Atasözleri

"Yazın başı pişenin kışın aşı pişer" atasözü ile ilgili kompozisyon yazarken aşağıdaki unsurlar ele alınabilir: Çalışmanın Önemi: Yazın sıcak günlerinde çalışan insanların, kışın rahatça geçimini sağlayabildiği, buna karşılık yaz aylarında çalışmadan geçiren insanların kışın maddi zorluğa düştüğü anlatılabilir. Planlı Yaşam: Bu atasözü, geleceği planlarken şimdiden hazırlıklar yapılması gerektiğini vurgular. İlişkiler: İyi bir arkadaşlık veya ilişki kurmanın zaman aldığı ve sabır gerektirdiği anlatılabilir. Örnek bir kompozisyon için şu siteler faydalı olabilir: turkceodevim.com; kompozisyonorneklerim.blogspot.com.

"Azıcık aşım, kaygısız başım" atasözü, çalışma ve birikim ile ilgili bir mesaj içermez. Bu atasözü, az çalışıp orta halli bir yaşam sürmenin, zenginlere özgü bir hayat yaşamaya çalışmaktan daha iyi olduğunu ifade eder. Atasözünün tam anlamı şu şekildedir: "Çok malda gözüm yok, azıcık aşım ağrısız başım".

"Emek olmadan yemek olmaz" bir deyim değil, bir atasözüdür. Atasözü, herhangi bir sonucun, ürünün veya başarının elde edilmesi için mutlaka çaba, çalışma ve emek sarf edilmesi gerektiğini ifade eder.

"Sabreden sonra gelen söz" ifadesi, "sabırdan sonra söylenen söz" olarak da bilinir ve "ağır olur" ifadesiyle tamamlanır. Bu söz, Abdulhalik-ı Gucdüvani Hz.'ye atfedilir. Tam hali: "Sabırdan sonra söylenen söz ağır olur, söyletmeyin.".

"Gülme komşuna gelir başına" sözü, bir atasözüdür. Bu atasözünün kimin tarafından söylendiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ayrıca, Seyyal Taner'in "Gülme Komşuna" adlı şarkısında da bu söz geçmektedir.

Koyunları çağıran Bingöllü çoban, Bingöl'ün Solhan ilçesinin Hazarşah köyünden olan İlhan Orak'tır.

"Besle Kargayı, Oysun Gözünü" atasözü ile ilgili kompozisyon yazarken aşağıdaki unsurlar ele alınabilir: Atasözünün Anlamı: Bu atasözü, iyilik yapılan kişinin nankörlük yaparak yardım edene zarar vermesi anlamına gelir. Örnekler: Maddi durumu olmayan bir kişiyi eve alıp ona destek olunduğunda, kişinin sonradan eve zarar vermesi. Bir arkadaşına yardım edilip, arkadaşının borcunu ödememesi ve haksızlık yapması. Dikkat Edilmesi Gerekenler: Herkese aynı güveni ve samimiyeti sunmanın doğru sonuçlar vermeyebileceği. İyilik yaparken temkinli olunması gerektiği. Sonuç: İyilik yapmanın değeri vurgulanarak, nankörlükle karşılaşılsa da iyilik yapmaya devam etmenin önemi belirtilebilir. Örnek bir kompozisyon için kompozisyontv.com.tr ve kompozisyonorneklerim.blogspot.com sitelerindeki yazılar incelenebilir.

Ekonomi ile ilgili en güzel söz olarak değerlendirilebilecek bazı sözler şunlardır: "Ekonomi, zekânın para kazanma şeklidir." — George Bernard Shaw. "Tasarruf, bir kimseye serbestiyet kazandırır, tevazu, bir kimseyi kabiliyetli yapabilir." — Lao Tzu. "Bir ulusun zenginliği, üretimine dayanır." — Adam Smith. "Ekonomi, sorunların çözümünü sağlamak için en iyi yol olan özgür piyasalar üzerine inşa edilmiştir." — Milton Friedman. "Eğer servetimize hâkim olursak; zengin ve özgür oluruz. Ama, servetimiz bize hâkim olursa, kaçınılmaz olarak fakirleşir ve özgürlüğümüzü kaybederiz." — Edmund Burke. Ekonomi ile ilgili güzel sözler arasında birçok farklı görüş ve düşünce yer almaktadır. Hangi sözün en güzel olduğu kişisel tercihlere göre değişebilir.

"İnsan ayna gibidir, karşısındaki ne demek?" ifadesi, "İnsan İnsanın Aynasıdır" deyimini kastediyor olabilir. İnsan İnsanın Aynasıdır deyimi, insanların birbirlerini yansıttığını ifade eder. Ayrıca, "ayna gibi insan" ifadesi, pürüzsüz ve parlak; hareketsiz, durgun anlamlarına da gelebilir. Bunların dışında, "insan ayna gibidir, karşısındaki ne demek?" ifadesiyle ilgili başka bir bilgi bulunamamıştır.

