EğiticiHikaye

Çoban çocuk dağ başında üç farklı hikaye anlatıyor: 1. Denizdeki Su Damlaları: Çoban çocuk, kralın sorduğu "Dünyadaki bütün denizlerde kaç damla su vardır?" sorusuna zekice bir cevap veriyor: "Yeryüzündeki bütün ırmakların akışını durdurun bir süre, ben sayarken yanlış olmasın, sonra ben size denizlerde kaç damla su olduğunu söyleyeceğim". 2. Gökyüzündeki Yıldızlar: Kralın ikinci sorusu olan "Gökyüzünde kaç yıldız vardır?" sorusuna, çoban çocuk büyük bir tabaka kağıt istiyor ve bu kağıda sayılamayacak kadar çok nokta koyarak, "Bu kağıdın üzerinde ne kadar nokta varsa gökyüzünde de o kadar yıldız vardır" diyor. 3. Sonsuzluk: Son olarak, kralın "Sonsuzluk nedir?" sorusuna çoban çocuk, "Bizim köyde bir dağ vardır, oraya yüzyılda bir kuş gelir ve gagasını bir kayaya sürter. Bütün dağ yok oluncaya kadar, sonsuzluğun yalnız bir saniyesi geçmiş olur" cevabını veriyor.

"Davulcu Olmak İsteyen Elma Kurdu" hikayesi, ufacık bir elma kurdunun en büyük hayalinin davul çalmak olmasını anlatıyor. Hikayeye göre, elma kurdu bir leyleğin sırtında uzun bir yolculuğa çıkar ve davul ustası ayıların yaşadığı bir köye yerleşir. Ancak elma kurdu, davul çalamamasına rağmen, anlattığı hikayelerle köy halkına neşe getirir ve onların kış ezgilerini hediye eder.

Lila ve Eren hikayesinin konusu, arkadaşlık, dostluk, yaşama sevinci ve hayvan sevgisi üzerine kuruludur. Hikayede, Eren'in papağanı Tutku'nun kaybolması ve bu olayın ardından en yakın arkadaşı Lila ile paylaştığı üzüntü anlatılmaktadır.

Aslan ve fare, birbirlerine yardım ettikleri için dost oldular. Hikayeye göre, bir gün fare yanlışlıkla aslanın üzerine basarak onu uyandırdı. Daha sonra, aslan bir avcının kurduğu ağda yakalandı.

"Bir elin nesi var, iki elin sesi var" atasözünün hikayesi şu şekildedir: Bir zamanlar, küçük bir kasabada iki kardeş yaşarmış; Ali ve Veli. Kasabanın girişine bir insanın tek başına kaldıramayacağı kadar büyük bir taş düşmüş ve kasaba halkının geçişine engel olmuş. İki kardeş birlikte çalışmaya başlamışlar ve diğer kasaba halkı da onlara yardım etmek için gelmiş.

Küçük Mustafa'nın kahramanlıkları iki farklı bağlamda ele alınabilir: 1. Hikaye: Bir hikayeye göre, Küçük Mustafa cesur bir çocuktur ve birçok kahramanlık sergilemiştir. - Tavşan Kurtarma: Yolda bir tavşanın kurdun pençelerinden kurtulmasına yardım etmiştir. - Yangın Söndürme: Köyünde çıkan yangında çocukları ve yaşlıları kurtarmış, ardından köy halkını yangından uzaklaştırmıştır. - Ünlü Kahramanı İkna Etme: Yıllarca süren bir yolculuktan sonra, ünlü bir kahramanı yanlış yoldan çevirip iyilik ve yardımseverliğin gerçek kahramanlık olduğunu hatırlatmıştır. 2. Tarihî Kişilik: Küçük Mustafa ayrıca, 15. yüzyılda Osmanlı prensi olarak da bilinir ve taht mücadelesi sırasında gösterdiği cesaretle anılır. - İsyan: Ağabeyine karşı bir isyan başlatmış, Bizans İmparatorluğu'nun desteğiyle Anadolu'daki Osmanlı topraklarını ele geçirmeye çalışmıştır.

“Bir Şeftali Bin Şeftali” hikayesi, iki küçük çocuğun şeftali ağacı ile kurdukları dostluğu anlatarak insanın doğa ile olan dostluğunu konu edinir. Hikayede daha çok, bir ağacın yetişmesi ve büyümesi için harcanan emeğin anlatılması üzerine kurulmuştur. Kitabın vermek istediği mesajlar arasında şunlar da yer alır: - Dostluklar büyük zahmetlerle ortaya çıkar ve her dostluk aynı zamanda sadakati de yanında getirir. - Küçük bir iyilik, bir hareket bile büyüyüp toplumu değiştirebilir. - Umut, her zaman küçücük bir çekirdekle başlar.

"Nohut Adam" kitabı, farklılıklara karşı saygının ve hoşgörünün önemini vurgulamaktadır. Hikaye, orman halkından farklı görünen Nohut Adam'ın, kendisinden farklı olanları ve aynaları nasıl reddettiğini, kendi tasarladığı şapkaların altına saklanarak anlatıyor. Bu hikaye, "zorbalık" kavramı üzerine düşündüren ve kalpleri ısıtan bir mesaj vermektedir.

"Pasaklı Cadı Kral Korkulu Rüyaya Küstü" adlı eser, tembel bir cadı olan Maviş'in hikayesini anlatır. Maviş, sürekli ortalığı dağıtarak ve pislikle uğraşarak yaşar. Hikaye, tembellik ve sorumluluk üzerine dersler içerir.

