KelimeAnlamları

Sıkı kelimesi, çeşitli anlamlarına göre farklı durumlarda kullanılır: Dar. İyice sıkıştırılmış, doldurulmuş. Zorlu, güçlü ve etkili. Dikkatli, titiz ve göz yummadan uygulanan. İlkelerine çok bağlı, hoşgörüsü olmayan, katı. Yoğun ve acele. Cimri. Sıkıca, iyice, disiplin. Zorlayıcı durum. Ağızdan dolma ateşli silahlarda, barut ve kurşunun üstünden namluya sokulup bastırılan bez ve kağıt parçaları gibi şeylerin tümü. Güçlü ve çabuk, hızlı.

"Hım" kelimesi farklı anlamlara gelebilir: İngilizce zamir: "Him" kelimesi, İngilizce'de üçüncü tekil şahıs erkek zamiri olup, "onu" veya "ona" anlamına gelir. Ünlem: Türkçe'de "hım" kelimesi, bir şeyi düşünerek veya anlamaya çalışarak çıkarılan bir sesi ifade eder; düşünme, şüphe, tereddüt veya düşünceli bir durumu belirtir. Ağız dili: Türkiye Türkçesi ağızlarında "hım" kelimesi, dalga çarptığı zaman çıkan sesi anlatır.

Esbap ve vesait kelimeleri, Arapça kökenli olup "araç" veya "vasıta" anlamına gelir. Esbap: Sebepler anlamına gelir. Vesait: Vasıtalar, araçlar anlamına gelir. Örnek cümleler: "O semte tek vesait gitmektedir". "Esbab dağdağasından ve vesaitin karanlık perdelerinden kurtulup, Rabb-i Rahîmlerine, makarr-ı saltanat-ı ebedîsinde perdesiz kavuşacaklar".

Ex. ve example arasındaki fark şu şekildedir: Example (misal, örnek) kelimesinin kısaltması olarak kullanılır. Ex. genellikle "eg." (exempli gratia) kısaltmasının yanlış olarak "for example" (örneğin) anlamında kullanılmasıdır. Ex. ayrıca "exercise" (egzersiz) kelimesinin kısaltması olarak da kullanılır.

Laka kelimesi, Türk Dil Kurumu'na göre iki farklı anlama gelir: 1. Mobilya ve ahşap yüzeylerde kullanılan, parlaklık ve dayanıklılık sağlayan bir vernik veya kaplama malzemesi. 2. Yol üzerinde oluşan çukur. Kudon kelimesi hakkında ise herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

Hendese ve hendesehane arasındaki fark şu şekildedir: - Hendese, Arapça kökenli bir kelime olup, ölçü, ölçme ve geometri anlamlarına gelir. - Hendesehane ise, Osmanlı İmparatorluğu döneminde açılan ve batı tarzı eğitim veren ilk askerî mühendislik okuludur. Özetle, hendese bir bilim dalı veya terim iken, hendesehane bu bilim dalının öğretildiği kurumdur.

Osmanlıda "kafa" kelimesinin bazı anlamları: baş, kafa; ense, arka; akıl, zekâ, anlayış.

Deva kelimesi, Arapça kökenli olup "ilaç, çare" anlamına gelir. Dert kelimesi ise Farsça kökenli olup, Türkçede "üzüntü, hastalık, ağrı, sorun, kaygı" gibi anlamlara gelir. "Her derdin devası var" ifadesi, Allah'ın her hastalık veya sıkıntı için bir çözüm yarattığını, ancak bu çözümleri insanların bulup kullanması gerektiğini ifade eder.

Alfabenin eş anlamlısı yoktur, çünkü alfabe, bir yazı sistemini oluşturan sembollerin belirli bir sırayla dizilmesini ifade eder ve bu dizinin eş anlamlısı bulunmamaktadır. Alfabenin zıt anlamlısı olarak ise "alfabesi olmayan" veya "harfleri olmayan" anlamları kullanılabilir.

Evet, "beri" ve "yakın" kelimeleri eş anlamlıdır. "Beri" kelimesi, bir şeyin yanında veya yakınında bulunma anlamında kullanılır.

Bulmacada "etüt yapmak" ifadesi, "araştırmak", "incelemek" veya "tetkik etmek" anlamlarına gelir. Ayrıca, "etüt etmek" bulmacada "mütalaa" ve "müzakere" olarak da yanıtlanabilir.

