Dil

Pesimist, olayların olumsuz sonuçlanacağını düşünen ve geleceğe dair hem umutsuz hem de karamsar bir tutum sergileyen kötümser kişidir. Pesimist kelimesi, Latince kökenli "pessimus" kelimesinden türemiştir. Pesimist insanların bazı özellikleri şunlardır: Sürekli olarak kötüyü düşünürler. Bardağın boş tarafını görürler ve olumsuza odaklanırlar. Geleceğe dair umutsuz ve karamsardırlar. Kendine güvenleri azdır. Başarı şanslarını düşük görürler. Endişe, stres ve kaygı düzeyleri yüksektir. Kararsız bir yapıya sahiptirler. Sosyal hayata soğuk yaklaşırlar. Suçu kendilerinde ararlar.

Müjgan kelimesi Farsça kökenli olup "kirpik", "kirpikler" anlamına gelir. Ayrıca, "işaret ve gizliliğe ait", "midye ve istiridye gibi hayvanların beyaz, ışıltılı, parlak kabuğu" gibi farklı anlamları da bulunmaktadır.

Doğru yazım şekli "tabii ki"dir. "Ki" bazı kelimelerde ilgi eki olarak kullanılırken bazı cümlelerde bağlaç olarak görev alır. Örnek doğru kullanım: "Tabii ki de seni görmeye geleceğiz". Örnek yanlış kullanım: "Tabiki de tüm bu olanlar senin suçun değil".

Dec, İngilizce December kelimesinin kısaltmasıdır ve Aralık ayını ifade eder.

Bağnaz ve fanatik kavramları benzer anlamlara sahip olsa da tam olarak aynı şey değildir. Bağnaz, bir fikre veya inanca aşırı derecede bağlı olan ve o fikir veya inancın ötesine geçen hiçbir şeyi kabul etmeyen kişi anlamına gelir. Fanatik ise, kendisininkinden başka bir düşünceye, inanca, fikre aşırı bağlı olan ve bu nedenle eleştiriye kapalı olan kişiyi ifade eder. Dolayısıyla, bağnazlık ve fanatizm kavramları yakın anlamlara sahip olsa da, fanatik bir kişi aynı zamanda bağnaz olabilir, ancak her bağnazın fanatik olması gerekmez.

Kanıksamak, çok tekrarlama sebebiyle etkilenmez olmak, alışmak anlamına gelir. Ayrıca, kanıksamak kelimesinin "bezmek, usanç duymak, yılmak" gibi yan anlamları da vardır. Kanıksama kelimesi, genellikle olumsuz durumlar ve olaylar için kullanılır. Örnek cümleler: "Benzin fiyatlarına gelen zamlara karşı artık alıştık." "Her gün dayak yediği için artık korkmuyor." "Toplum yaşanan olayları artık kanıksadı." "Yapılan kötülüklere karşı artık pek çok insan duyarsız hale geldi."

Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre doğru yazım şekli "tabii ki"dir. "Tabiki" yazımı yanlış kabul edilmektedir.

POV, İngilizce "Point of View" ifadesinin kısaltmasıdır ve bakış açısı anlamına gelir. Sosyal medyada, özellikle Instagram, TikTok ve Twitter gibi platformlarda, içerik üreticileri kendi bakış açılarıyla ve yorumlamalarıyla video paylaşırlar ve bu durumda POV terimi kullanılır. Ayrıca, POV tekniği, olayların kahramanın gözünden anlatıldığı bir çekim yöntemini ifade eder.

Dehliz, Farsça kökenli bir kelime olup, "üstü kapalı, dar ve uzun geçit" anlamına gelir. Ayrıca, dehliz kelimesi şu anlamlarda da kullanılır: Küçük testi. Binalarda veya yer altı yapılarında uzun koridor ya da geçit.

TY kısaltmasının açılımı "Thank You" yani "Teşekkür ederim" demektir. Ayrıca, TY kısaltması bağlama göre şu anlamlara da gelebilir: bükülmüş gençlik; hava Caledonie; hedef yıl; o yıl; Taiyo Yuden; teach yourself; tipik yıl; toplam verim; toplam yıl; tylosin.

"Çıtır" ve "kıtır" kelimeleri benzer anlamlara sahip olsa da farklı kullanım alanları vardır: "Çıtır" genellikle yiyeceklerin gevrek, kıtır kıtır olmasını ifade eder. "Kıtır" ise daha genel bir terim olup, "gevrek" anlamında kullanılır ve çeşitli bağlamlarda yer alabilir. Örnek cümleler: "Dikkat et, tavuğun derisi yeterince kızarsın, çıtır çıtır olsun". "Dün kıtır kıtır kızarmış ekmek yedik". "Neil yumuşak kurabiyeleri sever; ben ise kıtır olanları tercih ederim".

