MalRejimi

20 yıldan önce evlenenlerin mal rejimi, 743 sayılı Eski Medeni Kanun’a göre mal ayrılığı rejimidir. Bu rejimde, eşlerin evlilik öncesi ve evlilik sırasında edindikleri tüm mallar kişisel malları olarak kabul edilir. 2002 yılında yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile birlikte yasal mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimi olarak değiştirilmiştir. Mal rejimi ile ilgili detaylı bilgi almak için bir avukata danışılması önerilir.

Mal rejimi tasfiyesi davası, boşanma davasının karara bağlanması sonrasında açılabilir. Boşanma davası ile birlikte açılma: Boşanma dava dilekçesi içerisinde mal paylaşımında bulunma talebi yazılabilir, ancak bu iki dava ayrı esas numaraları alarak ayrı yürütülür. Boşanma sonrası açılma: Mal rejiminin tasfiyesi davası, kesinleşmiş boşanma kararı ve malvarlığına ilişkin tüm iddia, talep ve delillerin eklendiği bir dilekçeyle açılır. Mal paylaşımı davası için zamanaşımı süresi, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıldır.

Kadının ev hanımı olması, mal rejimini doğrudan değiştirmez. 01.01.2002 tarihinden itibaren Türkiye'de yasal mal rejimi, eşlerin herhangi bir sözleşme yapmaması durumunda otomatik olarak uygulanan "edinilmiş mallara katılma rejimi"dir. Ancak, eşler istedikleri zaman noter huzurunda yeni bir mal rejimi sözleşmesi yaparak değişiklik yapabilirler.

Evlenince ayrı ev veya ortak ev tercihi, çiftlerin kişisel tercihlerine bağlıdır. Ayrı ev tercihinin bazı avantajları: Gizlilik ve kişisel alan: Çiftler, kendi alanlarına sahip olabilir. İlişkinin korunması: Birlikte yaşamama, ilişkinin kalitesini koruyabilir ve laçka bir birlikteliğe dönüşmesini engelleyebilir. Ortak ev tercihinin bazı avantajları: Mal paylaşımı: Türk Medeni Kanunu'na göre, evlendikten sonra edinilen evler her iki eşin de ortak malı sayılır. Yasal yükümlülükler: Evlilik birliği, ortak bir hayatı sürdürme yükümlülüğü getirir. Ayrıca, eşlerin farklı şehirlerde çalışması gibi sosyo-ekonomik sebepler nedeniyle birlikte yaşamaları mümkün olmayabilir.

Mal rejimi davasında aracın değerlendirilmesi, aracın edinilmiş mal veya kişisel mal olarak kabul edilip edilmemesine bağlıdır. Edinilmiş mal: Evlilik süresince edinilen araçlar, her iki eşin de hak sahibi olduğu ortak mallar olarak kabul edilir. Kişisel mal: Araç, evlilik öncesinde satın alınmışsa, bağışlanmış veya miras yoluyla gelmişse, kişisel mal olarak kabul edilir. Değerleme sürecinde şu yöntemler kullanılır: Bilirkişi değerlendirmesi. Ekspertiz raporları. Rayiç bedel. Ayrıca, aracın kredi ile alınması durumunda, ödemelerin kim tarafından yapıldığı da değer hesaplamasında önemli bir faktördür.

Yargıtay'a göre katılma alacağı şu şekilde hesaplanır: 1. Eşlerin, hangi mal varlığı değerinin edinilmiş mal, hangi mal varlığının kişisel mal olduğunu tespit edilmesi. 2. Kişisel malların tasfiyeden uzaklaştırılması. 3. Edinilmiş malların tespit edilmesi ve Medeni Kanun’un 229. maddesinde düzenlenen “eklenecek değerlerin” mal varlığına dahil edilmesi. 4. Eklenecek değerlerin eklenmesi ve sonrasında denkleştirmenin yapılması. 5. Ortaya çıkan miktar üzerinden, bu mallara ilişkin borçların çıkarılması. Hesaplama, her bir mal varlığı için tek tek yapılır ve her bir malın borcunun kendi değerinden düşülmesi gerekir. Katılma alacağı davalarında faiz, eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı talebinin kabul edilip hüküm altına alınmasından sonra hesaplanır. Katılma ve katkı payı alacağı davalarında zamanaşımı süresi, ilgili boşanma davasının kesinleşmesinden başlayarak 10 yıldır. Katılma alacağı hesaplaması karmaşık bir süreç olduğundan, bir avukata danışılması önerilir.