"Ölüler senin evindeyse helva neden acı gelir?" ifadesine dair doğrudan bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, cenazelerde helva kavurma geleneğinin, ölen kişinin ardından çekilen acının hep birlikte paylaşılmasını temsil ettiği düşünülmektedir. Helvanın kavrulurken çıkan kokusunun ölünün ruhunu doyurduğuna, helvanın kendisinin ise ölüyü ziyarete gelenleri doyurduğuna inanılır. "Ölü senin evinde değilse helva tatlıdır" ifadesi ise bir atasözü olup, bir başkasının başına gelen olumsuz bir olayın kişiyi çok fazla etkilemediği anlamına gelir.

"Hamama giren terler" sözü, Türk atasözlerine aittir.

"Bu da geçer ya hu" ifadesi, hayatın getirdiği hüzün ve sevinçlerin geçici olduğunu, bunların kalıcı sanılmaması gerektiğini anlatır. Bu sözün hikayesi, Osmanlı Padişahı II. Mahmut'un, hem keder ve tasasını hafifletecek hem de mutluluk anlarında ona rehavetten kaçınmasını hatırlatacak bir söz arayışı ile başlar. Ayrıca, "Bu da geçer ya hu" ifadesi, 2018 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın döviz kuru ile ilgili bir açıklamasında da kullanılmıştır.

"1 durumu zamanından önce düşünmenin gereksiz olduğunu belirten söz" ile ilgili bir bilgi bulunamadı. Ancak, "düşünmek" ile ilgili bazı atasözleri ve deyimler şunlardır: Atasözleri: "Akıllı düşününceye kadar deli çocuğunu everir". "Önce düşün, sonra söyle". Deyimler: "Arpacı kumrusu gibi düşünmek". "Kara kara düşünmek". "Düşünüp taşınmak". "İki eli şakaklarında düşünmek". "Kukumav kuşu gibi düşünüp durmak".

"Ayağı yürüten baştır" atasözü, bedensel hareketlerin tümünün beynin bulunduğu kafaya bağlı olduğunu ve kafaya göre bir yön tutup geliştiğini ifade eder. Bunun yanı sıra, bir işçinin verimli iş yapmasını ve bir toplumun düzen içinde yol almasını da başta bulunan yöneticilerin sağladığı anlamına gelir.

Demir ıslanmaz, deli uslanmaz atasözü ile ilgili bir cümle örneği: "Demir suya atılsa suyu çekip yumuşamaz, çılgın yaratılmış olan kişi de, ne denli uğraşılsa, delice davranışlarını bırakamaz". Bu atasözü, her nesnenin ve her insanın değiştirilemeyen bir niteliği olduğunu ifade eder.

"Huylar kolay kolay değişmez" ifadesi, insanların karakterinin ve alışkanlıklarının köklü ve değişmesi zor olduğunu ifade eder. Bu durum, "Can çıkmayınca huy çıkmaz" atasözüyle de açıklanır. Ancak, kişi bilinçli bir şekilde çaba sarf ederek ve kendini geliştirmeye çalışarak bazı huylarını değiştirebilir.

"Vakitsiz öten horozun başını keserler" atasözü, her sözün vaktinde ve yerinde söylenmesi gerektiğini; zamansız ve yersiz söylenen sözlerin büyük zararlara yol açabileceğini ifade eder. Ayrıca, bu atasözü, uygun olmayan zamanda aklına geleni söyleyen kişinin cezalandırılabileceği anlamına da gelir.

"Abanın kıymetini aba yağınca anlarsın" ifadesi, "Abanın kıymeti yağmurda bilinir" atasözünün yanlış yazılmış bir versiyonu olabilir. Bu atasözü, daha önce kıymetsiz gibi görünen bir şeyin, kullanım zamanı geldiğinde değerinin arttığını ifade eder. Örnekler: - Bir giysi (aba) kışın soğuğunda veya şiddetli yağmurda koruyucu bir rol oynar. - Zor zamanlarda bir dostun veya yardımın gerçek değeri anlaşılır. Bu atasözü, sahip olunan şeylerin kıymetini zamanında bilmek gerektiği yönünde bir ders verir.

"İki kişi arasında kalan sır üçüncü kişiye söylenirse kimin sözü" ile ilgili bir bilgi bulunamadı. Ancak, konuyla ilgili olabilecek bazı sözler şunlardır: "İki kişiyi aşan ve bir başkasına da söylenen her sır, yayılır" (Hz. Mevlâna). "Üç kişi bir sırrı saklayabilir, ancak ikisi ölmüşse" (Benjamin Franklin).

"Ağır taş yerinden oynamaz" atasözü, ağırbaşlı bir kişinin, kimsenin oyuncağı olmayacağı ve onu yıpratmaya kimsenin gücünün yetmeyeceği anlamına gelir. Bu atasözüne göre, tutarlı, ölçülü, ağırbaşlı ve temkinli kişiler toplumda saygın ve ayrıcalıklı bir konuma sahiptir.