Bağlanma

Çocuklar kucaklaşmayı sever çünkü bu, onlar için güven ve rahatlık hissi yaratır. Kucaklaşma, çocukların: Duygusal destek bulmalarını sağlar. Stres ve anksiyete seviyelerini azaltır. Sağlıklı beyin gelişimi için gerekli olan duyusal uyarımı karşılar. Bağlanma ve güven duygularını teşvik eder. Ayrıca, kucaklaşmak anne ile çocuk arasındaki bağı güçlendirir.

Kendini çeken bir erkeğin bazı davranışları: Mesajlara ve aramalara geç dönüş yapar veya hiç cevap vermez. Arkadaşlarıyla daha fazla vakit geçirmeye başlar ve yeni hobiler edinir. Konuşmaları kısa keser ve sizinle daha az içli dışlı olmak ister. Kendi içine çekilir, sorunlar hakkında düşünmek için yalnız kalmaya ihtiyaç duyar. Bağlanmaktan korkuyor olabilir, bu nedenle ilişkiden uzaklaşır. Kendine veya size yeterince güvenmiyor olabilir, bu da uzaklaşmasına neden olur. Özgürlüğünü kaybetmekten korkuyor olabilir, ilişkiyi bir kısıtlama olarak görmeye başlar. Bu durumda, ona baskı yapmamak ve ihtiyaç duyduğu alanı bırakmak önemlidir.

Sevdiğini kaybetme korkusunun bazı nedenleri: Bağlanma sorunları. Geçmiş travmalar. Düşük benlik saygısı. Kontrol ihtiyacı. Yalnız kalma korkusu. Bu korku, günlük yaşamı olumsuz etkilemeye başladıysa, bir uzmandan yardım almak faydalı olabilir.

Bağlanma kitabı aşkı, güven ve huzur dolu, derin ve tatmin edici bir duygu olarak tanımlar. Amir Levine ve Rachel Heller'ın "Bağlanma: Aşkı Bulmanın ve Korumanın Bilimsel Yolları" adlı kitabına göre, aşk, ruh sağlığı uzmanlarının yıllar süren araştırmalarına dayanan verilerle ele alınır. Kitapta üç temel bağlanma stili ele alınır: Güvenli bağlanma. Kaygılı bağlanma. Kaçıngan bağlanma.

Bağlanma kuramının üç temel ilkesi şunlardır: 1. İnsan yavrusu bağlanmayı kolaylaştıracak bir davranış repertuarı ile doğar. 2. Yakınlığın sürdürülmesi, diğerinin de yakınlaşma gereksinimini karşılar. 3. Yaşanan deneyimler sonucu çocuk, kendine ve dış dünyaya bir anlam verir.

Kaçıngan bağlanmanın anlaşıldığı testlerden bazıları şunlardır: Bağlanma stili ölçeği. Psikolojik değerlendirme ve danışmanlık. Bu testler, bireyin bağlanma stilini belirlemek için duygusal geçmişinin incelenmesi, davranış kalıplarının analizi gibi yöntemleri içerir. Kaçıngan bağlanma veya başka bir bağlanma stilini belirlemek için bir uzmana danışmak önemlidir.

Amir Levine ve Rachel Heller'in "Bağlanma: Aşkı Bulmanın ve Korumanın Bilimsel Yolları" adlı kitabı, insan ilişkilerindeki bağlanma stillerini anlamak ve bunların romantik ilişkiler üzerindeki etkilerini incelemek için kaleme alınmıştır. Kitapta ele alınan üç temel bağlanma stili şunlardır: Güvenli bağlanma: Bireyin yakınlığa açık ve dengeli bir ilişki sürdürebilme yeteneğini temsil eder. Kaygılı bağlanma: Kişinin partnerinin sevgisini ve ilgisini kaybetme korkusuyla sürekli bir bağlanma ihtiyacı duymasına neden olur. Kaçıngan bağlanma: Bireyin duygusal yakınlıktan kaçınması ve bağımsızlığına aşırı derecede vurgu yapmasıyla tanımlanır. Kitap, bu bağlanma stillerini detaylandırarak okuyucuların kendi davranış kalıplarını ve ilişkilerdeki sorunların kökenlerini anlamalarına olanak tanır.

Kilis'te yaşayan 19 yaşındaki Sait Muhammet Ali, koyununu çok sevdiği ve ona bağlandığı için satmayı düşünmediğini belirtmiştir.

