Deyimler

Ucu bucağı olmamak (görünmemek) deyimi, bir yerin çok geniş, sonu yokmuş gibi olmak anlamına gelir. Örnek cümle: "Kafamı kaldırıp şöyle bir baktım, ovanın ucu bucağı görünmüyordu."

"It's not on" ifadesi, bir davranışın uygunsuz veya haksız olduğunu belirtmek için kullanılır. Örnek cümleler: "I'm sorry, but it's just not on to spread gossip about someone" (Biri hakkında dedikodu yaymak çok uygunsuz). "Would you stop cursing? It's not on to say stuff like that in front of all these little kids!" (Küfür etmeyi kes! Küçük çocukların önünde böyle şeyler söylemek hiç yakışmadı!). Ayrıca, "it's not on" ifadesi, bir şeyin pratik veya kabul edilemez olmadığını da ifade edebilir.

Kör kurşuna hedef olmak, bir başkasına veya hedef gözetilmeksizin atıldığı hâlde başka bir kimsenin ölmesine veya yaralanmasına neden olan kurşuna maruz kalmak anlamına gelir. Örnek cümleler: "Zavallı Fikret, bir kör kurşuna hedef oldu." "Bir kör kurşun geldi, sevdiceğimi aldı elimden." "Bir kör kurşun yüzünden aylarca hastanelerde yattı."

"Huyunu suyunu almak" deyimi, birinin özelliklerini, davranışlarını ve karakterini yapısına geçirmek anlamına gelir. Örnek cümle: "Bu kız annesinin huyunu suyunu almış."

Ucuz kurtulmak deyimi, güç ve tehlikeli bir durumdan az bir zararla sıyrılmak anlamına gelir. Örnek cümleler: "Tehlikeden ucuz kurtulduk, yoksa uçuruma yuvarlanacaktık." "Az daha babama yakalanıyorduk, ucuz kurtulduk."

"Armutun dibine düşmek" bir atasözüdür. Atasözü, "kişiyi dünyaya getiren ve yetiştiren ebeveynleri kimse çocuk da onlar gibi olur" anlamında kullanılır. Atasözleri ve deyimler, belirli durumları çarpıcı bir şekilde ifade eden kalıplaşmış sözlerdir.

"Bulutlar gider Şam'a, çek eşeğini dama" bir atasözüdür. Atasözleri, genellikle bir öğüt vermek yerine bir durumu anlatan, kültürü yansıtan söz öbekleridir.

Hayır, "ayağına dolaşmak" ve "eli ayağına dolaşmak" aynı değildir. "Eli ayağına dolaşmak" deyimi, şaşırmak, telaşlanmak ve ne yapacağını bilememek anlamlarına gelir. "Ayağına dolaşmak" ifadesine dair ise herhangi bir bilgi bulunamamıştır.

Argoda "kapaklı" kelimesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "kapak atmak" argo bir deyim olup, farklı anlamlara gelebilir: Kendini sağlama almak. Övünmek. Konu değiştirmek. Hızlıca ve verimli bir şekilde bitirmek. Üstünü örtmek. Aşırı özen ve titizlik göstermek.

Yüz bulmak deyimi, TDK'ye göre iki farklı anlama sahiptir: 1. İlgi ve yakınlık görmek. 2. Kendisine gösterilen hoşgörüden yararlanma yoluna gidip şımarmak, hoşa gitmeyen davranışlarda bulunmak.

"Göz önünde bulundurarak" ifadesi, dikkate almak, herhangi bir durumun nasıl bir sonuca yol açacağını hesaba katmak anlamlarına gelir. Örnek cümleler: "Bütün bu faktörleri göz önünde bulundurarak hükümsüz yargılama kararı almıyorum." "Ama yeni hayatımıza başlamanın eşiğinde olduğumuzu göz önünde bulundurarak, şu andan daha iyi bir zaman olamaz dedim." "Yargış Dredd'in cezasını verirken, yaptığı işleri göz önünde bulundurarak, yumuşak davranın."

