Atatürk

Mustafa Kemal Atatürk'ün Maydos'taki karargâhı, Eceabat'ta bulunmaktadır. Bu karargâh, 25 Şubat 1915 tarihinde Çanakkale Cephesi’ne giden Atatürk'ün, bugünkü adıyla Eceabat olan Maydos'a gelerek iki ay boyunca kullandığı iki katlı bir binadır. Rum evleri mimarisine sahip olan yapı, Cumhuriyet döneminde bir süre askerlik şubesi, bir süre de kaymakamlık binası olarak kullanıldıktan sonra 2005 yılından itibaren Kültür Müzesi’ne dönüştürülmüştür. OPET, 2023 yılında bu karargâhı 100. yıl anısına restore etmeye başlamış ve 2024 yılında Cumhuriyet'in 2. yüzyılına armağan olarak ziyarete açmayı planlamıştır.

Atatürk'ün kültür ve medeniyete katkılarından bazıları şunlardır: Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'nun kurulması. Eğitim ve kültür politikalarının geliştirilmesi. Güzel sanatların teşvik edilmesi. Hukuk ve toplumsal reformlar. Alfabenin değiştirilmesi. Atatürk, kültür ve medeniyet arasında ayrım yapmamış, kültürü toplumun tüm alanlarındaki faaliyetlerinin toplu sonucu olarak tanımlamıştır.

Mustafa Kemal Atatürk, 1930 yılında gösterime giren "Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok" filmini, savaşın acımasız gerçeklerini çok çarpıcı bir şekilde anlattığı için Türkiye'de yasaklatmıştır. Atatürk, filmin Türk halkına gösterilmesinin henüz erken olduğunu ve bu tür yapımların yeni kurulan genç Cumhuriyet'in moral değerlerine zarar verebileceğini düşünmüştür. Ayrıca, filmin savaş karşıtı yapısı, dönemin Alman ve Türk siyasi hayatının bir özeti olarak değerlendirilmiştir. Almanya da Nazilerin filmi yasaklaması nedeniyle Türkiye'de gösterime girmesine izin vermemiştir.

Atatürk'ün şehir modeli, "İdeal Cumhuriyet Köyü Projesi"dir. Bu proje, 1937 yılında hazırlanmış olup, kalkınmanın ve zenginliğin tüm topluma dengeli biçimde dağıtılması hedefiyle tasarlanmıştır. "İdeal Cumhuriyet Köyü Projesi", Ebenezer Howard'ın "Bahçe Kent" modelinden esinlenilerek oluşturulmuştur.

Atatürk'ü anlatan bir proje yapmak için aşağıdaki öneriler değerlendirilebilir: Biyografi: Atatürk'ün hayatını ve ilkelerini anlatan bir biyografi hazırlanabilir. Dergi Sayfası: Atatürk'ün ilkelerini ve değerlerini tanıtan bir dergi sayfası oluşturulabilir. Bulmaca: Atatürk'ün ilkelerini öğreten bir bulmaca yapılabilir. Karikatür: İlkelerin görsellerle anlatıldığı bir karikatür çizilebilir. Anket: Atatürk'ün ilkelerini sorgulayan bir anket hazırlanabilir. Bilim Projesi: Atatürk'ün farklı yönlerini ve yaptığı yenilikleri araştıran, gözlem, görüşme ve anket yöntemlerini kullanan bir bilim projesi gerçekleştirilebilir. Ayrıca, "Mustafa Kemal Atatürk'ü Tanımak" konulu proje sunumları için YouTube'da örnekler bulunmaktadır.

Mustafa Kemal Atatürk'ün en sevdiği tatlı, irmik helvasıdır.

Mustafa Kemal Atatürk, ortaokul eğitimini Selanik Askeri Rüştiyesi'nde tamamlamıştır. Lise eğitimi için ise Manastır Askeri İdadisi'ne kayıt olmuş ve buradan 1898 yılında sınıf ikincisi olarak mezun olmuştur.

19 Mayıs'ta afiş asılmasının birkaç nedeni olabilir: Özel etkinlikler ve kutlamalar: 19 Mayıs, Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanır ve bu günde çeşitli etkinlikler düzenlenir. Siyasi faaliyetler: Siyasi partiler, 19 Mayıs gibi özel günlerde miting ve etkinlikler düzenleyebilir; bu etkinliklerin tanıtımı için afişler kullanılabilir. Ayrıca, 19 Mayıs'ta afiş asma kuralları, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ve ilgili yönetmeliklere göre belirlenir.

Atatürk'ün altı silah arkadaşı şunlardır: 1. İsmet İnönü. 2. Ali Fuat Cebesoy. 3. Kazım Karabekir. 4. Fevzi Çakmak. 5. Rauf Orbay. 6. Refet Bele.