Evet, yurtdışından alınan ev, boşanma davasında mal rejimine dahil edilebilir. Boşanma davasında mal paylaşımı yapılırken, eşlerin evlilik birliği içinde edindiği mallar paylaşıma tabidir. Ancak, mal paylaşımı için boşanma davası açarken, yurtdışında bulunan malların da dava dilekçesinde belirtilmesi ve bu mallara ilişkin belgelerin mahkemeye sunulması gereklidir. Mal paylaşımı ile ilgili davalar karmaşık olabileceğinden, bir avukata danışılması önerilir.

Eşler arasında mal rejimi davası açmak için örnek dilekçe aşağıdaki sitelerde bulunabilir: av-saimincekas.com. tuncsuditol.av.tr. mihci.av.tr. recepgungor.av.tr. fatihyesilyurt.av.tr. Dilekçe hazırlanırken her olayın kendi özgü koşullarına dikkat edilmeli, yetkili ve görevli mahkeme doğru tespit edilmeli, kanun gereği bulunması gereken zorunlu unsurlar doldurulmalı, her iddianın dayandığı ispat araçları hukuki deliller kısmında belirtilmeli ve netice-i talep bölümünde talep edilecek hususlar eksiksiz ve açıkça yazılmalıdır. Ayrıca, dava açmadan önce arabuluculuk şartı var ise ilk olarak arabuluculuğa başvurulmalıdır. Hukuki destek alınması tavsiye edilir.

Ev hanımı olan eşin mal rejimi, evlilik süresince seçilen mal rejimine bağlı olarak değişir. Türk Medeni Kanunu'na göre iki ana mal rejimi bulunmaktadır: 1. Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi: Evlilik süresince edinilen mallar eşit olarak paylaşılır. 2. Mal Ayrılığı Rejimi: Eşlerin malları birbirinden bağımsızdır. Eşler, noter onaylı bir evlilik sözleşmesi ile kanunda yer alan farklı mal rejimlerinden birini seçebilir.

Mal rejimi seçimi, eşlerin 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren yapabilecekleri bir işlemdir.

Evet, evlilikte mal rejimi evlendikten sonra değiştirilebilir. Eşler, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden farklı bir sisteme geçmek istediklerinde, bunu kendi rızalarıyla yapabilecekleri gibi, eşlerden birinin talebi üzerine Aile Mahkemeleri de mal rejiminin değiştirilmesine karar verebilir.

Mal rejimi davasında ıslah, davanın tamamen veya kısmen düzeltilmesi anlamına gelir. Tamamen ıslah durumunda, davacı dava dilekçesini baştan itibaren ıslah eder ve bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Kısmen ıslah ise belirli bir usul işleminin düzeltilmesi ve bu işlemle ilgili sonraki usul işlemlerinin yapılmamış sayılması için başvurulur. Mal rejimi davasında ıslah işlemi, aile mahkemesinde görülür ve hukuki destek almak sürecin doğru yönetilmesi açısından önemlidir.

