Denizbilim

Su derinliğinin en fazla kaç metre olduğu ile ilgili farklı bilgiler bulunmaktadır: Mariana Çukuru: Dünya üzerinde bilinen en derin nokta olan Mariana Çukuru'nun en derin noktası yaklaşık 10.994 metre derinliğindedir. Kızıldeniz: Kızıldeniz'in bazı bölgelerinde derinlik 2.2 kilometreye kadar ulaşabilir. Bilim insanları, denizlerin derinliklerinde daha da derin noktaların keşfi için çalışmalarına devam etmektedir.

Evet, alacakaranlık bölgesinde ışık vardır. Alacakaranlık bölgesi olarak da bilinen mezopelajik bölge, 200-1.000 metre arasında kalan ve ışığın çok sönük olduğu bir bölgedir. Ayrıca, alacakaranlık sırasında güneşin ufkun hemen altında bulunduğu ve gökyüzünün eşsiz bir ışık oyunuyla aydınlandığı bir zaman dilimi de vardır.

Evet, dünyanın en derin yerine inilmiştir. 25 Mart 2012'de, yönetmen James Cameron, "Dikey Torpil (Deepsea Challenger)" adlı özel denizaltısıyla Mariana Çukuru’na inmeyi başarmıştır. Ayrıca, 23 Ocak 1960 yılında "Trieste" adlı batiskaf, denizin altında 10.916 metreye kadar inebilmiştir. Yapılan son ölçümlere göre Mariana Çukuru'nun en derin noktası yaklaşık 10.994 metredir.

Deniz ortasında dalganın oluşmamasının birkaç nedeni vardır: Rüzgar eksikliği. Derinlik ve deniz tabanı etkisi. Faktörlerin eksikliği. Bu faktörlerin bir kombinasyonu olmadığında dalga oluşmaz. Ancak, denizin ortasında da dalga oluşabilir.

Denizbilim, okyanusların ve denizlerin fiziksel, kimyasal, jeolojik ve biyolojik özellikleri üzerine deneysel ve teorik araştırmalar yapan bilim dalıdır. Diğer terim adları: oşinografi; Meereskunde; marine science; oceanography.

Derin ve derin deniz arasındaki fark, derinlik ve konum açısından tanımlanabilir: Derin, genellikle okyanusun 200 metreden daha derin kısımlarını ifade eder. Derin deniz ise, okyanusun en derin kısmını, yani termoklinin altını (güneş ışığının ulaşmadığı ve ısınma veya soğumanın olmadığı katman) ve deniz tabanının üzerindeki alanı tanımlar. Derin deniz, yüksek basınç, düşük sıcaklık ve tam karanlık ile karakterize edilir ve benzersiz organizmalara ev sahipliği yapar.

En derin çukurun dibinde şunlar bulunabilir: Keşfedilmemiş doğal kaynaklar. Eski ekosistemler. Bilinmeyen canlı türleri. Dünya'nın en derin noktası, Mariana Çukuru'nun en derin kısmı olan Challenger Deep'te şu tür canlılara rastlanmıştır: Xenophyophorea (deniz amipleri); Amphipoda (küçük kabuklular); küçük deniz hıyarları (holothurian); bazı mikroorganizmalar, balıklar ve yengeçler. Ayrıca, insan kaynaklı kirlilik nedeniyle çeşitli plastik maddeler de bu derinlikte bulunmaktadır. Derin çukurların koşulları çok zorlu olduğundan, yapılan araştırmalar genellikle kısa sürmekte ve bu nedenle tam olarak ne bulunabileceği önceden tahmin edilememektedir.

Brama japonica (Pacific pomfret) türü bramanın bulunduğu yerler: Japonya'dan Bering Denizi'ne ve güneyde Peru'ya kadar uzanan Pasifik Okyanusu; Tayvan ve Filipinler. Bu tür, yüksek denizlerde bulunur ve oldukça göçebedir.

Okyanus dibi, deniz tabanının en alt katmanıdır. Bu bölge, denizin en derin noktalarını içerir ve genellikle karanın altında yer alır. Örneğin, Mariana Çukuru gibi derin okyanus çukurları, dünyanın en derin noktalarını barındırır ve inanılmaz bir basınç altında bulunur. Ayrıca, okyanusun dibindeki sıcaklık da önemli bir faktördür.

Denizin dibinde birçok gizem bulunmaktadır. İşte bazıları: Derin deniz canlıları: Güneş ışığının ulaşamadığı derin denizlerde, biyolüminesansla parlayan ve gezegenin başka hiçbir yerinde bulunmayan canlılar yaşar. Antik fosiller: Tayvan açıklarında bulunan 2 bin yıllık çene kemiği, Denisovanlar gibi nadir insan türlerine ait olabilir. Yeni türler: Okyanusun derinliklerinde keşfedilen ve 24 yıl sonra yeni bir deniz sümüklüböceği türü olduğu anlaşılan jelatinimsi canlılar gibi. Denizin dibinin büyük bir kısmı hala keşfedilmemiş olup, sonar teknolojisiyle donatılmış denizaltılar ve diğer ileri teknolojiler kullanılarak araştırılmaktadır.

