• Buradasın

    Küreselleşme

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Türkiye'de küreselleşme ve ekonomik krizler arasındaki ilişki nedir?

    Türkiye'de küreselleşme ve ekonomik krizler arasındaki ilişki şu şekilde özetlenebilir: Küresel krizlerin Türkiye'ye etkisi: Türkiye, küresel krizlerden etkilenmiş, ancak 2010 yılından itibaren kriz öncesi büyüme performansını yakalamıştır. Dış ticaretin etkisi: Türkiye'nin dış ticaret hacminin artması, dünya ekonomisindeki risklerin Türkiye'ye yansımasına neden olmuştur. Cari açık sorunu: Dış ticaret hacminin artmasına rağmen, cari işlemler dengesinde sürekli açık verme sorunu yaşanmıştır. Sermaye hareketleri: Küresel krizler, sermaye hareketlerinde dalgalanmalara yol açarak Türkiye'de yoğun sermaye el değiştirmelerine ve sermaye yapısında yabancılaşmaya neden olabilmiştir. Küreselleşme, Türkiye'nin ekonomik krizlerle olan ilişkisinde hem riskleri artırmış hem de fırsatları sunmuş, ancak bu süreçte işsizlik ve cari açık gibi yeni sorunlar da ortaya çıkmıştır.

    Küreselleşme ne zaman hızlandı?

    Küreselleşme, 1980'li yıllardan itibaren hız kazanmıştır. Bu süreçte etkili olan bazı olaylar şunlardır: 1980'lerde serbest pazar ekonomisine geçiş. 1990'da Soğuk Savaş'ın sona ermesi. 1997 Asya krizi ve 1998 Rusya mali krizi. 2001 11 Eylül terör saldırısı ve 2008 dünya ekonomik krizi. 2010 Arap Baharı. Bilişim, iletişim, bilgi ve teknolojide yaşanan devrimsel değişiklikler.

    Tüm sistemler birleşirse nasıl bir dünya olur?

    Tüm sistemlerin birleşmesi durumunda nasıl bir dünya olacağına dair kesin bir yanıt vermek mümkün değildir. Ancak, bazı olası senaryolar şu şekilde değerlendirilebilir: Teknolojik dünya: Jeff Malpas'ın görüşüne göre, tüm sistemler teknolojik bir yapıya bürünür ve bu durum, daha müreffeh, sağlıklı ve güvenli bir dünya yaratabilir. Küreselleşmiş dünya: Immanuel Wallerstein'ın dünya sistemi teorisine göre, tüm sistemler küreselleşir ve bu durum, kültürlerin birbirine benzemesine ve tek tip bir yapıya doğru evrilmesine yol açabilir. Bu tür senaryolar, mevcut teknolojilerin ve sistemlerin potansiyel etkilerini yansıtmakta olup, gerçek dünya koşullarını tam olarak karşılamayabilir.

    Geçmişten günümüze ekonomik faaliyetlerdeki değişim ve süreklilik nelerdir?

    Geçmişten günümüze ekonomik faaliyetlerdeki değişim ve süreklilik şu şekilde özetlenebilir: Değişim: Tarih öncesi çağlar: İnsanlar avcılık ve toplayıcılıkla geçinirken, Neolitik Çağ'da tarım ve hayvancılık yapılmaya başlanmıştır. Yeniçağ ve Yakınçağ: Coğrafi keşifler, Rönesans ve Reform hareketleri başlamış, buhar makinesinin icadı ile ekonomik yaşam değişmiştir. Süreklilik: Birincil faaliyetler: Tarım, hayvancılık, balıkçılık, madencilik gibi faaliyetler geçmişten günümüze önemini korumuştur. Ticaret: Ticaret, tarih boyunca üretim merkezlerini birbirine bağlayan yolların oluşmasına neden olmuş ve toplumlar arasında ekonomik ilişkileri geliştirmiştir.

    Bireyselleşmiş toplum kitabı ne anlatıyor?

