Yağmur damlaları pencereye vururken Ali, babasından kalan eski sandığı açmaya karar verdi. Sandığı açtığında, içinde eski bir günlük buldu. Günlüğü okumaya başladığında, babasının çocukluk anılarıyla karşılaştı. Babası, küçükken köylerinde okul olmadığı için YİBO'ya (Yatılı İlköğretim Bölge Okulu) 10 yaşında başlamış ve sürekli donunu yıkamaya gücünün yetmediği hikayelerle büyümüştü. Ali, günlüğün sayfalarını çevirdikçe, babasının tıp fakültesini kazanma hikayesini öğrendi. Babası, Erzurum Tıp Fakültesi'ni kazanmış, ancak yaz tatillerinde tarlada çalışmak zorunda kalmıştı. Ali, babasının bu fedakarlıklarını düşündükçe, kendi hayatına dair yeni bir bakış açısı kazandı. İki sayfa boyunca, Ali'nin bu günlükten çıkardığı dersler ve babasının anılarıyla kendi hayatı arasındaki bağlantılar anlatılabilir. İkinci Sayfa: Ali, günlüğün son sayfalarında babasının, Ali'nin eğitimiyle ilgili endişelerini ve ona olan güvenini gördü. Babası, Ali'nin derslerinin düzeldiğini ve özgüveninin arttığını duyduğunda gururlanmıştı. Ali, babasının bu güvenini boşa çıkarmamak için daha çok çalışmaya karar verdi. Ali, günlüğü kapattığında, babasının ona bıraktığı mirasın sadece bir sandık değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesi olduğunu anladı. Artık, babasının anılarını ve derslerini hayatına entegre ederek, daha iyi bir insan olmaya kararlıydı. Bu şekilde, iki sayfa boyunca Ali'nin babasının mirasını nasıl benimsediği ve kendi hayatına nasıl yansıttığı anlatılabilir.