İzmir'deki Atatürk kaya heykeli, heykeltıraş Harun Atalayman tarafından yapılmıştır.

Kemal Atatürk'ün siyah imza hikayesine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, Mustafa Kemal Atatürk'ün imzasının hikayesi şu şekildedir: 1934 yılında Soyadı Kanunu'nun çıkmasıyla Mustafa Kemal'e Atatürk soyadı verilir. Bu görevi, Robert Koleji’nde uzun yıllar öğretmenlik yapan Hagop Vahram Çerçiyan üstlenir. Atatürk, hazırlanan numuneler arasından beşinci imzayı seçer ve bu imza, Atatürk'ün ölümüne kadar kullandığı imza olur.

Atabarı, Artvin'in halk oyunlarından biri olup, bar türü bir oyundur. Oyunun ismi, 1936-1937 yıllarında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün isteği ile Balkan Festivali'ne katılan Artvin halk oyun ekibinin, Atatürk'ün de oyuna dahil olmasıyla "Atabarı" olarak değiştirilmiştir. Atabarı, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı ve kültürel mirası temsil eder.

Mustafa Yılmaz'ın "İngiliz Basını ve Atatürk’ün Türkiyesi" kitabı 244 sayfadır.

Atatürk büstü, Bükreş'te Atatürk Meydanı'nda (Statuia lui Mustafa Kemal Ataturk), "Teatrul Odeon" tiyatro binasının hemen önünde yer almaktadır. Büstün üzerinde hem Türkçe hem de Romence olarak "Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu" ve "Yurtta Barış, Dünyada Barış" ifadeleri yazılıdır.

Atatürk Maskı, heykeltıraş Harun Atalayman tarafından yapılmıştır. Buca Belediyesi'nin işbirliğiyle gerçekleştirilen proje, 2006 yılında başlamış ve 2009 yılında tamamlanmıştır.

Mustafa Kemal Atatürk, 20 Ekim 1927 tarihinde, 42 yaşında iken Gençliğe Hitabe'yi yazmıştır.

Atatürk'ten Hatıralar, Hasan Rıza Soyak tarafından yazılmış bir eserdir. Uzun yıllar devletin en üst kademesinde Özel Kalem Müdürlüğü yapan Soyak, anılarını bu kitapta toplamıştır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kişisel eşyaları çeşitli müzelerde sergilenmektedir: Anıtkabir Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi: Anıtkabir'de bulunan bu müzede, Atatürk'e ait giysiler, kitaplar ve yabancı devlet adamları tarafından hediye edilen eşyalar gibi kişisel eşyalar sergilenmektedir. Şişli Atatürk Evi Müzesi: Atatürk'ün Milli Mücadele hazırlıklarını yaptığı bu evde, kişisel eşyalarının yanı sıra, Milli Mücadele dönemine ait haritalar, belgeler ve fotoğraflar sergilenmektedir. Pera Palace Hotel 101 Numaralı Oda: Atatürk'ün defalarca konakladığı bu oda, onun doğumunun 100. yılında bir müze oda haline getirilmiş ve kişisel eşyaları sergilenmeye başlanmıştır. Rahmi Koç Müzesi: Atatürk'e ait kıyafetler, ofis malzemeleri ve fotoğraflar gibi eşyaların bulunduğu bir bölümdür. Florya Atatürk Deniz Köşkü: Atatürk'ün kullandığı eşyalar, odalar ve köşk içindeki düzenlemeler orijinal haliyle korunarak sergilenmektedir.

"İzmir'in dağlarında çiçekler açar" dizesinin Atatürk tarafından ne zaman söylendiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, İzmir Marşı'nın, Türk ordusunun Kurtuluş Savaşı sırasında İzmir'e girişini konu aldığı ve 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtuluşu ile ilgili olduğu bilinmektedir. Marş, bestecisi ve söz yazarı kesin olarak bilinmemekle birlikte, resmi kaynaklarda "anonim" olarak geçmektedir.

1926 yılında Atatürk'ün söylediği bazı sözler: İzmir Suikastı sonrası: "Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır". Konya'da yaptığı konuşma: "Ben ve benimle beraber olanlar, hedefimizin ulviyetine ve yolumuzun doğruluğuna eminiz. Bunda asla şüphe ve tereddütümüz yoktur". Ankara Hukuk Mektebinin açılış töreninde: "Cumhuriyetin güç ve dayanağı olacak bu büyük kurumun açılışında hissettiğim mutluluğu hiçbir girişimde duymadım ve bunu göstermek ve ifade etmekle memnunum".