• Buradasın

    KöyHayatı

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Mezralar neden köyden ayrılır?

    Mezraların köyden ayrılmasının bazı nedenleri: Tarım ve ziraat: Mezralar, çoğunlukla tarım yapılan yerleşimlerdir ve kalıcı yerleşim merkezi değildir. Geçim sahasının darlığı: Engebeli ve arızalı topoğrafyaya sahip bölgelerde, geçim sahasının dar olması mezra oluşumunu teşvik eder. Köy tarlalarının uzaklığı: Köy tarlalarının uzakta olması, her gün tarlaya gidip-gelme zorluğu yaratır ve bu da mezra oluşumunu zorunlu kılar. Hayvancılık: Bazı mezralar, hayvan yetiştiriciliği için kullanılır. Geçici yerleşim: Karadeniz Bölgesi'nde mezralar, yaylaya çıkarken ve yayladan inerken yılda iki kez kullanılan geçici yerleşimlerdir.

    İmece usulü ne demek?

    İmece usulü, işlerin gönüllü ya da zorunlu olarak birlikte ve el birliği içinde yapılması anlamına gelir. Türk Dil Kurumu'na göre imece kelimesinin iki farklı tanımı vardır: 1. Kırsal topluluklarda köyün zorunlu ve isteğe bağlı işlerinin köylülerce eşit şartlarda emek birliğiyle gerçekleştirilmesi. 2. Birçok kimsenin toplanıp el birliğiyle bir kişinin veya bir topluluğun işini görmesi ve böylece işlerin sıra ile bitirilmesi. İmece usulü yapılan işlere bazı örnekler şunlardır: köyün kanalizasyonunun yapılması; köyün merasının temizlenmesi; düğün yerlerinin kurulması; okul ve cami inşaatı; okulun yakacağının toplanması; köyün korusundan ağaç kesilmesi; köy fırınının temizlenmesi; hayır işlerinde gereken ortak çalışma; düğünlerde sandalye, güğüm, kazan gibi eşyaların gereksiniminin karşılanması; köye misafir gelmişse ağırlanması. İmece, yazılı olmayan hukuk kurallarına dayalı, herkes tarafından kabul gören bir dayanışma örgütüdür.

    Yazılımcı köylü kimdir?

    Yazılımcı Köylü, köy hayatı yaşayan ve aynı zamanda yazılım sektöründe serbest çalışan bir içerik üreticisidir. Sosyal medya hesapları: TikTok: @yazilimcikoylu; LinkedIn: Yazılımcı Köylü; YouTube: Yazılımcı Köylü. Yazılımcı Köylü, boş zamanlarında köy hayatıyla ilgili amatör videolar paylaşarak, bu işlerin başkalarına faydalı olabileceğini düşünmektedir.

    Tarlada çalışan köylülere ne denir?

    Tarlada çalışan köylülere aşağıdaki isimlerden bazıları denir: Çiftçi. Tarım işçisi. Tarım emekçisi. Toprak işçisi. Ayrıca, "ahır bekçisi" ve "köy halkı" gibi terimler de kullanılabilir.

    Fareli köyün kavalcısı ne anlatıyor?

    Fareli Köyün Kavalcısı, 1284 yılında Almanya'nın Hamelin kasabasında geçen ve birçok çocuğun evden ayrılarak daha sonra ölümüyle ilgili bir efsaneyi anlatır. Hikayenin özeti: Kasaba, farelerle istila edilir. Bir kavalcı, fareleri kasabadan uzaklaştırmak için bir hizmet teklif eder; bunun karşılığında kasaba halkı ona bir torba altın vermeyi kabul eder. Kavalcı, kavalını çalar ve fareler onu takip ederek bir nehre gider; kavalcı nehri geçer ama fareler suda boğulur. Kavalcı, altınını almak için geri döndüğünde muhtar, köyde fare kalmadığı için ödeme yapmayı reddeder. Kavalcı, kavalını tekrar çalar ve bu sefer çocuklar onu takip eder. Çocuklar, kavalcı uyurken bir çocuk tarafından kaçırılır ve geri getirilir. Köylüler, çocuklarını geri aldıkları için çok mutlu olurlar ama gerçeği öğrenince muhtara kızarlar. Sonunda kavalcıya altınları verilir. Hikayenin farklı versiyonlarında, kavalcının peşinden giden çocukların bazıları engelli veya geride kalan çocuklardır. Bu efsanenin gerçek bir olaya dayandığı düşünülmektedir, ancak tarihsel olay için hiçbir açıklama evrensel olarak kabul edilmemiştir.

