KelimeKullanımı

İçinde "piko" geçen bir cümle: "Örtüleri pikoya vermek için çarşıya gitti".

"Expansive" kelimesi çeşitli bağlamlarda kullanılabilir: 1. Fiziksel nesneler veya alanlar için: Genişleme, yayılma veya büyüme kapasitesini ifade eder. 2. Kişisel özellikler veya fikirler için: Cömertlik veya canlılık anlamında kullanılır. 3. Teknik alanda: Malzemelerin genleşme özelliklerini tanımlamak için kullanılır. 4. Psikoloji alanında: Taşkın ruh hali veya kuruntu anlamında kullanılır. Ayrıca, "expansive" kelimesi resmi ve gayri resmi ortamlarda şirketin büyümesi veya yaratıcılığa olanak tanıma gibi durumlarda da kullanılabilir.

"Balan her gece kitap okur" cümlesinde yanlış olan, "balan" kelimesinin yanlış yerde kullanılmasıdır. Doğru cümle: "Balaban her gece kitap okur".

"Kesinlikle" kelimesi, bir durumun veya ifadenin net, tartışmasız ve kesin olduğunu belirtmek için kullanılır. Kullanım alanları: - Olumlu anlamda: Bir düşünceyi pekiştirmek için kullanılır. - Olumsuz anlamda: Bir şeyi tamamen reddetmek için kullanılır. - Resmi yazışmalarda: Kuralları veya talimatları kesinleştirmek için kullanılır. - Günlük konuşmalarda: Duygusal ifadeleri güçlendirmek için kullanılır.

"Clung to" ifadesi, çeşitli anlamlarda kullanılabilir: 1. Fiziksel olarak yapışmak veya tutunmak: "The child clung to her mother" (Çocuk annesine yapıştı). 2. Duygusal veya zihinsel olarak bağlı kalmak: "He clung to old beliefs" (Eski inançlara bağlı kaldı). 3. Bir fikre sıkıca sarılmak: "She clung to the hope that her son was not dead" (Oğlunun ölmediğine dair umuda sıkı sıkıya sarıldı). 4. Giysinin vücuda sıkı sıkıya yapışması: "My new dress clings" (Yeni elbisem vücuduma yapışıyor).

İngilizce'de sonuna -ing getirilen kelimeler üç farklı şekilde kullanılabilir: 1. İsim (Gerund) olarak: Yazma, yazış gibi kelimeler isim olarak kullanılır. 2. Sıfat olarak: Sonu -ing ile biten sıfatlar, hem nesne hem de insanlar için kullanılır ve bu hislere sebep olan sıfatlardır. 3. Zarf olarak: Verbal adverb olarak kullanılır ve "yazarak" gibi kelimelerde olduğu gibi zarf işlevi görür.

"Bir" ve "diğer" kelimeleri farklı bağlamlarda kullanılır: 1. "Bir" sayısı, tek bir öğeyi ifade eder ve genellikle miktar belirtmede kullanılır. 2. "Diğer" ise, birden fazla öğe arasından birini veya birkaçını belirtmek için kullanılır ve karşılaştırma yapar.

Leave kelimesi ile ilgili örnek cümleler şunlardır: 1. Ayrılmak anlamında: "I have to leave now." (Şimdi ayrılmak zorundayım). 2. Bir yeri terk etmek anlamında: "She left the party early." (O, partiye erken ayrıldı). 3. Bir şeyi geride bırakmak anlamında: "I left my keys at home." (Anahtarlarımı evde unuttum). 4. İzin vermek anlamında: "Can I leave early today?" (Bugün erken çıkabilir miyim?). 5. Taşıtların hareketi anlamında: "The train is leaving in 10 minutes." (Tren 10 dakika içinde ayrılıyor).

Pazar kelimesi iki farklı anlamda kullanıldığından, "pazar" ve "pazar" aynı kelime olarak kabul edilebilir. Anlamları: 1. Alışveriş yeri: Satıcıların belirli günlerde mallarını sergiledikleri geçici yer. 2. Haftanın günü: Cumartesi ile pazartesi arasındaki gün.

"This" ve "that" kelimeleri İngilizce'de farklı durumlarda kullanılır: - "This", konuşmacıya yakın olan tekil nesneler için kullanılır. Örnek cümleler: "This book is interesting" (Bu kitap ilginç). "I like this weather" (Bu havayı seviyorum). - "That", konuşmacıdan uzak olan tekil nesneler için kullanılır. Örnek cümleler: "That car over there is expensive" (Şu arabа pahalı). "Can you see that building?" (Şu binayı görebiliyor musun?). Ayrıca, "this" kelimesinin çoğulu "these", "that" kelimesinin çoğulu ise "those" olarak kullanılır.

"Gut" kelimesi Almanca'da hem sıfat hem de zarf olarak kullanılabilir. Sıfat olarak "gut" kelimesi bir ismi niteler ve "iyi", "güzel" anlamlarına gelir. Örnek cümleler: Mein Auto ist schnell Diese Kleidung steht Ihnen gut Zarf olarak "gut" kelimesi bir fiili, sıfatı veya başka bir zarfı niteler ve "iyi", "güzel" anlamlarında kullanılır. Örnek cümle: Er spricht gut Deutsch Ayrıca, "Gut!" şeklinde bir ünlem olarak da kullanılabilir ve "kabul!", "peki!", "pekâlâ!" anlamlarına gelir.