Glass filmi, insan doğası, güç, kırılganlık ve kimlik gibi temalar üzerinde yoğunlaşırken, aynı zamanda kahramanlar ve kötüler arasındaki sınırları bulanıklaştırır. Filmin anlatmak istedikleri arasında şunlar yer alır: Süper kahramanlık ve gerçeklik. Kırılganlık ve güç. Kimlik ve kendini keşfetme. Toplum ve etiketleme. Ayrıca, Glass’ın Amerikan kültür emperyalizmini tartışmaya açtığı ve kendi silahıyla vurduğu da söylenebilir. Glass filminin ne anlatmak istediği, izleyicinin kişisel yorumuna göre değişebilir.

Evet, "hamasi" ve "hamaset" aynı anlama gelir, çünkü "hamaset" kelimesinin sözlük anlamlarından biri "yiğitlik, kahramanlık veya cesaret göstermek"tir. Ayrıca, "hamasi" kelimesi, "hamaset" ile bağlantılı olarak, "konusu yiğitler ya da yiğitlik olan destan, şiir ve buna benzer edebi eserleri" ifade eder.

Kanıksama, sık tekrar edilen durumlara alışmak ve kabullenmek anlamına gelir. Türk Dil Kurumu'na göre kanıksama kelimesinin iki farklı anlamı vardır: 1. Rutin hale gelmiş, sık aralıklarla yinelenen şeylere alışmak. 2. Bezmek, usanç duymak, yılmak. Kanıksama kelimesi, genellikle olumsuz durumlar ve olaylar için kullanılır.

Minval kelimesi, Arapça kökenli olup "şekil", "suret" ve "tarz", "usul", "üslup", "yöntem" anlamlarına gelir. TDK'ya göre minval kelimesinin üç farklı anlamı vardır: 1. Bir kişinin hedeflerini gerçekleştirirken izlediği yol ve kullandığı yöntemlerin tümü. 2. Konuşma üslubu. 3. Bir kişiyi diğerlerinden farkı kılan ayırt edici özellik, tarz, stil. Örnek cümleler: "Bu minvalde yazmaya devam edersen romanını istediğin her yayınevinde rahatlıkla yayımlatabilirsin" (üslup anlamında). "Ne benimle ne de eşimle bu minvalde konuşmaya hakkınız yok!" (biçim anlamında). "Bu minval üzere davranışlar sergilemesi, henüz olgunlaşmadığı anlamına geliyor" (tarz anlamında).

Evet, Google fotoğraflı çeviri yapmaktadır. Google'ın çeviri hizmeti, fotoğrafla anında çeviri özelliğine sahiptir. Fotoğrafla çeviri yapmak için: 1. Tarayıcınızda Google Çeviri'ye gidin. 2. Üst kısımda "Görsel" sekmesini seçin. 3. Hangi diller arasında çeviri yapılacağını seçin. 4. Çevirmek istediğiniz görseli seçmek için "Bilgisayarınıza göz atın"ı tıklayın. Ayrıca, Google Translate mobil uygulaması da kamera özelliği ile entegre çalışarak fotoğraflı çeviri yapmaya olanak tanır.

Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre bu kelimenin doğru yazılışı "art arda" şeklindedir, yani ayrı yazılmalıdır. Yanlış yazım şekilleri: ardarda (yanlış); ard arda (yanlış).

Aylak, boş gezen, işsiz güçsüz (kimse), avare anlamına gelir. Türk Dil Kurumu'na göre aylak kelimesinin iki farklı anlamı vardır: 1. Avare avare dolaşıp serserilik yapan, yarınını düşünmeyen. 2. İşsiz. Ayrıca, halk ağzında "devamlı bir işi olmayan, gündelikle çalışan kimse, geçici işçi" veya "Osmanlı donanmasında sürekli asker olmayıp denize çıkılacağı zaman altı ay için toplanan bir sınıf ücretli asker" anlamlarında da kullanılır.

AM (Ante Meridiem) ve PM (Post Meridiem) kısaltmaları, İngilizce'de 12 saatlik saat diliminde kullanılır. AM, gece yarısı 00.00'dan öğlen 11.59'a kadar olan saatleri ifade eder. PM, öğlen 12.00'den gece yarısı 23.59'a kadar olan saatleri ifade eder. Saat 12.00 ve 00.00'da AM veya PM kullanılmaz; bu saatler için "noon" (öğlen) ve "midnight" (gece yarısı) ifadeleri kullanılır.

Müstesna kelimesi, Arapça kökenli olup "ayrı, başka, farklı" gibi anlamlara gelir. Türkçede müstesna kelimesi şu anlamlarda kullanılır: bütün veya kuralın dışında olan; kendi benzerlerinden üstün olan, bir benzeri az bulunan; kural dışı; hariç tutularak, ayrı, dışında. Örnek cümleler: "O, müstesna bir yetenekle müziği öğrenmeye başladı." "Bu fırsat, müstesna bir durum için sunuluyor ve sadece seçilmiş katılımcılar için geçerlidir." "Bu eser, müstesna bir sanat şaheseridir."