Görme

Yeni doğan bir bebek, doğumdan hemen sonra görmeye başlar. Bebeklerin görme yetisinin gelişimi şu şekilde ilerler: 1-2 ay: Bebekler yalnızca 20-30 cm mesafedeki nesneleri görebilir. 3-4 ay: Renkleri ayırt etmeye başlarlar ve el-göz koordinasyonu gelişir. 6 ay: Çoğu bebek, yetişkinlerle kıyaslanabilir düzeyde bir renk algısına ulaşır. 9-12 ay: Görme keskinliği artar, uzaktaki nesnelere odaklanabilir ve el-göz koordinasyonu gelişir. Her bebeğin gelişim hızı farklıdır.

Görmek, çevreyle etkileşim kurma ve bilgi edinme açısından önemlidir. Görmenin önemli olmasının bazı nedenleri: Çevrenin yorumlanması. Karar alma ve davranış geliştirme. Duygusal ve bilişsel etkiler. Ancak, görmek her zaman doğru ve güvenilir sonuçlar vermeyebilir; göz yanılması gibi durumlar olabilir.

Renk körü olan hayvanlardan bazıları şunlardır: Timsahlar. Kediler. Köpekler. Yılanlar. Ayrıca, boğalar da renk körüdür; bu yüzden matadorun elindeki beze, bezin rengi ne olursa olsun, saldırırlar.

İnsan gözünün en iyi gördüğü açı, fovea adı verilen merkezi bölgenin yüksek çözünürlüğe sahip olması nedeniyle 2,4 mm pupilla açıklığında 1 dakikalık açıdır. İnsan gözünün tipik görüş alanı ise şu şekildedir: Yatay olarak: 178 derece. Dikey olarak: 135 derece. Yukarı doğru: 60 derece. Aşağı doğru: 75 derece. Ayrıca, her bir göz, yuvası içerisinde 90 dereceye yakın bir açıyla sola veya sağa dönebilir, bu sayede görüş alanı göz ekseninde 270 dereceye kadar ulaşabilir.

Kör bir kişi ışığı karanlıktan ayırt edebilir. Bazı tamamen kör insanlar ışığı görsel olmayan bir şekilde algılayabilir. Ayrıca, kör insanlar rüyalarında ışık parlamaları ve renkler gibi duyusal deneyimler yaşayabilirler.

Astigmatlı biri 20/20 göremez. Astigmat, gözün kornea veya lensinin düzensiz eğriliğinden kaynaklanan bir görme bozukluğudur ve bu durum, ışığın retinaya düzgün odaklanmasını engelleyerek bulanık veya bozuk görmeye yol açar. Astigmatın derecesine ve tipine bağlı olarak, özel gözlük, kontakt lens veya lazer cerrahisi gibi tedavi yöntemleriyle görme iyileştirilebilir.

Fen bilimleri ışığın görmedeki rolü testini çözmek için aşağıdaki siteler kullanılabilir: testcoz.com. testkolik.com. eokultv.com. Bu sitelerde genellikle testlerin yanı sıra eğitici oyunlar ve ücretsiz kitaplar da bulunmaktadır.

Dikkat kör noktası, genellikle görüş açısının sınırlı olması ve yan aynaların yeterince ayarlanmaması nedeniyle oluşur. Kör nokta; sürücünün, yan ve dikiz aynalarından göremediği, aracın yan ve arka köşelerinde bulunan alanlardır. Kör nokta uyarı sistemi, bu tür kazaları önlemek için geliştirilmiştir. Bu sistem, sensörler ve kameralar aracılığıyla kör noktalarda bulunan araçları ve nesneleri tespit ederek sürücüyü görsel ve işitsel uyarılarla bilgilendirir. Dikkat kör noktası ayrıca, insan gözünün doğal bir özelliği olan kör nokta ile de ilişkilidir. İnsan gözünde, optik sinirin retinadan geçtiği bir bölgede ışık algılayıcı hücreler bulunmaz ve bu nedenle bir kör nokta oluşur.

Kediler, kırmızı, pembe, mor, turuncu ve bazı sarı tonlarını ayırt etmekte güçlük çekerler. Kedilerin renk algısı, insanlarınkinden daha sınırlıdır; çünkü kedilerde insanların üç tür koni hücresi yerine iki tür koni hücresi bulunur.

