Likidite

Fiili dolaşım oranı yüksek olduğunda şu durumlar ortaya çıkabilir: Yüksek likidite: Hisse senedi borsada daha aktif işlem görür, alım satım daha kolaydır ve düşük spread oranlarıyla işlem yapılabilir. Düşük manipülasyon riski: Daha fazla işlem hacmi, fiyatların büyük yatırımcılar tarafından kolayca manipüle edilmesini zorlaştırır. Endekslere dahil olma şansı: Borsa endekslerinde yer alma olasılığı yükselir, bu da daha fazla kurumsal yatırımcı ilgisi anlamına gelir. Adil fiyat oluşumu: Daha fazla işlem hacmi sayesinde hisse senedi fiyatının gerçek değerine daha yakın oluşması beklenir. Ancak, yatırım kararı verirken sadece fiili dolaşım oranına bakmak yeterli değildir.

Cari oranın 2 olması, işletmenin kısa vadeli borçlarının iki katı kadar kısa vadeli varlığa sahip olduğunu ve likidite durumunun daha güçlü olduğunu gösterir. Bu durum, işletmenin ödeme gücünü ve net çalışma sermayesini olumlu yönde etkiler.

Aldığınız hissenin kara geçmemesinin birkaç nedeni olabilir: Likidite problemi. Hissenin taban olması. Şirketin durumu. Hisse senedinin kara geçmesi için, şirketin kârlı hale gelmesi veya piyasa koşullarının değişmesi gerekebilir. Yatırım kararları almadan önce bir finansal danışmana başvurulması önerilir.

Evet, likidite oranları işletmenin kısa vadeli borç ödeyebilme gücünü ölçer. Bu oranlar, işletmenin dönen (likit) varlıkları ile kısa vadeli yabancı kaynakları arasındaki ilişkiyi inceleyerek, borçların zamanında ödenip ödenemeyeceğini belirler.

Para arzındaki artış, faiz oranını düşürür. Bunun nedeni, artan para arzı ile birlikte piyasadaki likiditenin yükselmesi ve kredi maliyetlerinin azalmasıdır.

Drawdown liquidity, yani likidite çekimi, bir şirketin mevcut fonlarını kullanarak kısa vadeli ihtiyaçlarını karşılaması anlamına gelir. Çalışma prensibi şu şekildedir: 1. Çekilme Talebi: Şirket, fon ihtiyacı olduğunda bir çekilme talebi başlatır ve çekilecek miktarı belirtir. 2. Faiz Hesaplaması: Çekilen miktar üzerinden faiz hesaplanır, genellikle değişken bir faiz oranı uygulanır. 3. Geri Ödeme: Çekilen fonlar, şirketin nakit akışı durumuna göre esnek bir şekilde geri ödenebilir. 4. Covenantlar: Çekilme işlemi, borçlunun uyması gereken finansal oranlar veya ek borç sınırlamaları gibi covenentlere tabidir. Bu süreç, şirketlerin finansal esnekliklerini korumalarına ve piyasa koşullarına göre stratejilerini ayarlamalarına yardımcı olur.

Kripto likiditesini etkileyen başlıca faktörler şunlardır: 1. İşlem Hacmi: Yüksek işlem hacmi, piyasada daha fazla alıcı ve satıcının olduğunu gösterir ve likiditeyi artırır. 2. Piyasa Duyarlılığı: Olumlu haberler ve gelişmeler likiditeyi artırırken, olumsuz olaylar katılımı azaltarak likiditeyi düşürebilir. 3. Düzenleme: Elverişli ve açık düzenlemeler yatırımcı güvenini artırarak likiditeyi iyileştirir. 4. Teknolojik Gelişmeler: İşlem verimliliğini ve kullanıcı deneyimini geliştiren yenilikler likiditeyi artırabilir. 5. Ağ Etkisi: Bir kripto paranın daha geniş bir kullanıcı ve geliştirici tabanına sahip olması likiditeyi artırır. Ayrıca, likidite havuzları ve Otomatik Piyasa Yapıcılar (AMM'ler) gibi borsa içi mekanizmalar da likiditenin yönetiminde önemli rol oynar.

