AtasözleriveDeyimler

Mürekkep yalamış deyimi, Türk Dil Kurumu'na göre iki farklı anlama gelir: 1. Eğitim görmüş, tahsilli. 2. Çok fazla kitap okuyan. Ayrıca, geçmişte yanlış yazılan kısımları silmek için mürekkebi pamukla değil, yalayarak silen hat ustalarından geldiği düşünülen bir kullanımdır.

Eli kalem tutan kişi, yazı yazmayı bilen ve düşüncelerini güzel bir anlatımla ifade edebilen kişidir. Bu deyim, aynı zamanda yazar ve şair gibi kişiler için de kullanılır. Örnek cümleler: "Kardeşimin de eli kalem tutar." "Elin kalem tutmaz mı senin?" "Saz sanatkarı bütün kedileri sever, aynı zamanda eli kalem tuttuğundan sevdiği kedilerin bir bir hikayesini yazar."

"Başından aşağı kaynar sular dökülmek" deyimi, üzüntülü veya kötü bir olay karşısında birdenbire büyük bir sıkıntı duymak, vücudunu sıcak bir ter basmak, ürpermek anlamlarına gelir. Örnek cümleler: "Evlilik için hayır cevabını alınca, başından aşağı kaynar sular döküldü." "Arabamı o halde görünce, başımdan aşağı kaynar sular döküldü." "Yaptığı yemeği kapatmayı unuttuğu için yemeğin yandığını görünce başından aşağı kaynar sular döküldü."

Bukalemun insan, davranışını ve görüşünü çıkarına göre değiştiren kişi anlamına gelir. Ayrıca, bu deyim olumsuz bir anlam taşır ve belkemiği olmayan, rüzgâra göre yön değiştiren kişiler için kullanılır.

"Kaybedecek bir şeyim kalmadı, tavuk döner yemeye gidiyorum" sözü, Diyanetinharamfetvaları adlı kullanıcı tarafından 3 Ağustos 2022 tarihinde Twitter'da paylaşılmıştır. Bu sözün, bir şiirden alıntı olduğu da düşünülmektedir. "Kaybedecek Bir Şeyim Kalmadı" adlı şiir, Yaman Karaca tarafından yazılmıştır.

Ahmet Erhan'ın en güzel sözü olarak değerlendirilebilecek bazı sözler şunlardır: "Yaşamak, seni seviyorum demenin başka türlüsü." "Yalnızlık, yalnızlık bari sen elimden tut." "Tünel karanlık, tren yorgun, raylar eski, gönlümde sonsuz bir kaçma isteği." "Bugün de ölmedim anne." "Bu dünyada bir yürek kaldım." Ahmet Erhan'ın sözleri arasında en güzeli kişisel bir tercih meselesidir.

Deveyi havutuyla yutmak bir deyimdir. Deyim, hırsızlık yapmak, paranın tamamını çalmak ve başkalarının malını gasp etmek anlamına gelir. Örnek cümle: "Bu şehir eşkıyaları deveyi havuduyla yutar."

"Yarla bir olmayınca yerle bir olur insan" sözü, bir kişinin sevdiği kişiyle uyum içinde olmadığında zor duruma düşebileceğini ifade eder. Bu söz, Can Yücel'e atfedilen bir söz olarak da bilinmektedir.

"Seni bir serçenin gözyaşı kadar seviyorum" ifadesinin ne zaman ortaya çıktığına dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, bu ifade genellikle 12-18 yaş arasına hitap eden, banal ve etkisini yitirmiş bir cümle olarak kabul edilir. Ayrıca, TikTok ve Instagram gibi platformlarda bu ifadenin kullanıldığı videolar ve gönderiler bulunmaktadır, bu da ifadenin hala bazı kişiler tarafından kullanıldığını göstermektedir.

"Atı alan Üsküdar'ı geçti" bir deyimdir. Deyim, bir kişinin veya bir grubun, istedikleri hedefe veya amaca ulaştıktan sonra artık geri dönüş olmayacak şekilde ilerlediğini ifade eder.

"Beni unut" ifadesi farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Unut beni demek bencilliktir. Beni unutma. Beni tamamen unut. Rüya tabirlerinde ise "beni unut" ifadesi, geçmişe ilişkin duyguları ve ilişkileri geride bırakma isteğini, unutma arzusunu ve yeni bir başlangıca hazırlık sürecini simgeler. Rüya tabirleri bilimsel temellere dayanmaz.