    Aylavyu ne anlatıyor?

    Ay Lav Yu, Kürt köyü Tinne ile Amerika arasında kültürel bir köprü kuran sıcak bir hikayeyi anlatır. Filmin konusu: Tinne köyünün muhtarı Yusuf Ağa, köyünü tanıtmak için devlet büyüklerine mektuplar yazmaktadır. Oğlu İbrahim, okuyup büyümesi için bir fakülte avlusuna bırakılır. 30 yaşına gelen İbrahim, Amerikalı sevgilisi Jessica ile birlikte köye geri döner. İbrahim ve Jessica’nın bu küçük köyde yeni bir hayat kurma çabası, kültürel ve toplumsal sınırları zorlar. Film, kültürel farklılıklar ve aşkın gücünü ele alır.

    El Fonoll'da neden kıyafet yasak?

    El Fonoll'da kıyafet giymenin yasak olmasının sebebi, köyün natürist (doğacı) bir topluluk olması ve ziyaretçilerinin özgürlük ve saygıya dayalı bir atmosfere uyum sağlamalarını istemesidir. Köyün kurallarına göre, ziyaretçilerin mahremiyetini korumak amacıyla izinsiz fotoğraf çekmek, sigara içmek ve ortak alanlarda herhangi bir kıyafet giymek yasaktır.

    Köyde yaşayan yaşlılara ne denir?

    Köyde yaşayan yaşlılara özel bir terim bulunmamakta, genel olarak "yaşlı" veya "ihtiyar" denmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) araştırmalarında 65 yaş üstü bireyler yaşlı olarak değerlendirilmektedir.

    Dillerin Sekiz Günü ne anlatıyor?

    "Dilber'in Sekiz Günü", küçük bir Anadolu kasabasında yaşayan Dilber'in, çocukluğundan beri âşık olduğu Ali tarafından reddedilişi ve başka bir kadına yönelmesiyle başlayan bir hikâyeyi anlatır. Hayallerinin yıkılmasıyla derin bir üzüntü yaşayan Dilber, ona yıllardır büyük bir sevgiyle bağlı olan Zekeriya'nın evlenme teklifini kabul etmek zorunda kalır. Film, toplumsal baskılar, imkânsız aşk ve kadının kaderi gibi temalar etrafında şekillenir. Ayrıca, "Dilber'in Sekiz Günü", Cemal Şan'ın "Aşk Üçlemesi" filmlerinin ikinci filmidir.

    Çöz de al Mustafa Ali ne anlatıyor?

    "Çöz de Al Mustafa Ali" türküsü, köyün çobanı Mustafa Ali ile eşi Ayşe'nin yaşadıkları bir sitemi, bir sevdayı ve eşitlik arzusunu anlatır. Hikayeye göre, bir düğün sırasında Ayşe oynamak isterken çalgıcılar durur ve Ayşe mahzun kalır. Düğün sırasında Ayşe çok oynar ancak akşam olduğunda Mustafa Ali eve döndüğünde Ayşe hala düğündedir. Bu türkü, sadece bir aşkın hikayesi değil, aynı zamanda toplumda değer görmeyen çobanlığın nasıl itibar gördüğünde kıymetli olabileceğini de gösterir.

    Derviş bey filmi ne anlatıyor?

    Derviş Bey filmi, bir kan davasının öyküsünü anlatır. Köyün ağası, oğlu Derviş'i kan davasından uzaklaştırmak için İstanbul'a gönderir. Bir aşk öyküsüne de yer veren film, kan davasının anlamsızlığı üzerine eğilir. Ayrıca, filmde toplumsal ve ekonomik değişim, feodal yapıyı tahkim eden iktidar-otorite-itaat ilişkisi, yasa-gelenek karşıtlığı, köylülük-kentlilik, aydının misyonu gibi olgular işlenmiştir.

    İmece usulü ile yapılan işler nelerdir?