Dönen ve duran varlıklar arasındaki fark, likidite ve kullanım sürelerine göre yapılan bir sınıflandırmadır. Dönen varlıklar, bir işletmenin kısa vadeli (genellikle bir yıl içinde) nakit ya da nakit benzeri değerler haline dönüşebilecek varlıklardır. Başlıca örnekleri: - Nakit ve nakit benzerleri: Banka hesaplarındaki bakiyeler, hazır nakit ve kolayca nakde çevrilebilen yatırımlar. - Stoklar: Satılmak üzere elde bulundurulan ürünler, hammadde ve yarı mamuller. - Ticari alacaklar: Müşterilerden alacaklar. Duran varlıklar ise bir işletmenin uzun vadeli (bir yıldan daha uzun sürede) kullanım amacıyla sahip olduğu ve ekonomik fayda sağlayan varlıklardır. Örnekler: - Maddi duran varlıklar: Binalar, makineler, araçlar, demirbaşlar. - Maddi olmayan duran varlıklar: Patentler, markalar, lisanslar, yazılımlar. - Finansal duran varlıklar: Uzun vadeli yatırımlar, iştirakler, bağlı ortaklıklar.

Asit test oranı (quick ratio), dönen varlıkların stoklar çıkarıldıktan sonra kısa vadeli borçlara bölünmesiyle hesaplanır. Formül: Asit Test Oranı = (Dönen Varlıklar - Stoklar) / Kısa Vadeli Borçlar. Dönen varlıklar: Nakit, alacaklar ve kolay nakde çevrilebilen diğer kısa vadeli yatırımları içerir. Stoklar: Şirketin satmak amacıyla envanterinde bulundurduğu malları ifade eder. Kısa vadeli borçlar: Kısa vadeli borçları, kısa vadeli kredileri, ödenecek hesapları ve diğer kısa vadeli yükümlülükleri içerir. Asit test oranının 1'in üzerinde olması, şirketin kısa vadeli borçlarını rahatlıkla karşılayabileceğini gösterir. Asit test oranı hesaplanırken stokların likidite analizlerinde dikkate alınmaması gerektiği, ayrıca kısa vadeli borçların doğru hesaplanması gerektiği unutulmamalıdır.

Likidite yatırımı yapmak için aşağıdaki stratejiler uygulanabilir: 1. Yüksek likiditeye sahip varlıklara yatırım yapmak: Hisse senetleri, tahviller ve para piyasası fonları gibi kolayca alınıp satılabilen varlıklar tercih edilmelidir. 2. Acil durum fonu oluşturmak: Beklenmedik harcamalar veya gelir kaybı gibi durumlar için en az 3-6 aylık yaşam giderlerinizi karşılayacak bir acil durum fonu ayırmak önemlidir. 3. Kısa vadeli yatırımlara yönelmek: Mevduat hesapları veya vadesi yaklaşan bonolar gibi kısa vadeli yatırım araçları, parayı hızlıca nakde çevirme imkanı sunar. 4. İkincil piyasalardan satış: Hisse senetleri veya gayrimenkul gibi yatırımları ikincil piyasalarda satmak, likidite ihtiyacını karşılayabilir. 5. Alternatif finansal araçları değerlendirmek: Peer-to-peer krediler veya dijital varlık alım-satım platformları gibi yenilikçi finansal araçlar da likidite sağlamak için kullanılabilir. Profesyonel yardım almak: Finansal danışmanlar veya portföy yöneticileri, yatırımları değerlendirerek uygun likidite stratejileri sunabilirler.

Likidite, bir varlığın veya işletmenin hızlı ve kolay bir şekilde nakde çevrilebilme yeteneğini ifade eder. Uzmandata terimi bulunamamıştır. Ancak, likidite ile ilgili bazı kavramlar şunlardır: Likidite oranları: İşletmenin finansal durumunu değerlendirmek için kullanılan cari oran ve hızlı oran gibi oranlardır. Piyasa likiditesi: Bir varlığın alım satım işlemlerinin piyasa üzerindeki etkilerini tanımlar. Borsa likiditesi: Bir hisse senedinin piyasa fiyatına minimum etki ile hızlı bir şekilde alınıp satılabilmesini ifade eder. Likidite, hem bireysel yatırımcılar hem de büyük finansal kuruluşlar için kritik öneme sahiptir.