Hac

Hacılar, ibadetlerini yerine getirirken zemzem suyu içerler ve toyka çorbası, pehli veya bütün et, pilav gibi özel yemekler yerler.

Tavafta ilk üç şavtın hızlı, sonraki dört şavtın ise yavaş yapılmasının nedeni, sünnet olan remel uygulamasıdır. Remel, tavafın ilk üç şavtında hızlı bir şekilde yürüme pratiğini ifade eder ve bu, bir savaşçıyı taklit etmek amacıyla yapılır.

Hac ibadetini yerine getirmek için 45 yaş sınırı kalkmıştır.

Mikat mahalleri, hac veya umre ibadetini yerine getirecek olanların ihrama girecekleri beş farklı yerdir. Bu yerler şunlardır: 1. Zülhuleyfe: Medine'nin güney cephesinde, Mekke'ye yaklaşık 420 km uzaklıkta. 2. Cuhfe: Rabığ şehrine yakın, Mekke'ye yaklaşık 186 km uzaklıkta, Şam, Mısır ve Mağrib'ten gelenlerin mikatıdır. 3. Yelemlem: Yemen'den Mekke'ye gelenlerin mikatı, günümüzde Sa’diye olarak adlandırılır, Mekke'ye yaklaşık 120 km uzaklıkta. 4. Karnu’l-Menazil: Necd ve Taif'ten gelenlerin mikatı, Mekke'ye yaklaşık 75 km uzaklıkta. 5. Zat-ı Irk: Doğudan gelenlerin (Irak, İran ve gerilerinde kalanların) mikatı, Mekke'nin güneyinde, yaklaşık 100 km uzaklıkta.

Rifade görevi, İslam öncesi dönemde Kureyşlilere aitti. Bu görev, Kabe'yi ziyarete gelen hacılara yemek dağıtma işini ifade ederdi.

Kaaba'nın hikayesi şu şekilde özetlenebilir: 1. İlk İnşaat: Kaaba, Allah'ın emriyle Peygamber Adem tarafından inşa edilmiştir. 2. İbrahim ve İsmail: Daha sonra Peygamber İbrahim ve oğlu İsmail tarafından, Cennet'teki Baitul Ma'amoor'a benzer şekilde yeniden inşa edilmiştir. 3. Tarih Boyunca Yeniden Yapımlar: Kaaba, tarih boyunca birçok kez yeniden inşa edilmiştir. 4. İslam Öncesi Dönem: İslam öncesi dönemde Kaaba, çeşitli Bedevi kabileleri için kutsal bir yerdi ve insanlar tanrılarına ibadet etmek için buraya gelirlerdi. 5. İslam'ın Yükselişi: Peygamber Muhammed'in döneminde Kaaba, Allah'ın tapınağı haline getirilmiş ve Müslümanlar için hac merkezi olmuştur. 6. Sonraki Dönemler: Muhammed'in ölümünden sonra Kaaba, çeşitli dönemlerde yangın, savaş ve doğal afetler nedeniyle hasar görmüş ve yeniden inşa edilmiştir.

Mücamele vizesi, Suudi Arabistan'ın, bazı ülkelerle yaptığı özel anlaşmalar kapsamında, o ülkelerin vatandaşlarına belli sayıda özel hac vizesi tahsis etmesine verilen isimdir. Bu vize türü genellikle resmi bir kurum üzerinden alınır ve turistik ya da normal hac vizelerinden farklıdır.

Telbiyeyi, hac veya umre niyetiyle ihrama giren herkes söyler.

Telbiyeyi, hac veya umre niyetiyle ihrama giren herkes söyler.

Arafat'tan Mina'ya gitmek için Zilhicce'nin sekizinci günü sabah namazı sonrası hareket edilir. Yolculuk şu şekilde gerçekleşir: 1. Mekke'ye Varış: Arafat'tan sonra Mekke-i Mükerreme'ye dönülür. 2. Namaz Kılma: Mescid-i Haram'da öğle ve ikindi namazları birleştirilerek kılınır. 3. Müzdelife'ye Geçiş: Güneş batınca Müzdelife'ye hareket edilir. 4. Son Durak Mina: Zilhicce'nin dokuzuncu günü sabah namazı sonrası Mina'ya ulaşılır.

"Kendin girmek" ifadesi, ihrama girmek anlamında kullanıldığında, hac veya umre yapmaya niyet eden kişinin, bu ibadetleri yerine getirmek için belirli kurallara uymaya başlaması anlamına gelir. Bu nedenle, "kendin girmek" ifadesi, hac veya umre ibadetine başlama zamanını ifade etmek için kullanılır.