Intelligence (zeka) ve intellect (entelektüellik) arasındaki temel farklar şunlardır: Anlam: Zeka, bilgi ve becerileri öğrenme, anlama ve uygulama yeteneğini ifade ederken; entelektüellik, soyut kavramları anlama ve eleştirel düşünme yeteneğini tanımlar. Odaklanma: Entelektüellik, akıl yürütme yeteneklerine odaklanırken; zeka, bilginin pratik uygulamasını vurgular. Gelişim: Entelektüellik, eğitim yoluyla gelişirken; zeka, yaşam deneyimleri ile geliştirilebilir. Doğuştanlık: Zeka, doğuştan gelen bir yetenek olarak kabul edilirken; entelektüellik daha çok doğuştan gelen kapasitelerle ilgilidir ve kolayca değiştirilemez. Bu nedenle, bir kişi yüksek zekaya sahip olabilir ancak entelektüel meraktan yoksun olabilir veya soyut fikirleri derinlemesine düşünme becerisinden yoksun olabilir.

Hatt kelimesi Arapça kökenli olup, farklı anlamlara sahiptir: Sınır, çizgi, hudud. Yazı, el yazısı. Mektup. Gençlerde yeni çıkan bıyık veya sakal. Belirsiz, hafif yol. Deniz yalısı. Gemilerin hareketteki istikameti. Parmağın onikide biri olan bir ölçü. Ferman, buyruk, padişah emri. Bir şeyi yukarıdan aşağıya indirmek, ucuzlatmak, cilâ vurmak, bırakmak, yolmak, çekmek.

Anonim ve ananim aynı değildir. Anonim, "adı sanı bilinmeyen" veya "yazarı, yapanı, söyleyeni bilinmeyen" anlamlarına gelir. Ananim ise, Türkçe'de yaygın olarak kullanılan bir kelime değildir ve belgelerde bu terime rastlanmamıştır. Dolayısıyla, "anonim" kelimesi daha yaygın ve doğru olanıdır.

"Culpa" kelimesi İspanyolca'da "suç", "hata", "kusur" anlamlarına gelir. "Culpamos" ifadesinin anlamına dair bilgi bulunamamıştır. Örnek cümleler: Culpa mía, no me he explicado bien (Bu benim hatam, ben pek açık ifade etmedim). Culpa tuya, por poner tanto hielo (Bardakta çok buz kullanmanız sizin suçunuz). El jurado confirmó el veredicto de culpa (Jüri bir suç kararını onayladı).

Bulmacada "duyum" kelimesi, ihsas olarak yanıtlanır. Ayrıca, "duyum" kelimesinin diğer eş anlamlıları arasında "duyu", "istihbarat", "izlenim", "haber" ve "duyuş" yer alır.

Evet, "ihlal" ve "suç" kelimeleri eş anlamlıdır. "Suç" kelimesinin diğer eş anlamlıları arasında "cürüm", "kabahat" ve "kusur" yer alır.

Tuluk kelimesi, halk ağzında "tulum" anlamına gelir. Ayrıca, tuluk kelimesinin diğer anlamları şunlardır: Su taşıma aracı. Yağ yapmak amacıyla içine yoğurt saklanan patiska torba. Yayık. Tombul, şişman. Hayvanın sidik torbası. Yanak, şakak, avurt.

Yazeka, Yandex'in Türk kullanıcılar için geliştirdiği, yapay zeka ile entegre edilmiş arama motorunun adıdır. Yazgı ise, TDK'ye göre "Tanrı'nın uygun görmesi, Tanrı'nın isteği, kader, ezelî takdir, yazı, alın yazısı, hayat, mukadderat, takdiriilahi" anlamlarına gelen bir kelimedir.

Tuluat, Arapça kökenli bir kelime olup "doğaçlama" anlamına gelir. Tuluat tiyatrosu, önceden yazılmış bir metne dayanmayan, oyuncuların o anki buluşlarıyla geliştirdikleri halk tiyatrosu türüdür. Tuluat tiyatrosu, geleneksel Türk tiyatrosu ile Batı tarzı tiyatro arasındaki etkileşim sonucunda oluşmuştur.