"Kayboluş" ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. İşte bazı örnekler: Edebiyatta kayboluş: "Yalın Tutku" (Annie Ernaux), "Söz, Silvina Ocampo" ve "Eve Dönmenin Yolları" (Alejandro Zambra) gibi kitaplarda kayboluş, kişinin kendisiyle olan bağını koparması ve hayatına dair söz söyleme yetisini kaybetmesi anlamına gelir. Gerçek hayatta kayboluş: Gazze'de yaşanan çatışmalarda, 14.000'den fazla kişinin kaybolması, bu kişilerin ölü mü, esir mi yoksa enkaz altında mı kaldıklarını kimsenin bilmemesi durumunu ifade eder. Ayrıca, günlük yaşamda eşyaların sürekli kaybolması, zihinsel süreçlerin işleyişine dair ipuçları verebilir; beyin, rutin nesneleri "otomatik pilot" moduna aldığı için kişi, o nesneyle ne yaptığına dair hafıza izi oluşturmayabilir.