GeçmişZaman

Geçmiş zaman, eylemin geçmişte yapıldığını bildirmek için kullanılır. İki ana türü vardır: 1. Bilinen (görülen/belirli) geçmiş zaman: "-di" ekiyle yapılır ve geçmişe ait bilinen veya görülen eylemleri ifade eder. 2. Öğrenilen (duyulan/belirsiz) geçmiş zaman: "-mış" ekiyle yapılır ve geçmişe ait öğrenilen veya duyulan eylemleri ifade eder. Ayrıca, İngilizce'de geçmiş zaman geçmişte olmuş olayları anlatırken, günlük rutinler veya genel gerçekler için kullanılan şimdiki zaman ile de karıştırılmamalıdır.

7. sınıf İngilizce'de dört tane geçmiş zaman kipi bulunmaktadır: 1. Simple Past. 2. Past Continuous. 3. Past Perfect. 4. Past Perfect Continuous.

Almanca fiillerin geçmiş zaman hallerini bulmak için üç ana geçmiş zaman kipi olan Perfekt, Präteritum ve Plusquamperfekt'i bilmek gereklidir. 1. Perfekt: Günlük konuşmalarda en sık kullanılan geçmiş zaman kipidir. 2. Präteritum: Yazılı dilde ve edebi eserlerde kullanılır. 3. Plusquamperfekt: Geçmişteki bir olaydan daha önce gerçekleşmiş durumları ifade eder.

"Posteyyu" ifadesi İngilizce'de "past simple" (basit geçmiş zaman) anlamında kullanılır ve geçmişte meydana gelen olayları belirtmek için kullanılır.

Did ile geçmiş zaman (Simple Past Tense) arasındaki ayrım şu şekildedir: 1. Geçmiş Zaman (Simple Past Tense): Geçmişte belirli bir zamanda başlayıp biten eylemleri anlatmak için kullanılır. 2. Did ile Soru Cümleleri: Soru cümlelerinde did yardımcı fiili cümlenin başına getirilir ve fiil yine yalın halde kalır.

"Was" yardımcı fiili, geçmiş zamanda tekil öznelerle (I, he, she, it) kullanılan ikinci halidir.

Simple past tense (İngilizce geçmiş zaman), tüm sınıf seviyelerinde öğretilen bir konudur.

Take fiilinin geçmiş zaman hali "took" olarak kullanılır. Örnek cümleler: - I took the moral high ground on the topic - The last train always took ages as it stopped at every station on the route

"I used to" kalıbı, geçmişte düzenli olarak yapılan ama artık yapılmayan alışkanlıkları, durumları veya eylemleri ifade etmek için kullanılır. Bu kalıp şu durumlarda kullanılır: - Olumlu cümleler: Özne + used to + fiilin yalın hali (Verb 1). - Olumsuz cümleler: Özne + didn’t use to + fiilin yalın hali. - Soru cümleleri: Did + özne + use to + fiilin yalın hali.

Geçmiş zaman kullanarak bir kişiyi anlatmak için Past Simple tense kullanılabilir. Örneğin, "O" anlamına gelen üçüncü tekil şahıs öznesi ve fiilin ikinci hali ile oluşturulmuş bir cümle: "He went to the cinema yesterday" (O, dün sinemaya gitti). Bu yapıda olumlu, olumsuz ve soru cümleleri de kurulabilir: - Olumlu cümle: "I played football yesterday" (Dün futbol oynadım). - Olumsuz cümle: "I didn't watch TV yesterday" (Dün televizyon izlemedim). - Soru cümlesi: "Did you send the emails?" (E-mailleri gönderdin mi?).

Used to ve past simple arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Used to: Geçmişteki alışkanlıkları veya durumları anlatmak için kullanılır ve bu durumların artık geçerli olmadığını belirtir. 2. Past simple: Belirli bir zamanda gerçekleşmiş tek seferlik eylemleri anlatmak için kullanılır. Özetle, past simple belirli ve tamamlanmış eylemleri, used to ise geçmişteki alışkanlıkları ve artık devam etmeyen durumları ifade eder.

