Figen Şakacı'nın Bitirgen kitabı, bir kız çocuğunun ergenliğe geçişini ve büyümesini konu edinmektedir. Kitapta, konuşacak ve oynayacak kimsesi olmayan bir kızın sırdaşı olan günlüğün adı “Bitirgen”dir. Annesi ile sürekli tartışan, babasına aşık olan kız, en yakın arkadaşı olan bu deftere verdiği ismi de babasından hareketle bulmuştur: > “Babama ‘Bitirgen’ ne demek diye sordum; meğer küçük ve şeker gibi tatlı kayısıymış. Ben de küçük ve şeker olduğum için onun Bitirgeniymişim. Ne güzel değil mi? Çok sevindim. Bence sana da çok yakıştı bu isim.” Kitapta, 80 darbesi öncesi ve darbe sonrasının sokağa çıkma yasaklı, olağanüstü halli günleri anlatılmaktadır. Ayrıca, akrabaların, komşuların iki yüzlü tavırları ile alkolik babanın hastaneye yatışı ve kızın sığıntı gibi yaşamak zorunda kaldığı komşu evinde yaşadığı travmalar da işlenmektedir. Uzun hikâyenin sonundaki iki ayrı bölümde ise yazar olmak isteyen kızın, babası ve annesi ile geçmişe dönük güzel hatıraları anlatılmaktadır. Bitirgen, aynı zamanda küçük ve şeker gibi tatlı kayısı demektedir. Bitirgen, küçük bir kız çocuğunun büyüme hikâyesini, dünyayı anlamlandırmaya çalışırken günlüğüne not düşmelerini konu alan bir anlatı olarak tanımlanabilir. Bitirgen, bir büyüme hikâyesi olmasının yanı sıra, 80’lerde çocuk olmanın, o güzel abileri, ablaları, babaları kaybetmenin ağrısıyla da yazılmıştır. Bitirgen, aynı zamanda bir üçlemenin ilk kitabıdır.