"Şarap gibi" ifadesi, zamanla güzelleşen ve değeri artan şeyler için kullanılır. Ayrıca, "şarap gibi kadın" deyimi, yaşlandıkça olgunlaşıp daha çekici hale gelen kadınlar için kullanılır. Bunun yanı sıra, Müzeyyen Senar'ın 1979 yılında yayınlanan bir Türk Sanat Müziği albümünün adı da "Şarap Gibi"dir.

El üstünde tutmak bir deyimdir. Deyimler ve atasözleri geçmişten günümüze kadar gelmiştir ve cümle içinde de kullanılabilmektedir. El üstünde tutmak deyimi, bir kişiye çok saygı ve sevgi göstermek, onu diğerlerinden daha fazla değer vermek anlamlarında kullanılmaktadır.

"Sadece yıldız kayarken tek dileğim sendin" ifadesi, yıldız kayarken dilek tutma geleneğiyle ilgili olabilir. Bu gelenek, antik çağlardan beri var olan ve farklı kültürlerde çeşitli anlamlar taşıyan bir inançtır. Yıldız kayarken dilek tutma nedenleri: Mitolojik ve kültürel inançlar. Psikolojik açıklamalar. Ancak, yıldız kayması olarak yorumlanan durumlar bilimsel olarak meteor düşmesi olarak açıklanmaktadır.

"Bindiği dalı kesmek" bir atasözü değil, bir deyimdir. Deyimin anlamı: Kendisine gerekli ve yararlı olan şeyi farkında olmadan yararsız duruma getirmek, kendi eliyle yok etmek.

Bal döküp yalamak bir deyimdir. Deyim, bir yerin çok temiz, pırıl pırıl, mis gibi olduğunu anlatmak için kullanılır. Örnek cümleler: "Odayı öyle elden geçirmiş ki bal dök yala." "Tüm camlar pırıl pırıl oldu, bal dök yala."

"Çıkarları için dostluk kuranlar bir gün çıkmaz sokaklarda kimsesiz kalacaklar" sözü, Yusuf Tuna'nın "Bir Gün Çıkmaz Sokakta Yalnız Kalır" adlı şiirinden bir dizedir. Şiirin tamamı şu şekildedir: > Çıkarı uğruna dostluk kuranlar, Bir gün çıkmaz sokakta yalnız kalır. Çıkarı için insanı kıranlar, Bir gün çıkmaz sokakta yalnız kalır. Çıkarcıların sonu olur beter, Menfaat bitti mi dostluk da biter. İnsan şaşırırsa düz yolda yiter, Bir gün çıkmaz sokakta yalnız kalır. Üste doğru kazan kaldırır astlar, İki yüzlü kulu bırakır dostlar. Şaşıranlar gidip kayaya toslar, Bir gün çıkmaz sokakta yalnız kalır. Dünya çıkarcı insanlarla dolmuş, Bu dünya bir menfaat dünyası olmuş. Menfaati biten boşuna yol almış, Bir gün çıkmaz sokakta yalnız kalır. Yusuf biz kötüye etmeyiz meyil, Bizim dostluğumuz çıkar için değil. Söylediğim söze çıkarcılar dahil, Bir gün çıkmaz sokakta yalnız kalır.

Zülfü yâre dokunmak, söylediği bir söz ya da yaptığı bir davranışla güçlü ve hatırlı kimseleri, büyük yöneticileri gücendirmek, kırmak anlamına gelir. Ayrıca, birine zarar veya sıkıntı vermek ve sıkıntı verecek, sorun olacak konulara girmek anlamlarında da kullanılır.

Eski hamam, eski tas bir deyimdir. Deyim, "hiçbir şeyi değişmemiş, eski durumunda kalmış" anlamında kullanılır.

"Mert belli değil, yiğit belli değil" ifadesi, Ruhsati'nin "Bir Vakte Erdi ki Bizim Günümüz" adlı şiirinden bir dizedir. Şiirin ilgili kısmı şu şekildedir: "Bir vakte erdi ki bizim günümüz Yiğit belli değil mert belli değil Herkes yarasına derman arıyor Deva belli değil dert belli değil". Bu dize, her şeyin belirsizleştiği bir dönemi ifade eder. Ayrıca, "yiğit belli değil, mert belli değil" ifadesi, Fethullah Gülen'in Gezi Parkı olaylarına atıfta bulunurken kullandığı bir sözdür.