Borç

Evet, haciz varsa e-haciz de gelebilir. E-haciz, haciz işleminin elektronik ortama aktarılmasıdır.

Borçlu olmanın iyi veya kötü olup olmadığı, borcun amacına ve nasıl yönetildiğine bağlıdır. İyi borçlar, bir amaç uğruna edinilen ve geri ödemesi yapılabilecek olan borçlardır. Kötü borçlar ise plansız yapılan ve geri ödemesi zor olan borçlardır. Borçlu olmak, bazı durumlarda psikolojik olarak zorlayıcı olabilir. Borç yönetimi konusunda bir uzmana danışmak faydalı olabilir.

Garanti alacak takibi iki ana yöntemle yapılabilir: 1. Garanti Alacak Yönetim Hizmetleri: Garanti Alacak, alacak yönetimi, tahsilat hizmetleri, yapılandırma ve borç tahsilat süreçlerinde destek sunar. Bu süreçte: - Borçluya ulaşılarak borcun yapılandırılması veya ödenmesi için iletişime geçilir. - Yasal süreçler gerektiriyorsa gerekli adımlar atılır. - Sürecin her aşamasında şeffaflık ve müşteri memnuniyeti ön plandadır. 2. Hukuk Bürosu Hizmetleri: Alacak takibi için bir hukuk bürosuna başvurulabilir. Bu süreçte: - Borçlu firmaya ihtarname gönderilir ve süreç telefon ve mail aracılığıyla takip edilir. - Borçlu ödeme yapmayı reddederse, yasal işlem başlatılır. - Hukuki süreç, borçlunun bulunduğu ülkeye göre değişiklik gösterebilir.

Son ekstreden kalan borç, kredi kartı hesap özetinde yer alan ve ödenmemiş olan önceki dönem borcudur. Güncel borç ise, son ekstreden kalan borç ile birlikte o aya ait yapılan harcamaların toplamını ifade eder.

Cari hesap borcu, cari hesap sözleşmesi kapsamında belirlenen dönem sonunda yapılan takas işlemi sonrasında ortaya çıkan bakiye tutarına göre ödenir. Ödeme süreci şu adımları içerir: 1. Hesap Devresi Sonu: Taraflar arasındaki işlemler belirli bir dönemde (hesap devresi) toplanır ve borç ve alacak kalemleri mahsup edilir. 2. Bakiye Belirleme: Mahsup işlemi sonucunda bir bakiye belirlenir; eğer taraflardan biri borçlu durumda kalırsa, bu tutar cari hesap borcu olarak adlandırılır. 3. Ödeme: Borçlu taraf, alacaklı tarafa cari hesap borcunu belirtilen süre içinde ödemek zorundadır.

Geciken borç için ilamsız icra takibi yapılır. Bu süreç şu şekilde işler: 1. İcra Dairesine Başvuru: Alacaklı, icra mahkemesine başvurarak icra takibi başlatır ve icra dairesine dilekçe sunar. 2. Borçluya Tebligat: Borçluya ödeme emri gönderilir ve 7 gün içinde itiraz etmemesi durumunda takip kesinleşir. 3. Haciz İşlemleri: Borçlu itiraz etmezse veya borcunu ödemezse, alacaklı haciz işlemlerine geçebilir. Yasal süreçte bir avukattan destek almak, hakların korunması açısından önemlidir.

Hacizli evi almak, bazı riskler içermektedir. Başlıca riskler şunlardır: 1. Haciz Borcunun Devri: Hacizli evi satın alan kişi, taşınmazdaki haciz borcundan sorumlu olur ve bu borcu ödemek zorundadır. 2. Mülk Üzerindeki Diğer Sınırlamalar: Evin üzerinde ipotekler, şerhler veya ödenmemiş vergi borçları gibi ek mali yükümlülükler olabilir. 3. Hukuki Süreçlerin Karmaşıklığı: İcra süreçleri ve tapu devir işlemleri karmaşık olabilir, bu da deneyimsiz alıcılar için belirsizlikler yaratabilir. 4. Evin Durumu: İhale öncesi yeterli araştırma yapılmadığında, evin fiziki durumunun beklenenden kötü çıkması ve ek masrafların ortaya çıkması mümkündür. Bu nedenle, hacizli bir taşınmaz satın almadan önce, tüm hukuki ve mali detayları dikkatlice incelemek ve gerekirse bir uzmana danışmak önemlidir.

118'li numaraların arama nedeni, bilinmeyen numaraların sorgulanması olabilir. Ayrıca, 118'li numaraların aranmasının diğer nedenleri arasında nöbetçi eczaneler, polis merkezleri, çilingir, itfaiye ve ambulans hizmetleri gibi konularda bilgi alma ihtiyacı da olabilir. Bazı 118'li numaraların aranması, özellikle icra takibi yapan avukatlık büroları, alacaklısına ulaşmak isteyen banka ve sigorta şirketleri tarafından da gerçekleştirilebilir.

Taksitlendirme için rasyo, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından belirlenen formüle göre hesaplanır. Bu formül şu şekildedir: "(Kasa + Banka + Kısa Vadeli Alacaklar) / Kısa Vadeli Borçlar". Bu hesaplama sonucunda elde edilen değer, 2'nin altındaysa işverenin çok zor durum halinde olduğu kabul edilir ve borçları 36 aya kadar tecil edilebilir ve taksitlendirilebilir.