Evet, kediler tek bir kişiye bağlanabilir. Bazı kedi ırkları, özellikle Himalayan gibi, tek bir kişiyle yakın ilişki kurma eğilimindedir. Kedilerin tek bir kişiye bağlanması, "güvenli bağlanma" olarak adlandırılan bir davranış şekliyle ilişkilidir. Ancak, kedilerin bağlanma davranışları kişiliklerine, doğru eşleşme olup olmadıklarına ve tanıtılma biçimlerine bağlı olarak değişebilir.

Issız Adam Sendromu, duygusal yakınlıktan ve derin bağlardan kaçınan, bağlanma korkusu yaşayan bireyleri tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Issız Adam Sendromu'nun bazı özellikleri: İlişkinin başında yoğun ilgi: Bu kişiler, ilişkinin başlangıcında karşı tarafı etkilemek için yoğun ilgi gösterir. Zamanla geri çekilme: Bağların güçlenmesi durumunda, duygusal sınırları tehdit altında hissederek uzaklaşırlar. Yalnızlığı idealize etme: Yalnızlığı tercih ettiklerini ve bu durumun bir özgürlük olduğunu savunurlar. Çocukluk travmaları: Genellikle çocuklukta güvenli bir bağlanma kuramamış veya önceki ilişkilerde terk edilme ya da aldatılma gibi deneyimler yaşamışlardır. Bu sendrom, kaçıngan bağlanma stiline sahip bireylerde görülür.

"Kaygılı bağlanma" İngilizce'de "anxious attachment" olarak ifade edilir. Ayrıca, "kaygılı bağlanma tarzı" için ise "anxious attachment style" kullanımı uygundur.

Birini çok severken veda etmenin zor olmasının bazı nedenleri: Duygusal bağ: Sevilen kişiyle güçlü bir duygusal bağ kurmak, ayrılık kararını daha zorlayıcı hale getirir. Mantıksız düşünme: Sevilen kişiyi mutlu etme isteği, kişinin kendi duygularını ve ihtiyaçlarını gözden kaçırmasına yol açabilir. İlişkideki sorunlar: İlişkideki sorunların çözümsüz kalması ve bu durumun kişiyi yıpratması, veda kararını daha acı verici yapabilir. Gelecek kaygısı: Ayrılık sonrası yaşanacaklara dair belirsizlikler ve yalnız kalma korkusu, vedayı zorlaştırabilir. Psikolojik etki: Özellikle tartışmalar sırasında karşı tarafın saygısız davranışları, kişide psikolojik bir etki yaratabilir. Bu süreçte, duyguların üstesinden gelmek için zaman ayırmak ve gerekirse profesyonel destek almak faydalı olabilir.

Işığın Yolu, psikolog Nilüfer Devecigil'in anne-baba olmaya, bağlanmaya ve geçmişin yaralarını sağaltmaya dair bir hikayesidir. Kitapta, Ayşenur'un Michael ile olan ilişkisi üzerinden, kişinin karakteri sandığı özelliklerin aslında mizacına yapışmış zehirli sarmaşık dalları olduğu ve bunlardan kurtulmanın yolunun, geçmişi suçlamadan veya yok saymadan, ondan anlam çıkarmak olduğu anlatılır. Ayşenur ve Michael'ın hikayesi, aynı zamanda anne-baba olarak bir ilişki yürütmeyi, bağlanmanın güvensizliğini ve arızalı çiftlerin birbirini nasıl iyileştirebileceğini de ele alır. Kitap, nörobilim, felsefe, şiir, mindfulness ve tasavvuf gibi farklı alanlara yapılan göndermelerle, hikayenin anlamını zenginleştirir.

Bağlanma stillerinin değişmesinin bazı nedenleri: İlişkiler: Güvenli ve sağlıklı ilişkilerden, güvensiz ve tutarsız ilişkilere veya tam tersi dönüşümler bağlanma stilini etkileyebilir. Öz farkındalık: Bağlanma türünü fark etmek ve eski ilişki hatalarını fark etmek, bunları değiştirmek için önemlidir. Öğrenme becerileri: Etkili iletişim kurmak, duyguları tanımlamak ve duyguları düzenlemeyi öğrenmek bağlanma stilini değiştirebilir. Travmalar: Olumsuz yaşam olayları, özellikle ebeveyn kaybı veya fiziksel ve cinsel taciz gibi durumlar, bağlanma stillerinin değişiminde önemli bir rol oynar. Bağlanma stilleri genellikle kalıcı olma eğilimi gösterse de, sabır ve özveri ile değişim mümkündür.

İlgi açlığının bazı nedenleri: Özgüven eksikliği. Çocuklukta yeterince ilgi görmemek. Kıskançlık ve tehdit altında hissetmek. Yalnızlık. Kişilik bozuklukları. İlgi açlığının, yaşam kalitesini düşürebilecek bir durum olabileceği ve altta yatan bir zihinsel sağlık sorununun işareti olabileceği unutulmamalıdır.

İnsanların dokunmaya ihtiyaç duymasının bazı nedenleri: Fiziksel ve duygusal sağlık: Dokunmak, stres seviyesini azaltır, bağışıklık sistemini güçlendirir ve kalp atış hızı ile kan basıncını düzenler. Sosyal etkileşim: Dokunmak, insanlar arasında bağ kurmayı sağlar ve sosyal ilişkileri güçlendirir. Gelişim ve öğrenme: Bebekler için dokunma, çevreyi keşfetme ve öğrenme sürecinin bir parçasıdır. Psikolojik iyilik hali: Dokunmak, kişinin kendini daha güvende ve iyimser hissetmesine yardımcı olur. Duyusal ihtiyaç: Düzgün işleyen bir beyin ve duygusal gelişim için dokunmanın gerekli olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Evcil hayvanlar, sahiplerine çeşitli nedenlerle bağlanır: Yalnızlık ve arkadaşlık ihtiyacı: Evcil hayvanlar, özellikle yalnız kalan bireyler için arkadaşlık ve güvenlik hissi sağlar. Bakım ve ilgi: Sahiplerinin onlara gösterdiği bakım, ilgi ve sevgi, evcil hayvanların sahiplerine bağlanmasına yol açar. Günlük rutinler: Kediler ve köpekler, sahiplerinin günlük rutinlerine uyum sağlar ve bu düzen içinde kendilerini güvende hissederler. Oyun ve etkileşim: Sahipleriyle oyun oynamak ve etkileşim kurmak, evcil hayvanların mutlu olmasını ve sahiplerine bağlanmasını sağlar. Evcil hayvanların sahiplerine bağlanma süreci, bağlanma figürüyle yakınlık kurma, güvence üssü olarak görme ve ayrılık kaygısı yaşama gibi davranışları içerir.

Üç çeşit güvensiz bağlanma vardır: 1. Kaygılı bağlanma. 2. Kaçıngan bağlanma. 3. Düzensiz bağlanma. Ayrıca, Main ve Solomon tarafından tanımlanan darmadağın-güvensiz bağlanma da dördüncü bir güvensiz bağlanma türü olarak kabul edilir.

Güzel aşkların nasıl başladığına dair bazı görüşler: Tesadüflerle: Büyük aşklar, sıradan ve küçük detaylarda, beklenmedik anlarla başlayabilir. Ortak ilgi alanları ve eğlence: Eğlenceli aşklar, çiftlerin birbirlerini eğlenerek ve gülerek tanımalarıyla başlar. Anlayış ve saygı: Bir ilişkide erkeğin huzur, kadının ise güven beklentisi içinde olması, aşkın başlamasında önemli rol oynar. Ortak noktalar: İnsanlar arasındaki düşüncelerdeki ortaklıklar, aşkın başlamasına zemin hazırlayabilir. Aşkın başlangıcı kadar, devamı ve süresi de kişisel deneyimlere ve beklentilere bağlıdır.

Ebeveyni boşanmış bireylerde benlik saygısı, yalnızlık ve bağlanma stilleri arasındaki ilişkiyi inceleyen bazı çalışmalar şunlardır: Tezara.org'da yer alan bir yüksek lisans tezi. dergipark.org.tr'de yayımlanan bir makale. Bazı bulgular: Katılımcıların benlik saygısı arttıkça yalnızlıkları da artmakta, kaçınma ve kaygıları ise azalmaktadır. Kadınların kaçınma düzeyleri erkeklere göre daha yüksektir. Yaş arttıkça yalnızlık azalmaktadır. Eğitim yükseldikçe yalnızlık artmaktadır. Anne eğitim durumu arttıkça benlik saygısı ve yalnızlık artmakta, kaçınma ise azalmaktadır. Babanın yeniden evlenme durumuna göre kaygı düzeyi farklılık göstermektedir; babası yeniden evlenenlerin kaygıları en yüksektir.