    Zygmunt Bauman'ın "Bireyselleşmiş Toplum" kitabı, günümüzün toplumsal ve siyasal yaşamının değişen karakterini mercek altına alır. Kitapta ele alınan bazı konular: Bireysel kimlik: Küreselleşmenin etkisiyle bireysel ve kolektif kimliklerin sabit ve değişmez olma özelliklerini yitirmesi. Bireyselleşme: Bireyselleşmenin bir kader olması ve insanların yaşadıkları zorlukların kendi hataları gibi görünmesi. Toplumsal düzen: Toplumsal düzenin, hayat anlamları arayışının yürütüldüğü bir kanallar şebekesi olarak temsil edilmesi. Korku ve endişe: Korku ve endişelerin bireyleri harekete geçirmesi, ancak bu hareketin genellikle gerçek nedenlerden sapması. Bauman, bu kitapta ayrıca, neoliberal rasyonalitenin aşka biçtiği değer ve postmodern toplumun cinselliği nasıl algıladığı gibi az tartışılan konuları da ele alır.

    Alex gross ne anlatıyor?

    Alex Gross, tüketim toplumlarının teknoloji bağımlılığı, duygu yoksunluğu ve hantallığına dair gözlemlediği çıplak gerçekleri, gerçeküstü kurgularla anlatıyor. Gross, resimlerinde toplumun tükenmek bilmeyen tüketme isteğini donuk renkli resimlerle ve donuk bakışlı karakterlerle anlatıyor. Gross, üretimlerinde anlam muğlaklığı ile doğrudan mesaj veren içeriği dengede tutabilmek için özen gösteriyor. Alex Gross'un eserlerinde ele aldığı bazı temalar: küreselleşme; tüketicilik; markalaşma; entropi; zamanın durdurulamaz geçişi. Ayrıca, Alex Gross'un 2012 yapımı Alex Cross filmiyle bir bağlantısı bulunamamıştır.

    Tarım sektöründe tekellesmenin nedenleri nelerdir?

    Tarım sektöründe tekelleşmenin başlıca nedenleri şunlardır: Küreselleşme politikaları ve özelleştirme uygulamaları. Uluslararası tarım tekellerinin güç kazanması. Şirketlerin büyüme stratejileri. Bu durum, tarım kimyasalları, tohum ve hayvansal üretimde tekellerin güç kazanmasına ve çevre ile insan sağlığı açısından riskler oluşturmasına yol açmıştır.

    Uluslararası sistemin dönüşümü nedir?

    Uluslararası sistemin dönüşümü, mevcut küresel düzenin değişmesi ve yeni bir dengenin oluşma sürecidir. Bazı dönüşüm örnekleri: Vestfalya Barış Antlaşması (1648). İkinci Dünya Savaşı sonrası dönem. Soğuk Savaş'ın sonu (1991). 2000'li yıllar ve sonrası. Bu süreçte, mevcut uluslararası kurumlar ve normlar etkinliğini yitirmekte, küresel yönetişim krizleri yaşanmakta ve yeni düzene uyum sağlayamayan ülkeler etkisizleşmektedir.

    Küreselleşmenin 3 temel özelliği nedir?

    Küreselleşmenin üç temel özelliği şunlardır: 1. Toplumsal ağların ve faaliyetlerin genişlemesi. 2. Toplumsal ilişkilerin ve karşılıklı bağımlılıkların artması. 3. Toplumsal mübadelelerin yoğunlaşması.

    Sanayi toplumunun özellikleri nelerdir?

    Sanayi toplumunun bazı özellikleri: Üretim süreçlerinin ön plana çıkması. Kentselleşme. Sosyal sınıf yapısının değişmesi. Makineleşme ve teknolojik yenilikler. Serbest pazar ekonomisi ve kapitalizm. İş gücünün uzmanlaşması. Bireysellik ve modernleşme. Eğitim ve bilimsel gelişmeler. İşçi hareketleri ve sosyal reformlar.

