KadınHakları

Antik Mısır'da kadınlar, erkeklerle meslekleri dışında her açıdan eşit kabul edilirdi. Bazı kadın hakları: Mülkiyet hakkı: Toprak sahibi olabilir, mülk alıp satabilirlerdi. Yasal eşitlik: Mahkemede yasal olarak erkeklerle eşitlerdi. Eğitim ve çalışma: Zanaatkârlık, bira yapımı, doktorluk, müzisyenlik, kâtiplik gibi birçok işte çalışabilirlerdi. Boşanma hakkı: Boşanabilirler ve bu durum bir utanç kaynağı sayılmazdı. Miras hakkı: Toprak, anneden kıza miras kalırdı. Ancak, kadınların toplum içindeki konumu genellikle eşlerinin ve babalarının statülerine göre tayin edilirdi.

Atatürk, Türk kadınının toplumsal konumunu şu şekilde şekillendirmiştir: Eğitim Hakkı: Tevhit-i Tedrisat Kanunu ile eğitim laikleştirilmiş ve kadın-erkek eşit haklarla eğitim alması sağlanmıştır. Hukuki Haklar: Türk Medeni Kanunu ile ailede kadın-erkek eşitliği sağlanmış, tek eşlilik zorunlu hale getirilmiş ve mirasta, evlilikte ve boşanmada kadın ve erkek eşit haklara tabi kılınmıştır. Çalışma Hakkı: Kadınların istedikleri işlerde çalışma özgürlüğü sağlanmıştır. Siyasi Haklar: 1930'da belediye seçimlerine katılma, 1933'te muhtarlık seçimlerine katılma ve 1934'te milletvekili seçme ve seçilme hakları tanınmıştır. Giyim: Şapka Kanunu ile çarşaf ve peçe yasaklanmış, modern giyim teşvik edilmiştir. Atatürk, Türk kadınının çağdaşlaşarak toplum hayatında erkekle eşit konumda olmasını hedeflemiştir.

Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu (KSK), kadın erkek eşitliği ilkesini uygulamada korumak amacıyla kurulmuş başlıca hükümetler arası küresel bir kuruluştur. Görevleri: - Kadın haklarını iyileştirmek için küresel politikalar oluşturmak. - Ekonomik, sosyal, siyasi ve eğitim alanlarında kadın haklarının geliştirilmesi için Ekonomik ve Sosyal Konsey'e tavsiyelerde bulunmak ve raporlar hazırlamak. Özellikleri: - 1946 yılında kurulmuştur. - 45 üyesi vardır, ancak 193 üye ülke müzakerelere katılma ve oy kullanma hakkına sahiptir. - Her yıl Mart ayında New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde toplanır.

Kadınların tarihi, 8 Mart 1857 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri'nde kadınların daha iyi çalışma koşulları ve oy hakkı için mücadele etmesiyle başlayan işçi hareketleriyle birlikte resmi olarak kayıtlara geçmiştir.

Clara Zetkin, kadının özgürlüğü için şu sözleri dile getirmiştir: "Kadının özgürlüğü, tüm insanoğlunun özgürlüğü gibi, yalnızca emeğin sermayenin boyunduruğundan kurtulmasıyla olacaktır. Sadece sosyalist toplumda, kadınların işçiler gibi haklarının tam sahibi olması mümkündür". Ayrıca, Zetkin'e göre kadının ekonomik bağımsızlığı için en gerekli şart çalışmaktır.

Atatürk'ün kadınların sosyal hayatta aktif rol almasını teşvik eden politikalarından bazıları şunlardır: Eğitim Reformları: 3 Mart 1924'te kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitim kurumları Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlanmış ve eğitimde birlik ilkesi benimsenmiştir. Medeni Kanun: 4 Ekim 1926'da yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu ile kadın-erkek eşitliği sağlanmış, çok eşlilik kaldırılmış, kadınlara boşanma ve miras hakları tanınmıştır. Belediye Seçimleri: 3 Nisan 1930'da kabul edilen Belediye Kanunu ile kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. Milletvekili Seçimleri: 5 Aralık 1934'te yapılan anayasa değişikliği ile kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Çalışma Hayatı: Atatürk, kadınların erkeklerin geçtiği tüm eğitim derecelerinden geçmesi ve çalışma hayatında yer alması gerektiğini belirtmiştir. Giyim: Peçe ve çarşaf giyilmesi yasaklanarak modern giyim tarzı benimsenmiştir.

