• Buradasın

    Eleştiri

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Eşin sürekli eleştirmesi neden olur?

    Eşin sürekli eleştirmesinin birkaç olası nedeni: Kişisel özellikler: Eleştirel eşler, genellikle çok dürüst, kuralcı ve hassas kişilerdir. Önceki deneyimler: Çocukluğunda fazla eleştirilmiş veya özgür karar verme yetisi kazanmamış kişiler, ilerleyen dönemlerde acımasız ve narsistçe eleştirilerde bulunabilir. Model alma: Eleştirel tutum, öğrenilme ve model alma ile gelişebilir. Kontrol ihtiyacı: Kontrol edemediği bazı kişisel veya fiziksel özellikleri nedeniyle eşler, birbirini eleştirebilir. Duygusal koruma: Eleştiri, incinmekten veya üzülmekten korunma mekanizması olabilir. İletişim sorunları: Eleştirel tutum, bir iletişim sorunu olarak da görülebilir. Ayrıca, Yargıtay kararlarına göre, eşine karşı sürekli eleştirel ve aşağılayıcı şekilde bulunmak, eşin kararlarını beğenmemek veya onun bireysel tercihlerine karşı sürekli küçümseyerek davranmak, boşanma sebebi olarak değerlendirilmektedir.

    Fénelon neden yasaklandı?

    François Fénelon'un eserleri, özellikle "Les Aventures de Télémaque" (Telemakhos'un Serüvenleri), XIV. Louis'nin yönetimiyle ilgili sert bir eleştiri içerdiği için yasaklandı. Fénelon, bu eserinde kralların sınırsız gücüne karşı çıkmış ve akıl ve mantıkla yönetilen örnek bir krallığın tablosunu çizerek savaş, zorbalık ve lüksün kovulduğunu anlatmıştır.

    Daha Hizli Daha Ofkeli 2 neden daha iyi?

    Daha Hızlı Daha Öfkeli 2 (2003), serinin ilk filmine göre birkaç açıdan daha iyi kabul edilebilir: Aksiyon dozu: İlk filme göre aksiyon dozu daha yüksektir. Senaryo: Senaryo, ilk filme göre daha iyidir. Karakterler: Roman Pearce'ın daha neşeli ve çılgın bir karakter olarak canlandırılması, filme ayrı bir hava katmıştır. Yeni oyuncular: Eva Mendes, Amaury Nolasco, Tyrese Gibson ve Devon Aoki gibi yeni oyuncuların katılması filmi zenginleştirmiştir. Ancak, bazı eleştirmenler tarafından mantık hataları içerdiği ve senaryosunun yetersiz olduğu da belirtilmiştir.

    Hint dizileri neden bu kadar eleştiriliyor?

    Hint dizilerinin eleştirilme nedenleri arasında şunlar bulunmaktadır: Abartılı ve uzun sahneler. Klişeler. Gereksiz uzatmalar. Gerçekçilik eksikliği. Kültürel unsurlar. Ancak, Hint dizileri aynı zamanda kültürel zenginlik ve çeşitlilik sunması, güçlü karakter gelişimleri ve etkileyici müzikleriyle de takdir edilmektedir.

    Detective Pikachu neden kötü yorumlar aldı?

    Detective Pikachu filminin kötü yorumlar almasının bazı nedenleri: Basit ve klişe senaryo. Karakterlerin yüzeysel işlenmesi. Mantık boşlukları. Aşırı şebeklik ve gürültü. Gerçekçilik sorunları. Buna karşılık, filmin görsel efektleri ve 35 mm film kullanımı övgü aldı.

    Aklın uykusu canavarlar yaratır ne anlatıyor?

    "Aklın uykusu canavarlar yaratır" sözü, İspanyol ressam Francisco Goya'nın 1799 yılında yaptığı "Los Caprichos" adlı gravür serisinin 43. parçasına atıfta bulunur. Gravürde, uyuyan bir Goya tasvir edilmiştir; başını kollarına dayamış, etrafında ise baykuşlar ve yarasalar gibi kabus yaratıkları dolanır. Sözün anlamı, akıl devre dışı kaldığında veya uyku hâlindeyken mantık dışı ve felaket habercisi yaratıkların ortaya çıkmasıdır. Ayrıca, söz, Aydınlanma'nın rasyonel ruhunu kavramak için de kullanılmıştır. Gravürün orijinalinde "sueño" (rüya) kelimesi geçtiği için, doğru çeviri "Aklın rüyası canavarlar üretir" olabilir.

    O My God Hint filmi ne anlatıyor?