    İmece usulü ile yapılan bazı işler: Köyün kanalizasyonunun yapılması. Köyün merasının temizlenmesi. Düğün yerlerinin kurulması. Okul ve cami inşaatı. Okulun yakacağının toplanması. Köyün korusundan ağaç kesilmesi. Köy fırınının temizlenmesi. Hayır işlerinde gereken ortak çalışma. Düğünlerde sandalye, güğüm, kazan gibi eşyaların gereksiniminin karşılanması. Köye misafir gelmişse ağırlanması. İmece, işlerin gönüllü ya da zorunlu olarak birlikte ve el birliğiyle yapılması anlamına gelir.

    Bal ülkesi konusu nedir?

    "Bal Ülkesi" (Honeyland), arıcılıkla uğraşan Hatice Muratova'nın hayatını ve yaşadığı zorlukları konu alır. Filmin özeti: Hatice, hasta annesiyle birlikte yolu, elektriği ve suyu olmayan Balkanlarda dağlık bir bölgede yaşar. Genç kadın, eski dağcılık geleneklerini kullanarak yabani arıcılık yapar ve arıların payını gözetir, onlarla konuşup şarkı söyler. Hatice'nin yaşadığı bölgeye göçebe arıcıların gelmesi, hem onun yaşamını etkiler hem de doğal dengenin bozulmasına neden olur. Hatice, bozulan düzeni yeniden sağlamak için zorlu bir mücadeleye girişir.

    Köy hayatını anlatan filmler neden çekildi?

    Köy hayatını anlatan filmler, toplumsal gerçekleri yansıtmak, köy halkının yaşadığı zorlukları ve güzellikleri göstermek amacıyla çekilmiştir. Bu tür filmlerin çekilmesinin bazı nedenleri: Toplumsal gerçekçilik: Köy halkının çektiği acıları ve köy yaşamını gerçekçi bir şekilde yansıtmak. Eğitim ve farkındalık: Köy enstitülerinin hikayesini anlatarak toplumsal dönüşümün önemini vurgulamak. Kültürel tanıtım: Köylerin sosyal yapısını, geleneklerini ve günlük yaşamını tanıtmak. Sanatsal ifade: Yönetmenlerin ve senaristlerin köy yaşamını sanatsal bir bakış açısıyla ele alma isteği. Ayrıca, 1950'li ve 1960'lı yıllarda köyden kente göçün artması, sinemacıların köylerin gerçekliklerine yönelmesine neden olmuştur.

    Memleket filmi ne anlatmak istiyor?

    Memleket filmi, yönetmenliğini ve senaryosunu Murat Saraçoğlu'nun üstlendiği 2015 yapımı bir Türk filmidir. Filmin anlatmak istedikleri arasında yarım kalmışlık, yetimlik duygusu, günahların ve hataların göz ardı edildiği yaşamlar, zaman ve mekan döngüsü içinde insanın çaresizliği yer alır. Ayrıca, karakterlerin iç dünyalarındaki iyilik, kötülük ve vicdanla yüzleşmeleri, bu küçük ailenin hayatına dokunan diğer insanlarla olan ilişkileri de işlenir.

    İmece usulü yardım nedir?

    İmece usulü yardım, bir köy veya topluluk içinde işlerin gönüllü ya da zorunlu olarak el birliğiyle yapılmasıdır. İmece usulü yardımın bazı örnekleri: köyün kanalizasyonunun yapılması; köyün merasının temizlenmesi; düğün yerlerinin kurulması; okul ve cami inşaatı; okulun yakacağının toplanması; köy korusundan ağaç kesilmesi; köy fırınının temizlenmesi; hayır işlerinde ortak çalışma; düğünlerde gerekli eşyaların temin edilmesi; köye misafir geldiğinde ağırlanması. İmece, yazılı olmayan hukuk kurallarına dayanan, herkes tarafından kabul gören bir dayanışma örgütüdür.

    Cin kuyusu ne anlatıyor?

