CezaKanunu

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 133. ve 134. maddeleri birlikte değerlendirilebilir, çünkü bu maddeler özel hayatın gizliliğini ihlal eden farklı eylemleri düzenlemektedir. TCK madde 133, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınmasını suç olarak tanımlar. TCK madde 134 ise özel hayatın gizliliğini iki ayrı fiil kapsamında ele alır: 1. Birinci fıkra: Kişinin özel hayatının gizliliğini doğrudan ihlal eden eylemleri kapsar (örneğin, çıplak gözle izleme veya ses dinleme). 2. İkinci fıkra: Kişilerin özel hayatıyla ilgili görüntü veya seslerin hukuka aykırı olarak ifşa edilmesini düzenler.

TCK 142, Türk Ceza Kanunu'nun nitelikli hırsızlık suçunu düzenleyen maddesidir. Bu maddeye göre, hırsızlık suçunun nitelikli halleri şunlardır: - 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası gerektiren durumlar: Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan eşya hakkında hırsızlık. - 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası gerektiren durumlar: Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle, doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak, haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak suretiyle hırsızlık. Ayrıca, bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenen hırsızlık da nitelikli hırsızlık kapsamında değerlendirilir.

227 sayılı iki farklı kanun bulunmaktadır: 1. Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu Kanunu. 2. Türk Ceza Kanunu'nun 227. maddesi.

TCK 216, Türk Ceza Kanunu'nun Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama başlıklı maddesidir. Bu madde üç fıkradan oluşmaktadır: 1. Halkın Tahrik Edilmesi: Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2. Aşağılama: Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 3. Dini Değerlerin Aşağılanması: Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 114 ve 115. maddeleri şunlardır: 1. TCK Madde 114: Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi: - Bir kimseye karşı, bir siyasi partiye üye olmaya veya olmamaya, siyasi partinin faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, siyasi partiden veya siyasi parti yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla cebir veya tehdit kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. - Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir siyasi partinin faaliyetlerinin engellenmesi halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. 2. TCK Madde 115: İnanç, Düşünce ve Kanaat Hürriyetinin Kullanılmasını Engelleme: - Cebir veya tehdit kullanarak, bir kimseyi dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorlayan ya da bunları açıklamaktan, yaymaktan meneden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. - Dini inancın gereğinin yerine getirilmesinin veya dini ibadet veya ayinlerin bireysel ya da toplu olarak yapılmasının, cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engellenmesi halinde, aynı ceza uygulanır.

TCK 178, Türk Ceza Kanunu'nun "İşaret ve Engel Koymama" başlıklı maddesidir. Bu maddeye göre, herkesin gelip geçtiği yerlerde yapılmakta olan işlerden veya bırakılan eşyadan doğan tehlikeyi önlemek için gerekli işaret veya engelleri koymayan, konulmuş olan işaret veya engelleri kaldıran ya da bunların yerini değiştiren kişi iki aydan altı aya kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 53. maddesi, 6 Aralık 2006 tarihinde 5560 sayılı kanunla yapılan değişikliklerle güncellenmiştir.

Ceza Kanunu'nun 64/1-2 maddesi, trafik cezalarıyla ilgilidir ve yakını gösteren ışığın yakılmaması durumunu kapsar. Bu maddeye göre: - Geceleri, yerleşim yeri dışında ve içinde olan yollardaki karşılaşmalarda, bir aracı takip ederken ya da bir aracı geçerken yakını gösteren ışıklar yakılmalıdır. - Gündüzleri ise görüşü azaltan sisli, yağışlı ve benzer havalarda da bu ışıklar kullanılmalıdır. Bu kuralı ihlal eden sürücülere 95 TL ceza ve 5 ceza puanı uygulanır.

KKTC Ceza Kanunu, Türk Ceza Kanunu'na göre bazı farklılıklar göstermektedir. Kapsam ve Uygulama Alanı: Türk Ceza Kanunu, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde veya Türk vatandaşları tarafından işlenen suçları düzenlerken, KKTC Ceza Kanunu sadece KKTC'de işlenen suçları kapsar. Suç Türleri: Türk Ceza Kanunu'nda cinayet, hırsızlık, dolandırıcılık gibi genel nitelikteki suçlar yer alırken, KKTC Ceza Kanunu'nda askeri disiplini ilgilendiren suçlar ve askerlik hizmetine yönelik suçlar öne çıkar. Yargılama Usulü: Türk Ceza Kanunu'na göre suç işleyen kişiler sivil mahkemelerde yargılanırken, KKTC'de 2017 yılında yapılan anayasa değişikliği ile askeri mahkemeler kaldırılmış ve askerlerin yargılanması da sivil mahkemelere devredilmiştir. Ceza Türleri: Her iki kanun da hapis cezası, adli para cezası gibi genel cezai yaptırımlar öngörse de, KKTC Ceza Kanunu'nda rütbe tenzili, ordudan ihraç gibi askerlere özgü cezalar da bulunmaktadır.