    Oh My God! (OMG) adlı Hint filmi, dini ticari amaç olarak kullanan kesimlerin eleştirisini yapar. Filmin konusu şu şekildedir: Mumbai’de Hindu putları ve antikalar satan orta sınıf Gujarati ateist Kanji Lalji Mehta’nın dükkanı, bir depremle yıkılır. Sigorta şirketi, felaketin “Tanrı’nın işi” olduğunu söyleyerek doğal afetlere ödeme yapmayacaklarını belirtir. Kanji, doğrudan Tanrı’yı dava edemeyince, Tanrı adına hüküm veren tarikatlara dava açar. Tüm tarikatlar onu linç etmek isterken, Kanji’ye yardım eden biri ortaya çıkar. Bu kişi, aslında Tanrı’nın kendisidir. Film, insanların dini putlaştırmasına, ticarete dökmesine ve Tanrı inancını saptırmasına değinir.

    Hudutlar Kanunu ne anlatıyor?

    Hudutların Kanunu, sınırda kaçakçılık yapan köylüler üzerinden toprak ağaları ile sömürü, yozlaşma, yobazlık ve bozuk düzeni eleştirmektedir. Filmde, Güneydoğu Anadolu’da, eğitim, tarım ve iş/aş eksikliği üçgeninde, ülkenin sınırıyla devletin “değiştirici” gücü arasında sıkıştırılmış halkın maruz kaldığı açmazlar anlatılmaktadır. Ayrıca, filmde devlet-fert ilişkisi ele alınmış, ancak sansür nedeniyle bu konunun senaryoya eklenemediği belirtilmiştir. Hudutların Kanunu, 4. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi 2. Dram Filmi” seçilmiştir.

    Cem Karaca eskiden karpuz idik şimdi döndük biz hıyara ne demek?

    "Eskiden karpuz idik, şimdi döndük biz hıyara" sözü, Cem Karaca'nın "İşte Geldik Gidiyoruz" şarkısında geçen ve toplumdaki yozlaşmayı ve değişimleri eleştiren bir deyimdir. Bu deyimde, karpuz olgunluk, doğruluk ve sağlamlığı; hıyar ise olgunlaşmamışlık, eğrilik ve zayıflığı simgeler. Ayrıca, Dr. Mehmet Teber'in yorumuna göre, karpuz ve hıyar arasındaki benzerlik, çocuğun yetişkinlere olan üstünlüğünü anlatır.

    Bir edebi eserin yorumlanması neden önemlidir?

    Bir edebi eserin yorumlanması önemlidir çünkü bu süreç: Daha derin anlamların ortaya çıkarılmasını sağlar. Eleştirel düşünme becerilerini geliştirir. Yeni bakış açıları sunar. Eserin tarihsel ve kültürel bağlamını anlamaya yardımcı olur. Edebi eserlerin değerini ve toplumsal etkisini belirginleştirir.

    Amanda Cerny Twitter'da ne yaptı?

    Amanda Cerny, Twitter'da Galatasaray'a küfür içeren bir paylaşım yapmıştır. Bir taraftarın "Türkiye'de favori futbol kulübünüz ne?" sorusuna "Fenerbahçe" yanıtını veren Cerny'ye, Galatasaraylı bir taraftar "Ülkemizin milli marşı Fenerbahçe, ananın a... Lütfen sen de söyle" şeklinde bir mesaj göndermiştir. Ayrıca, Cerny'nin Cafer Dayı ile yaptığı yazışmalar ve Türkiye ile ilgili diğer paylaşımları da Twitter'da gündem olmuştur.

    The Irishman film neden bu kadar kötü?

    "The Irishman" filminin neden kötü bulunduğuna dair bazı görüşler şunlardır: Uzun süre. Karakterlerin renksizliği. Teoriye dayalı senaryo. Dinamizm eksikliği. Ancak, filmin olumlu eleştiriler de aldığı ve genel olarak sinematik özellikleri ve hikayesi üzerinde ciddi bir tartışma yaşandığı unutulmamalıdır.

    Eduardo Galeano şu uygar insan ne anlatıyor?

    Eduardo Galeano'nun "Şu Uygar İnsan" başlıklı yazısı, modern toplumun çelişkilerini ve insanların zaman kavramıyla olan ilişkisini ele alır. Galeano, yazısında şu ifadeleri kullanır: "Şu uygar insanlar ne tuhaf! Hepsinin kollarında saatleri var, ama hiçbirinin zamanı yok". Yazıda ayrıca, modern insanın araba sahibi olup geç kalması, hastane olmasına rağmen ölmesi, barıştan bahsetmesine rağmen silah üretmeye devam etmesi gibi çelişkiler de ele alınır.