Hükmi reddin tespiti davası, Türk Medeni Kanunu'nun 605/II maddesine göre, mirasbırakanın ölümü tarihinde borçlarının malvarlığından fazla olması (borca batık olması) durumunda mirasçıların mirası reddetmiş sayılmalarını tespit etmek için açılan davadır. Bu davada aranan şartlar şunlardır: 1. Borca batıklık: Mirasbırakanın borçlarının, sahip olduğu mallardan fazla olması. 2. Resmen tespit: Borca batıklığın açıkça belli veya resmen tespit edilmiş olması. 3. Benimsememe: Mirasçıların terekeyi benimsememiş olmaları. Dava, tereke alacaklılarına karşı açılır ve görevli mahkeme, alacaklıların davanın açıldığı zamanki yerleşim yeri mahkemesidir.

Peşin 24 ay vade, bir borcun veya ödemenin 24 ay (2 yıl) içerisinde taksitler halinde peşin olarak ödenmesi anlamına gelir.

Borç, ödeme emrine itiraz edilmez ve 7 gün içinde ödenmezse ilamsız icra takibi kesinleşir.

7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'dan yararlanabilecek kişiler arasında şunlar bulunmaktadır: Vergi borçluları: Gelir vergisi, kurumlar vergisi, geçici vergi, katma değer vergisi, gelir stopaj vergisi, özel tüketim vergisi gibi birikmiş vergi/ceza borcu olan mükellefler. Sigorta prim borçluları: 2020 yılı Ağustos ayı ve önceki aylara ilişkin sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi borçluları. Diğer kamu borcu sahipleri: İl özel idareleri, belediyeler, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları gibi kurumların borçluları. Ayrıca, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan prim borcu olanlar da belirli şartları sağladıklarında bu kanundan yararlanabilirler. Kanundan yararlanmak için belirlenen başvuru tarihlerine dikkat edilmesi gerekmektedir.

Evet, yapılandırılan kredi tekrar yapılandırılabilir. Bunun için borçlunun finansal durumunun kötüleşmesi, beklenmedik olaylar veya ekonomik durgunluk gibi nedenler olabilir. Ancak, tekrar yapılandırmanın daha sıkı koşullar ve daha yüksek faiz oranları ile birlikte gelebileceği unutulmamalıdır.

Müşterek borçlu müteselsil kefil, bir borç ilişkisinde hem borçlu hem de kefil olarak sorumluluk taşıyan kişidir. Bu durumda, alacaklı isterse önce borçluya, isterse doğrudan kefile başvurarak borcun tahsilini talep edebilir.

Rüyada bakkala borçlu olduğunu görmek, genellikle finansal veya duygusal bir yükümlülüğü simgeler. Diğer bir yoruma göre ise, rüyada borcunu ödediğini görmek iyilik ve kurtuluşa işaret eder.

AVM borçları, genellikle bankalara ödenir. Örneğin, Türkiye'de yaklaşık 70 AVM'nin finansman sıkıntısı nedeniyle bankalara devredildiği belirtilmiştir. Ayrıca, bazı AVM borçları vergi dairelerine de ödenebilir. Ancak, genel olarak AVM borçları için bankalar en yaygın ödeme noktasıdır. Daha spesifik bir bilgi için, AVM'nin borçlandığı kurumun veya bankanın doğrudan iletişim bilgilerini kontrol etmek en doğru yaklaşım olacaktır.

Borçlanma oranı ve finansal kaldıraç kavramları benzer ancak farklı anlamlar taşır: - Borçlanma oranı, bir şirketin toplam borçlarının toplam pasifine (özkaynak + borçlar) oranlanmasıyla hesaplanır ve şirketin borç yapısını değerlendirir. - Finansal kaldıraç ise, şirketin borçlarının özkaynaklarına oranlanmasıyla elde edilir ve şirketin operasyonlarını finanse etmek için ne kadar borç kullandığını gösterir. Dolayısıyla, borçlanma oranı daha geniş bir terim olup, finansal kaldıracın bir bileşenini içerir.

Kefilli icra takibi, alacaklının borçlusundan olan alacağını kefil aracılığıyla tahsil etmek için başlattığı hukuki bir süreçtir. Bu süreç şu adımlarla gerçekleştirilir: 1. İcra Dairesine Başvuru: Alacaklı, kefilli icra takibi başlatmak için ilgili icra dairesine başvurur. 2. Ödeme Emri Gönderilmesi: İcra dairesi, borçluya ödeme emri gönderir. 3. Borçlunun İtirazı: Borçlu, ödeme emrine itiraz edebilir. 4. İcra Takibinin Kesinleşmesi: Borçlu itiraz etmezse veya itirazı reddedilirse icra takibi kesinleşir. Hukuki danışmanlık almak, icra takibi sürecinin daha etkili ve sorunsuz bir şekilde ilerlemesi için önemlidir.

Sicili bozuk olan kişi, bankalara olan kredi veya kredi kartı borçlarını ödeyememiş ve bu nedenle kredi sicili olumsuz etkilenmiş olan kişidir. Bu durum, kişinin kara listeye girmesine ve bankaların kredi başvurularına olumlu yanıt vermemesine neden olur.