DilveAnlatım

Düz yazının 9. sınıf düzeyinde sahip olduğu bazı özellikler şunlardır: 1. Dil Kullanımı: Düzyazıda dil, genellikle göndergesel işlevde kullanılır ve sözcükler gerçek ve terim anlamlarıyla yer alır. 2. Anlatım: Anlatım sade, açık ve anlaşılırdır. 3. Amaç: Bilgi verme, ikna etme, kanıları değiştirme gibi amaçlar taşır. 4. Kurmaca Olmama: Düzyazıda kurmaca yapı görülmez ve anlatıcı gerçek bir kişidir. 5. Nesnellik: Çok anlamlılık yoktur, nesnellik ön plandadır. 6. Yazım Kuralları: Dil bilgisi kurallarına uygun olarak yazılır.

"Eli kalem tutan kişi" deyimi, yazı yazmayı bilen, düşüncelerini derli toplu ve güzel bir ifade ile yazabilen kişiyi ifade eder.

"Su testisi su yolunda kırılır" atasözü, bir kişinin ya da şeyin hangi amaca hizmet ediyorsa o uğurda bir kazaya uğrayacağını ifade etmek için kullanılır. Örnek cümle: "Onun hırsızlık yaparken yakalanacağı belliydi, sonuçta su testisi su yolunda kırılır".

"Can boğazdan geçer" atasözünün devamı "insanın hareketli ve üretken bir hayat sürdürebilmesi için beslenmesine dikkat etmesi gerekir" şeklindedir.

"Gül de biter, diken de" sözü, atasözü olarak bilinir ve bir aileden iyi insan da çıkar, kötü insan da anlamına gelir.

"Ağız, dil vermemek" deyimi iki anlama gelebilir: 1. Söz söyleyemeyecek kadar hasta olmak. 2. Herhangi bir sebeple hiç konuşmamak, susmak.

Gazete şiirlerinin özellikleri şunlardır: 1. Kısa ve Özlü Olma: Gazete şiirleri genellikle kısa ve özlü bir biçimde yazılır. 2. Güncel Konular: Günlük hayatta yaşanan olaylara, toplumsal meselelere ve bireysel duygulara odaklanır. 3. Serbest Ölçü: Serbest ölçüyle yazılır, bu da şairin yaratıcı özgürlüğünü artırır. 4. Sade Dil Kullanımı: Geniş bir kitleye hitap etmek için sade ve anlaşılır bir dil kullanılır. 5. Etkileyici Sonuç: Şiirin sonunda okuyucunun aklında kalacak bir mesaj veya duygu bırakılır. 6. Dijital Platformlarda Yer Alma: Günümüzde internetin yaygınlaşmasıyla birlikte dijital platformlarda da yer bulmaya başlamıştır.

"Dün dünde kaldı" atasözü ile ilgili bir cümle örneği: "O dünü yaşıyor, bugünü anlamak için dünü bilmek gerekir".

Paragrafik ve paragrafın şifresi kavramları farklı anlamlara sahiptir: - Paragrafik: Paragrafın yapısını, ana fikrini, ayrıntılarını ve yazarın düşüncelerini analiz etme tekniklerini içeren bir terimdir. - Paragrafın şifresi: Bir metnin içindeki cümlelerin ve kelimelerin bir araya getirilerek oluşturulan bir kodlama yöntemidir, genellikle okuma ve yazma becerilerini geliştirmek için kullanılır. Dolayısıyla, paragrafik ve paragrafın şifresi aynı şey değildir.

Sırım çeşitli işlerde farklı amaçlarla kullanılır: 1. Zanaat alanında: Deri ip olarak, şeyleri dikmek veya bağlamak için kullanılır. 2. Tarım alanında: Dar ve uzun tarla parçası veya dönümden küçük toprak ölçüsü olarak kullanılır. 3. Bitki adı olarak: Bataklık kıyılarında biten, sert yapraklı bir bitki türünü ifade eder. 4. Mecazi anlamlarda: İnatçı, kara kuru ve sağlam yapılı kimse için kullanılır.

Bir sözün atasözü olup olmadığını anlamak için şu özelliklere dikkat edilebilir: 1. Genel Geçerlilik: Atasözleri, toplumda yaygın olarak kullanılan ve genel geçer kabul edilen sözlerdir. 2. Öğüt Verme: Atasözleri, genellikle öğüt veren ve insanlara yol gösteren nitelik taşır. 3. Kalıplaşma: Atasözlerini oluşturan sözcükler değiştirilemez veya yerlerinin sırası değiştirilemez; bunlar halkın ortak malıdır. 4. Kısa ve Özlü Olma: Atasözleri, genellikle az sözcükle çok şey anlatan kısa cümlelerden oluşur. Örnek atasözleri: "Damlaya damlaya göl olur", "Akıllı insan sözünden anlamaz, işinden anlar".

İğne ile ilgili bazı atasözleri şunlardır: 1. "İğneyi kendine, çuvaldızı ele batır". 2. "Terziye göç demişler, iğnem başımda demiş". 3. "Eski kaçmış; iğne iplik geri getirmiş".

"Kul kusursuz olmaz" atasözü, "hatasız kul olmaz" şeklinde de ifade edilir.

Yanlış anlaşılma ile ilgili bazı atasözleri şunlardır: 1. "Yanlış hesap Bağdat'tan döner". 2. "Yazın harmana sıçan öküzün kışın yemlikte ağzına gelir". 3. "Doğru düşündüğüne inanan, yanlış fikirlerle savaşmak zorunda kalır".

"Gün ola, harman ola" atasözü, beklemek ve sabır göstermek gerektiğini ifade etmek için kullanılır. Örnek cümle: "Moralini o kadar bozma, bu işi de hallederiz; gün ola harman ola".

"Yazma deryası" ifadesi, muhtemelen "yazma çalışmaları" veya "yazma teknikleri" anlamına gelmektedir. Yazma çalışmaları, belirli düşünce ve duyguların önceden planlanarak düzenli bir şekilde yazıya geçirilmesi sürecidir. Yazma teknikleri ise, yazma becerilerini geliştirmek için kullanılan çeşitli yöntemlerdir.

"Kelimelerin Gücü" kitabı iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Serhat Tatlıcan'ın kitabı: Dionysos Yayınları'ndan çıkan bu kitap, kelimelerin hayatımızdaki etkisini ele alır. 2. Mariano Sigman'ın kitabı: "The Power of Words" adlı bu kitap, dilin zihinsel ve duygusal yaşamlarımız üzerindeki derin etkilerini keşfeder.

“Pilavdan dönen kaşığın sapı kırılsın” sözü, Türk atasözü olarak bilinmektedir.

"Evvel refik bade'l tarik" sözü, Araplara ait bir atasözüdür.

“İki dinle bir söyle” atasözü, çok konuşmanın doğru olmadığını ifade eder. Bu atasözüne göre, gereksiz ve yanlış sözlerin ağızdan çıkmasını önlemek için az konuşup çok dinlemek gerekir.