Kırmızı gözlü kedilerin görme yeteneği, diğer kedilerle benzerdir. Kedilerde görme keskinliği 20/100 ila 20/200 arasında değişir ve insanlar kadar net göremezler. Kırmızı gözler, genellikle alerjiler veya enfeksiyonlar gibi sağlık sorunlarına işaret edebilir ve bu durumlar görme yeteneğini etkileyebilir. Bu nedenle, kedinin göz renginden ziyade genel sağlık durumu ve davranışları daha önemli bir göstergedir. Eğer kedinizin gözlerinde herhangi bir anormallik fark ederseniz, bir veteriner hekime başvurmanız önerilir.

Göz topografisinde (OCT - Optik Koherens Tomografi) belli olan bazı hastalıklar: Glokom (göz tansiyonu). Yaşa bağlı sarı nokta hastalığı (maküla dejeneransı). Diyabetik maküla ödemi ve diyabetik retinopati. SSR (santral seröz retinopati). Epiretinal membran. Maküla deliği. Optik sinirdeki bozukluklar. Ayrıca, OCT ile kornea kalınlığı ölçülebilir ve Alzheimer ile Multipl Skleroz gibi hastalıkların erken teşhisinde de kullanılabilir. OCT, retina hastalıklarına tanı koymanın yanı sıra tedavi sürecinde de göz doktorlarına rehberlik eder.

Göz ve kulak farklı işlevlerden sorumludur: 1. Göz: Görme duyusundan sorumludur. 2. Kulak: İşitme ve denge organımızdır.

Monovizyon tedavisinde baskın olan göz uzak görüşü, diğer göz ise yakın görüşü sağlar.

Balıklar gece de görebilir, çünkü gözlerinde ışığı daha iyi algılamalarını sağlayan özel proteinler, pigmentler ve retinalar bulunur. Tapetum lucidum: Yayın balığı, sudak ve levrek gibi gece avlanan balıklarda ışığı yansıtan bir tabaka olan tapetum lucidum bulunur. Koni hücreleri: Çoğu balık türünde bulunan koni hücreleri, karanlıkta hareketi algılamaya yardımcı olur. Yanal çizgiler: Balıkların yanlarda bulunan duyu organları, sudaki basınç değişikliklerini ölçerek hareketleri algılamalarını sağlar. Ancak, tüm balık türleri karanlıkta aynı düzeyde görüşe sahip değildir; bu, balığın bulunduğu derinliğe ve doğal yaşam ortamına bağlı olarak değişir.

Kedilerin gece görüşü, insanlarınkinden yaklaşık 6 kat daha iyidir.

Tırtıllar, başlarının her iki yanında altı küçük basit gözle görürler. Ancak, tırtılların görüşü mükemmel değildir; sadece aydınlık ve karanlık arasında ayrım yapmalarına yardımcı olur.

Ayıların görme yeteneğinin zayıf olmasının birkaç nedeni vardır: Renk algısı: Ayılar, insanlar gibi trichromat (üç renkli) görme yeteneğine sahip değildir, sadece dichromat (iki renkli) olarak sınıflandırılabilirler. Gece görüşü: Ayıların gece görüşü, düşük ışık koşullarında daha iyi görmelerini sağlayan rod hücreleri sayesinde gelişir. Derinlik algısı: Ayıların derinlik algısı, gözlerinin konumuna bağlı olarak biraz sınırlı olabilir. Yavaş metabolizma: Üç parmaklı tembel hayvanlarda olduğu gibi, ayılarda da hücresel süreçler yavaştır, bu da görme yeteneklerini etkiler.

Köpeklerin silüetleri 800 ila 900 metre mesafeden görebileceği belirtilmiştir.

Renk körleri, dünyayı görme şekilleri renk körlüğünün türüne göre değişir: 1. Kırmızı-yeşil renk körlüğü: Bu en yaygın türdür ve kişiler kırmızı ve yeşil renkleri ayırt etmekte zorlanır, bu renklerin tonları onlara soluk veya aynı gibi görünebilir. 2. Mavi-sarı renk körlüğü: Mavi ve sarı renkleri birbirinden ayırt edemezler veya bu renkler onlara gri veya soluk görünebilir. 3. Tam renk körlüğü (monokromasi): Kişiler tüm renkleri gri tonlarında görürler, dünyayı siyah beyaz bir film gibi algılarlar. Renk körlüğü, kalıtsal olabileceği gibi, bazı göz hastalıkları, yaşlanma veya ilaçların yan etkisi sonucu da edinilebilir.

Macenta rengi, görünür ışık spektrumunda yer almaz çünkü belirli bir dalga boyuna sahip değildir. Bu durum, insan gözünün sadece kırmızı, yeşil ve mavi renklere duyarlı koni hücrelerine sahip olmasından kaynaklanır.