Duygular

Başkasını seven kişiye sevgi insanı veya insanları seven kişi denebilir. Ayrıca, "poliamori" terimi, aynı anda birden fazla kişiye aşık olan kişiler için kullanılır.

Nostalji, geçmişte kalan güzelliklere duyulan özlem duygusudur. Bu kelime, Yunanca "yuvaya dönüş" anlamına gelen "nostos" ile "acı" anlamına gelen "algia" sözcüklerinin birleşiminden oluşmuştur. Nostalji kavramı, ilk kez 1600'lerin ikinci yarısında, memleketini özleyen İsviçreli asker ya da öğrencilerin "hastalığı" için kullanılmıştır. Günümüzde nostalji yapmak, eski zamanları anmak anlamına gelir.

Pişmanlık ve pişman olmak arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Pişmanlık, bireyin geçmişte yaptığı davranışlardan memnun olmaması ve hoşnutsuzluk duyma duygusudur. Pişman olmak ise, pişmanlık duygusunu yaşamak anlamına gelir. Dolayısıyla, pişmanlık daha çok bir durumu ifade ederken; pişman olmak bu duygunun deneyimlendiğini belirtir.

Abdurrahim Karakoç'un "Can Kurban" şiiri, dostluk, sevgi, fedakarlık ve vatanseverlik temalarını işler. Şiirde geçen bazı dizeler ve anlamları: "Bizim kapı dost kapısı / Girene canımız kurban". "Nefisten soyunduk tül tül / Gitti beden, kaldı gönül". "Vatan uğrunda canlarını kurban eden yiğitlerimize can kurban". "Eline, beline, diline hâkim olan; aşına, işine, eşine sahip olan; eli açık, gönlü açık, sofrası açık olan; ayıpları örten, sırları tutan, öfkesini yutan canlara can kurban". Ayrıca, şiirde "can kurban" ifadesinin iyi ve güzel şeyler karşısında beğeniyi ifade ettiği de belirtilir.

"Lonesomeness" (1916) filminin konusu, büyük bir şehir otelinin sigara standında çalışan Kitty Gordon'un hikayesini anlatır. Yönetmen ve senaristliğini Lynn Reynolds'ın yaptığı bu kısa dram filmi, Universal Film Manufacturing Company tarafından üretilmiştir.

Gesi Bağları türküsünü gelin, annesine olan özleminden dolayı ağlaya ağlaya söylemiştir. Türkünün hikayesi şu şekildedir: Anadolu’da, babası ve annesi ile beraber yaşayan genç kız, Kayseri’nin Gesi beldesine gelin olarak gider. Dönemin şartlarında ulaşım zor olduğu için genç kız, Kayseri’ye gidip gelemez ve annesine olan özlemi onu çok üzer. Kocası ilgisiz ve gamsızdır, genç kızla hiç ilgilenmez. Kaynanası ise despot ve kötü biridir, geline eziyet eder. Aradan zaman geçer ve bir çocukları olur. Genç kız, çocuğu ile avunmaya çalışsa da annesine olan özlemi bir türlü dinmez. Aylar yıllar geçer ve kötü haber gelir. Genç kızın annesi vefat etmiştir. Annesinin öldüğünü öğrenen gelin, üzüntüsünden Gesi’nin güzel bağları arasında hem ağlar hem de Gesi Bağları türküsünü söyleye söyleye dolaşır.

"Dilerim ki asla caymazsın benim olmaktan" şarkısı, umut ve güven temalarını işler. Şarkı sözleri, aşkın yanı sıra çaresizlik ve çaresizlik duygularını da içerir. Şarkı, Dolu Kadehi Ters Tut grubu tarafından 12 Ocak 2024 tarihinde yayınlanmıştır.

Doğum gününde unutulmak, kişide değersizlik ve yalnızlık hissi yaratabilir. Ancak, bazı kişiler için doğum gününün unutulması önemli bir sorun teşkil etmez; onlar için bu tür günler büyük anlamlar ifade etmez ve unutulduklarında herhangi bir yıkım yaşamazlar. Doğum gününde unutulmanın hissettirdikleri, kişinin genel ilişki dinamikleri ve o anki psikolojik durumuna göre de değişebilir.

Acı, duyumsal bir olgu olup, kişinin inanç sistemlerinden etkilenebilir. Vicdan ve sevgi ile ilişkisi şu şekilde açıklanabilir: Sevgi: Sevilen bir kişinin resmini görmek, bedensel acıyı azaltabilir ve daha fazla acı tolere etmeyi sağlayabilir. Vicdan: Acıma duygusu, bazen vicdanla karıştırılabilir ve yanlış kararlara yol açabilir.

"Özleşerek sevmek" ifadesinin anlamına dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, "özleşmek" kelimesinin anlamları şunlardır: Öz durumuna veya özlü bir duruma gelmek. Arılaşmak (tahıl için). Olgunlaşmak. Ayrıca, karşılıklı birbirini özlemek anlamında da kullanılabilir.

