Empresyonizm

Alfred Sisley, izlenimcilik (empresyonizm) akımına mensuptur.

Kadın silueti, farklı sanat akımlarında çeşitli şekillerde ele alınmıştır: Rönesans: Kadın bedeni estetik açıdan idealize edilmiş, zarif kıvrımları ve detayları ön plana çıkarılmıştır. Empresyonizm ve Sürrealizm: Kadın silueti, sanatçının içsel duygularını ifade etme aracı olmuş, duygusal ve toplumsal mesajlar verilmiştir. Modern Sanat: Kadın silueti, toplumsal normlara meydan okuyan, cesur ve yenilikçi bir şekilde ele alınmıştır. Moda İllüstrasyonu: Uzun bacaklı, ince kız silueti, Paul Iribe ve Erte gibi sanatçıların eserlerinde farklı yorumlanmıştır. Ayrıca, kadın silueti, tarih boyunca farklı dönemlerde klasik ve modern siluetler olarak da sanatsal ifadelerin önemli bir parçası olmuştur.

Yıkanan Kadın heykeli, Auguste Rodin tarafından bronz döküm kullanılarak oluşturulmuştur ve Realizm ile İzlenimcilik akımlarıyla ilişkilendirilir. Paul Cézanne'ın "Büyük Yıkananlar" adlı eseri ise post-empresyonist bir çalışma olarak kabul edilir.

Çallı ismi, iki farklı bağlamda önemli olabilir: 1. Semt İsmi: Antalya'da bir semt olan Çallı, ismini 1970'li yıllarda buradan arsa alıp ilk evi inşa eden Çallı lakaplı Mehmet Şencan'dan almıştır. 2. Sanatçı: İbrahim Çallı, Türk resminin modernleşmesinde önemli bir rol oynamıştır.

Mihri Müşfik Hanım, akademik üslupta eserler vermiş bir ressamdır. Portrelerinde ise kübizm ve ekspresyonizm akımlarının etkileri görülmektedir.

Resimselci akım, hight-art, empresyonizm ve natüralizm gibi akımlara tepki olarak doğmuştur. Hight-art: Sanatın katı kurallarına bir başkaldırı olarak ortaya çıkmıştır. Empresyonizm: Empresyonistler, empresyonizmin ışık ve renk oyunlarına fazla önem vermesini eleştirerek, daha sağlam bir yapı içinde eşyayı resmetmeyi amaçlamışlardır. Natüralizm: Resimselcilik, natüralizmin doğayı detaylı bir şekilde yansıtma anlayışına tepki olarak, estetik kaygılarla resimsel unsurlar eklemeyi hedeflemiştir.

Empresyonist, empresyonizm (izlenimcilik) akımının sanatçılarını ifade eder. Empresyonizm, 19. yüzyılın sonunda Fransa’da ortaya çıkmış bir sanat akımıdır. Empresyonist eserlerde anlam kapalıdır ve her sanatçı eserinde kendinde oluşan duyguyu ve izlenimi anlatır.

İzlenimciliğin (empresyonizm) kurucusu olarak kabul edilen kişi Claude Monet'tir. Monet, 1874 yılında Paris’te yapılan bir sergide yer alan "Impression, Sunrise" (İzlenim, Gün Doğumu) adlı eseriyle bu akımın adının kaynağı olmuştur. İzlenimciliğin diğer önemli temsilcileri arasında Pierre-Auguste Renoir, Edgar Degas, Camille Pissarro, Berthe Morisot ve Alfred Sisley gibi sanatçılar yer alır.

İzlenimcilik (empresyonizm) akımı, Claude Monet'nin "İzlenim, Gün Doğumu" (Impression, soleil levant) adlı eseriyle başlamıştır. Bu tablo, ilk kez 1874 yılında Paris'te düzenlenen ilk izlenimcilik sergisinde sergilenmiştir.

Ahmet Haşim'in "Kış" şiirinde hangi edebi sanatların olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, Haşim'in şiirlerinde genel olarak kullanılan bazı edebi sanatlar şunlardır: Sembolizm ve empresyonizm: Şiirlerinde bu akımların etkisi görülür. Musiki: Şiirlerinde musiki unsurları bulunur. İmge ve ahenk: Eserlerinde zengin bir imge ve iç ahenk kullanımı vardır. Tasvir: Şiirlerinde tasvirlere yer verir ve sıfatları sıkça kullanır. Ahmet Haşim'in şiirlerinin detaylı analizi için ilgili kaynaklara başvurulması önerilir.