    Kamu ekonomisinde küreselleşme nedir?

    Kamu ekonomisinde küreselleşme, ulusal ekonomilerin dünya ekonomileriyle bütünleşmesi ve kamu politikalarının bu süreçte yeniden şekillenmesi anlamına gelir. Küreselleşme, kamu ekonomisini şu şekillerde etkiler: Kamu harcamalarının azalması: Küreselleşme, kamu harcamalarının düşürülmesini gerektiren politikalar doğurur. Özelleştirme: Kamu hizmetlerinin özel sektöre devredilmesi ve kamu iktisadi kuruluşlarının özelleştirilmesi artar. Mali disiplin: Kamu maliyesinde sıkı kurallar ve borçlanmaya sınır getirilmesi ön plana çıkar. Politika transferi: Diğer ülkelerin deneyimlerinden yararlanma imkanı artar. Dengesizliklerin giderilmesi: Uluslar arası işbirliği ve eşgüdüm gerektiren sorunların çözümü için küresel kuruluşlar önem kazanır. Küreselleşme, hem fırsatlar hem de tehditler yaratır; örneğin, bazı eleştirmenler bu sürecin işsizlik ve çevre kirliliğini artırdığını savunur.

    Gelir dağılımı eşitsizliği küreselleşme ile nasıl ilişkilidir?

    Küreselleşme, gelir dağılımı eşitsizliğini hem artırıcı hem de azaltıcı etkiler yaratabilir: Arttırıcı etkiler: Teknolojik gelişmeler ve serbest piyasa ekonomisi, katma değeri yüksek etkinliklerin gelişmiş ülkelerde yoğunlaşmasına yol açar. Dış kaynak kullanımı ve uluslararası rekabet, düşük nitelikli işçilerin ücretlerini düşürür. Mali krizler, özellikle gelişmekte olan ülkelerde gelir dağılımını olumsuz etkiler. Azaltıcı etkiler: Piyasa entegrasyonu, ekonomik büyümeyi teşvik ederek yoksulların gelir düzeyini artırabilir. Küreselleşme, kişi başına düşen gelir miktarını artırabilir, ancak bu artış genellikle eşitsiz bir şekilde dağılır. Genel olarak, küreselleşmenin gelir dağılımı üzerindeki etkisi, ülkeler ve bölgeler arasında farklılık gösterir.

    Küreselleşme ve kadın emeği nedir?

    Küreselleşme ve kadın emeği, küreselleşme sürecinin kadın iş gücü üzerindeki etkilerini ve kadınların bu duruma karşı geliştirdikleri stratejileri ifade eder. Küreselleşmenin kadın emeği üzerindeki bazı etkileri: İşgücüne katılım artışı: Kadınlar ücretsiz aile işçiliğinden uzaklaşıp ücretli işlere yönelmiştir. Esnek ve ucuz iş gücü: Kadınlar, düşük ücret, kötü çalışma koşulları ve uzun sürelerle çalıştırılmaya başlanmıştır. Sektörel değişim: Tarım ve sanayi sektöründen hizmet sektörüne geçiş hızlanmıştır. Enformel sektör artışı: Kadınlar genellikle enformel sektörde istihdam edilmektedir. Kadınların geliştirdiği bazı direniş stratejileri: Örgütlenme: Ev eksenli çalışan kadınlar, işçi haklarının tanınması için örgütlenmiştir. Alternatif yapılar: SEW A gibi kooperatif ve sendika formları oluşturulmuştur.

    Küreselleşme ve kamu özel işbirliği nedir?

    Küreselleşme, dünya ekonomilerinin, toplumlarının ve kültürlerinin entegrasyon sürecini ifade eder. Kamu-özel işbirliği (KÖİ) ise, altyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesi ve/veya hizmetlerin sunulması konusunda kamu idareleri ile özel sektör arasında gerçekleştirilen bir finansman modelidir. KÖİ modeli, devletin tümüyle çekilmek istemediği ve özel sektörün tek başına sunmaktan çekindiği hizmetlere özel sektörün katılımını sağlamak ve finansman sorununu aşmak amacıyla geliştirilmiştir. KÖİ, farklı ülkelerde uygulanan çeşitli yöntemlerin dahil olduğu çatı niteliğindeki bir kavramı ifade eder. KÖİ modeli, 1990’larda İngiltere’de başlamış ve birçok ülkede uygulama alanı bulmuştur.