"Amazingly" kelimesi, İngilizce'de "şaşırtıcı bir şekilde" veya "son derece" anlamlarında kullanılır. Örnek cümleler: And amazingly, that's just the beginning of the story. Amazingly, the book took only six days to write. The food was amazingly good. Ayrıca, "amazingly" kelimesi, "inanılmaz derecede" anlamında da kullanılabilir. Örnekler: amazingly accurate (şaşırtıcı bir şekilde doğru); amazingly beautiful (inanılmaz güzel); amazingly cheap (inanılmaz ucuz).

"Söz konusu" ifadesi, bir şeyin bahsedildiği, tartışıldığı veya açıklığa kavuşturulduğu durumları ifade eder. Kullanımı şu şekildedir: 1. Cümle başında: Okuyucunun dikkatini çekmek ve yazının ana fikrini belirginleştirmek için kullanılır. 2. Bağlam belirtme: Belirli bir bağlamda kullanılıyorsa, bu bağlamın kısaca açıklanması faydalı olabilir. 3. Ayrı yazım: Türk Dil Kurumu'na göre bu ifade ayrı yazılır.

"Birleştirmek" ve "birleşmek" İngilizce'de benzer anlamlara sahip olsa da, kullanım bağlamına göre bazı farklılıklar gösterir: - "Birleştirmek" (merge, combine) genellikle iki veya daha fazla şeyi fiziksel veya mecazi anlamda bir araya getirmek için kullanılır. - "Birleşmek" (unite, consolidate) ise daha çok bir grup veya organizasyonun tek bir bütün haline gelmesi anlamında kullanılır.

"Bundan böyle" ve "bundan sonra" kelimeleri aynı anlamı taşır ve bir olayın veya durumun bundan sonra gerçekleşeceğini ifade eder.

"This" kelimesi İngilizce'de çeşitli durumlarda kullanılır: 1. Yakındaki tek bir nesneyi belirtmek için: "This is my book" (Bu benim kitabım). 2. Cümle yapısını değiştirmek için: "What's this?" sorusu yakındaki bir şeye atıfta bulunurken, "What's that?" daha uzaktaki bir nesneyi gösterir. 3. Soyut kavramlardan bahsederken: "Can you explain this concept?" (Bu kavramı açıklayabilir misin?). 4. Kişileri tanıtırken: "This is my friend, Mark" (Bu benim arkadaşım, Mark). 5. Zamansal ifadelerde: "I'm going on vacation this month" (Bu ay tatil yapıyorum).

İkişer kelimesi doğru yazımıyla "ikişer" şeklindedir. İşte bu kelimeyle oluşturulmuş bazı örnek cümleler: Toplantıda herkes ikişer dakika konuşacak. Yemekte herkese ikişer tane köfte verildi. Sınıfta öğrenciler ikişerli gruplar halinde çalışacaklar.

Araf kelimesi cümle içinde şu şekilde kullanılabilir: "Annem ile eşim anlaşamadığı için arafta kaldım." "Öğretmen ile müdür arasında kalan hademe resmen arafta kaldı." "Sevdiğim pasta tercihini yaparken arafta kaldım." "Elbise alırken hangi renk elbise alacağım konusunda arafta kaldım." "Öğrenciler arasındaki tartışmada öğretmen arafta kaldı." "Üniversite tercihi yaparken Konya ile Ankara arasında arafta kaldım." Ayrıca, "Araf" kelimesi, İslam inancına göre cennet ile cehennem arasında bir yeri ifade eder. Bu anlamda da cümle içinde kullanılabilir: "Ruhun bu dünyadan ayrılacak ve Araf'a gidecek, orada sonsuza kadar kalacak."

Pelikan kelimesi cümle içinde şu şekilde kullanılabilir: 1. "Pelikan kuşunu çok severim". 2. "Denizin üzerinde çok fazla pelikan vardır". 3. "Dr. Pelikan diyor ki, bu durum beni izole hissettiriyor". 4. "Pelikan AG, bir Alman yazı, ofis ve sanat ekipmanı imalat şirketidir".

"Despite" kelimesi, "-e rağmen" anlamına gelir ve aşağıdaki örnek cümlelerde kullanıldığı gibi farklı yapılarla kullanılabilir: 1. İsim veya -ing formu ile kullanım: "Despite" kelimesinden sonra bir isim veya "-ing" ile biten bir fiil gelir. - Örnek: "Despite the awful weather, the fans still enjoyed the match" (Kötü havaya rağmen, taraftarlar maçın tadını çıkardı). - Örnek: "Despite feeling tired, we decided to go out" (Yorgun olmamıza rağmen, dışarı çıkmaya karar verdik). 2. Cümlenin başında kullanım: "Despite" kelimesi cümlenin başında da yer alabilir, bu durumda cümleye nispeten resmi ve ciddi bir ton katar. - Örnek: "Despite the heavy rain, they continued playing football" (Ağır yağmura rağmen, futbol oynamaya devam ettiler). 3. Karmaşık cümle yapısı: "Despite the fact that" kalıbı ile birlikte kullanılarak, iki cümle arasında çelişki veya zıtlık ifade edebilir. - Örnek: "Despite the fact that it was raining, we enjoyed our picnic" (Yağmur yağıyor olmasına rağmen, pikniğimizden keyif aldık).