Ahmet Haşim'in "Göl Saatleri" adlı eserinde empresyonizm (izlenimcilik) ve sembolizm etkileri görülmektedir. Empresyonizm: Haşim, tabiata empresyonist bir bakış açısıyla yaklaşır ve dış dünyaya ait şekilleri maddiliklerinden arındırarak ideaları yansıtan şeffaf görüntüler haline getirir. Sembolizm: Şiirlerinde semboller kullanarak yazmamış, kapalılığa yönelmemiş ve anlamsızlığa yaklaşmamıştır. Ayrıca, Haşim'in "Göl Saatleri"nde saf (öz) şiir anlayışının izleri de bulunmaktadır.

Hoca Ali Rıza, empresyonizm (izlenimcilik) akımına mensuptur. Saray bahçelerinden çıkıp bir empresyonist gibi kırlarda ve sahillerde resim yapan ilk Türk ressamı olarak kabul edilir.

"An resmi" ifadesi, belirli bir sanat akımına ait bir terim değildir. Ancak, "an" kavramı, izlenimcilik (empresyonizm) sanat akımının temel unsurlarından biridir. İzlenimcilik, 19. yüzyılın son çeyreğinde doğmuş ve doğadaki unsurların sanatçıda oluşturduğu izlenimleri esas almıştır.

Empresyonizm (izlenimcilik) ve İbrahim Çallı arasındaki ilişki şu şekilde özetlenebilir: Etki: İbrahim Çallı, Avrupa'da aldığı eğitim sayesinde empresyonist resmi Türkiye'ye taşımış ve bu akımın öncülerinden olmuştur. Teknik: Çallı, empresyonist teknik olarak hızlı fırça vuruşları ve ışık etkilerini kullanmıştır. Üslup: Empresyonist etkilere rağmen, Çallı bireysel yaklaşımı ve üslubuyla resim sanatına özgün bir bakış getirmiştir. Konu: Empresyonist etkisinde kalan Çallı, natürmort, peyzaj, Atatürk, Kurtuluş Savaşı, kadın ve nü gibi çeşitli konularda eserler vermiştir. Çallı, empresyonizm ile akademizmi birleştirerek yeni bir üslup geliştirmiştir.

Édouard Manet'nin "Kırda Öğle Yemeği" (Le Déjeuner sur l’herbe) tablosu, empresyonizm (izlenimcilik) akımına aittir. Ayrıca, bu eser, modern sanatın başlamasına sebep olduğu için önemli bir yapı taşı olarak kabul edilir.

Siyah ve beyazın uyumu, çeşitli resim türlerinde ve akımlarda kullanılır: Empresyonist ve Post-Empresyonist dönemde: Claude Monet, Eugène Delacroix, Pierre-Auguste Renoir gibi sanatçılar, objeleri ve kişileri vurgulamak için siyah bölgeler ve çizgiler kullanmıştır. Gerçeküstücü eserlerde: Paul Delvaux'nun eserleri siyah ve beyazın uyumunu içerir. Modernist akımlarda: Picasso'nun "Don Kişot" ve "Guernica" gibi eserleri siyah beyazdır. Soyut eserlerde: Piet Mondrian, kalın veya ince siyah çizgilerle ayırdığı kareler ve dikdörtgenler kullanmıştır. Mürekkep sanatında: Siyah beyaz mürekkep sanatı, çeşitli tekniklerle (yağmurlama, fışkırtma, damlatma) oluşturulur. Ayrıca, siyah ve beyazın yüksek kontrastı, dramatik ve duygusal bir etki yaratmak için kullanılır.

İbrahim Çallı, 1914 Kuşağı (Çallı Kuşağı) veya Türk İzlenimcileri olarak da bilinen sanatçı topluluğuna aittir. Çallı, eserlerinde ışık ve rengi etkili bir şekilde kullanmış, doğayı değişimlerin yarattığı görsel etkilerle yorumlamıştır.

Paul Cézanne, Post-Empresyonizm (Yeni İzlenimcilik) akımına aittir. Ayrıca, empresyonizm ile kübizm arasında bir köprü oluşturduğu kabul edilmektedir.

Kübist sanatçılar, edebiyatta empresyonizme (izlenimcilik) tepki olarak doğmuştur. Kübizm, 20. yüzyılın başlarında, özellikle I. Dünya Savaşı öncesi Paris'te ortaya çıkan ve sanat eserlerinde hem görünen hem de görünmeyen unsurları yansıtmaya çalışan bir akımdır.

Ressam Claude Monet, "Nilüferler" adlı eserleriyle izlenimcilik (empresyonizm) akımına mensuptur. İzlenimcilik, 1860'ların sonlarında ve 1870'lerin başlarında bir grup Fransız sanatçının, nesneleri veya manzaraları gerçekçi bir şekilde resmetmek yerine, ışık, renk ve görsel izlenimlerin etkilerini hızlı ve gevşek bir biçimde yansıtmayı amaçladığı bir sanat akımıdır.