    Yıldırım Belediyesi'nin logosu neden değişti?

    Yıldırım Belediyesi'nin logosu, 2015 yılında Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali'nin girişimleriyle, ilçenin tarihi değerlerinden güç alarak genç nüfusuyla dünyaya açılmasını temsil edecek şekilde değiştirilmiştir. Yeni logo, 2015 yılının ilk olağan meclis toplantısında bütün partilerin oy birliğiyle kabul edilmiştir.

    Kültürel melezleşme sinemada nasıl görünür?

    Kültürel melezleşme sinemada çeşitli şekillerde görünür: Üretim pratiklerinde: Göçmen sinemacılar, kendi deneyimlerinden yola çıkarak ele aldıkları konuları yeni bir sinema estetiği ile dile getirirler. Anlatıda: Farklı kültürel unsurların bir araya gelmesiyle ortaya çıkan melez kimlikler ve diller filmlerde yer alır. Temalarda: Küreselleşme, kültürler arasında bir takas süreci olarak ele alınır ve bu süreç, yeni kültürel biçimlerin ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Bu konular, "La Graine Et Le Mulet" (The Secret of The Grain/Balıklı Bulgur) gibi filmlerde incelenebilir.

    Küresel dayatma nedir?

    Küresel dayatma, dünya genelinde belirli bir düzeni veya değişimi zorla kabul ettirme çabalarını ifade eder. Bu kavram, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir: Siyasi ve stratejik boyut: Sevil Nuriyeva'nın yazılarında, küresel dayatma, büyük devletler arasındaki güç mücadeleleriyle ilişkilendirilir. Toplumsal ve kültürel boyut: Elif E. Bayraktar'ın yazılarında, küresel dayatma, özellikle eşcinselliğin "cinsel tercih" olarak yaygınlaştırılması ve toplumsal cinsiyet eşitliği adı altında cinsiyetsizleştirme çabaları olarak tanımlanır.

    Küreselleşmeden en çok hangi ülke etkilenir?

    Küreselleşmeden en çok etkilenen ülkeler arasında gelişmiş ülkeler öne çıkmaktadır. Küreselleşme, gelişmiş ülkelere daha fazla zenginlik vaat ederken, zengin ülkelerle yoksul ülkeler arasındaki uçurumu artırmaktadır. Küreselleşmenin ülkeler üzerindeki etkisi, ekonomik büyüme, sosyal entegrasyon ve politik küreselleşme gibi çeşitli boyutlara göre değişiklik gösterebilir.

    Tanzimat'tan 21. yüzyıla Türkiye ekonomisi birinci küreselleşmeden ikinci küreselleşmeye kim yazdı?

    "Tanzimat'tan 21. Yüzyıla Türkiye Ekonomisi: Birinci Küreselleşmeden İkinci Küreselleşmeye" kitabı, Gülten Kazgan tarafından yazılmıştır.

    İletişimin küreselleşmesi nedir?

    İletişimin küreselleşmesi, iletişim teknolojilerinin ve medya şebekelerinin gelişmesiyle dünya çapında bilgi ve düşüncelerin daha hızlı, yaygın ve bağımsız bir şekilde paylaşılmasını ifade eder. İletişimin küreselleşmesinin bazı temel unsurları: Telgraf ve su altı kabloları. Uluslararası haber ajansları. Yeni iletişim teknolojileri. İletişimin küreselleşmesi, bazı bölgeler ve toplumlar için daha fazla fayda sağlarken, diğerleri için eşitsizlik ve bağımlılık yaratabilen bir süreçtir.