"Ne arayan var ne soran" deyimi, kişinin çevresi tarafından görmezden gelindiğini, önemsenmediğini veya yalnız bırakıldığını ifade etmek için kullanılır. Bu deyim, aynı zamanda telefon veya mesaj yoluyla iletişimin kesildiği durumlar için de kullanılabilir. Ayrıca, "ne arayan var ne soran" ifadesi, espri veya mizahi bir anlamda da kullanılabilir.

Bıkkınlık ve yorgunluk ile ilgili atasözleri arasında şunlar bulunmaktadır: Yorgun öküzün çüş canına minnet. Yorgun eşeğin ıslık canına minnet. Yorgun eşeğin çüş canına minnet. Yorgun öküzün ıslık canına minnet. Bu atasözleri, yorgun hayvanların bile küçük bir rahatlamayı memnuniyetle karşıladığını ifade eder.

Yüzü suyu hürmetine deyimi, bir kimsenin hatırına veya varlığına değer verildiği için anlamına gelir. Örnek cümle: "Hz. Peygamber’in yüzü suyu hürmetine Cenab-ı Allah, bizleri inşallah bağışlar." Ayrıca, bu ifade Allah'ın sevdiği bir kuluna verdiği derece ve hakkı düşünerek tevessül etmek anlamında da kullanılabilir.

"Eli böğründe kalmak" deyiminin kökeni hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, bu deyim çaresiz kalmak, bir şey yapamaz duruma gelmek, başarısızlığa uğramak anlamlarına gelir. Deyim, birçok şiir, şarkı ve türküde yer almış olup, umutsuz ve hazin sonla biten durumlarda kişilerin üzülmesini ifade etmek için kullanılır.

İçi kan ağlamak deyimi, içten, büyük bir üzüntü duymak; dıştan belli etmeyerek çok acımak anlamlarına gelir. Örnek cümle: "Çocuğunun yüzüne bakarken içim kan ağlıyordu."

Dile getirmek ve dile dökmek ifadeleri benzer anlamlara sahip olsa da aynı şey değildir. - Dile getirmek: Bir konuyu ortaya atmak, belirtmek, anlatmak, açıklamak veya ifade etmek anlamına gelir. - Dile dökmek: Karşı tarafı ikna etmek veya kandırmak amacıyla tatlı dille konuşmak, hoşa gidecek sözler söylemek anlamına gelir. Dolayısıyla, dile getirmek daha genel bir ifade iken, dile dökmek belirli bir bağlamda (ikna etme, kandırmak) kullanılan bir deyimdir.

Çizme farklı anlamlar taşıyabilir: Ayakkabı türü. Kahve falında sembol. Yeşilçam'da simge. Ayrıca, çizme figürü riskli girişimler, yeni fırsatlar ve seyahatler gibi anlamlar da taşıyabilir. Çizme sembolünün anlamı, kullanıldığı bağlama göre değişiklik gösterebilir.

"Kitabın ortasından konuşmak" deyimi, doğru, etkili, öz, gerçekçi ve güzel konuşan kişiler için kullanılır. Bu deyimin diğer anlamları şunlardır: Lafı fazla uzatmadan, az ve öz konuşmak; Konuya doğrudan girmek, eğip bükmemek; Söyleyeceğini doğrudan söylemek. Ayrıca, "kitabın ortasından konuşmak" deyimi, kişinin herhangi biri hakkında korkmadan, çekinmeden, cesaretli bir şekilde doğruları söylemesi, gerçekleri yüzüne çarpması anlamına da gelir.

"Ayıya yavrusu güzel gelirmiş" ifadesi, "Ayıya yavrusu ne görünür?" atasözünün bir parçasıdır. Ayrıca, ayı yavrusuna halk arasında Falak, Badar, Manık, Malak, Palak veya Palag da denir.