İslam hukukuna göre evlilikte kadının ve erkeğin hakları şunlardır: Kadının Hakları: 1. Mehir: Evlilikte erkek, kadına bir mehir (düğün malı) vermekle yükümlüdür. 2. Barınma ve Geçim: Erkek, kadına uygun bir yaşam koşulu sağlamakla yükümlüdür. 3. Saygı ve İhtiram: Kadın, eşinden saygı görmeyi hak eder; fiziksel ve psikolojik şiddet yasaktır. 4. Evlilikte Bağımsızlık: Kadın, kendi malına sahip olma hakkına sahiptir. Erkeğin Hakları: 1. Evlilikte İkinci Eş Almak: İslam, erkeğe birden fazla kadınla evlenme izni verir, ancak eşitlik ilkesine dayalıdır. 2. Kadının İtaati: Kadın, evliliği sürdürmek amacıyla, erkeğin geçerli taleplerine uymakla yükümlüdür. 3. Duygusal ve Fiziksel Destek: Erkek, evliliğin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla kadına duygusal ve fiziksel bakım sağlamalıdır. Türk Medeni Kanunu'na göre ise: 1. Ortak Konut Seçme: Eşler, oturacakları konutu birlikte seçerler. 2. Birlikte Yaşama: Eşlerin birlikte yaşama hakkı vardır ve bu bir yükümlülüktür. 3. Giderlere Katılma: Eşler, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıklarıyla katılırlar.

Dilek İmamoğlu'nun resmi bir siyasi unvanı yoktur. Bazı siyasi faaliyetleri: - 2014 Beylikdüzü Belediye Başkanlığı ve 2019 ile 2024 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim kampanyalarında Ekrem İmamoğlu'nun yanında yer aldı. - Kadın hakları, çocuk eğitimi ve engelli farkındalığı gibi konularda sosyal sorumluluk projelerine katıldı. - 2020 yılında "İstanbul Sözleşmesi'ni Destekliyorum" kampanyasına katılarak #İstanbulSözleşmesiYaşatır notunu paylaştı. - 30 Ağustos 2020'de Ekrem İmamoğlu ile birlikte 30 Türk kadının hikayesinin yer aldığı "Cesur Kızlara Yol Arkadaşları" kitabının tanıtımında yer aldı.

Isparta Barosu Kadın Hakları Komisyonu aşağıdaki görevleri yerine getirir: 1. İhlallerin İzlenmesi: Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları çerçevesinde gerçekleşen ihlalleri izler, incelemeler yapar ve gerekli kararları alır. 2. Araştırma ve Eğitim Faaliyetleri: Kadın haklarının korunması ve geliştirilmesi için eğitimler düzenler, ulusal ve uluslararası toplantılar organize eder. 3. Toplumsal Farkındalık: Basın açıklamaları ve kamuoyu çalışmaları ile toplumsal farkındalığı artırır. 4. Proje Üretimi: Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları alanlarında projeler üretir, diğer baro ve kuruluşlarla iş birliği yapar. 5. Adli Yardım: Baro üyesi avukatlar aracılığıyla CMK ve adli yardım hizmetlerinde bulunur.

Emekçi Kadınlar Günü'nde karikatür çizilmesinin nedeni, kadınların emeklerini ve haklarını vurgulamak, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratmak ve kadınların siyasi, sosyal ve ekonomik olarak bilinçlendirilmelerine destek olmaktır.

Türkiye'de kadın sendikaları şu konfederasyonlar bünyesinde yer almaktadır: 1. HAK-İŞ: Kadın konusuna en fazla yer veren konfederasyonlardan biridir ve bünyesinde Kadın Komitesi bulunmaktadır. 2. DİSK: Tüzüğünde kadın konusunu toplumsal cinsiyet çerçevesinde gündemine alan bir sendikadır. 3. KESK: Genel başkanlık ve diğer kademelerde kadın temsilinin yüksek olduğu bir sendikadır. Ayrıca, Kadın-TİS adında Türkiye'nin ilk işveren kadın sendikası da 2025 yılında kurulmuştur.

