AtasözleriveDeyimler

"İpe un sermek" bir deyimdir. Deyim, yapılması gereken bir iş konusunda türlü bahaneler üretmek, bazı sebepler ileri sürerek engel koymak anlamına gelir.

"Kervan yolda dizilir" bir atasözü değildir, "kervan yolda düzülür" bir atasözüdür. Atasözü: Kervan yolda düzülür. Anlamı: Bir işin veya bir planın gerçekleştirilmesi sürecinde, bazı değişikliklerin veya ayarlamaların yolculuk sırasında yapılmasının gerekebileceğini ifade eder. Deyim: Kervan yolda dizilir. Anlamı: Belirtilmemiştir.

"Kime niyet, kime kısmet" bir deyimdir. Deyimin anlamı, bir kimse için hazırlanan bir şeyin ona değil de hiç akla gelmeyen bir kimseye kısmet olması durumunda söylenir.

"Taş gibi yengem, bal gibi" ifadesi, birinin hem sert hem de tatlı olduğunu ima eden bir deyimdir. Bal gibi deyimi ise TDK'ye göre iki farklı anlama sahiptir: 1. Çok tatlı. 2. Çok iyi, adamakıllı, pekâlâ, şüpheye yer bırakmadan.

"Armut piş, ağzıma düş" bir deyimdir. Bu deyim, emek harcamadan her şeyin kendisine sunulmasını bekleyen insanların durumunu anlatmak için kullanılır.

Hazla yemek yemek, "hedonik yeme davranışı" olarak adlandırılır ve bireyin aç değilken, yüksek enerji yoğunluğuna sahip lezzetli yiyecekler yeme isteğini ifade eder. Ayrıca, rüyada yemek yemek, genellikle olumlu anlamlar taşır ve zorlukların üstesinden gelme, bereket, başarı, mutluluk gibi durumlarla ilişkilendirilir. Ancak rüyanın detaylarına göre yorumlar değişebilir. Yemek yemenin anlamı, kültürel ve bireysel yorumlara göre de farklılık gösterebilir.

"Dağ fare doğurdu" bir deyimdir. Kendisinden büyük şeyler beklenen bir kişinin küçük bir ürünle ortaya çıkması durumunu ifade eder.

Kayarak dönmek, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Motorspor terimi: "Drift" veya "yanlama" olarak da bilinen, aracın virajı dönerken merkezkaç kuvvetine direnemeyip arkasını savurarak kontrollü bir şekilde kayması. Fizik terimi: Bir tekerleğin, merkezinin hızı, açısal hızı ve yarıçapının çarpımına eşit bir hızla dönerek kayma yapmadan ilerlemesi durumu. Araç davranışı: Özellikle kumlu veya tutunma az olan zeminlerde, lastiğin düz bir şekilde dönmek yerine kayarak dönmesi durumu.

Nerede akşam, orada sabah bir deyimdir. Deyimler, genellikle gerçek anlamından ayrı bir anlam taşıyan, en az iki sözcükten oluşan kalıplaşmış söz ya da sözcük gruplarıdır. "Nerede akşam, orada sabah" deyimi, "gece kalacağı bir yeri yok, neresi rast gelirse orada kalıp yatar" anlamında kullanılır.

"Bıyıkları balta kesmez olmak" bir deyimdir. Deyim, genellikle kendine özgü anlam taşıyan, ifadelerin daha zengin ve kapsamlı anlaşılmasına yarayan ve cümleleri daha etkileyici kılmak amacıyla söylenen kalıplaşmış söz öbekleri olarak tanımlanır.

"Hamını mamını" ifadesi, Türkçe'de yaygın olarak bilinen bir atasözü veya deyim değildir. Ancak, bazı bağlamlarda şu anlamlara gelebilir: Müstehcen fıkralarda kullanım. Bir tekerlemenin parçası. Bir şeyin tüm detaylarına veya içeriğine atıfta bulunma. "Hamına da mamına da" ifadesi, Beşiktaş Teknik Direktörü Burak Yılmaz'ın bir röportajında hakem kararlarına tepki gösterirken kullandığı bir cümledir.

"Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye" bir atasözü değil, bir deyimdir. Deyim, halk ağzında "artık iş işten geçti" anlamında kullanılır.

"Kulakları ne söylediğini bilmemek" ifadesi bir deyimdir.

"Her kadının kalbinde parçalanmış bir hikaye vardır" sözü, Ahmet adlı bir kullanıcıya aittir. Bu söz, ayrıca "Şımarıq" adlı Facebook sayfasında ve Özcan Bülbül'ün Twitter'daki "cikgitaklimdan" adlı hesabında da yer almaktadır.

"Gönül mihnet pazarından gam çalar" ifadesi, "Gönül mihnet pınarında gam çalar" dizesinde yer alır ve sıkıntılı bir duruma çok uzun süre katlanmak, sıkıntı çekmek anlamına gelen "mihnet çekmek" deyiminden türetilmiş olabilir. Ayrıca, bu ifade Kırşehirli Aşık Said'in "Çalar (Çokça Sabriyledim)" adlı türküsünde geçmektedir.

"Zoru başarmak" ifadesi bir deyimdir. Deyimler, bir durumu, olayı veya duyguyu genellikle etkileyici bir şekilde tasvir eder ve anlatımı güçlendirir. Atasözleri ise genellikle öğüt verir, ders çıkarma amacı taşır ve toplumun ortak deneyiminden süzülen sözler olarak tek başına bir anlam ifade eder. "Zoru başarmak" ifadesi, atasözü olarak kullanılmamaktadır.

"Yağmurdan kaçanın doluya tutulması" bir deyimdir. Deyim, insanların sıkça kullandığı, kötü bir olaydan kaçarken daha kötüsüne denk gelmeyi ifade eden bir sözdür.

Karınca kararınca bir deyimdir. Deyim, az da olsa, elinden geldiği kadar anlamına gelir."

Ömür ile ilgili cümlelerden bazıları şunlardır: "Ömür dediğin gelip geçicidir." "Seni bir ömür boyu seveceğim." "Bir ömür boyu mutluluklar dilerim." "Geçip giden zaman değil, ömürdür." "Ömür, azlığından dolayı değerlidir." "Bir dere kenarına otur da, ömrün geçişini seyret." "Yarından bir şeyler beklemekle geçiyor ömrümüz." "Hayat avucundaki su gibidir; sen tutmaya çalıştıkça o akıp gider." "Hayat sebebiyle, karınca küreden büyük olur." "Büyük israf, ömür israfıdır."

"Düşünmeden konuşmak, nişan almadan ateş etmeye benzer" sözü, R. Digest'e aittir. Bu sözün ölüm ile bir bağlantısı kurulamamıştır.