Mariana Çukuru (Challenger Çukuru), dünyanın en derin su altı uçurumudur ve en derin noktası yaklaşık 10.994 metre derinliğindedir. Bu çukur, Büyük Okyanus'ta, Guam Adası'nın güney batısında, Japonya ve Endonezya arasında yer alır.

Pasifik Okyanusu'nun dibinde birkaç önemli keşif yapılmıştır: Kunlun Hidrotermal Alanı: Çinli bilim insanları, Papua Yeni Gine’nin kuzeydoğusunda, "Kayıp Şehir"den yüz kat daha büyük bir hidrotermal alan keşfetti. Polimetalik Nodüller: İskoç Deniz Bilimleri Derneği'nden araştırmacılar, 4.000 metre derinlikte, güneş ışığı olmadan oksijen üreten polimetalik nodüller buldu. Gizemli Yapılar: ETH Zürih ve California Teknoloji Enstitüsü'nden araştırmacılar, Pasifik'in altında, Dünya'nın mantosunda alışılmadık ve açıklanamayan yapılar tespit etti. Dünya Dışı Kanıtlar: Harvard'lı fizikçi Profesör Avi Loeb, ekibinin Pasifik Okyanusu'ndan elde ettiği metal parçaların yıldızlararası uzaydan gelmiş olabileceğini iddia etti.

Okyanusların sadece %5'i keşfedilmiştir.

Dalga fırtınası ifadesi, iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Deniz veya okyanus dalgası: Fırtına veya kasırga gibi bir alçak basınç sistemi nedeniyle deniz yüzeyinin kabarması durumunu ifade eder. 2. "Fırtına ve Kar" adlı eser: Orhan Seyfi Orhon'un 1919 yılında yayımlanan ilk şiir kitabıdır.

Hayır, 0,3 tuzluluk oranı yüksek değildir. Tuzluluk oranı, suyun içerdiği çözünmüş tuz miktarını ifade eder. Tatlı su: %0,05'ten az. Acı su: %0,05-%3. Tuzlu su: %3-%5. Salamura: %5'ten fazla. Deniz suyunun tuzluluk oranı ise yaklaşık %3,5'tir.

Marmara Denizi'nde 400 metreden sonra hayatın olmamasının nedeni, oksijen seviyesinin bu derinliklerde oldukça düşmesidir. Yapılan ölçümlere göre, deniz suyunun ilk 30 metresinden sonra oksijen seviyesi balıkların yaşayamayacağı kadar azalmaktadır.

Okyanus altı, farklı derinliklere göre değişen katmanlara ayrılır ve her katmanın kendine özgü bir görünümü vardır: 1. Fotik Zon: Güneş ışığının ulaşabildiği 200 metrelik yüzey tabakası, en yüksek su sıcaklığına sahiptir ve burada mercanlar, yosunlar, denizanası gibi canlılar bulunur. 2. Mezopelajik Zon: 200-1.000 metre arasında kalan bölge, daha sönük bir ışıkla karakterizedir ve biyolüminesan canlılar bu bölgeden itibaren görülmeye başlar. 3. Batipelajik Zon: 1.000 metre derinlikten sonra ışık görülmez, bu nedenle bu bölge "gece yarısı bölgesi" olarak adlandırılır ve sadece biyolüminesansla aydınlanır. 4. Abisopelajik Zon: 4.000 metreden sonra başlayan bu bölge, okyanus tabanına kadar devam eder ve yüksek basınç nedeniyle az sayıda makroskopik canlıya ev sahipliği yapar. 5. Hadal Zon: Okyanus tabanının en derin kısmı, Mariana Çukuru gibi yerlerde bulunur ve basınç 110 MPa'ya kadar çıkar, burada basket denizyıldızı ve ufak mürekkepbalıkları gibi omurgasız canlılar yaşar.

Okyanusların 3 ana bölümü şunlardır: Büyük Okyanus (Pasifik Okyanusu), Atlas Okyanusu (Atlantik) ve Hint Okyanusu.

Ege ve Akdeniz'in en büyük tabak batığı, Balıkesir'in Ayvalık ilçesi açıklarında bulundu.

Mariana Çukuru'nun dibi, zifiri karanlık ve yüksek basınç altında bir ortama sahiptir. Bu derinlikte deniz amipleri, küçük kabuklular ve deniz hıyarları gibi canlılar yaşamaktadır. Mariana Çukuru'nun en dip noktası olan Challenger Deep'e sadece üç insan inebilmiştir: 1960 yılında Jacques Piccard ve Don Walsh, ve 2012 yılında James Cameron.