Mal rejiminin tasfiyesi dava dilekçesi yazarken aşağıdaki bilgilere dikkat edilmelidir: 1. Başlık: "İZMİR NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİ'NE" şeklinde yazılmalıdır. 2. Davacı ve Vekili Bilgileri: Adı, soyadı, T.C. kimlik numarası ve adres bilgileri yer almalıdır. 3. Davalı Bilgileri: Adı, soyadı, T.C. kimlik numarası ve adres bilgileri yazılmalıdır. 4. Konu: "Mal rejiminin tasfiyesi hakkında" şeklinde belirtilmelidir. 5. Açıklamalar: Evlilik tarihi, boşanma davası bilgileri ve mal rejiminin sona erme nedeni gibi detaylar açıklanmalıdır. 6. Deliller: Nüfus kaydı, tanık ifadeleri, sözleşmeler ve diğer hukuki deliller sunulmalıdır. 7. Hukuki Nedenler: Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddeleri ve diğer mevzuat referans gösterilmelidir. 8. Sonuç ve Talep: Malların tasfiyesi, malların paylaştırılması ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi talep edilmelidir. Bu dilekçe örneği, her olayın kendi özgü koşullarına göre özelleştirilmelidir. Hukuki destek almak faydalı olabilir.

Türk Özel Hukuku Cilt III - Aile Hukuku, Filiz Kitabevi tarafından yayımlanan, aile hukuku konusunu ele alan bir kitaptır. Kitabın konuları arasında şunlar yer almaktadır: - evlilik; - evlilik birliğinin oluşması; - evliliğin genel hükümleri; - evlilik birliğinde mal rejimleri; - hısımlık; - vesayet.

Mal rejimi sözleşmesi, aşağıdaki hallerde değiştirilebilir: 1. Eşlerin ortak kararı ile: Taraflar, istedikleri mal rejimini kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilir, kaldırabilir veya değiştirebilirler. 2. Haklı bir sebebin varlığı halinde: Türk Medeni Kanunu'nun 206. maddesinde sayılan haklı sebepler gerçekleştiğinde, eşlerden birinin talebi üzerine hakim kararıyla mal rejimi değiştirilebilir. 3. Yeni bir mal rejimi sözleşmesi yapılması ile: Eşler, her zaman yeni bir mal rejimi sözleşmesiyle önceki veya başka bir mal rejimini kabul edebilirler.

"Mal rejimi sona ermeden önce yapılan tasfiye anlaşmaları hükümsüzdür" ifadesi, eşlerin mal rejiminin tasfiyesi konusunda anlaşma yapabilmeleri için mal rejiminin sona ermiş olması gerektiğini belirtir. Mal rejiminin sona ermesi, evliliğin sona ermesi (boşanma veya ölüm) veya mahkeme kararıyla başka bir mal rejimine geçilmesi gibi durumlarla gerçekleşir. Bu nedenle, mal rejimi devam ederken yapılan tasfiye anlaşmaları geçerli sayılmaz ve herhangi bir hukuki sonuç doğurmaz.

Mal rejimi tasfiyesinde uygulanacak rejim, eşlerin daha önce seçmiş oldukları mal rejimine göre belirlenir. Türk Medeni Kanunu'na göre yasal mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimidir.

Evet, boşanma davası açılınca mal rejimi sona ermiş sayılır. Türk Medeni Kanunu'na göre, mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona erer ve bu tarihten itibaren edinilmiş malların paylaşımı yapılır.

Mal rejiminin tasfiyesi davasında dikkate alınan borçlar, edinilmiş mallara ilişkin borçlardır. Bu borçlar arasında, eşlerin evlilik süresince birlikte veya bireysel olarak aldıkları krediler ve diğer borçlar yer alır.

Eşler arasında mal rejimi, Türk Medeni Kanunu'na göre şu şekillerde belirlenebilir: Yasal Mal Rejimi: Eşler herhangi bir mal rejimi seçmedikleri takdirde, yasal mal rejimi olarak "edinilmiş mallara katılma rejimi" uygulanır. Evlilik Sözleşmesi: Eşler, noter huzurunda yapacakları bir evlilik sözleşmesi ile kanunda yer alan farklı mal rejimlerinden birini seçebilirler. Türk Medeni Kanunu'nun 203. maddesine göre, evlilik sözleşmesini yalnızca ayırt etme gücüne sahip kişiler yapabilir.