Sa'y kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. İslam ibadetlerinde: Sa'y, hac veya umre için yapılan bir tavaftan sonra, Mescid-i Haram'daki Safa ve Merve tepeleri arasında, Safa'dan başlayarak dört kere gidip üç kere gelmek anlamına gelir. 2. Genel anlamda: Sa'y, gayret etmek, elinden gelen bütün çabayı ve imkanı azami derecede kullanmak demektir.

Mültezem, Kabe'nin kapısı ile Hacer-ül-Esved arasında kalan Kabe duvarıdır ve hac ibadetini yerine getirenlerin dua etmek için öptüğü bir yerdir.

Hacım ve hajım terimleri farklı anlamlara sahiptir: - Hacım, maddelerin uzayda kapladığı yeri ifade eden bir hacim ölçüsü birimidir. - Hajım ise, dini bir terim olup, imkânı olan her Müslümanın Kâbe'yi ziyaret ederek yerine getirdiği hac ibadetini ifade eder.

Mikat sınırları, hac veya umre ibadetini yerine getirecek olanların ihrama girmesi gereken beş farklı coğrafi noktayı ifade eder. Bu sınırlar şunlardır: 1. Zülhuleyfe: Medine yakınlarında, Mekke'ye en uzak mikat noktasıdır. 2. Cuhfe: Kızıldeniz sahillerinde, Rabığ yakınlarında, Türkiye ve Avrupa'dan gelenlerin mikatıdır. 3. Karn: Taif yakınlarında, Mekke'ye en yakın mikat noktasıdır. 4. Yelemlem: Güneyde, Yemen yolu üzerinde, Mekke'ye 92 km mesafededir. 5. Zâtü Irk: Kuzeydoğu Irak istikametine doğru düşen mikat noktasıdır.

Telbiye, Arapça kökenli bir kelime olup "isteği yerine getirmek" anlamına gelir. Dini bir terim olarak ise telbiye, hac ve umre ibadetlerinde ihrama giren Müslümanların söyledikleri özel bir dua olarak tanımlanır. Bu dua şu şekildedir: "Lebbeyk, Allahümme lebbeyk. Lebbeyk, lâ şerîke leke lebbeyk. İnne’l-hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk. Lâ şerîke lek." Anlamı ise "Buyur Allah’ım, buyur! Buyur, senin hiçbir ortağın yoktur, buyur! Şüphesiz hamd, nimet ve mülk yalnızca sana aittir. Senin hiçbir ortağın yoktur" şeklindedir.

Surre-i Hümayun'da şunlar bulunurdu: 1. Para Keseleri: Gönderilen paralar keselere konduğu için bu adı almıştır. 2. Hediyeler: Mekke ve Medine halkına dağıtılacak çeşitli hediyeler, örneğin tespihler, altından ve gümüşten şamdanlar, buhurdanlar, askılar, kandiller, halılar gibi değerli eşyalar. 3. Kabe Örtüsü: Her yıl Beytullah'a yeni bir Kabe örtüsü gönderilirdi. 4. Mekke Şerifine ve Diğer Görevlilere Hediyeler: Mekke şerifi ve diğer vazifelilere gidecek hediyeler. 5. Mekke'ye Gelen Hacı Adaylarının Hediyeleri: Hacı adayları da kudretleri miktarınca para ve hediyeler gönderirlerdi.

Hacılar, farklı barınma seçeneklerine sahiptir: 1. Oteller ve Misafirhaneler: Maddi durumu iyi olan hacılar, Mekke'deki otellerde veya özel misafirhanelerde kalabilir. 2. Hac Çadırları: Arafat, Müzdelife ve Mina gibi bölgelerde devlet tarafından kurulan klimalı çadırlar bulunur. Bu çadırlar, hacıların geceyi geçirebilmeleri için hazırlanır. 3. Açık Alanlar: Bazı hacılar, özellikle Müzdelife'de açık alanda uyuyarak geceyi geçirirler. Burada yer yatakları veya basit uyku tulumları kullanılır.

Arafat Dağı'na çıkmak, hac mevsimi dışında farz değildir. Ancak, hac ibadeti sırasında Arafat'ta vakfe yapmak, haccın en önemli rükünlerinden biridir.

Sa'y ibadeti, Safa ve Merve tepeleri arasında 7 defa gidip gelinerek yapılır, çünkü bu sayı, Hz. Hacer'in oğlu İsmail için su ararken yaptığı koşuşturmayı sembolize eder. Bu ibadet, aynı zamanda Allah'ın merhametinin ve anne şefkatinin bir hatırlanması olarak da yorumlanır.