    Transformers Canavarların Yükselişi neden beğenilmedi?

    Transformers: Canavarların Yükselişi filminin beğenilmemesinin bazı nedenleri: Senaryo ve hikaye: Film, serinin önceki filmlerinin formülüne aşırı sadık kalmış ve yeni ve parlak fikirlere yönelmemiş. Görsel efektler ve sinematik tasarım: Bazı izleyiciler, görsel efektlerin ve sinematik tasarımın kalitesiz olduğunu düşünmüş. Hikayenin seriden bağımsızlığı: Filmdeki hikayenin seriden bağımsız olması ve Optimus Prime'ın karakterinin değiştirilmesi eleştirilmiş. Ancak, filmin aksiyon sahneleri ve CGI şovları övülmüştür.

    Rıfat Ilgaz Hababam Sınıfını neden yazdı?

    Rıfat Ilgaz, Hababam Sınıfı'nı eğitim sistemini eleştirmek amacıyla yazmıştır. Ilgaz, oğlunun okul maceralarından ve öğretmenlik hayatındaki gözlemlerinden esinlenerek bu romanı oluşturmuştur.

    Satir ve hiciv arasındaki fark nedir?

    Satir ve hiciv arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Hiciv, bir kimseyi, bir nesneyi ya da yeri, bir inancı ya da düşünüş biçimini yermek, toplumun ya da düzenin aksayan, kusurlu yanlarını iğneleyici, alaycı bir dille eleştirmek amacını taşıyan manzum ve mensur ürünlerin adıdır. Satir ise hicvin sadece manzum ürünler için kullanılan bir terimdir. Ayrıca, satirik sözcüğü dilimize Fransızca "satirique" sözcüğünden girmiş olup, "hicivle ilgili, hiciv niteliği taşıyan", "yergi ile ilgili, yergi niteliğinde olan", "hiciv, alaylı yergi, karikatür" anlamlarına gelmektedir.

    Crocodile ne anlatıyor?

    "Crocodile" (Black Mirror) bölümü, beyne müdahale ile hafıza okuma ve geçmişe dönüş gibi temaları işler. Fyodor Dostoyevsky'nin "The Crocodile" adlı kısa öyküsü, Rusya'daki siyasi, sosyal ve ekonomik temaları hiciv ve parodi yoluyla ele alır. Lewis Carroll'un "The Crocodile" şiiri, görünüş ve gerçeklik arasındaki çelişkiyi, özellikle de aldatıcı davranışları ve ahlaki öğretilerin yüzeyselliğini inceler.

    Hangi çizgi film karakterleri obez?

    Obez olarak gösterilen bazı çizgi film karakterleri: Homer Simpson. Peter Griffin. Fred Flintstone. Eric Cartman. Garfield. Ayrıca, Tamako Inada (Gin no Saji/Silver Spoon) ve Takeo Gouda (Ore Monogatari!!) gibi karakterler de kilolu olarak tasvir edilmiştir.

    Fantastik Canavarlar Dumbledore'un Sırları neden kötü?

    "Fantastik Canavarlar: Dumbledore'un Sırları" filminin bazı olumsuz yönleri: Senaryo boşlukları ve tutarsızlıklar. Karakter gelişimi eksikliği. Oyuncu seçimleri ve performanslar. Gişe performansı. Bu eleştiriler, filmin genel olarak beklenen başarıyı yakalayamamasına yol açmıştır.

    Suspension of Disbelief ne anlatıyor?

    Suspension of Disbelief (İnancın Askıya Alınması), özellikle kurgusal eserlerde, gerçek dışı veya imkansız olan bir şeyi, hikayenin tadını çıkarmak için eleştirel düşünme ve mantığı bir anlığına bir kenara bırakma durumunu ifade eder. Bu kavram, İngiliz şair ve filozof Samuel Taylor Coleridge tarafından 1817 yılında "Biographia Literaria" adlı eserinde ortaya atılmıştır. İnancın askıya alınması, aynı zamanda bir kişinin, bir anlatı içinde kendini tamamen kaybetmesini ve alternatif bir gerçekliğe duygusal olarak bağlanmasını da içerir. Ancak, bu kavramın eleştirisi de yapılmıştır; bazı estetik filozoflar, inancın askıya alınmasının, insanlar ve kurgular arasındaki ilişkiyi doğru bir şekilde yansıtmadığını savunmuştur.