"Took" fiili, Simple Past Tense (geçmiş zaman) için kullanılır.

Imperfect ve Past Simple zamanlarını ayırt etmek için şu kriterlere bakılabilir: 1. Imperfect, geçmişte sürekli veya tekrarlanan eylemleri ifade ederken kullanılır. 2. Past Simple, geçmişte belirli bir zamanda gerçekleşmiş ve tamamlanmış eylemleri anlatır. Ayrıca, for ve since gibi edatlar da Present Perfect tense kullanımını işaret eder ve bu zaman genellikle Past Simple'dan ziyade Imperfect ile karıştırılır.

Past tense (geçmiş zaman) kullanımında kuralsız (düzensiz) fiiller şunlardır: go (gitmek) → went; come (gelmek) → came; see (görmek) → saw; eat (yemek) → ate; drink (içmek) → drank; make (yapmak) → made; take (almak) → took; give (vermek) → gave; speak (konuşmak) → spoke; know (bilmek) → knew.

"Make" fiili, "made" haline geçmiş zamanla (past tense) şu durumlarda kullanılır: 1. Bir şeyler üretmek veya inşa etmek: Örneğin, "They made a new house" (Yeni bir ev yaptılar). 2. Karar vermek: Örneğin, "He made a decision to study harder" (Daha sıkı çalışmaya karar verdi). 3. Hata yapmak: Örneğin, "I made a mistake in my homework" (Ödevimde bir hata yaptım). 4. Plan yapmak: Örneğin, "We made plans for the weekend" (Hafta sonu için planlar yaptık). Ayrıca, "made" fiili, Perfect Tense yapılarında da kullanılarak eylemin geçmişte yapıldığını ve etkilerinin hâlen devam ettiğini ifade eder.

Dün ne yaptın sorusuna cevap verirken, geçmiş zaman (past simple) tense kullanılarak şu şekilde bir cümle kurulabilir: "I slept all day." (Bütün gün uyudum). Diğer örnekler: - "I went to the museum." (Müzeye gittim). - "I did some shopping." (Alışveriş yaptım). Olumsuz cümlelerde "didn't" yardımcı fiili kullanılır: - "I didn't call you." (Seni aramadım).

"Güvendik" kelimesi, "güvenmek" fiilinin geçmiş zaman çekimidir ve türemiş fiil çeşidine girer.

Zaman hikayesi, Türkçede "öğrenilen geçmiş zamanın hikayesi" olarak adlandırılır ve iki ana anlamda kullanılır: 1. Geçmişteki bir olay referans alınarak ondan daha önce gerçekleşmiş bir olayı aktarmak için: "Annemler eve geldiğinde kardeşim çoktan uyumuştu" (Kardeşin uykuya dalması önce, annenin gelmesi sonra). 2. Konuşanın ve dinleyenin haberdâr olduğu geçmiş olayları anmak için: "Doğum günümde ne kadar çok eğlenmiştik, değil mi?". Ayrıca, kısa hikayelerde zaman kavramı, olayların sıralanışı, karakterlerin gelişimi ve atmosferin oluşturulması açısından önemlidir.

The past (geçmiş) zamanı, geçmişte gerçekleşmiş eylemleri anlatmak için kullanılır. Bu zaman kipi, aşağıdaki durumlarda kullanılır: - Geçmişte belirli bir zamanda başlamış ve sona ermiş eylemler için; - Geçmişte alışkanlık haline getirilmiş davranışlar veya sık sık tekrarlanan işler için; - Geçmişte birbiri ardında olan eylemler için; - Hikaye anlatımında.

İtalyanca passato prossimo zamanı şu durumlarda kullanılır: 1. Geçmişteki eylemleri veya gerçekleri az ya da çok yakın olarak ifade etmek. 2. Eylemin sonuçları hala şimdiki zamanda hissedildiğinde. 3. Yaşam deneyimi hakkında konuşurken. 4. Zaman dilimi henüz bitmediğinde.