

Evet, tedbir kararı mal rejimi tasfiyesini etkileyebilir. Mal rejimi tasfiyesi sırasında, eşlerin mal kaçırmasını önlemek ve hak kaybına uğramamak için ihtiyati tedbir kararı alınabilir. Dolayısıyla, tedbir kararı, mal rejiminin tasfiyesi sürecinin bir parçası olarak, malların devri veya satışı gibi işlemleri durdurabilir.

Katılma alacağının tahsili davası, mal rejiminin sona erdiği tarihten itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır.

Evet, boşanma davasından sonra mal rejimi davası açılabilir. Mal rejiminin sona erme anı, boşanmaya karar verilmesi şartına bağlı olarak boşanma davasının açıldığı tarih olarak belirlenmiştir.

Eşler boşanırken evin sahibi, evin mülkiyet durumuna göre belirlenir: 1. Ortak Mal: Eğer ev, çiftin evliliği süresince birlikte kazandıkları ve mülkiyetleri üzerinde birlikte hak sahibi oldukları bir malsa, bu evin paylaşımı mal rejimi çerçevesinde yapılır. 2. Kişisel Mülk: Eğer ev, evlilik öncesi eşlerden birine aitse veya evlilik sırasında edinilmemişse, boşanma sonrası bu evin sahibi, mülk üzerinde tam hakka sahip olan eş olacaktır. Boşanma sürecinde evde kimin kalacağına dair kesin kararı, mahkeme verir ve bu karar, çocuğun üstün yararı ve tarafların ekonomik durumları gibi faktörlere göre şekillenir.

Boşanma davasındaki kusur, mal rejimine doğrudan etki etmez. Türk Medeni Kanunu'na göre, evlilik süresince edinilen malların paylaşımı, eşler arasında mal rejimi sözleşmesi yapılmamışsa, edinilmiş mallara katılma rejimi uyarınca gerçekleştirilir ve kusur dikkate alınmaz.

TMK 229 — Türk Medeni Kanunu'nun 229. maddesi, edinilmiş mallara katılma rejiminde eklenecek değerleri düzenler. Bu maddeye göre, edinilmiş mallara değer olarak eklenecek olanlar şunlardır: 1. Eşlerden birinin, mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar; 2. Bir eşin, mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler. Bu tür kazandırma veya devirlere ilişkin uyuşmazlıklarda mahkeme kararı, davanın kendisine ihbar edilmiş olması koşuluyla, kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir.

Evlilik birliği içinde alınan ev, Yargıtay kararlarına göre genellikle edinilmiş mal olarak kabul edilir. İstisnalar ise şu şekildedir: - Evlenmeden önce alınan ev: Evlilikten önce alınan bir ev, mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait olduğu için kişisel mal olarak kabul edilir ve sahibi olan eşte kalır. - Kredi ödemeleri: Evlenmeden önce alınan bir evin ödemeleri evlilik sürecinde devam ederse, evin tam mülkiyeti yine onu satın alan eşte kalsa bile, evlilik içinde ödenen taksitler için diğer eşin bir alacak hakkı doğar. Her somut durumda, evin edinilme şekli ve evlilik boyunca uğradığı işlemler incelenerek adil bir sonuca varılır.

2002 yılı öncesinde (mülga 743 sayılı Medeni Kanun zamanında) edinilmiş malların boşanma sonrasında tasfiyesi, mal ayrılığı rejimi kurallarına göre hesaplanır. Hesaplama adımları: 1. Çalışma ve gelir belgeleri: Evlenme tarihinden malın edinildiği tarihe kadar, eşlerin çalışma sürelerine ve gelirlerine ilişkin belgeler eksiksiz olarak temin edilir. 2. Katkı payı: Eşlerden birinin, diğer eşin edindiği mala para veya hizmet olarak yaptığı katkılar "katkı payı" olarak değerlendirilir. 3. Tasarruf miktarı: Her bir eşin tasarruf miktarı, toplam tasarruf miktarı içindeki oranı belirlenerek hesaplanır. 4. Değerleme: Tasfiyeye konu malın dava tarihi itibarıyla belirlenecek rayiç değeri ile her bir eşin katkı payı oranı çarpılır. Bu süreçte, Yargıtay kararları da dikkate alınarak, eşlerin somut katkıları ve malvarlığının durumu göz önünde bulundurulur.