"Belki Ağaçtan Öteye Bir Yol Düşer" Nasreddin Hoca fıkrası şu şekildedir: Mahallenin çocukları, Nasreddin Hoca'ya şaka yapmak için uçurtmalarını büyük bir ağaca taktırırlar. Hoca, "Hay hay" diyerek ayakkabılarını çıkarıp sırt çantasına yerleştirmeye başlar.

Arı ile ilgili kısa bir hikaye şu şekildedir: Sıcak bir yaz günüydü. Çiçek tarlasının üzerinde arı vız vız diyerek uçuyordu. Papatya, arıyı hayranlıkla izledi ve onunla konuşmak istedi. Papatya: "Arı kardeş, ne kadar güzel uçuyorsun! Oysa benim kanatlarım yok ve ben dünyadaki güzellikleri göremiyorum. Bir gün beni de alıp gezdirebilir misin?" diye sordu. Arı, papatyaya kibirli gözlerle baktı ve: "Ben seni nasıl taşıyayım? Seni alıp asla taşıyamam, çabucak yorulurum. Hem ne yapacaksın dünyadaki güzellikleri görerek?" dedi ve papatyayı götürmek istemedi. Bu duruma üzülen papatya, arının davranışından dolayı günlerce ağladı. Arı, papatyaya yaptıklarını hatırladı ve ondan özür diledi.

"Pamuk Kedi Söyle Bakalım" hikayesi iki farklı bağlamda anlatılmaktadır: 1. Anne Masalları: Bu hikayede, Pamuk adında bembeyaz tüyleri olan bir kedinin, kendisini kıskanan Tekir tarafından üzerine boya dökülmesiyle yaşadığı olaylar anlatılır. 2. Aydede Anaokulu: Bu bağlamda ise hikaye, hayvanlarla ilgili olup, bahçede hayvanların isimlerini söyleyerek ve renkleri oyunla birleştirerek anlatılmaktadır.

Harika Kanatlar hikayesi, Jett adında küçük bir uçağın ve diğer uçakların yaşadığı Pasifik Okyanusu’ndaki bir havaalanında başlar. Hikayenin ana konusu, Jett'in herhangi bir ülkede yaşayan bir çocuğa veya çocuklara paketler teslim etmesidir. Bazı bölümlerde, Jett ve arkadaşları çeşitli engellerle karşılaşır ve bu engelleri aşmak için birbirlerine yardım ederler.

“Ulduz ve Kargalar” kitabı, Samed Behrengi tarafından yazılmış ve çocukların yalnızlık ve kötü kalpli insanlarla mücadelesini konu almaktadır. Hikayenin özeti: Ulduz, üvey annesi ve babasıyla yaşayan küçük bir kızdır. Ulduz ve yakın arkadaşı Yaşar, sevimli dostları kargalarla birlikte hem çevrelerindeki kötü kalpli insanlara ders vermek hem de daha mutlu olacakları güzel bir dünyanın kapılarını açmak için bir plan yaparlar.

"Tavşan ile Kaplumbağa" hikayesinin sonunda, kaplumbağa yarışı kazanarak tavşana büyük bir ders verir.

"Çizmeli Kedi" masalı, yoksul bir efendinin kedisinin zenginlik ve saygınlık elde etme çabalarını anlatır. Hikayenin özeti: Bir değirmencinin üç oğluna bıraktığı miras arasında küçük oğluna sadece bir kedi düşer. Kedi, bu şekilde birçok hediye götürerek kralın güvenini kazanır ve sonunda kralın kızıyla evlenmeyi başarır.

Barış ile ilgili iki farklı hikaye örneği: 1. İki Kardeşin Barışı: Bir köyde yaşayan iki kardeş, babalarının ölümünden sonra tarlaları ekme konusunda anlaşmazlığa düşerler ve büyük bir kavga ederler. 2. Farklı Milletlerden Çocukların Dostluğu: İstanbul'da yaşayan üç arkadaş, Ahmet, Rashid ve Amir, farklı milletlerden olmalarına rağmen dostluk kurarlar.

"Bakkalcı ile Hikayem" adlı eser, Şermin Yaşar tarafından yazılan "Dedemin Bakkalı" adlı kitaptan bir kesiti ifade ediyor olabilir. Kitap, genel olarak Şebnem adında sekiz yaşındaki bir kızın, dedesinin bakkalında çıraklık yaparak ticaret, yenilikçi düşünce ve insan ilişkilerinin inceliklerini öğrenmesini anlatıyor. Hikayenin ana teması, çocukların yetişkinlerin dünyasına bakış açısını ve onların davranışlarını anlamalarını sağlamak olarak belirlenmiştir.

"Poor Little Tree" adlı hikaye, Louise Smythe tarafından yazılmış ve üç ana mesajı içermektedir: 1. Kelime Dağarcığının Genişletilmesi: Hikayenin amacı, küçük çocukların kelime dağarcığını geliştirmektir. 2. Karakterlerin Tanıtılması: Hikayede yer alan karakterler, daha önce şarkı ve hikayelerde tanıtılan karakterlerle ilişkilendirilir. 3. Edebiyat Arzusu: Hikaye, çocuklarda edebiyat sevgisini oluşturmayı hedefler. Hikayenin konusu ise kısaca şöyledir: Bir ormanda iğneleri olan ama yaprakları olmayan küçük bir çam ağacı yaşar.

"Genç Terzi" masalı, yetenekli ve azimli bir terzinin yaşadığı zorlukları ve başarıları anlatmak istemektedir. Hikayeye göre, genç bir terzi, bir yangın sonucu her şeyini kaybeder ve işsiz, evsiz kalır. Bu masal, çalışkanlık, sabır ve doğru kararlar almanın kişiyi nasıl büyük başarılara götürebileceğini vurgulamaktadır.