CEDA kısaltmasının iki farklı açılımı bulunmaktadır: 1. Centre for Economic Development and Administration (Ekonomik Kalkınma ve Yönetim Merkezi). 2. Convention on the Elimination of All Forms of Discrimination Against Women (Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşme).

Kadınlar için daha özgür ülkeler arasında öne çıkanlar şunlardır: 1. Amerika Birleşik Devletleri: Kadın hakları konusunda gelişmiş bir ülkedir ve kadınlar sosyoekonomik, siyasi ve yasal hakların tamamına sahiptir. 2. Avustralya: Kadın hakları büyük öneme sahiptir ve kadınlar spordan sorumluluk projelerine kadar birçok alanda başroldedir. 3. Finlandiya: Kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan ilk Avrupa ülkesi olup, kadınlar iş hayatının ve sosyokültürel yapının tamamlayıcı taşlarıdır. 4. İzlanda: Kadın ve erkekler arasındaki eşitlik konusunda birinci sırada yer alır. 5. Kanada: Kadın haklarının her şeyin üstünde tutulduğu ülkelerden biridir ve kadınların haksızlığa uğraması neredeyse imkansızdır. Ayrıca, Danimarka, İsveç ve Hollanda da kadınlar için özgür ve yaşanılabilir ülkeler arasında gösterilmektedir.

İsrail'de kadınlar asker oluyor çünkü zorunlu askerlik hizmeti ülke yasalarına göre tüm vatandaşlar için geçerli. İsrail'de kadınlar, erkeklere göre daha kısa bir süre olan 2 yıl askerlik yapıyor.

Afganistan'daki bazı evlerin penceresiz olmasının nedeni, Taliban yönetiminin 2024 yılında aldığı bir kararname ile kadınlara ait alanlara bakan pencerelerin yasaklanmasıdır. Kararnamenin gerekçesi, kadınların mutfaklarda, avlularda veya kuyulardan su çekerken erkekler tarafından görülmesinin "müstehcen eylemlere yol açabileceği" endişesi olarak açıklanmıştır. Bu yasak, kadınların evdeki özgürlüğünü daha da kısıtlamakta ve uluslararası toplumda tepkiyle karşılanmaktadır.

Türkiye'de ilk kadın hakları mitingini Türk Kadınlar Birliği düzenledi.

Kadın haklarını koruma dernekleri, kadınların insan haklarının korunması ve geliştirilmesi için çeşitli faaliyetlerde bulunurlar. Bu derneklerin bazı görevleri şunlardır: Hukuki destek: Kadınların hukuki haklarının korunması, danışmanlık ve bilgilendirme hizmetleri sunmak. Savunuculuk: Yasal hakların korunması, uygulanması ve iyileştirilmesi için yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmalar yapmak. Eğitim programları: Kadınların insan hakları ve eşitlik konusunda bilinçlenmelerini sağlamak için eğitim programları düzenlemek. Toplumsal cinsiyet eşitliği: Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınların hayatın her alanına eşit katılımının desteklenmesi için projeler yürütmek. Şiddete karşı mücadele: Kadına yönelik şiddetle mücadele etmek ve destek hizmetleri sunmak.

Özgecan Aslan'ın mezarının anıt olarak yapılmasının nedeni, kadına yönelik şiddete karşı duyarlılığı artırmak ve Özgecan'ı ölümsüzleştirmek isteğidir. Heykeltıraş Mehmet Aksoy tarafından yapılan anıt heykel, iki parçadan oluşmakta ve ortada saçları uçuşan bir Özgecan figürü bulunmaktadır.

"Ben de kadınların resmini" söyleyen kişi, Sojourner Truth'tur.

Atatürk'ün katıldığı kadın kongresi, 2 Şubat 1923 tarihinde İzmir'de yapılmıştır. Aynı zamanda, 18-24 Nisan 1935 tarihlerinde İstanbul'da 12. Milletlerarası Kadın Kongresi toplanmıştır.