TCK 345 ve 346, Türk Ceza Kanunu'nun bilişim suçlarını düzenleyen maddeleridir. TCK 345 kapsamında yer alan suçlar şunlardır: 1. Bilişim sisteminde yer alan ve sır teşkil eden bilgiyi hukuka aykırı olarak elde edip öğrenmek. 2. Başkasına zarar vermek için sistemde bulunan bilgileri kullanmak, nakletmek, çoğaltmak. 3. Sistemi ve unsurlarını tahrip etmek, değiştirmek, silmek, sistemin işlemesine engel olmak, yanlış biçimde işlemesini sağlamak. 4. Sistemi kullanarak kendisi veya başkası lehine hukuka aykırı yarar sağlamak, dolandırıcılık. 5. Sistemi kullanarak sahtecilik yapmak. TCK 346 ise bilişim sistemlerine karşı işlenen bozma, engelleme gibi ızrar fiillerini özel bir suç haline getirmektedir.

0-142-5 numaralı düzenlemenin çıkış tarihi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142. maddesinin 18 Haziran 2014 tarihinde yayımlanan 6545 sayılı kanunla değiştirilmesiyle belirlenmiştir.

765 sayılı kanun, 1 Mart 1926 tarihli Türk Ceza Kanunu'dur.

53.4 sayısı, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 53. maddesinin 4. fıkrasına atıfta bulunabilir.

TCK 251, Türk Ceza Kanunu'nun "Denetim Görevinin İhlali" başlıklı maddesini ifade eder. Bu madde iki fıkradan oluşur: 1. Birinci fıkra: Zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine kasten göz yuman denetimle yükümlü kamu görevlisi, işlenen suçun müşterek faili olarak sorumlu tutulur. 2. İkinci fıkra: Denetim görevini ihmal ederek, zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine imkan sağlayan kamu görevlisi, üç aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (KYOK) takipsizlik kararı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 172. maddesinde düzenlenmiştir.

Türk Ceza Kanunu (TCK) 24 ve 25. maddeleri, kişilik haklarının korunmasına yönelik düzenlemeleri içerir: 1. TCK Madde 24: Kişilik hakkı zedelenen kişiye, rızası olmadıkça yahut üstün nitelikte özel veya kamusal yarar olmadıkça, çeşitli dava yollarını kullanarak hakkını koruma imkanı tanır. 2. TCK Madde 25: Kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağını açıklar. Bu kapsamda açılabilecek davalar şunlardır: - Önleme Davası: Kişilik hakkına tecavüz başlamadan, tecavüzü önlemek için açılır. - Durdurma Davası: Devam eden bir tecavüzün durdurulması için kullanılır. - Tespit Davası: Kişilik hakkı ihlali sona ermiş olsa bile, hukuka aykırı fiilin tespiti için açılır. Ayrıca, Türk Medeni Kanunu'nun 23, 24 ve 25. maddeleri de kişilik haklarının korunması ile ilgili temel düzenlemeleri içerir.

Ceza kanununda "yalaka" ifadesi doğrudan bir suç olarak tanımlanmamıştır. Ancak, bu tür ifadeler genellikle hakaret kapsamında değerlendirilebilir. Hakaret suçu, bir kişinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiilde bulunmak veya sövmek suretiyle işlenir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun amacı, taraflar arasında yapılan borç ilişkilerinin ifa edilmemesi veya gereği gibi ifa edilmemesi durumunda, sözleşmeye eklenen ceza koşulu ile bir yaptırım öngörerek borçluyu borcunu zamanında ve eksiksiz yerine getirmeye teşvik etmek ve alacaklının haklarını korumaktır.

116/1 maddesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Anayasa'nın 116. maddesi: Bu madde, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) seçimlerin yenilenmesine karar verme yetkisini düzenler. 2. Türk Ceza Kanunu'nun 116. maddesi: Bu madde, konut dokunulmazlığının ihlali suçunu tanımlar.

194 sayılı kanun, Türk Ceza Kanunu'nun 194. maddesi olarak geçmektedir. Bu madde, "sağlık için tehlikeli madde temini" suçunu düzenler ve şu şekildedir: "Sağlık için tehlike oluşturabilecek maddeleri çocuklara, akıl hastalarına veya uçucu madde kullananlara veren veya tüketimine sunan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır".