Attilaİlhan

Attila İlhan, eserlerinde Nevin Yıldız, Ali Kaptanoğlu, A. İ. Beteroğlu, Abbas Yolcu, Ömer Haybo, Tila Han gibi çeşitli imzalar kullanmıştır.

Attila İlhan'ın aşk şiirlerini yazdığı bazı kişiler şunlardır: Zehra. Suna Su. Maria Missakian. Ayrıca, Attila İlhan'ın şiirlerinde Aysel, Belma ve Claudia gibi hayali karakterler de yer almaktadır.

Attila İlhan, Ali Kaptanoğlu takma adını, Paris yıllarında bir dönem sakal bırakması nedeniyle arkadaşları tarafından kendisine yakıştırıldığı için kullanmıştır. Bu takma ad, özellikle beş bölümden oluşan "Kaptan" şiiri sayesinde yaygınlaşmıştır.

Attila İlhan'ın kısa şiirlerinden bazıları şunlardır: "Ben Sana Mecburum": > Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin. "Ayrılık Sevdaya Dahil": > Açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın En görkemli saatinde yıldız alacasının Gizli bir yılan gibi yuvarlanmış içimde kader Uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın. "Böyle Bir Sevmek": > Ne kadınlar sevdim zaten yoktular Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir Azıcık okşasam sanki çocuktular Bıraksam korkudan gözleri sislenir Ne kadınlar sevdim zaten yoktular Böyle bir sevmek görülmemiştir. "Adım Sonbahar": > Nasıl iş bu her yanına çiçek yağmış erik ağacının Işık içinde yüzüyor Neresinden baksan gözlerin kamaşır Oysa ben akşam olmuşum Yapraklarım dökülüyor usul usul Adım sonbahar. "Saklı Sevda": > Saklı bir sevdadır bulduk sığındık Bu büyülü bir aşk çünkü yasak Gizli bir mutluluk ki ne söylesem az Bin yılda yaşasak hiç de yaşamasak Varımız yoğumuz aşkımız artık Hayatım ona tutsak Adı şehnaz.

Attila İlhan'ın "Ben Sana Mecburum" şiirinde aşağıdaki edebi sanatlar bulunmaktadır: 1. Teşbih (Benzetme): "Adını mıh gibi aklımda tutuyorum" ifadesinde benzetme yapılmıştır. 2. İstifham (Soru): "Bu şehir o eski İstanbul mudur?" dizesinde soru biçiminde ifade kullanılmıştır. 3. Teşhis (Kişileştirme): "Fatih'te yoksul bir gramafon çalıyor" ifadesinde gramafon kişileştirilmiştir. 4. Mübalağa (Abartma): "Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden" dizesinde abartma yapılmıştır.

"Araya ayrılık girdi" ifadesi, farklı sanatçılar tarafından seslendirilen çeşitli şarkılarda geçmektedir. Örneğin: Seda Sayan: "Dönsen Bile" şarkısında "Araya ayrılık girdi, sen nerdesin ben nerde" dizeleri bulunmaktadır. Emir Can İğrek: "Dönsen Bile" şarkısında da aynı ifade yer almaktadır. Ferdi Özbeğen: "Dönsen Bile" şarkısında bu dizeler mevcuttur. Ayrıca, Burak Küçük'ün "Araya Ayrılık Girdi" adlı bir şiiri de bulunmaktadır.

Attila İlhan'ın "Ben Sana Mecburum" şiirinde aşağıdaki söz sanatları bulunmaktadır: 1. Teşbih (Benzetme): "Adını mıh gibi aklımda tutuyorum" ifadesinde sevgilinin adı, mıh benzetmesiyle güçlendirilmiştir. 2. Tezat (Zıtlık): "Ağlayan bir bulut gibi" ifadesinde karşıt kavramlar bir arada kullanılmıştır. 3. Mecaz (İstiare): "Gözlerindeki yağmurlar" ifadesinde gözler, yağmur olarak ifade edilmiştir. 4. Aliterasyon: "Sesinde ne var biliyor musun" dizesinde "s" sesi tekrarlanarak ahenk yaratılmıştır. 5. Teşhis (Kişileştirme): "Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor" ifadesinde gramofona insan özelliği verilmiştir.

Attila İlhan'ın "Pia" şiirini yazma nedeni, şairin hayalindeki, hiç tanımadığı ve muhtemelen hiç var olmayan bir sevgiliye olan özlem ve arayışını ifade etmektir. Şiir, Metin Üstündağ tarafından ortaya atılan ve Attila İlhan tarafından yalanlanan bir hikayeye göre, Pakistan International Airlines'ın kısaltması olan "PIA" isminin baş harflerini, yanından geçen bir nakliye aracının üzerinde görmesi ve bu aracı hayalindeki kadına benzetmesiyle yazılmıştır. "Pia" aynı zamanda aşkın kendisini veya şairin dünyanın bir yerlerinde var olduğuna inandığı bir sevgiliyi de temsil edebilir.

Attila İlhan, çeşitli türlerde kitaplar yazmıştır: Şiir: "Duvar", "Sisler Bulvarı", "Yağmur Kaçağı", "Ben Sana Mecburum" gibi eserler. Roman: "Sokaktaki Adam", "Zenciler Birbirine Benzemez", "Kurtlar Sofrası", "Bıçağın Ucu" gibi kitaplar. Öykü: "Yengecin Kıskacı". Deneme ve anı: "Abbas Yolcu", "Hangi Sol", "Hangi Batı" gibi eserler. Senaryo: "Yalnızlar Rıhtımı", "Ateşten Damla", "Şoför Nebahat" gibi yapımlar.

Attila İlhan'ın "Bir Millet Uyanıyor" serisi 17 kitaptan oluşmaktadır. Serinin ilk kitabı, Suat İlhan'ın 2005 yılı Mart ayında çıkardığı "Bir Millet Uyanıyor" adlı eserdir.

Attila İlhan'ın "Aysel Git Başımdan" şiirinin hikayesi, şairin Aysel adında bir kadına aşık olması ancak bu aşkın karşılıklı olmamasıdır. Şiirde, aşık olan kişi, Aysel'e olan sevgisini ve onsuz yaşayamayacağını belirtirken, bu aşkın onu tükettiğini ve mutsuz ettiğini de ifade eder. Ancak bu yalvarışlar bir reddetme değil, aynı zamanda bir itiraftır; şair, Aysel'i ne kadar sevdiğini ve onsuz yaşayamayacağını da dile getirir.

Pia şiiri, Attila İlhan tarafından yazılmış ve hayalindeki kadına olan aşkı anlatan bir şiirdir. Şiirde geçen "Pia" ismi, aslında "Pakistan International Airlines" ifadesinin baş harflerinden türetilmiştir ve bir nakliye aracının üzerinde yazan yazıdan ilham alınarak seçilmiştir. Şiirin bir kısmında şu dizeler yer almaktadır: > Ne olur kim olduğunu bilsem Pia’nın > Ellerini bir tutsam ölsem > Böyle uzak uzak seslenmese > Ben bir şehre geldiğim vakit > O başka bir şehre gitmese.

Attila İlhan'ın "Duvar" şiiri, toplumcu gerçekçi döneminde yazılmıştır.

Attila İlhan'ın "Sisler Bulvarı" şiiri, büyük şehir yaşamının sıkıntılarını, bireyin içinde bulunduğu çelişkili durumları ve bu durumların yol açtığı gerilimi anlatır. Şiirde, aşk, macera, kaçış ve ölüm gibi temalar işlenmiştir. Şiirde ayrıca, toplumsal gerçekçilik de işlenir; bireyden yola çıkarak toplumsal sorunlar gözler önüne serilir. "Sisler Bulvarı", aynı zamanda evazyon (kendinden kaçış) temasının ağırlıklı olduğu bir şiir olarak da kabul edilir.