    Cin Kuyusu, çocuk sahibi olmak için yaşlı bir kadından yardım isteyen Selma ve Cemil çiftinin, dönüş yolunda yaşadıkları kaza sonrası kendilerini Cin Kuyusu köyünde bulmalarını ve burada karşılaştıkları laneti konu alır. Köy, geçmişte yaşanan bir olay nedeniyle lanetlenmiştir; bir zamanlar köyde yaşayan güzel Zehra'nın sevgilisi Ali askerden kaçıp onunla gizlice evlenmiş, ancak daha sonra askerde intihar ettiği haberi gelmiştir. Filmde, intikam almak isteyen cinlerin köye musallat olması ve yaşanan korku dolu olaylar anlatılmaktadır.

    O Yar Gelir türküsünün hikayesi nedir?

    "O Yar Gelir" türküsünün hikayesi genellikle aşk ve hasret temalarını işler. Bir aşık, sevdiği kişinin uzun bir süre ayrı kaldığından şikayet eder. Türkünün farklı versiyonlarında hikaye değişiklik gösterebilir. Ayrıca, "O Yar Gelir" türküsünün, 1910'lu yıllarda annesini ve babasını kaybeden ve evlatlık verilen Ruhi Su ile ilgili bir hikayesi de bulunmaktadır. "O Yar Gelir" türküsü, Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde farklı sözleri ve melodileriyle söylenmektedir.

    Burçak tarlası türküsünün hikayesi nedir?

    Burçak Tarlası türküsünün hikayesi, kente gelin giden bir kadının, kocasının köyüne yerleşince çalışma hayatındaki güçlüklerle karşılaşmasını anlatır. Tokat’ın Niksar ilçesinin köylerinden birinde yaşayan İhsan, köyde çalışkanlığı ve elinin çabukluğuyla bilinen, kara kaşlı, kara gözlü bir Anadolu delikanlısıdır. Köy ahalisi kadar annesi de memnundur oğlundan, en büyük dileği her anne gibi ölmeden önce oğlunun mürüvvetini görebilmek, hayırlı bir gelin alabilmektir. Gece gündüz dualar eder, becerikli, güçlü, kuvvetli, hamarat bir gelini olsun diye. Derken İhsan’a askerliğini yapmak üzere İstanbul’a gider. İlk defa gurbete çıkan İhsan tedirgin olsa da içinde büyük bir coşku vardır. İstanbul’da en büyük zevki ise denize bakıp hayaller kurmak olan İhsan, izin gününde deniz kıyısında otururken, yüzü peçeli, aşık bakışlı bir kadınla karşılaşır. Bu kadının adı Banu’dur. Gel zaman git zaman İhsan ve Banu arasında başlayan aşk, evliliğe kadar gider. İhsan, Banu’yu babasından ister. Babası evvela vermek istemez kızını, fakat biricik kızının da sevdalı olduğunu görünce dayanamaz. İhsan’dan kızını yad ellerde incitmeyeceğine dair sözler aldıktan sonra, kabul eder ve alelacele sade bir düğün yapılır. Sonra düşerler karı-koca Niksar yollarına. Anne babasının evinde el bebek, gül bebek yetişmiş olan İstanbullu zengin kız, duvarı tezekli, iki göz odalı bir köy evinde bulur kendini. Kocasının bir süre idare edelim sözleri ve ona olan aşkından elinden bir şey gelmez. Hem baba evinden de çıkmıştır bir kere, mecbur katlanır. Daha elindeki kına solmadan tarlaya, toprağa, kaynanasının yardımına koşmak zorunda kalır. Uçsuz bucaksız tarlanın ortasında kalakalan Banu, kaynanasının, görümcesinin çıplak elleriyle dikenler arasında burçak yolduklarını görünce şaşakalır. Kayınvalidesinin uyarısıyla kendine gelir ve zamanla alışır yeni hayatına, artık güneş Banu’nun üzerine doğmamaktadır. Bu haline alışsa da içindeki acısı dinmeyen Banu,

    Analarveanneler konusu nedir?

    Analar ve Anneler dizisi, 1970'li yılların başında geçen bir hikayeye sahiptir. Dizinin konusu, Anadolu'nun küçük bir köyünde yaşayan yetim Kader ile İstanbul'da üniversitede okuyan evli bir genç kadın olan Zeliha'nın hayatlarının kesişmesi sonucu ortaya çıkan olayları anlatır. Kader, sevdiği adam Mustafa'ya kavuşmanın hayalleriyle yaşarken, bir başkasının kendisine göz koyduğundan habersizdir.