Sevilmek ve beğenilmek arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Beğenilmek. Sevilmek. Ayrıca, sevilmekle beğenilmek her zaman uyumlu olmayabilir; modern ilişkilerde bu iki durum çatışabilir.

Hangi duyguların daha güçlü hissedildiği, kişisel deneyimlere ve bireysel algılara bağlıdır. Ancak, bazı duyguların yüksek frekanslı ve güçlü etkiler yarattığı kabul edilir. Yüksek frekanslı ve güçlü duygular arasında şunlar yer alır: Korku. Cesaret. Sevgi. Neşe. Ayrıca, umut da güçlü bir duygu olarak kabul edilir; zor koşullara rağmen geleceğe dair olumlu bir inançtır.

Özlemek ve görmek istemek aynı şey değildir, ancak birbiriyle ilişkilidir. Özlemek, bir kimseyi veya bir şeyi görme, ona kavuşmayı istemek, göreceği gelmek anlamına gelir. Örneğin, bir kişiyi özlemek, o kişiyle ilgili yaşanmış veya yaşanması muhtemel tüm anılara duyulan hasreti de içerir.

Anlar şiirinin konusu, yaşamın geçici ve değerli anlarını yakalamak, bu anların önemini vurgulamak ve insanın içsel yolculuğunu, duygusal deneyimlerini yansıtmaktır. Şiirde sıkça işlenen temalar arasında geçicilik ve anların değeri, doğa ve insan ilişkisi, aşk ve ilişkiler, hüzün ve mutluluk yer alır. Ayrıca, "Anlar" başlığıyla bilinen şiirin Jorge Luis Borges'e ait olduğu iddiası doğru değildir; şiir, ABD'li mizah yazarı ve karikatürist Don Herold'a aittir.

Behçet Necatigil'in "Sevgilerde" şiirinin yazılma nedenlerinden bazıları şunlardır: Toplumsal baskı. Modern yaşamın etkileri. Maddi dünyanın etkisi. Şair, bu şiirde kendi kişiliğinden izler de taşımış, çekingen ve tutuk bir yapıya sahip olmasının duygularını ve düşüncelerini yansıttığını ifade etmiştir.

"Seni delicesine seviyorum" ifadesi, birine karşı aşırı ve tutkulu bir sevgi beslendiğini ifade eder. Bu ifade, İngilizce'de "I love you madly" şeklinde çevrilebilir. Ancak, "delice" kelimesi bazen akıl sağlığının yerinde olmaması veya mantıksız davranışlar sergilemek anlamında da kullanılabilir.

Kızgın bir boğa görüldüğünde yapılması gerekenler: 1. Kaçmamak ve panik yaratmamak gerekir, çünkü bu boğayı daha fazla kışkırtabilir. 2. Boğaya yan adım atarak ters yönde koşmak önerilir. 3. Yüksek sesle bağırmak ve sopa, boru gibi bir cisimle boğanın ağzına veya burnuna vurmak etkili olabilir. 4. Göz teması kurmamak ve yere düşüp ölü numarası yapmamak gerekir, çünkü boğalar boz ayılar gibi blöf yapmaz. 5. İnek gibi bir dişi büyük baş hayvanı getirmek, boğayı sakinleştirebilir. Boğa ile karşılaşılması durumunda, bir uzmana veya ilgili yetkililere başvurulması önerilir.

"Mutlu Olmak İstiyorum" şarkısı, mutluluk arayışı ve bu süreçte yaşanan duygusal zorlukları anlatıyor. Bazı şarkı sözleri: "Güneşin battığı yerdeyim / Mümkün değil sana dönmem / Biz olmuyor sen olmadan / Kovulmuşuz bu dünyadan". "Mutluluğu ararken / Hayatım boyunca / Geldiğim yer / Başladığım nokta". "Gönülde taş, gül kaldırımda / Ağlamayı sor bi' yağmura / Sırılsıklam bir de bana / Mutlu olmak istiyorum". Şarkı, Mirkelam tarafından seslendirilmiş olup, 2006 yılında "Mutlu Olmak İstiyorum" adıyla bir albümde yer almıştır.

Ferdi Tayfur'un "Almanya Treni" şarkısı, ayrılık, özlem ve göçün duygusal yükünü anlatmaktadır. Şarkı, vatanlarını terk edip Almanya'ya göç eden bireylerin hissettiği acılı tatlı duyguları yakalar. Ayrıca, "Almanya Treni" şarkısı, göç olgusu, kimlik arayışı ve umut temalarını da ele alır. Halil Özdemir'in "Almanya Treninde" adlı şiirinin içeriği hakkında ise bilgi bulunmamaktadır.

Coşkulu insan, bir başarı veya mutluluk karşısında duygularını beklenmedik ve olağanüstü bir şekilde gösteren, sevincini dışa vurarak ifade eden kişidir. Coşkulu kişi, elde ettiği başarı ya da hissettiği mutluluk ile çığlık atabilir veya hareketler ile coşkusunu ortaya koyabilir.